Mutluluğu nasıl tanımlardınız? Para, iş, yaşadığın şehir, etrafındaki insanlar? Sahip olduğun eşyalar, ev, araba? Evet hepsi olabilir ancak bunlar olmadığında “asıl” mutluluk nedir? Ütopik bir mekan düşünün; sorguların ortadan kalktığı, kimsenin kimseyi ötekileştirmediği, statülerin tanınmadığı, kapısından içeri giren “herkesin” kendisini ait hissettiği ve aslında kendini bulduğu bir yer…“Glück” yani başka bir dilde adı “mutluluk” olan bu mekanda iki güçlü kadın olan Pelin ve Nur’un mutluluk aray

Düşkünler Diyarı

Ölü Hayaller 1. Cilt

Ölü Hayaller 2. Cilt

Bir varmış bir yokmuş evvel zaman içinde. Masallar, hikâyeler bolca anlatılırmış eski dönemlerde o evlerde. Papis masalları, hikâyeleri çok severmiş. Defalarca dinlediği aynı türde masalları tekrar tekrar hiç bıkmadan dinlermiş. Papis ancak annesinin masallarını dinlerken uslu uslu otururmuş. Çok afacan ve hiperaktif bir çocuk olan Papis, ele avuca sığmaz, yerinde duramazmış. Papis’in dinlediği masallar; “Uşa Uşa Dalguşa”, “Etikani Metikani”, “Boğalar Güreşiyor Göklerde” ve “Peri Kızları”.

Doğumlar, çocukluklar, gençlikler, aşklar, evlilikler, edebî, siyasi ve sosyal görüşler, hatıralar, huylar, alışkanlıklar, magazinler, dedikodular, dostluklar, arkadaşlıklar, aldatmalar, itiraflar, ihtiraslar, tartışmalar, polemikler, kavgalar, küskünlükler, kinler, nefretler, kıskançlıklar, korkular, kırgınlıklar, üzüntüler, acılar, sevinçler, çılgınlıklar,sohbetler, eğlenceler, olaylar, intiharlar, ölümler. 11. Yüzyıldan 18. Yüzyıla Halk Edebiyatından Psikoportreler bu kitapta.

Doğumlar, çocukluklar, gençlikler, aşklar, evlilikler, edebî, siyasi ve sosyal görüşler, hatıralar, huylar, alışkanlıklar, magazinler, dedikodular, dostluklar, arkadaşlıklar, aldatmalar, itiraflar, ihtiraslar, tartışmalar, polemikler, kavgalar, küskünlükler, kinler, nefretler, kıskançlıklar, korkular, kırgınlıklar, üzüntüler, acılar, sevinçler, çılgınlıklar,sohbetler, eğlenceler, olaylar, intiharlar, ölümler. 19. Yüzyıldan Günümüze Halk Edebiyatından Pskiportreler bu kitapta.

Bilinçaltı düşüncelerin rüyalarla buluştuğu ve gerçek hayata yansıyan bir aşk hikayesi. Peki ,göremediklerimizi görmenin veya bilinçaltına ulaşabilmenin yolu üçüncü göz müdür? Dolunaylı gecelerde dilekler gerçekleşir mi? Bu hayatta,kim bilir,ne kadar çok sır ve içinde pek çok gizem bulunuyor ?

Doğumlar, çocukluklar, gençlikler, aşklar, evlilikler, edebî, siyasi ve sosyal görüşler, hatıralar, huylar, alışkanlıklar, magazinler, dedikodular, dostluklar, arkadaşlıklar, aldatmalar, itiraflar, ihtiraslar, tartışmalar, polemikler, kavgalar, küskünlükler, kinler, nefretler, kıskançlıklar, korkular, kırgınlıklar, üzüntüler, acılar, sevinçler, çılgınlıklar,sohbetler, eğlenceler, olaylar, intiharlar, ölümler. 13. Yüzyıldan 16. Yüzyıla Divan Edebiyatından Psikoportreler bu kitapla okuyuculara sunuluyor.

Doğumlar, çocukluklar, gençlikler, aşklar, evlilikler, edebî, siyasi ve sosyal görüşler, hatıralar, huylar, alışkanlıklar, magazinler, dedikodular, dostluklar, arkadaşlıklar, aldatmalar, itiraflar, ihtiraslar, tartışmalar, polemikler, kavgalar, küskünlükler, kinler, nefretler, kıskançlıklar, korkular, kırgınlıklar, üzüntüler, acılar, sevinçler, çılgınlıklar,sohbetler, eğlenceler, olaylar, intiharlar, ölümler. 17. Yüzyıldan 19. Yüzyıla Divan Edebiyatından Psikoportreler bu kitapla okuyuculara sunuluyor.

Koku üzerine araştırmalar eskiden olduğu gibi bugünde devam ediyor ve etmeye devam etmesi kaçınılmaz görünmektedir. Kimya, biyoloji, tıp, ekonomi, psikoloji gibi birçok bilim dalı koku üzerinde yoğun olarak çalışmaktadır. Koku, insan davranışlarını anlamada ve insanları etkilemede çok önemli bir araçtır. Gittikçe bu önemin artacağını söylemek için kâhin olmaya gerek yoktur. Kokuyla ilgili çalışmalar konusunda hem bilimsel hem de ticari çalışmalar yoğun bir şekilde devam edecektir. Kokunun insanların satın a

Bazen hayatın içerisinde kaybolur insan. Her şeye rağmen kendisi veya sevdiği için ayakta durabilmeye çalışır. Yaşamın zorluklarıyla savaşır, yorulur ve susar. Suskunluğunuzun dilini anlayan insanlar da vardır, ne kadar bağırsanız sizi hiç duymayan insanlar da. Karşılıklı sevgi beklerken terk edilenler de vardır, aldanarak aldatmayı öğrenenler de. Yaşam ise sevmek, sevilmek ve sevilememek üçgeni içerisinde geçip gider. Sevmek güzeldir, sevildiğiniz kadar… Sevmek acıtır, hiç sevilemediğiniz kadar… İşte tam d

Çocuklar, Tenchi Okulu’nun ana kapısı ve burada bulunan diğer tüm kapılar saygıyla açılır. Saygının açamayacağı kapı yoktur. İçeri girebilmemiz için lütfen kapının önünde dizlerinizin üzerine çökün ve okulumuza saygımızı sunalım.” Taka ve Dosima okula neden saygı duyacaklarını bilmiyorlardı fakat Hiro’nun kararlı ses tonuna saygı duydukları aşikârdı. Dizlerinin üzerine çöküp ellerini toprağa koyarak eğildiler. Tenchi Okulu, bir uchideshinin ve o uchideshiye saygı duyan iki çocuğun içtenliğini hissetti. Okul

Yazar, bu kitabı yazmak için harekete geçmekle iyi bir iş çıkarmıştır. Bu kitabı çıkarmak için büyük bir güç ve kararlıkla çalışmıştır. Bu kitabı inceledikten sonra;güzel işaretler eşliğinde belgeleri aşama aşama bir araya getiren ,birtakım amaçları ve sırları açığa çıkaran önemli bir kitap olduğuna kanaat getirdim.Müellif,kitabı katılıktanve taassuptan uzak bir şekilde zarif bir üslupla olayları dürüstçe aktararak kaleme almıştır. BÜYÜK İMAM ET-TAYYİBi Elinizdeki kitap, 4 Şubat 2019'da Abu Dabi'de İnsa

İçindeki umuda ve insanlara yardım etme isteğine tutunan Akif’in, zorlu yaşam mücadelesine aldırmadan binbir çabayla ve başarıyla ilerleme öyküsünde elimizi tutup bizi bambaşka hayatlara sürüklüyor. Henüz küçük yaşta hayatın gerçekleriyle yüzleşmiş ve yaşadıklarından yola çıkarak gelecekteki hayatına belirsiz bir ümitle yetişmektedir. İstekleri, hayalleri, çevresindeki insanları ve kaderinin onu yüzleştirdiği birtakım olayları sırtlanırken kendisini bekleyen sona hep bir adım yaklaşmaktadır. Menemeni ve tos

“Gerçek yolculuk, kendine yapılan yolculuktur.” Doğduğumuz andan itibaren, yanı başımızda küçük bir valiz belirir. İlk konuşmamız, ilk hareketimiz, aldığımız ilk hediyeyi ailemiz bu valizin içine yerleştiriverir. Kendimizi tanımaya başladığımız günden itibaren de o valizi biz doldurmaya başlarız. O valizin içine sevdiğimiz, sevmediğimiz her şeyi tıka basa doldururuz. Bazen de temizlik zamanı gelir ve bir çoğunu ayıklarız o valizin içinden. Atamadıklarımız, atmaya kıyamadıklarımız, unuttuklarımız kalır bir

Adem’in eşidir adına Havva dediğimiz, varolma-oluşma sebebimiz. Kıymet bilmekte güçlük çektiğimiz kadınlarımız. Evet, nerde bu kadınlar; mesai saati yok. Nerede mi? Maksim Gorki de ana oldu kadın. Orhan Veli’de Mualla! Ahmet Muhip ’in unutamadığı ne güzel komşumuzdun sen dediği Fahriye abla. Sevda oldular yüreklerde, sevdalandılar da. Uğruna dağlar delindi, çöller aşıldı. Kerem’in Aslı’sı, Mecnun’un Leyla’sı oldular efsanelerde. Kadınlarımız türküleri yanık okudular hep ama çoğunlukla türkülerde Cemile,