Milyon dolarlık bir imparatorluğun tek varisi yakışıklı ve karizmatik bir genç: Buğra Han Azaplı Kadiri bir aileye mensup, entelektüel bir rüya yorumcusu: Yusuf Dünyalar güzeli, eğitimli ve kültürlü genç bir kadın: Katre Sırf düşman olduğu Mason Locası zarar vermesin diye kendi karısını yay kirişiyle boğduran, Şah İsmailin on üçüncü göbekten torunu, gözü kara bir adam: Mirza Bayezid Irakta unutulmuş, izbe bir mağarada yaşayan kör bir kahin: Baba Aziz Gizemli masonik ayinler ve yüzyıllardır süren kanlı Tapın

Romanımızın kahramanı Meralin günlüğünü okurken aşkın en yücesini, fedakârlığın en büyüğünü bulacak, tükenmeyen acılarını, gün be gün ördüğü çilelerini ve günahkâr zevklerini göreceksin. Neşeye, sevgiye, mutluluğa susamışlığı, hasret çeken yoksul gönüllerin yorulan vefalarını, Yaradana isyanın şaşkınlığını ve sevgiden soyutlanmışlığını okuyacaksın. 1940lı yıllardan başlayan ve 1980lere uzanan bu yolculuk, aslında siyasal gerilimlerin hem dünyada hem de ülkemizde yaşandığı yıllarda geçiyor. Belki arka planda

İnsan, hayatta pek çok kötülük yapabilir. Bilerek ya da bilmeyerek. Kimi insan yaptığı kötülüğün cezasını görür, kimi görmez. Kimi kötülükler insanların gözü önündedir, görülür ve bilinir. Kimi kötülükler gizli kalır. Gizli kalan kötülükler, bilinen kötülüklerden kötüdür. Varlıklarını sinsice sürdürür ve fark ettirmeden, insanların hayatını çürütürler. Ben, işte bu çeşit bir kötülüğün, az sayıdaki tanıklarından sonuncusuyum. Tanık olduğum kötülüklerde benim payım yok. İstesem de engel olamazdım. Tanık olduk

Kimi zaman hüzünlü kimi zaman eğlenceli öykülerle aşka ve ilişkilere bambaşka bir gözle baktınız mı hiç İki kadının kendini sınırlamadan ve Kendini Bilerek ortaya çıkardığı bir eser İmkansız Aşk Yoktur Kararsız Âşık Vardır. Yazarlar, aşktan ilişkiye uzanan karmaşık yolda yaşanan traji-komik olayları toplumun farklı kesimlerinden kahramanlarla canlandırarak farklı bir bakış açısına yönlendiriyorlar. Kendilerinin ilişki gurusu olmadığına vurgu yaparak esprili bir anlatımla öykülere yorumlayarak imkansızı sor

Tabancaları ateşlemeden önce, daha isabetli atış yapmak için tetikte bulunan boşluğu almak gerekir. İşaret parmağıyla hafifçe tetik çekilir, boşluk alınır ve geriye tetiğe yüklenip ateşleme yapmak kalır. Dink'i öldüren silahın tetiğini, fanatik milliyetçi söylemin yarattığı Ogün Samast çekti. Tetik boşluğunu alan ise medyadaki kışkırtıcı yayınlardı. Neler Yapmadık Şu Vatan İçin, Türkiyede milliyetçilik, medya ve Hrant Dink cinayeti üçgenindeki soru işaretlerine ışık tutuyor. Gazeteci Şükran Pakkan, akademi

Romanın başkahramanı Aziz, vatanı Filistinden Türkiyeye okumak için gelen diğer Filistinliler gibi bizim aramızda, sessizce yaşıyor. Onun, ailesinin ve Gazze saldırılarında can veren nicelerinin hayat hikâyelerini okurken sarsılacak ve belki de yaşananlara inanamayacaksınız. Çünkü sizin ülkeniz paramparça edilmedi. Çünkü sizin özgürlüğünüz duvarlar arasına hapsedilmedi. Çünkü siz hiç üzerine bombalar yağan bir toprak parçasında kalan annenizin ölmemesi için çaresizce dualar etmediniz. Çünkü sizin ailelerini

Demirden Timur adıyla ilk kez Almanca olarak 1938 yılında Almanya'da yayınlanan bu önemli eserin dilimize kazandırılmasını sağlayan Doç. Dr. Tuğrul Okay, Prof. Dr. Kurt Okay'ın üç oğlundan biridir ve halen İstanbul, Yeşilyurt'taki International Hospitalin kardioloji servisinde görev yapmaktadır. Bütün yaşamı boyunca ülkesinin Rus ve Sovyet işgalinden kurtulması için çalışan ama ne yazık ki Özbekistan'ın bağımsız bir cumhuriyet olduğunu göremeyen Kurt Okay'ın 1928-1940 yılları boyunca hayatı paylaştığı Alman

Yazarlar kimi şehirlere sahip çıkar, şehirler de yazarların adlarıyla özdeşleştirilirler. İstanbulu da sahiplenenler olmuştur elbet; ama, yazın dünyasının sahiplendiği şehirlere öfke taşıyanlar da vardır. Büyük şehirlerin tümüne duyulan öfkedir aslında bu. Modern dünyanın, nasıl içimizi boşalttığını, bizi soğuk ve yalnız bir insan müsveddesine dönüştürdüğünü betimlerler. Doğan Erdem bu manada İstanbulla cebelleşmeyi seçiyor. Küçük bir kasabada, modernitenin kapıları zorlamadığı sade bir dünyada, kendimizin

Jeef Noon, Alice Harikalar Diyarında kitabının 1860 yılında yayınlandığından beri hiçbir yazarın cesaret edemediği bir işe kalkıştı ve hikayenin üçüncü serüvenini yazdı. Serüven, Alicein zamanda sıçramasıyla başlıyor. Alice kendini bir anda 90ların Manchesterda buluyor. Bu tuhaf yolculuğu sırasında, sayısız şekil değiştirmiş yaratık, şaşırtıcı dil oyunları ve Jimmy Hendrixten Ouentin Tarantinoya kadar pek çok popüler kültür ikonuyla karşılaşıyor. Tıpkı bir matematikçi gibi her aşamasının hesap edildiği ve t

Bu kitapta, birbirleriyle örülü kültürler arasında kendisini Doğudan Batıya fantastik bir yolculuğun içinde bulan Fujiwaranın, Japon ve Çin Moğol topraklarında yaşadığı maceraları; dönemin acımasız kuralları ve ihanetlerine karşılık bir yerlerde sizi bekleyen aşkı bulacaksınız. Anladım ki, bir insanın bir kahramanı olur, diğerleri, ötekilerin hepsi, bu kahraman için çalışan zavallılardır diyen geyşayla karşılaşacak, Şamanın omuzundaki kartalın gözleriyle göreceksiniz. Adını aldığı 13. yüzyıl halk kahramanı

Cumayı cumartesiye bağlayan gece heyecandan neredeyse hiç uyuyamadım. Her tarafım kıpır kıpırdı. Hayal kuruyordum. O cumartesi günü saat sabah on gibi Kadıköy Hasanpaşa daki İcra Dairesinin önündeydim. Binalara bakan bankın üzerinde oturmuş heyecanla buluşmayı bekliyordum. Halbuki saat on ikide buluşacaktık. Her yer bomboştu, içeride sadece bir polis memuru vardı nöbette, bir de ben vardım dışarıda. Kalbim yerinden fırlayacak gibiydi. Hayatım boyunca hiç böyle bir heyecan yaşadığımı hatırlamıyordum. Sevgili

Kırkikindi Yağmurları, 12 Eylülde öncesinde bir grup üniversiteli gencin karıştıkları siyasi olaylar neticesinde savrulan hayatlarını anlatmaktadır. Dedesi İttihat Terakki bünyesinde bulunmuş bir subay, babası yüzbaşı ve kendisi de Marksist görüşlü bir genç; Cemal Üsküplü Nam-ı diğer Ali. 12 Eylül kurbanlarından biri. Hapisten çıktıktan sonra ailesini, arkadaşlarını, sevdiği kadını aradı. Birçok gerçekle yüzleşti. Hayatı yeniden toparlamaya çalıştı, her şey için çok geçti. Sonunda pes etti Bir insanın ölme

Kurumlar ve işletmeler içinde tüm çalışanların İnsan Kaynaktan Uzmanı olduğu ülkemizde, "Nasıl İnsan Kaynağı Olunur?"dan yola çıkılarak hazırlanan bu kitap; yetenek ile çalışma bir araya geldiğinde ortaya nasıl sonuçlar çıkabile¬ceğini öykülemektedİr. Profesyonel alanı; insan Kaynakları ve Yönetim Geliştirme olan Feyhan Aras, "Biz İnsan Kaymaklarıyız Ya Siz?" kitabında İnsan Kaynakları Yönetiminin; Seçme-Değerlendirme ve İletişim Yönetimi süreçlerinden İbaret olmadığını, "iletişim amaçlı" değil, "iletişim s

Cinselliği hiç yakıştıramadığım annem, babamı aldatmıştı, hem de yıllarca. Babam bildiğim adam babam değildi. Başımı iki yana sallayabildim. Sonra hışımla çıktım odadan. Gece annem öldü. O zamandan beri anneme olan hislerim karmakarışık. Aklıma geldiğinde duyduğum kızgınlık mı, küçümseme mi, özlem mi bilmiyorum... Ölümün etkisini birkaç ay içinde atlattım. Her anımı sevgili karım dolduruyordu, başkasına ihtiyacım yoktu. Annemin ihanetini de unutmuştum. Ama hatırlatacak kişi tarihin yaprakları arasından çıkı

Tekten Tüme, Hepten Güme Hayat Hikayeleri Mukayese arzusu uyandıran ve paranoyak hisleri ayaklandıran detayların yanı sıra ilginç tespitlerin de yer aldığı bu kitap, birçok kişinin hatıralarını taciz ederek edebi dille kaleme alınmıştır. Birbiri üzerine yıkılan ve birbirini değişime uğratan olayları konu alan hikâyelerin, aşkı, tutkuyu, mutluluğu, hüznü ve entrikayı aynı tas içinde sunarken, sıradan ayrılmanıza gerek kalmadan sıra dışı yaşamlara şahit olmanızı sağladığını göreceksiniz. Okunduğu ve dok

Sebatay Sevi, Osmanlı Sultanı'nın huzuruna çıkmadan önce Shekhina (Şekina) O'na gizli bilgileri nasıl söyledi...? Dönmelerin yüzyıllardır gizledikleri soy ağaçlarında hangi tanınmış kişilerin adı yazıyor..? Türkiye'ye laikliği getiren sabetaycılar mıdır? Başörtüsü karşıtı ve savunucusu dönmeler kimdir? Sabetaycılar gizli ayinlerinde hangi tevrat ayetlerini okuyorlar? Bülbülderesi, Feriköy, Nakkaştepe, Göksu, Zincirlikuyu ve Karacaahmet mezarlıklarından binlerce isim ve yüzlerce resim... Hilafet, haned

Doğduğu günden beri gözler hep onun üzerinde oldu. Ana haber bültenlerinde ve gazete manşetlerinde tanıştık onunla önce. Defalarca kalbi durdu. Damağında bir, kalbinde iki delik vardı ve nefes alamıyordu. Böbrekleri sorunluydu. Kalp ameliyatları da dahil olmak üzere hayati operasyonlar geçirdi.Kutlay Bebek, doğduğu günden itibaren dış faktörlere fazlasıyla duyarlı bir vücuda, sorunlu organlara, ve ölümcül bir genetik hastalık olan Trizomi 13'e sahip olduğu için her an yaşam mücadelesi veriyor.Ve Şimdi,Bu Mu

Prof. Dr. Özcan Köknel bu kitabında ruhbilim, toplumsal ruhbilim ve iletişim bilimi açısından, bireysel ve toplumsal sorunların nedenlerini ve sorunların çözüm yollarını, yöntemlerini ele almıştır. Yaşamın amacı, başarılı, huzurlu, mutlu, uyumlu olmaktır. Bu amaca ulaşmak için Ânı akıllı, doğru, gerçekçi, iyi değerlendirmek gereklidir.(Carpe Diem) Ânı tüm bu kriterler ışığında doğru değerlendirmek ise insanda olumlu etkiler oluşturur. İnsanın neşe, sevinç, umut gibi bir duygu hissetmesi, kişide bedensel ve