Bu kahvenin tuzu eksik olmuş bayım! Kaynatmadınız mı yoksa Kaynatmadan mı satarsınız hep Sert bir içki istememiştim oysa Bir kahveydi istediğim Kendiliğim benliğim Onu görünce Ölmekten dirilmişliğim Oldu evet... Şeker yerini tuza bıraktı galiba bayım! Evcimen telaşlar yok Kimsenin yüzünde Tuzlar da eskisi gibi değil Kaya tuzu olurmuş

Büyük Türk Milleti'nin tarihin derinliklerinden beslenen Hayat Ağacı'nı kurutmaya azmedenler; köklerini topraktan, dallarını da gövdeden ayırma gayretlerini yoğunlaştırmışlardır. Böyle bir ortamda Birlik ve dirliğimizi; her türlü ayrışmayı durdurarak korumak ve tüm gönülleri ortak ülküler etrafında buluşturmak, kaçınılmaz tarihi bir görev olarak karşımıza çıkmaktadır. Ey şüheda, tasa etme, rahat uyu yerinde Yıkılmaz asla bu devlet, kökleri çok derinde Göz kırpmadan can veririz, vatan, millet uğruna Yok

İnsan ve insanın fonksiyonu olan akıl, gönül ve iradenin yaradılıştan günümüze ve geleceğe, akıp geçen zaman içinde ge­çirdiği süreçler bugüne kadar birçok bilge tarafından ele alınmıştır. Bazıları yaratılışdan, bazıları oluşumdan itibaren bu konuya bakmışlardır. Yaradılıştan itibaren bakanlarla, oluşumdan itibaren bakanların bunu günümüze yansıtma şekli ve toplumsal sonuçları farklı olmuştur. Hatta yaratılıştan ve oluşumdan itibaren bakanla­rın kendi aralarında da algılama ve uygulama biçimi farklı olmuştu

Yaşam, yakama yapışmış sürekli umudu imliyor. Anlıyorum ki, yaşadığım her gün sen varsın diye yaşanıyor. Bütün umutlarımın kapısını sen aralıyorsun. Kalbime oturmuş bir dağ gibisin. Gökyüzünün mavisine seninle uzanıyorum. Yıldızlara seninle tutunuyorum. Topraktan fışkıran binlerce böcek ve çiçeği seninle büyütüyorum. Kaya kovuğuna sığınan kuşa kurda seninle yuva oluyorum.

Güzel başını yasla göğsüme Yüzüne dağılsın ıslak saçların Sığarsa gözlerim gözbebeğine Beraber düşelim uçurumlara... Daha değmemişken elin elime Dolandı dillerim zülfün teline Seni seviyorum demek yerine Beraber düşelim uçurumlara.

Dünyada dörtdörtlük insan yoktur. İyi de kötü de içimizde... Biz hangi yönümüzü beslersek o oluruz. Sevgiyle büyütülmüş merhametli, başkalarının hakkına riayet eden insanlardan oluşan toplum elbette daha huzurlu ve istikrarlı olacaktır. Bunun olabilmesi için yapmamız gereken en önemli şey ise özel hayatımızdaki ve iş hayatımızdaki insanlarla kurduğumuz doğru iletişimdir. Etkili iletişim konularındaki deneyim ve bilgilerimi paylaştığım bu kitap, ümit ediyorum ki hayatınızda bir farkındalık oluşturup, sor