Hiçbir söz, hiçbir teselli, hiçbir sarılma, hiçbir dokunuş belki yaralarımızı sarmayacak! Ama her şeye rağmen yaşamalıyız. Rüzgâra, yağmura, çamura, başımızdaki belaya, içimizdeki yaraya rağmen! Bunca felakete, yıkıma, acıya, gözyaşına rağmen! Nefes alıyorsak ve biraz olsun dermanımız varsa, yaşamalıyız! İnsan güçlü olduğu için yorulmaz. İnsan uzun süre güçlü olmak zorunda hissettiği için yorulur. Bazen kimsesiz, bâzen çaresiz kaldığımız zamanlarda yaşamımızda nefes almanın, yaşama tutunmanın ve umudun önem

Parçalanmış bir uçak, kayıp bir kargo! Bu sıradışı kazanın aydınlatılması için genç ve yetenekli bir psikolog görevlendirilir. Görevi ölüleri sorgulamaktır. Fantastik romanı ile kendisini kanıtlayan yazar, bu kez bilim kurgu romanı ile beynimizin derinliklerine bir yolculuk gerçekleştiriyor. Soluksuz ilerleyen hikâyede doğrularınız ile yanlışlarınız karışacak. Aklınıza sahip olmaya çalışacaksınız.

Artık bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Ansızın oluveren olağanüstü değişiklikler insanları derinden yaralar. Bu değişikliklere bağlı olarak vicdan, merhamet, dostluk ve sevgi gibi duyguları daha gerçek hisseder insan. Acaba gerçekte var olan duyguları insan sadece kendisi mi yaşar? Yoksa bu duyguları yaşattıran insanlar mı var? Kendisine kumpas kuranları bulmaya çalışırken, ünlü birinin ölüm olayını çözmesi istenir, fakat bu kez hayatı, hiç tahmin etmediği kadar tehlikeye girer. Yaşamın ucunda

Bir şehir olsan… Hangi şehir olurdun? Peki bir oyun olsan… Hangi oyun olmak isterdin? Yaşadığın şehri anlat desem, bir cümle ile nasıl anlatırdın? Ya da sevdiklerinle en çok hangi oyunu oynamak isterdin? Hadi, şimdi gel benimle! Sana şehrimi ve oyunumu anlatacağım. Belki benim sayfalarımı çevirirken, doğru olduğunu düşündüğün ama senin düşündüğünden farklı olan konulara da değiniriz. Benimle keşfetmeye hazır mısın?

Hikâyeler, metaforlar bir konuyu anlamanızı sağlayan en iyi yöntemdir. Yaşanmış bir öykü, fıkra kişinin zihninde farklı anlam pencereleri açar. Anlatılmak isteneni daha iyi kavramanızı sağlayan bu metaforlar, kişiyi düşünmeye sevk eder ve harekete geçirir. Hayatta herkes başarılı olmak istiyor. İşinde, okulunda, evinde... Ancak başarı öyle kolayca gelmiyor, kapınızı tıklatmıyor size. Başarılı olmanın da incelikleri, püf noktaları, sırları var. İki şekilde başarılı olmanız mümkündür. Birincisi; dene

Hamur`abiden Iron Man Olmaya Giden Yol Evrensel Diyet Sistemi Kısa Özet Bir patlamanın harika, göz kamaştırıcı, büyüleyici, mükemmel ve bunların hepsinden önemlisi hiç değişmeyen kuralları olan akıllı ve zeki bir canlıyı meydana getirebileceği aklınıza gelir mi? Ancak bu oldu! 13,5 milyar yıl önce gerçekleşen evreni yaratan büyük patlama yokluğu varlığa çevirdi. Evrenin başlangıcından yola çıkan yazar, insanın evren bulmacasının bir parçası olduğunun yanında bulmacanın her parçasının bulmacanın kendisi

Üsküdar Üniversitesi bünyemizde psikoloji master okurken tanıdığım ve “Klinik Psikoloji Doktora” çalışmalarına referansı olduğum öğrencimize başarılar dilerim. Prf.Dr. Nevzat Tarhan Toplumda çoğul bebeklere, çocuklara yönelik toplumsal ve bireysel farkındalığı yaymak ve bilinçlendirmeyi artırmak adına öncülük etmiş olduğunuz çalışmalarınızı ilgiyle gördüm, tebrik ediyorum. Prf.Dr.Sefa Sasygılı - Psikiyatrist Maneviyat Psikolojisi Sempozyumu İlk duyduğumda çok şaşırmış ve hayran kalmıştım, muciz

“ Sanırlar ki bu dizeler kendine, Kendine değil, ancak kendinden geçen bütüne “ Aşıklarla buluşmak bizim duamızdı. Salih Zeki Caner bu duaya yanıt verenlerden oldu ve varlığındaki armağanlarla bizde izler bıraktı. Bizimle birlikte marifet kapısından geçerek ruhunun ilmini aşkın dili ile buluşturdu ve yaşama hakiki bir eser kattı. Bu eserin sunuşunu bize teslim etmesi bir onur, bir lütuftur. Biliyoruz ki nûr ile taçlanmış bu satırlar, sizlerde de derin izler bırakacak, zaman ve mekan tanımadan nice cana ulaş

Milli Şairimiz Mehmet kif Ersoy`u yüzeysel olarak tanımak yetmez. Akif, Hakkı hak bilip yolundan dönmeyen, eğilip bükülmeyen, şahsi için değil milli ve manevi değerleri için susmayan abide bir şahsiyet. Kalbi milleti için atan müstesna fikir insanı. "Hayır, hayâl ile yoktur benim alişverişim, İnan ki her ne demişsem, görüp de soylemişim.`` diyen ferâset sahibi mücadele adamı. Bu eser onu çocukluğundan ölümüne kadar hatıraları yoluyla tanıtacak, dur durak bilmeden her anısıyla bizleri kendisine bağlayıp y

“Hayattan vazgeçtiklerimiz mi, Vazgeçemediklerimiz mi?” diye iki soru çıksa karşımıza verebileceğimiz cevap ne olurdu? Hiç düşündük mü? Hangisi ağır basardı? İnsan sever; hayatı, doğayı, vatanı, insanı, börtü böceği. Hiç bıkmadan sever. Her an kendi hayatına girenleri hatta gidenleri bile sever. Sevmenin adabı yoktur. İçinden nasıl geliyorsa öyle sever insan. Topraksız Alkan’da her insan gibi içinden nasıl geliyorsa öyle seviyor. Bu dizeleri hayata kavuşturmak için nelerden vazgeçti ya da vazgeçem

Bir anda, bir sebepten dolayı öldünüz. Ama hâlâ kendinizdesiniz. Yalnızca, bedeniniz hareket etmiyor, etrafınızı görebiliyorsunuz. Ama müdahale edemiyorsunuz. Ne yapacağınızı şaşırıyorsunuz. Yaşadığınız onca yıl, anılarınız, evlatlarınız, sevdiğiniz eşiniz, saçlarınız, bu kitabı tuttuğunuz eliniz, okuyabildiğiniz gözleriniz. Artık sadece bir hiçten ibaret. Ne garip değil mi? Sence yeniden başlamak için bir sebep gerekli mi?

Bir yerde okumuştum “Sana duvar ördüysem tuğlasını sen verdin.” cümlesini. Bir insana dengesini kaybettirip sonra da normal davranmasını bekleyemezsiniz. Kişi de olduğu gibi hayatta dengeden ibarettir. Tahtanın ortasında durmak yerine uçlarına giderseniz mutlaka bir tarafa düşersiniz. İnsan, yoklukla sınandığı kadar varlıkla da sınanır! Yaşam bir imtihandan ziyade nakış gibi işlemesidir insan ömrüne, bu da bize kişiler değişse de, hikâyelerin aynı olduğu sonucunu gösteriyor. Aynı gökyüzünün a

“O halde ay ışığı sizin hem pusulanız hem de sokak lambanızdı?” “Evet Deva. Bazen karanlıkta kalırsın. Önünü görmez olursun. Geldiğin yeri unutur, gideceğin yeri bulamazsın. Ben Ay’ı insanın içindeki inanca benzetirim. İnanç da Ay gibi hâlden hâle girer. Eksilir, azalır, artar. Bazen önü bulutlarla örtülür. Ama sonuçta insan karanlıkta kaldığında önünü ışıtan tek şey inançlarıdır. İnanç, insanın önünü sonunu göremediği, çıkış yolu aradığı anlarda sarılacağı, tutunacağı yegâne şeydir. Tıpkı karanlıkt

Şayet yenilgiye uğradığını düşünüyorsan, yenilirsin! Cesur olmadığına inanıyorsan, evet cesur olamazsın! Kazanmak istediğin halde ciddi şüphelerin varsa, kaybedeceksin.. Yoruldum artık diyorsan, yığılır kalırsın olduğun yerde.. Hayat bir mücadeledir, evet doğru.. Ve mücadeleleri her zaman, güçlü olan ya da olanakları daha çok olan kazanmaz! Ne var ki eninde sonunda kazanan; Kazanabileceğine ve yapabileceğine gerçekten inanandır.. Nefes herkes için aynı nefestir.. Su herkes için aynı moleküller

Tek tesellin var… Bu dünyanın elle tutulur, gözle görülür çıplaklığında, çiğliğinde... Renkler gözlerini kamaştırıp seni kör etmediyse, İçine gömüldüğün dünyada sadece gördüğüne, sahip olduğuna tutunmadıysan sımsıkı, Bunun bir rüya olduğunu, uyanacağını unutmadıysan, Geceleri yalnızlık duyuyorsan ta yüreğinde, Tepeden tırnağa ten bilmediysen kendini, Emanet aldığın canını unutmadıysan, Can özlüyorsa, Ve canın yanıyorsa, yaralıysan, “Bir” vav gibi işliyse içinde bu güzel yara, Tek tesellin duyduğu

Kaç yaşanmışlık varsa elveda... Yol senin olsun, bana gitmek düşer... En çok da kendimden gidiyorum... Bu veda sana âh olsun! Âh’ım beddua değildir, bilesin... Âleme ibret, sana eyvâh olsun... Eyvâh da yetmez, eyvâhı da bilmez isen eğer, Eyvâha da, yola da, sana da Eyvallah olsun...

Anne sütünü artırıcı formüller, annelerden yemek yemeyen çocuklar için öneriler, çocukların inatlaşma döneminde annelerin yapması gerekenler. Bu kitapta, annelerin en çok dert edindiği konularda, onları rahatlatmak amaçlanmıştır. Sütü gelmeyen anneden, doğum sürecindeki anneye… Erken doğum yapan anneden, doğum yapmış anneye… Çocuğuna yemek yedirememekten bezmiş hatta çocuğunun çok yemesinden şikâyet eden anneye… Evdeki büyüklerden dolayı çocuğunu yetiştirmekte zorlanan anneden, korkutarak yetiştirilen çocuk

Aşk; İnanmaktır, ölümden sonra dirilmeye inanmak gibi… Ne küskünlükler, ne dargınlıklar görse de… Bitmek, tükenmek bilmeyen… Huzurdur, mutluluktur, umuttur aşk… En güzel hayaller kurmak, en güzel hayallerinin peşinde koşmaktır… İki farklı bedende, tek bir ruh, aynı amaç için çarpan, tek bir kalp olmaktır. Sıyrılıp bencillikten; empati kurmaktır. Kendin olmak, Kendini bulmaktır aşk… Ne zaman, nasıl, biterse bitsin. Hiçbir zaman nokta konulmamalıdır sonuna, her zaman virgüllerle devam edilmeli, yürekten inanı

Seni tanımıyorum ama denk geliyorsun işte;sıradan bir kitabın orta sayfasında,bir yoksunluk cümlesinde,bir şiirin en acıyan yerinde,yağmur sonrası gökyüzünde,yalnızlığın yedi renginde...Kitaplarla konuşuyorsun benimle sonra izlediğim bir filmde karşıma çıkıyorsun ansızın.Dedim ya, tanımıyorum seni. Karşımda durup sadece susuyorsun.Nefesinin sıcağını bile bilmezken sessizliğinle üşüyorum!