Azerbaycan'ın çağdaş yazarı Kamran Nazirli (Kamran İsmail Oğlu Nazirli); Sevgi Hikâyesi (1991), Doğmalar Arasında (1995), Yaman Günün Dostuna (1999), Aras- Ömrümün Akarı (2000), Şeytan Işığı (2004), Komada Olan Adam (2007), Miras (2015), Dördüncü Möhür (2016) ve diğer kitapların yazarıdır. Onun hikâyeleri Amerika, Hollanda, Türkiye, Rusya, Belarus, Kore, Özbekistan, Ukrayna ve diğer birçok ülkede yıllıklarda, dergilerde ve uluslararası edebiyat sitelerinde yayımlanmıştır. Lenkeran Devlet Dram Tiyatrosunda

Merhametsiz kalpleri sana benzetirler, Sana dilsiz, sana ruhsuz dediler. Hâlbuki senindir değirmendeki beste, Seninle şekil verir ruhuna heykeltıraş, Sana yanılır dert, sana vurulur baş, Milyonlarca insanın, milyonlarca sene taptığı taş... .... Diye başlayıp devam eden o meşhur şiiri gelirdi aklıma... Çünkü ben onu taşa anlam yükleyen veya yukarıdaki şiirde söylendiği gibi ruhunu taşlarla şekillendiren bir yürek olarak tanımıştım. Hâlbuki o sadece taşa değil, kelimelere de anlam yükleyen, duygu yükleyen bir

Binlerce Anadolu genci için çok önemli bir dönüm noktası olan Mersin Öğretmen Okulu[1]nda 4 yıl (1968-72) yatılı okudum. Bu sürede yaşadığım, görüp duyduğum anılarımı yazarak geleceğe ve adı geçen geçmeyen okuldaşlarıma havale etmek istedim. İnsanı/okulumuzun öğrencisini yazdım. Koğuşları, kendine has kokusunu; ranza, yatak ve nevresimleri; arkadaşları, abartıları, sitemleri, fedakârlıkları, münakaşaları kavgaları, yaramazlıkları, şakaları, hataları, uysallıkları, duygusallığı, aşkları kara sevdaları yazdı

Türk'ün Istiklâli mahvolup giderken Bayburt civarında bir Mehdî çıkıyor, yüzlerce genci mürit olarak peşine takıyor. Askerin silâhlarını bile toplayabiliyor. Sivas' a kadar Batı Cephesinde isyanlar çıkıyor. Sivas' ta bir postacı, Konya' da bir serseri, şurada burada bazı yobaz-lar binlerce halkı, binlerce genci arkasına takı-yor, ve: - Istemeyiz! diyorlar - Neyi istemiyorlar? Türk Istiklâl'ini kurtaracak olan millî hükümetimizi istemiyorlar. - Isteriz!, diyorlar. - Neyi istiyorlar? Türk istiklâlini düşman-l

Dersin! Hayat bazen öyle sorular sorarki insana, Keşke sadece bir soru işareti olsaydım Dersin! Bazen öyle dertler bürür ki heryanını, Keşke, Örtüsüne bürünen gibi Sessizce ve içten bir La havle vela ... Dersin Bazende, Keşke İbrahim gibi Ben soru sorsam Dersin... Ama sadece ben sorsam... !!! Bazende hayat, Öyle üzerine gelir ki; Keşke, Meryem gibi, ne olaydı da, Bundan önce, Unutulup gideydim Dersin... Bazen de öyle sorular sorulur ki; Keşke, Soru işareti de değil; Sadece noktası olsam Dersin... dersin,

Bu kitabı asıl yazmamdaki gaye, oğlumdur. Ona nasihat etmek, doğru bildiğim bir yolu anlatabilmek için bu seçtiğim yol hayırlara vesile olur inşallah. Bu eserimi iki kitaptan ilham alarak ayzdım, ilk ilahi kitap. Biri Kur'an, diğeri insan. Arzu ve korkularını ilahlaştıran insanlar içinde yaşarken, arzu ve korkuyu yaratıp bunlarla imtihan eden gerçek ilahi bulanlara, ve o ilaha uyanlara selam olsun... Yarın için, aç kalmaktan korktuk gecemiz, gündüzümüz karıştı bu korkumuz yüzünden tok yaşamak için Allah'a

Bu yol sürgün yoludur, giden dönmez, sağ kalan bir ömür hasret çeker. Ama son nefeslerinde bile bir gün vatanına, yurduna, toprağına döneceğine inanır Ahıska Türkleri. Onlar bu ümitle yaşar, bu ümitle ölürler...

Çalışmamızda, Koloni Çağı kadını hususunda dört bölümde bilgi vermeye çalıştık. Birinci bölümde sosyal hayatta kadını ele alarak; aile müessesinde kadının statüsü ve rolünü, kızların kaç yaşına geldiğinde evlendirildiği, nişan ve düğün adetleri ile kadınların aile hukukundaki haklarını irdeledik. Köle alım-satım belgelerinden edindiğimiz bilgilerle ise kadın kölelerin fiyatları ve ne tür işlerde çalıştırıldıkları konusunu aydınlatmaya çalıştık. Rahibelerin, tapınaklarda nasıl bir görevi olduğunu ve bunların

Prof. Dr. Akın YILDIZ 1948 yılında Erzurum'da doğdu. Erzurumluların çok büyük sevgiyle bağlı oldukları, İsmet Paşa ilkokul öğretmeni Tevfik YILDIZ'ın oğludur. İlkokulu ve liseyi Erzurum'da okudu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. İç Hastalıklar ihtisasını 1977 yılında tamamladı. 1993'de Hacettepe Üniversitesi'nde Doçent, 2002 yılında Profesör oldu.

Boyamış kendini turuncuya Tüm canlılığı ile gökyüzü, Çekilmiş inzivaya. El ele iki melek Biri ben biri sen, İkimizde oldukça turuncu, Dans ediyoruz bulutlarla. Beyaz üstümüzü örtüyor, Bir gelin edasıyla. Gün gelir sarıyı bırakırım sana. En sevdiğin kırmızıyı kat, Sana bıraktığım sarıya. Ve benimle turuncu kal. Bırakma beni sen, Bıraksam bile seni ben. Seni görmediğim, duymadığım, hissetmediğim An yok aslında. Seninleyim ben hep yanında. Kocaman gözlü Sema'da Kibar konuşan Beyza'da Beyaz suratlı Melisa'da Ş

Prof. Dr. Akın YILDIZ 1948 yılında Erzurum'da doğdu. Erzurumluların çok büyük sevgiyle bağlı oldukları, İsmet Paşa ilkokul öğretmeni Tevfik YILDIZ'ın oğludur. İlkokulu ve liseyi Erzurum'da okudu. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden mezun oldu. İç Hastalıklar ihtisasını 1977 yılında tamamladı. 1993'de Hacettepe Üniversitesi'nde Doçent, 2002 yılında Profesör oldu. Science Citation İndex taramasında bilimsel yayınlarına atıf yapılan yabancı yayın sayısı 240 adettir. 1998'de Efkarlı Doktor (Günlükten kısa

Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)'de görev alan birçok meslek grubu mensubu Kıbrıs Türkleri dışında Kıbrıs Türk'ü öğretmenleri ve polisleri mercek altına alan bu küçük çalışmada ağırlıklı olarak birincil kaynaklara ulaşılmaya çalışılmıştır. Ancak dönemin ve konunun hassasiyeti nedeniyle döne-mi yaşamış olan bazı kaynak kişiler açıklamada bulunmalarına rağmen isim vermekten kaçınmışlar, bazıları da yaklaşık 45-50 yıl önce meydana gelen faaliyetlerle ilgili olarak hafıza prob-lemi çekmektedir. Bununla beraber