Yaşam ne kadar “plan” yapılırsa yapılsın ne kadar “önlem” alınırsa alınsın her türlü gelişmeye açıktır. Çünkü Dünya’da, içinde bulunduğumuz evrende ve diğer evrenlerde sadece 1 (bir) canlı yok. Bundan dolayı bazı anlar zor ya da içinden çıkılamaz olabilir. Bu durumdan etkilenen kişi kendi olanakları ile çıkamıyorsa bir yerlerden yardım bekler. Alınan yardım gerçekten kişiyi o zor durumdan çok kısa da olsa belirli bir süre çıkarıyorsa, bu kişi bu süreci belleğinde daima “taze” tutmalıdır. Yardımda bulunan k

Her canlı türünün, karşılaşmış oldukları, karşılaştıkları ve karşılaşacakları olgular için farklı düşünceleri vardır. Aynı durum ve yapı aynı canlı türü için de geçerlidir. Bu aşamada benzerlik ana hatları ile söz konusu olabilir. Ancak genel yapı itibarıyla benzer olanlarda ayrıntılı ya da yüzeysel farklılıklar söz konusu olabilir. Burada özellikle insanlarda benzer düşünceler bölgesel ve evrensel olarak ayrılabilir. Herhangi bir olgu hakkında evrensel anlamda düşünce “ayrıntılı düşünce” sözcükleri ile ifa

Yaşam var oluşu gereği doğal ortamda doğal olarak başlamıştır. Ancak bu durum zamanın akışı ile ters orantılı olacak şekilde bir değişime uğramıştır. Bunda etken olan en büyük olgulardan biri “bilim ve teknolojiyi” kullanırken doğada oluşturacağı olumsuzlukların göz ardı edilmesidir. Buna karşın yine “bilim ve teknoloji” herhangi bir anlamda doğallığını yitiren doğayı “doğal” hale getirebilmek için de kullanılmaktadır. Canlılık yapısından gelen özelliklerden dolayı insanlar, toplumlar, ülkeler gelecekte ise

İster insan, ister hayvan olsun hemen hemen her canlının doğasında daha üst konumlara ulaşma ve egemen olma gibi özellikler vardır. Tıpkı soğuk ve sıcak, tatlı ve acı ya da iyi ve kötü gibi. Söz edilen bu isteklerin kişi ya da kişiler bazında birleşmesi ile bir toplumun, bir ülkenin, bir kıtanın, bir gezegenin vb. bir evrene kadar uzayıp gidecek şekilde amacı ya da hedefi ortaya çıkar. Türk ve Türklük tarihinde önemli bir yer tutan “Tanrı Dağları” adlı bu çalışmamda, bilim kurgu türü bir yaklaşımla “Evrenle

Uranyum radyoaktif elementlerden biri olup birçok amaçla kullanılmaktadır. Barışçıl uygulamalarda da savaşta da kendisine yer edinmiştir. Bilindiği gibi nükleer enerji santrallerinde yakıt olarak kullanılıp elektrik elde etme, savaşta ise atom bombası yapımında kullanılabilmektedir. Radyoaktif elementler, örneğin nükleer denizaltılar, nükleer başlık taşıyan füzeler, X ışınları elde edilmesi vb. sayısız kullanım alanlarına sahiptir. Görüldüğü gibi savaşlarda kullanılabilmesinin yanı sıra caydırıcı etki oluş

İnsanlık tarihi, buna bağlı olarak da insanlık ve canlılık doğası; daha kolay, daha modern, daha güzel vb. sayısız birçok pozitif özelliği içeren yaşamın gerçekleşmesi için yapılan çalışmalarla doludur. Bu çalışmaları sadece belirli bilim/bilimler ve bunların alt dalları ile ilişkilendirmek yanlıştır. Çünkü doğa; her anlamdaki yapısı, içeriği ve bütünlüğüyle en az bir paylaşım ortamıdır. Bu bakış açısı ile yaklaşıldığında "yapay sinir ağları" matematiksel modelinde olduğu gibi bir bilgisayarı "fiziksel anla

Canlı yaşamı oksijene gereksinim duyar. Bütün canlıların ortak değeri de bilim ve teknolojidir. Var oluş ile canlı bazında başlayan bilim ve teknoloji yok oluştan sonra da varlığını devam ettirecektir, algılayan olsa da olmasa da. Burada görüldüğü gibi "görecelik" söz konusudur. Cansız maddelerin atom yapılarındaki algılamalarına kadar "görecelik" kendisine yer edinmiştir. Bu mantık doğrultusunda gelecekte her şeyin "otonom" olacağını söylemek yanlış olmaz. Bu, doğal sürecin gereklerinden sadece bir tanesid

Her şeyde olduğu gibi "doğallık" kavramı da görecelidir. Çok uzak geçmişte bilime karşı çıkılmıştır. Oysa geleceğe yönelik "bilimsel" anlamdaki her türlü değere sahip çıkılmalı ve günümüz koşulları zorlanarak bunların günlük yaşamda yer almasına çalışılmalıdır. Bunlardan bir tanesi de "yapay zeka"dır. Her türlü bilim dalında kendisine yer edinmiştir. Teknik yaklaşımla irdelenirse gelecekte söz edilen bu kavram farklı boyutlara ulaşacaktır. Ayrıca "canlı" olma kavramının çok daha ilerisinde değerlendirilecek

Bir ülkenin kalkınması ve lider olabilmesi için var olan ve var olacak mesleklerdeki çalışanların bilgili, çalışkan, ülkesini seven, doğaya saygılı vb. akla gelen ve gelmeyen pozitif özelliklerin tamamına sahip olması gerekir. Bunun gerçekleşebilmesi için en önemli etken de "bilimsel eğitim ve öğretim"dir. Bu bakış açısı ile bakıldığında mesleklerin birbirlerine göre önceliği söz konusu olabilir. Bu öncelik ya da sıralama matematikte lineer olmayan denklem sistemlerinin çözümü gibidir. Mesleklerden ve yaşam

Bu kitap, Türk ulusunun tahminlerin ötesindeki yüzyıllarda paralel evrenlerdeki her anlamda yaşayabilecekleri oluşumların neler olabileceğini bilim kurgu anlamında anlatmaya çalışmıştır. Öyle ki bütün evrenlerin Ana Evren kaynaklı olduğu vurgulanmıştır. Ayrıca Ana Evren'in direkt Tanrı tarafından bu amaç doğrultusunda yaratıldığı da belirtmiştir. Türklerin hedef gösterildiği zamanların ve konumların her zaman olduğunu açıklamıştır. Bilinen tarih boyunca bu durumun da geçerli olduğu bilinmektedir. Türkler, t

Bilinen tarihte savaşlar insan askerler tarafından ya da bunların kontrolleri doğrultusunda yapılmıştır. Günümüz bilim ve teknolojisi çok açık ve net bir şekilde söylemektedir ki gelecekte robot askerler tarafından yapılacaktır. Hiç kuşkusuz bunlar yapay zekaya bürüneceklerdir. Bu zamana ulaşıldığında Ana Evren ve Paralel Evrenler mantığı dahilinde Dünya milliyetçiliği söz konusu olacaktır. Bu durumun belirgin hale gelip aktifleşmesinde Türk ve Türk Milliyetçiliği öne geçip Dünya'nın tamamında söz sahibi ol

Kaç boyutlu olursa olsun ve hangi paralel evrende olursa olsun canlı ve cansız varlıklar, varlıklarının devam ettiği süre içinde bazı değerlerle karşılaşırlar. (Bu yaratılmış olduklarından dolayı, sahip olmuş oldukları özelliklerin aktif hale gelmesi için zorunludur.) Bu değerlerden bazıları pozitif, bazıları negatif, bazıları ise etkisizdir. Genel anlam ve yapısı ile böyledir. Ancak algılama bazında bakıldığında ise durum ve oluşum tamamen görecelidir. Çünkü aynı değer çok sayıda nedenden dolayı farklı can

Ana Evren kaynaklı ve yapılı paralel evrenler kavramı düşünsel bazda da olsa dikkate alındığında en az kaç tane paralel evren olduğu hesaplanabilir. Her paralel evrende aynı canlı ve cansızın farklı bir zamanı yaşadığı kabul edilebilir. Bu durumda bir canlının günümüz bilgisi ve koşulları doğrultusunda en fazla 150 yıl yaşadığı kabul edilir ve farklı zaman dilimleri arasındaki farkta 1 saniye olarak kabul edilirse şöyle bir sonuç elde edilebilir. (150 x 365 x 24 x 60 x 60) Bu işlemin sonucu 150 yılın kaç sa

Bütün canlılar yaratılışları ve doğaları gereği en azından temel ihtiyaçlarını karşılamak için çabalar, uğraşır ve mücadele ederler. Bu işlev bir gezegende bir gök cisminde vb. yaşamsal alanlarda olur. Bu yapı olduğu gibi canlıları ve cansızları barındıran bütün paralel evrenler için de geçerlidir. Paralel evrenlerde içlerindeki canlılar gibi sınır çizgileri boyunca gittikçe genişleme ve büyüme ve de daralma ve küçülme yapısı gösterirler. Burada bir bilgisayar simülasyonu gibi yapı vardır ayrıca gök cisimle

Her şeyde olduğu gibi kavramların oluşumu ve varlığını sürdürebilmesi de Allah'ın takdirindedir. Ssomut açıdan bakıldığında kavramların canlıların benliğinde devamı için en az bir evrenin varlığını sürekli olarak devam ettirmesi gerekir. Bütün paralel evrenler yok olsa bile, bunların tümünden ayrı bir evren olan ana ya da temel evren, yapısını, bozulmazlığını, varlığını sürdürecektir. Bundan dolayı da kavramlar ana evrende yaşayan canlılar tarafından geçerliliğini devam ettirecektir. Ayrıca sayısal değer ol

?Büyük Patlama"nın referans alınması ile oluşan paralel evrenler canlıların yaşamlarını, bilimsel ve Allah'ın istediği şekilde sürdürmeleri için sonsuz sayıdaki kutsal doğa ortamlarıdır. Bu olumlu değerler göz önüne alındığında bilim ve teknoloji alanındaki üstünlük, savaşma, öldürme, zarar verme, üstünlük kurma vb. doğanın negatif özellikleri için kullanılmamalıdır. Çünkü öncelikle insanlar ardından da diğer canlılar ortak yaşam ortamlarında yaşadıklarının bilincinde olarak her zaman eğitim ve öğretimin na

Şu an sahip olduğumuz bilgiler doğrultusunda "Büyük Patlama"nın referans alınması ile içinde yaşadığımız evrenin oluşumu dahilinde ışığın hızı ve evrenimiz içinde aldığı yol dikkate alınarak en az kaç tane paralel evren olduğu hesaplanabilir. Ancak en fazla kaç tane olduğu ise şu an sahip olduğumuz (evrenimizin boyutları) bilgiler doğrultusunda olası değildir. Bununla beraber şöyle bir yaklaşımda bulunulabilinir. Evrenimizin birbirlerine en uzak iki noktası arasındaki mesafede, ışığın burada bir noktadan di

İnsanların hayalleri var olduğu sürece icat ve keşiflerin sonu gelmeyecektir. Zamanda yolculuk da bunlardan biridir. Bu konu her türlü romana konu olabilecek ve istenilen değişikliklerle istenilen şekilde uygulanabilecektir. Şu an pratik uygulaması olmayan ancak teorik olarak var olan bu olgu bütün görsel ve işitsel yapılara uygulanabilmektedir. Çünkü her insanın düşünceleri nasıl farklı ise bu konunun da farklı farklı uygulamaları olabilmektedir. Bu uygulama teoriden teori ya da teoriden pratik şekilde tas