“Mitolojik haritanın tarihî dönüm noktaları vardır. Oralarda yere ineceğiz. Zaman, uçarken geriye saracak ama yere inince ileriye yürüyecek.” Haritaya bir müddet göz gezdiren Anka’nın gagasından şu sözler döküldü: Korku nedir bilmezdi. Hem bilge hem liderdi. Otağı, yokuşuyla ünlü bir tepedeydi. Ay ışığında kurdunun başını sevdi. Yine çıkacağız Ergenekon’dan dedi. Halkına güvendi, halkı da ona. Batan imparatorluktan bir ruh çıkardı. Bir tek ülkesini değil insanlığı kurtardı. Çağa damgasını vurdu

Fatma Öğretmen, “Matematik hayattır,” derdi. O da “Bu kadının matematikten başka hayatı yok,” diye düşünürdü. “Matematiği bilirseniz kimse sizi aldatamaz.” Adımlarını örümcekler gibi sağa sola açarak atıyor, zaman zaman durup dinleniyorlardı. Taşlı arazide saatlerce yürüdüler. Zorlu bir tırmanıştan sonra düzgün taşlarla örülmüş, kemerli, büyük bir girişin önüne geldiler ama kapı paramparça edilmişti. Oyuğu çevreleyen taşları kontrol edince taşların birbirine geçmeli olduğunu anladılar. Daha az bir k

Ay'ın Tadı Neye Benzer - Bilim Hakkında Sorular ve Cevaplar Kısa Özet Ay'ın tadı neye benzer? Karadelikler niçin siyahtır? Bu ve benzeri kafa karıştırıcı bilimsel soruların yanıtları bu kitapta. Süper uzaydan şaşırtıcı hayvanlara kadar ilginç gerçeklerle dolu olan bu kitap, bilimin tuhaf ve müthiş dünyasının gizemlerini çözüyor.

Geniş Omuz bir gün ders sırasında öğretmeni Sokrates’in garip bir şekilde dikkatinin dağıldığını ve her zamankinden farklı davrandığını fark eder. Şüphelenerek durumu araştırmaya karar verir ve karısı Ksantippe’nin itirazlarına rağmen Sokrates’in, arkadaşı Agathon’un davetine katılmak için evden kaçtığını öğrenir. Suçüstü yakalanan Sokrates, Geniş Omuz’a bunun yeme içmenin yanı sıra en önemli şeyin tartışılacağı özel bir olay, bir şölen olduğunu söyler. En sonunda genç öğrencisi merakını giderebilsin di

Geniş Omuz’un öğretmeni Sokrates’in karşısında bir sorun vardır: Eski öğrencisi Glaukon, filozofun gerçek bilgeliğin sırrını kendisinden sakladığına inanmaktadır ve ondan intikam almaya yemin etmiştir. Sadık hizmetkârı Sarpedon ile birlikte, çok güçlü bir adam olmasını ve Sokrates’ten intikamını almasını sağlayacak gizemli bir sihirli yüzüğü aramaya koyulur. Geçmişte, parmağına takanı görünmez yapan bu muhteşem yüzük sayesinde sıradan bir çobanın büyük bir ulusun kralı olmayı başardığı söylenir. Fakat

Küçük Geniş Omuz, öğretmeni Sokrates’in bir dersinden sonra ormanda uykuya dalar ve rüyasında Paradokslar Ülkesi’nin gizemli topraklarını ziyaret eder. Burada doğru ve yanlış yan yana durmakta ve hiçbir şey olduğu gibi görünmemektedir. Bu ülkede sıradışı bir kaplumbağaya ulaşmaya çalışan hızlı ayak Aşil ile tanışır. Aşil ve kaplumbağa ile birlikte, hain sofistler ve yalnızca yalan söyleyen adam tarafından korunan Hakikat’in sarayına ulaşmak için birçok engeli aşmak zorunda kalır. Zenon’un, Gorgias’ın

Rahatsız edici çığlıkların ve uğursuz seslerin geldiği dipsiz, karanlık, herkesi korkutan bir mağara. Kimsenin çözmeye cesaret edemediği, yerin derinliklerinde saklı bir sır... Bu hikâyede kahramanımız Geniş Omuz, hiçbir şeyden korkmadığını herkese göstermek için, çok az konuşan ama oldukça bilge ve tuhaf olan bir yaşlı adam eşliğinde, gizemler ve tehlikelerle dolu bu mağaraya girer. Sarkıtlar ve yarasalar arasındaki yolculuğunun sonunda, kendini en büyük gizemle karşı karşıya bulur: Başkalarından et

Olimpos’ta büyük bir sıkıntı vardır: Apollon, koruma altına aldığı Geniş Omuz’un, Ksantippe’nin durmadan tekrar ettiği olumsuz sözlerden etkilenebileceğini düşünerek endişelenmektedir. Ksantippe felsefenin fayda getirmediğini ve kocası Sokrates gibi filozofların hiçbir işe yaramayan tembeller olduğunu söyleyip durmaktadır. Güneş Tanrısı Apollon, bu konuda Bilgelik Tanrıçası Athena’dan yardım ister. Bunun üzerine Athena, Geniş Omuz ile Ksantippe’nin rüyalarına girerek onları geçmiş ile gelecek arasınd

Miika’nın tek derdi bir yere ait olmak çünkü elfler, troller ve perilerle yaşamak ona bazen tuhaf geliyor. Bir fareyle arkadaş olduğunda sorunlarının biteceğini düşünse de her şey aslında yeni başlıyor… Cesur Fare Miika kocaman bir dünyada ait olduğu yeri bulmaya çalışan küçücük bir farenin hikâyesi. Netflix yapımı “Nicolas” filminin yaratıcısı Matt Haig’in kaleme aldığı bu hikâye okurları; arkadaşlığa, leziz mi leziz peynirlere, bir soyguna ve kendi olmanın büyülü gücüne dair unutulmaz bir maceraya davet e

Kasabaya kurulan rüzgâr santrali kısa süre sonra günlük hayatı etkilemeye başlayacaktır. İnsanların çok büyük bir kısmı rüzgâr santraliyle gelen güzellikleri coşkuyla karşılarken, çıkarları zedelendiği için bu yenilikten rahatsız olanlar da vardır. Çevreye, temiz havaya sahip çıkan çocuklar işte tam bu anda devreye girerler. Bu çocukların nefes kesen macerasında yanlarında olan bir isim sonuçta her şeyin belirleyicisi olacaktır. O isim ise soğuğun efendisi Ayaz Ata’dır. Torunu Kar Kızı ile çocuklara yardım

İdealistti Aziz Sancar. Yaşamını bunun üzerine kurmuştu. Çalışmış, başarmış, ideallerini gerçekleştirmişti. Bütün dünya onu tanıyor ve başarılarını alkışlıyordu. Onu bugünlere getirenleri hiç unutmadı AZİZ SANCAR. Bir de TÜRK OLDUĞUNU!

İnsanın içindeki para hırsı, bazen onun gözünü bağlar ve güzelliklerin yok olmasına aldırış etmez. Ancak böylesi insanların karşısında her zaman iyiliği ve güzelliği savunan başka insanlar da olacaktır. Soğukların efendisi Ayaz Ata’nın Kara Orman Macerası’nda doğayı yok etmeyi kafasına koymuş kötü düşünceli bir insana karşı verilen mücadeleyi okuyacaksınız. Boylarından büyük işlere kalkışmaktan çekinmeyen çocukların serüvenini soluk soluğa okurken Ayaz Ata’nın ve torunu Kar Kızı’nın çabasına da yak

Alaaddin bir buz pateni partisine davet ediliyor, ama nasıl kayılacağını bilmiyor ve bunun göründüğünden daha zor olduğunu düşünüyor. Acaba vaz mı geçecek, yoksa denemeye devam edip partiye kadar kaymayı öğrenecek mi? Alaaddin ve masal arkadaşları hakkındaki bu özgün hikâye, AZİMLİ olmanın önemini anlatıyor.

Yılda bir defa dilekler uçar, umutla dolar ve ışık saçar... Tavşan daha önce hiç dilek yakalamamıştı, ama sihirli bir günde tam üç tane dileği oldu! Peki ne gibi muhteşem şeyler dilemeli? En yakın arkadaşları Fare, Tilki ve Ayı'nın yardımlarıyla, Tavşan kendinden önce başkalarını düşünmenin bazen en büyük ödülü getirdiğini keşfeder.