Yüce kitabımız Kur'ân-ı Kerîm dinimizin merkezinde olduğu gibi medeniyetimizin de merkezinde olmustur. İslâm sanatlarının büyük bölümü Kur'ân-ı Kerîm'in daha güzel yazılması ve okunması için gelistirilmistir. Hat, tezhip, ebru sanatları yüce kitabımızın hizmetinde bulunmustur. Kur'ân-ı Kerîm'i her şeyin merkezine koymak ve Kur'ân-ı Kerîm ile ilgili şeylere büyük özen göstermek İslâm'ın güzelliklerindendir. Bu sebeple Allah kelâmını diğer bütün kitaplardan üstün tutar, daha güzel yazar, süsler, yayımlar ve

Peygamber Efendimiz'in [sallallahu aleyhi vesellem] yaşadığı döneme asr-ı saadet denir. İnsanlık tarihinin en saadetli zamanları o dönemde yaşanmıştır. Bu sebeple bütün Müslümanlar hangi zamanda yaşarlarsa yaşasınlar o kutlu asra özenir, o kutlu asrı örnek alırlar. Resûlullah ve sahabiler nasıl davranmışlarsa öyle davranmaya çalışır, onların yolundan giderler. Bütün meselelerin çözümünü saadet asrında aramak gerekir. Aradan yüzyıllar geçse de din değişmemiştir, insan değişmemiştir, dünya değişmemiştir. N

Kuran-ı Kerim gözlerimizin nuru, kalplerimizin cilasıdır. Yüce Rabbimizin indirdiği bu ayet-i kerimelerden hem okuyarak hem üzerinde tefekkür ederek hem de içindekilerle amel ederek faydalanmaya çalışırız. Bu çabayla pek çok ilim dalları kurulmuş, Kuran-ı Kerimin tefsirinden doğru telaffuz edilmesine ve güzel yazılmasına kadar kutsal kitabımızla ilgili her şeyin üzerinde incelikle durulmuştur. Aşır okuma geleneği de bu inceliklerden biridir. Kuran-ı Kerimdeki her ayet-i kerime aynı değerdedir. Bir kısmı diğ

Bu kitapta, Prof. Dr. Abdülaziz Hatip, Mevlânâ Celâleddin Rûmî Hazretlerinin [kuddise sırruhû] namazla ilgili sözlerine düzenli bir şekilde ve gerekli açıklamalarla birlikte yer veriyor. Büyük bir Allah dostunun namazın manevî yönlerini açıkladığı bu güzel eser, aynı zamanda Mevlânânın dinin zahirine de ne kadar önem verdiğini gösteriyor. Bu yönüyle Âşıkların Namazı, dinin zahirîyle batınının ayrılamayacağını da gösteriyor. Ey ay yüzlü güzel! Bir gece olsun Allah [celle celâluhû] aşkıyla uyumazsan, geceyi i

Ömer Sabuncu bu eserinde, Hz. Hatice (radıyallahu anha) ile ilgili muteber kaynaklarda yer alan bilgileri düzenleyerek sunuyor. Soyu, akrabaları ve çocuklarıyla ilgili detaylı bilgilere yer veriliyor. Müminlerin annesinin Peygamber Efendimize nasıl destek verdiği ve ne kadar yüksek bir ahlâka sahip olduğu açıklanıyor. Ömer Sabuncunun yüksek lisans tezi esas alınarak oluşturulan eser yayına hazırlanırken güncel kitap formatına getirildi. Gerekli açıklamalar eklendi, redaksiyon ve diğer editörlük çalışmaları

Mevlana Halid-i Bağdadi (kuddusi sırruhû) hazretleri 1770-1826 yılları arasında yaşamıştır. Bağdatlıdır, manevî terbiyesini Hindistan'da almış ve Osmanlı coğrafyasına geri dönerek İmam-ı Rabbanî (kuddusi sırruhû) hazretlerinin Hindistan'a yayılmış olan terbiye metodlatını Osmanlı topraklarına taşımıştır. Yüzlerce halife yetiştirmiş ve Nakşibendî yolunun en büyük kolunun kurucusu olmuştur. HalidiyyeRisalesi de Mevlana Halid-i Bağdadi (kuddusi sırruhû) hazretlerinin tasavvuf yolunun temel prensiplerini anlatt

Ebü?l-Leys Semerkandî Hazretleri (k.s) miladi 9. asırda yaşamış büyük bir velidir. Ehl-i sünnete bağlı sahih tasavvuf anlayışının büyük simalarındandır. Hanefî mezhebinin büyük fakihlerindendir. En meşhur eserleri Tefsîru?l-Kur?âni?l-Kerîm, Bustanu?l-Arifîn ve Tenbîhü?l-Gafilîn?dir. Ebü?l-Leys Semerkandî Hazretleri (k.s) güzel ahlâkla ilgili ayet-i kerimeleri, hadis-i şerifleri, sahabi ve veli sözlerini derlediği, rivayet metodunu esas alarak telif ettiği bu eserinde, İslâm ahlâkıyla ilgili neredeyse bütü

Büyük âlim ve büyük zahidler zühd için diyorlar ki: Zühd, dünya mal ve metaından eli, dünyalığın peşinden gitmekten de kalbi çekip korumaktır. (Cüneyd-i Bağdadî k.s.) Zühd üç kelimeden meydana gelir. Ze? har , ziyneti terk etmektir. He? har, nefsin boş arzularını terk etmektir. Dâl? ise, dünyayı terketmektir. (Ebû Bekir Verrak k.s.) Görüldüğü gibi, ahlâk-ı hamîdenin önde gelen hasletlerinden biri olan zühd hakkında yazılmış en önemli eserlerden biri, ilim semamızın yıldızlarından, meşhur muhaddis İmam B

Meşhur alim ve muhaddis Abdullah İbn Mübarek?in Kitabü?l birri ve?s-Sıla adlı önemli eserinde aile içi ilişkileri konu edinen hadislerden, sahabe, tabiinin sözlerinden derlenen Mutluluk Yolu adlı kitap, aile içi ilişkileri konu edinen hadislerden, sahabe ve tabiin sözlerinden derlenen Mutluluk Yolu adlı kitap, aile içi mutluluğun sağlanması yolunda etkileyici öğütler ve örnekler içermektedir. Kitap, hadisler ışığında aile ilişkilerini en ince detayına kadar ele almaktadır.

EVLİYANIN DİLİNDEN Namazın Hikmetleri Abdullah Demiray Cenâb-ı Hakkın insanı ibadetle mükellef kılmasının en önemli hikmeti, insanın dünya ve ahiret saadetini kazanması içindir. Bu yönüyle ibadetlerin başında gelen namazın en önemli hikmeti, dünya ve ahiret saadetini kazanmaya vesile olmasıdır. Çünkü şuurla kılınan bir namaz, insanı her türlü fuhşiyât ve kötülükten alıkoyarak fert ve toplumun huzurunu sağladığı için dünyada; Allahın [celle celâluh] rızasını kazanmaya sebep olduğu için de ahirette eb

Allah Resulu (s.a.v) müminler için her yönden en mükemmel örnektir. Sadece mescitte, savaş meydanında ya da çarşıda değil, kutlu evinde de kemalin göz alıcı örneklerini sunmuştur. O, mübarek eşlerine karşı ilgili ve sevecen bir koca; çocuklarına karşı şefkat ve anlayışla dolu bir baba; torunları üzerinde titreyen bir dede; nezaket timsali bir komşu; cömert bir ev sahibiydi. Ashabını evliliğe teşvik eder, evlilikle birlikte kemal bulacaklarına işaret ederdi. Bu kitap, bu mükemmel örneğin hayatından, günümü

İlmihaller bize dinimizi öğretir. Neyin sevap, neyin günah olduğunu gösterir. Dinimizi hakkıyla yaşamak için ilmihal bilmek gerekir. Çünkü neyi nasıl yapacağımızı bilmeden dinimizi uygulayamayız. Dini uygulamak da sadece şekille olmaz. Davranışlarımız samimiyetle ve edeple desteklenmelidir. Mızraklı İlmihal bilinen ilk ilmihal kitabı olarak dinimizi hem güzelce özetleyen hem de samimiyet ve edeple süsleyen bir eserdir.

Asr-ı saadet, Peyganber efendimizin (s.a.v)maddi ve menevi önderliğinde şekillenmiş kutlu bir dönemdir. İslamın nasıl yaşanacağını hayatlarıyla ortaya koyan Efendimiz (s.a.v) ve onun seçkin arkadaşları (r.anhum) bu konuda çeşitli zorluklar yaşamışlar ama her türlü güçlüğü sadece Allaha güvenip dayanarak açmışlardır. Elinizdeki kitap, o kutlu insanların Allaha hakkıyla güvenmelerini ve bunun neyicesinden Yüce Allahtan gördükleri ilahi yardımları anlatmaktadır. Kitapta, meleklerin yardıma inmeleri, eşyanın sa

Hüseyin Okurun hazırladığı kitabımızda Cuma günü ve namazının fazileti ayet-i kerimelerle, hadis-i şeriflerle, velilerden sözler ve menkıbelerle anlatılmaktadır. Dinimizin bütün emir ve tavsiyeleri gibi Cuma günü ve namazının da kıymeti en iyi âlimler ve veliler tarafından anlaşılmış ve açıklanmıştır. Onlar doğru kaynaklardan elde etikleri bilgileri ve dinimizin güzelliklerine adadıkları hayatlarıyla her konuda bizim rehberlerimizdir.

Hace Muhammed Parsa hazretleri Risale-i Kudsiyye'yi yazma sebebini şöyle anlatıyor; Bu eseri, aciz ve zayıf kul Muhammed b. el-Hafız el-Buhari, samimiyetle ve hayra vesile olur ümidiyle kaleme aldı. Yüce zatların ve dostlarımızın emir ve işaretleriyle bu kudsi sözlerden birkaçını teberrük niyetiyle ve ünsiyete vesile olması dileğiyle yazdı. Böylece sadık müridleri ve sevenleri, efendimiz Hace Bahaeddin'in (k.s.) sözlerini dinleyip istifade etmiş, sanki o hazretin sohbet meclisinde bulunup bizzat onu dinlem

Akıl hem büyük bir nimet hem de çetin bir imtihan aracıdır. Bize doğru yolun kapılarını açar. Dini daha iyi anlamamızı ve yaşamamızı sağlar. Neyin hakkımızda hayırlı olduğunu onun sayesinde öğreniriz. Bunların yanında bizi kibre sevk eder. Gurura kapılıp gözümüzün önündeki apaçık gerçekleri göremememizi sağlar. Eskilerin tabiriyle kılı kırk yarar, sonunda ne kar ne zarar. İşte Mehmet Ildırar hoca efendi de sohbetlerinden derlediğimiz bu eserinde aklı doğru kullanmak ve aklın şehvetinden korunmak için takip

Nefis terbiyesinin Allah dostlarından hayatlarından örneklerle anlatıldığı bu kitap; tasavvufi sohbetlerin sıcaklığını yansııtıyor.

Şeytan insanı çekemediği için isyan etti. İnsandan üstün olduğunu iddia etti. Arştan kovuldu, manevi değerini kaybetti. Bunun üzerine insanları saptırmak için izin istedi ve kendisine kıyamete kadar izin verildi. O insanları saptırarak intikam almaya çalışıyor. İnsanların kendisinden üstün olamayacağını kanıtlamak istiyor. Ama çabası boşunadır. Çünkü salih kullar onun isteklerine boyun eğmezler. Ve insanlara da ondan kurtulma yollarını öğretirler. Şeytanın en büyük düşmanları peygamberler, alimler, evliy

Ahmed er-Rîfâî (kuddise sırruhu) hazretleri 12. yüzyılda yaşamıştır. Rifâî yolunun kurucusudur. Rifâîlik Osmanlı halkının en çok benimsediği yollardan biri olmuş ve günümüze kadar gelmiştir. Bu büyük velinin hayatını okumaksa hepimiz için bir muhabbet kaynağıdır. Çünkü onların kalplerindeki güzellik hayatlarına aksetmiştir ve hayatları da kalbimize hitap etmektedir.

Ahlak ve Arınma adıyla Türkçe'ye tercüme edilen Risaletü'Müsterşidin eserinin müellifi Haris b.Esed'dir (781-857). Nefis muhasebesi hususundaki titizliği, tasavvuf yolunda nefis muhasebesini esas aldığı için Muhasibi lakabıyla tanınmıştır. Tabakat kitaplarında Muhasibi, O derin bir okyanustur. Faydalanmak isteyenler kitaplarına başvurmalıdırlar sözleriyle ifade edilir. Risaletü'l-Müsterşidin, irşad edilmek isteyenlerin risalesidir. Risalede, Kitap ve Sünnet'e uymanın gerekliliği, niyet, takva, nefis muhase