Arkamdan Bu çocuk çok akıllı galiba, öğretmeni tüm işlerini buna yaptırıyor. denildiğini duydum. O gün, bu gün hep doğru işler yapmaya çalışıyorum. O yaz en büyük kazancım patatesin ağaçta yetişmediğini öğrenmek olmuştu. Okuluma dönünce arkadaşlarıma hava atabilirdim. İstanbul'da en çok ne var diye arkadaşlar sorarlarsa Güzel kızlar, derim. Bizim köydeki Zeynel'in kızından bile güzeller. Her yeni kitaba başladığımda bu hikâyeyi hatırlarım: Ceviz kurdu, cevize gireceği kadar bir delik açar ve cevizin iç

“Çünkü insanlığa, nasıl mutlu  olunması gerektiği öğretilmemişti…”Bir sabah uyanacaksın!Aynaya bakacak ve sahip olduklarının seni mutlu etmeye yetmediğini fark edeceksin!Yeni arayışlara gireceksin. İşte o gün sen, Hedonik Adaptasyon tuzağına düşen o sıradan insanlardan olacaksın!Son Siyah, hayatta değil kendine ait seçimlerle yaşayanlara ve bu seçimlerinin sorumluluklarını alabilenlere ithaf edildi.Hazırsan başla!Hayata ait seçimlerle kendine ait olanlar arasında bocalayan Tamer’i tanıyacaksın bu romanda.Pa

Bu roman, evren ve Dünya’nın bir yerlerinde yaşayan insanlar ve varlıklar arasında geçmektedir.“Varlığın ışık olmadığı yerde gölge düşer ruhunuza. Bu anlaşma çok eskilerden yazıldı özlerinize. Uyanmaya niyetli tüm zerreleriniz için gerekenleri indirdik yere. Görmek, okumak, yazmak, uyanmak akittir size. Düşüncelerinize karışamam ben bile. Sadece düşünmenizi sağlamak üzere yazıldı kodlar. Sistem, uyananı tarar ve bildirir bize. Burada her şey hazır, sizleri ve getireceklerinizi bekler.Silsilelerin takip ett

Torus nefesi bir enstrüman gibidir, kullanan kişiye bağlı olarak ses verir. Yetkileri çok fazladır ve kişinin yetkinliğine bağlı olarak çalışır. Varlığınız hazır olduğunda yetkilerini adım adım sizinle paylaşır.Fotonun, atomun, dünyanın, gezegenlerin, güneş sisteminin, evrenin ve zamanın döngüsü torustur. Torus örüntüsü, insanın bedeni üzerinde de mevcuttur. Kalp bedenin etrafındaki torusu oluşturan güçlü bir mıknatıstır.Nefesimiz ile bedenimizin ideal torusuna ulaştığımızda ve onu büyütebildiğimizde, varl

Sanattır Yaşamak, Bu Gün yaşananlara aldırmadan Bir Gün’ü yorulmadan sevmektir Hayat.Bir kırıntı kadar küçük Ol da görür elbet Bir’i Sen’i...Haydi sayalım, Tüm’ü Bir sayarken, Bir’ini de Tüm’den sevelim...Büyümek ister her çocuk, görmek ister herşeyi, duymalı oysa ki önce sevgi sözcükleri...

YoruldumYoruldum Ey Sahibim…Kardeş kardeşi vuruyor, gözlerim yorgun,Dualarımdalar, dilim yorgun,Elimden bir şey gelmiyor, ellerim yorgun,Gidemiyorum ya, ayaklarım yorgun,Yoruldum Ey Sahibim…Öfkelerden, akan kanlardan,Zerre kadar tende olan cihandan,Karaya bürünmüş yüzlerden,Merhamet kalmamış, taş kalplerden,Yoruldum Ey Sahibim…Beyazı siyaha çalanlardan,Ufkumda güneşi söndürenlerden,Gözlere yaş yerine, kan dolduranlardan,Yoruldum Ey Sahibim…Gönlüme dolan hüsrandan,Nefsiyle yaşayan mahkumlardan,Asaletini unut

Hollanda’da şehit olan Mesut’un oğlu, Türk Subayı Yarbay Mesut Türkkan’ın Revandiz’de tanıştığı Delal ile ilginç hikâyesini okuyacaksınız Aşk ve Ceza 2 / 53. Mektup’ta.Aram Andonyan adlı Ermeni bir gazeteci yüzyılın başlarında Halep’te gar müdürlüğü yapan Naim Efendi vasıtasıyla devrin İttihat ve Terakki yöneticisi Talat Paşa’nın mektuplarnı ele geçirir. İlginç bir şekilde Krikor Gergeryan arşivine kadar uzanan telgraf ve mektupların anlatımları, Osmanlı ordularının Revandiz Zaferi’ne kadar birçok tarihsel

İspanya sokaklarında yıllarca akıllardan çıkmayacak büyüleyici bir dans gösterisi, gösterinin hemen ardından esrarengiz bir şekilde ortadan kaybolan binlerce dansçı ve yıllar sonra annesinin yarım bıraktığı işi bitirmeye kararlı genç bir kız.Neslihan Yılmaz (Nesli) dünyaca ünlü ve birçok ülkede yüzlerce dans okulu olan başarılı bir koreograftır. Tüm dünya onu Hip - Hop'ın kraliçesi olarak tanımaktadır. İspanya Hükümeti sokak dansçılarının sayısının hızla artmasından endişe duyarak yeni bir yasa çıkarıp ülke

Benim hikayem bir umudun son durağıBir kemanın son tınısıBir zamanın son sabahıydıÇok git geller gördüÇok hatıraya öründüSevda Yarlarında doğduBedende açıp kalpte ete kemiğe büründü...Hikayem aslında hepimizin hayatında var olan küçük bir dokunuş umuda. Çocukluğumdan gençliğime tüm yaşantıma uzanan bir hayat yolu. Doğduğum topraklardan, aile hayatıma atandığım yerlerden yaşadıklarıma, aşka uzanan uzun bir yol...Bu yolda birçok şeyin baş ucumda canlandığı hayallerimle anlamlandığı zamana uzanıyor. Aşka vara

Miray tıpkı okulundaki gibi İstanbul sokaklarında da başarılarını hızla sürdürmektedir. Ona inanıp güvenen herkes bu yeni kızın İstanbul’da birçok şeyi değiştireceğinin farkına çoktan varmışlardır. 19 Mayıs’ta tüm devlet adamlarının gözü önünde yaptığı o büyüleyici gösteri ve İkizler grubuna karşı yaptığı misilleme gösteri çevresindeki rakiplerine büyük göz dağı vermiş, etrafında birçok dansçının toplanmasına neden olmuştur. Artık Miray’da İstanbul sokaklarında söz sahibi olan grup liderlerinden biridir.Mir

Artık sosyal hayatımızın büyük bir çoğunluğunu internet üzerinden yaşar hale geldik. Çok güzel arkadaşlıklar da edindik, iş çevresi de kazandık belki işimizi de internet üzerinde büyüttük.Bu kadar büyük bir platformda nedenlerimiz ne olursa olsun, fazlasıyla bağımlılıklar edindiğimiz de bir gerçek.Peki söz konusu “İlişkiler” olunca neler olup bitiyor? İnternet insanları yalnızlaştırıyor mu yoksa büyük mutluluklara mı ulaştırıyor?“Şimdi ise arayıp bulmaktan yorgun düşmüş bedenlerin, tek tık k

Bu kitapta 1985-1989 yılları arasında baskı ve zulüm altında Türkiye’ye göçmek zorunda bırakılan 300 binin üzerinde Bulgaristan Türkü’nün yaşadıklarını tanıkların anlatımlarından okuyacaksınız...“Gözleriniz sabunun verdiği acıyla yandı mı hiç? Kör olduğunuzu zannedersiniz. İşte ben de aynen öyle kör olduğumu hissetmiştim. Yeni adımla biri bana ilk defa sesleniyordu. Adeta sanki bir damga idi bizlere....Şimdi nerede bulunuyorsunuz biliyormusunuz? Burası Belene Adası! Kemikleriniz burada çürüyecek!!Belene Be

Kalbimi Okuyabiliyorsanız Kalemimi De Okursunuz.“Bu kitabı neden yazmalıyım?” sorusunu hep kendime sorduğum ve cevabını aradığım doğrudur.Evet iyi bir anne, fedakar bir eş, hayırlı bir evlat olmak için çok çaba sarf ettiğim doğrudur ancak unuttuğum şeyler vardı. Mesela yarım kalmış, küf tutmuş hayallerim...İçimde gömdüğüm çocuksu duygularım...Hedeflerim...İsteyip yapamadığım seyahatlerim...Çıkması gereken kitabım ve birçok okuruma verdiğim sözlerim vardı.Bir gece yarısı tamda istediğim heyecanım yanı b

Seni Sana Anlatmaya İhtiyacım Var...VeSen gittin Baba,Zaman gitti saatimden,Akrep gittiYelkovan gitti,Ne kadar oyuncağım varsaArdına döküldü de gitti.Kalmayanlarla kalakaldım.Seninle giden sesimin bana bıraktığı dünyada, sessiz kelimelerle yaşamaktı benimki.Tesadüf mü dersin, ismi Gölge olanın, gittiğinden beri karanlıkta kalmasına.Evet doğruymuş, “Savaşın ortasında komutansız kalmakmış, Babasız kalmak..”Sonra anladım ki, giden bedenmiş. Yaşadığın zamanda, herkeste bir güzellik bırakmışsın bana.Gidişinle to

İyi bir gelecek vaadiyle çocukluktan itibaren sınavlara hazırlanmak, kazanmak ve kaybetmekle geçen milyonlarca gençten ikisinin yolu üniversiteye yerleşmeleriyle birlikte kesişir. Üniversite başarlı ve güzel bir hayatın da anahtarıdır, onlar için... Yıllar süren çalışmalarının karşılığıdır... Daha ne olduğunu anlayamadan büyük bir aşk hikâyesinde bulurlar kendilerini.Hayatta geçilecek daha çok sınav vardır! Kaybedilecek, kazanılacak, çok sınav...Şiir tadında hayatlar...Şiir tadında aşklar...

Hayatın kendisine hep haksızlık yaptığını düşünenler, başına gelen tüm şanssızlıklara bir kahkaha bırakanlar, maşallah dediği üç gün yaşayan bahtsız bedeviler, hiçbir ilişkisi mutlu sonla bitmeyenler, oy verdiği partiler iktidara gelmeyenler, aradığı işi bulamayanlar, verin elinizi ve bırakın kendinizi, Bu Da Mı Gol Değil kitabının sayfalarına! Hayatın acılarına, şanssızlıklara bir de mizah penceresinden bakıp, Bu kadar da bahtsızlık olmaz derken kahkahalarla gülecek ve kitap bittiğinde bir boşlukta hissede

...Seversen tam sev, ver kendini. Ağlarsan katıla katıla, gülersen kahkahalarla... Hiçbir duygunu saklama, erteleme, kendini zorlama, bırak akışına gitsin. Sonra geç kalırsın, keşke dersin, şimdiki aklım olsaydı dersin. Islanmak için yeni yağmurlar beklerken anı kaçırma... Daha sonra mı? Bir varmış, bir yokmuş. Bu kadar doluluk sıkıyor beni. Yorgunum, durgunum, dalgınım... Boşaltmalıyım

Şiir karalayacak kadar şanslı çocuklardık, çocuklukları elinden alınanlara; Hangi renk olduğun önemli değil, neye inandığın ya da hangi bayrak altında yaşadığın. ...sen, benim çocuğum olabilme ihtimali olan milyarlarca çocuktan sadece birisin... Yalnızlığı anlattım ben - bölünmüş hecelerle Çamura saplanmış duygularımı çıkarıp astım İbret olsun diye - iplere Dünya duysun; haykırır bedenim çığlıklardan öte Karanlık alır götürür saflığı bilinmedik yerlere

Zaten ölü birini öldürmekle tehdit edebilir misin? Küçük çaplı bir çetenin lideri pozisyonundaki Cenk'in, çocukluğu adeta cehennemde geçmiştir. Çocukluğunun bir günü vardır ki o günden sonra tek bir amaç için yaşamaya başlamıştır. İntikam arzusu... Ölmeden önce yapmayı düşündüğü tek şey! Düşmanının mafya babası olması hatta karşısında bütün çevresinin, devlet kademesindeki birçok etkin konumdaki kişilerin bile korkuyla titremesi onu yolundan alıkoymayacaktır. Cenk sinsi ve zekice bir plan hazırlamıştır ve

Bu kitaba sadece bir Türkiye gerçeği, yaşanmış olaylardan esinlenilmiştir demek doğru olmaz... Çünkü hangi coğrafyada olursa olsun her kültüründe babalar ailesini, evlatlarını hep korumak kollamak isteğindedir... Hatta herşeylerini bu uğurda harcarlar da... Elinizdeki kitapta yaşadıkları şehirde saygın bir hayat sürerken büyük şehre göç etmek zorunda kalan bir ailenin hikâyesini okuyacaksınız... O aile içinde gençliğinin ilkbaharındaki Nazlı'nın vazgeçişlerini, hayatın zorluklarını küçük yaşta omuzlayışını