İşletmelerde ve kuruluşlarda kararlar çoğu zaman heveslere, modaya ve ünlü CEO’ların başarı hikâyelerine dayanır. Ayrıca geleneksel modeller ve son teknoloji çözümler çoğu zaman vaat ettiklerini yerine getiremiyor. Bu durum yöneticileri, iş liderlerini, danışmanları ve politika yapıcıları büyük bir zorlukla karşı karşıya bırakıyor: Trendlerden ve hızlı çözümlerden nasıl uzak durulabilir ve bunun yerine kurumu desteklemek için geçerli ve güvenilir kanıtlar nasıl kullanılabilir? Bu soruna yanıt olarak kanıta

Eviatar Zerubavel, “kavram odaklı” sosyolojiye yaptığı bu davette, “teori” ve “metodoloji” (ve aynı zamanda “nicel” ve “nitel” araştırma) arasındaki geleneksel ayrıma meydan okuyarak, gizli toplumsal örüntüleri ortaya çıkarmak için özel olarak tasarlanmış “Simmelci” bir teorileştirme yöntemini tanıtıyor. Bu yöntemin gerçekten öğretilebileceği konusunda ısrar eden Zerubavel, kavram odaklı araştırmacıların ampirik olarak karşılaştıkları kültürel, tarihsel ve alana özgü bağlamlardan genel sosyal örüntüleri dam

Ekiple çalışma özelliği neredeyse her yerde aranır ama hemen hemen hiçbir yerde öğretilmez. Bunun anlamsız bir şekilde insanın doğasında var olduğu veya zamanla öğrenildiği veya hiç öğrenilemediği varsayılmaktadır. Doğrusu: Ekip çalışması kişilik özelliği değil, beceridir. Bir grupta herkes aynı fikirde değilse nasıl karar alınır? Proje sürecinde sorun yaşandığı zaman sorumluluğu kim üstlenir? Ekibe uyum sağlamayan kişiyle nasıl başa çıkılır? Ekipte ilişkiler nasıl yürür? Mikael Krogerus ve Roman Tschäppel

Cinayetle suçlandı, hüküm giydi ama artık özgür... Kendi cenaze törenine katılan Heather, gölgelerin arasında gizlenerek yas tutan oğullarını keder içinde izliyor. Onların yanına gidip teselli edemiyor, sırrını anlatamıyor. Onlara tekrar kavuşup kavuşamayacağıysa belli değil. Oğulları onu affedebilecek mi, bilmiyor. Heather, on yıl önce evlatlarını uykuya yatırır ve kocası Liam’ın dönüşünü bekler ama bu gecenin ailesiyle geçireceği son gece olduğunun farkında bile değildir. Çünkü sabah uyandığında kocasını

Tom Peters'ın Kısa Mükemmellik Rehberi, kasiyerlerden CEO'lara kadar hemen herkes için ilhamla dolu bir kitap. Çoksatan iş kitaplarının yazarı efsanevi Tom Peters, iş dünyası liderleri için bu rehberi oluşturmak üzere Donovan/Green'in ikonik tasarımcısı Nancye Green ile işbirliği yaptı. Peters ve Green, çarpıcı bir tasarıma sahip bu küçük kitabı, işyerinde gerçekten neyin önemli olduğunun farkına varmanız için heyecan verici alıntılarla doldurdu. Peters bu bilgelik cevherlerini, onyıllar boyunca olağanüstü

“Her şey 19 Aralık günü G-Force Adventure WhatsApp grubuna attığım bir mesajla başladı: ‘Atlantik’i geçmek isteyen var mı?’ Covid salgını devam ediyordu. Aşılarımızı olmuştuk ama çok da sıkılmıştık. Bu arada ben semptomsuz Covid olmuştum. Artık normal hayata dönmeliydik. Aslında aklımda, Karayipler’e gidip orada bir haftalığına tekne kiralayıp gezmek vardı. Fakat bizden bir hafta için istedikleri tekne kirası bizim bir yıllık katamaran masrafımıza eşdeğerdi, dolayısıyla tekne kiralamayı iktisatsız bul

Necdet Buzbaş Cumhuriyet’in Yüzüncü Yılında Gıda Sanayisinin 99 Yılı kitabında, Cumhuriyet’in Osmanlı’dan devraldığı mirastan yüzüncü yılına kadar geçen bir asırlık döneme kadar gıda sanayisinin gelişimini kronolojik sıraya göre ele alıyor. Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne kadar geçen 99 yıllık süreçte gıda sanayisinin aktörlerini ve faaliyetlerini ortaya koymaya, yaşananları neden sonuç-ilişkileri, etkileri, önemleri bağlamında sunmaya ve durum değerlendirmesi yaparak gıda sanayisinin fotoğrafını çekiyor.

”Baba liberal ekonomi politikası uygulanmasına karar verildi ne demek?” Soruyu yıllar önce liseye geçiş sınavına hazırlanırken İnkılâp Tarihi dersi çalışan oğlum sordu. İzmir İktisat Kongresi’yle ilgili pasajda böyle bir cümle okumuş, merak etmişti. Bizim ders kitaplarımız hep böyle. Bilgiyi bir tarihi bağlamla birlikte öğrenciye aktarmak yerine test şeklindeki sınavda doğru seçeneği işaretleyeceği bir hap halinde vermeyi tercih ediyor. Tam da bu yüzden çoğumuz okulda öğrendiklerimizi zaman içinde unutuyoru

“İnfaz Listesi, gücünün zirvesinde bir savaşçı geri dönüşü olmayan bir duruma sürüklendiği zaman neler olabileceğinin izini sürüyor. Kitap, olağanüstü yeteneklere sahip, savaşla bilenmiş ve aslında zaten ölmüş bir adam bir hesaplaşmaya giriştiğinde; toplumsal normlar, yasalar, yönetmelikler, maneviyat ve ahlak kuralları da bu adama yol verdiğinde neler olabileceğini anlatıyor.” ABD donanmasında Komutan James Reece’in ekibinin tamamı feci bir pusuda öldürülür. Reece görevinden ayrılıp evine döndüğünde diğer

Kayıp bir çocuk… Ve ortaya çıkarılması gereken bir yalan ağı… Varlıklı bir ailenin on beş yaşındaki çocuğu olan Oscar Dreyer-Hoff kaybolduğunda, herkes bunun her zamanki kaybolmalarından biri olduğunu ve yirmi dört saat içinde ortaya çıkacağını varsayar. Ancak saatler ve günler geçtikçe aile daha da telaşlanır ve dedektif Jeppe Kørner ve Anette Werner Oscar’ın hayatını daha derinlemesine araştırmaya başlar. Aileye kötü niyetli notları kim gönderiyordur? Oscar’ın en yakın arkadaşı hangi sırları saklamaktadır

Diyet Yapmaya Son! Gözümüz Neden Doymaz? kitabının yazarı Melanie Mühl, yiyip içtiklerimize dikkat etmenin ve farkındalıklı beslenmenin neden önemli olduğunu bilime dayanarak eğlenceli bir dille anlatıyor. Duygularımız yeme alışkanlıklarımızı etkiler. Canımız sıkıldığında yağlı, tuzlu yiyecekler yemek isteriz, aynı zamanda kaygı da sağlıklı beslenmenin en büyük düşmanıdır. Sağlıklı beslenme, mükemmel bir beslenme planıyla değil, kendimizle kuracağımız istikrarlı ve özenli bir ilişkiye başlar.

Doğal veya insan yapımı, yerel veya kültürel felaketler hem kişisel hem de toplumsal düzeyde düşünce ve davranışlarımızı etkiler. Bir işi kaybetmek ya da bir ilişkinin sona ermesi gibi oldukça sıradan krizler bile bunaltıcı duyguları tetikler. Toplumsal düzeyde, uyum sağlamaya yönelik ahlaki baskıyla birleşen grup kaygıları hepimizi yıkıma sürükleyebilir. Peki insan psikolojisini anlayarak gelecekte bunu nasıl önleyebiliriz? Christopher J. Ferguson Katastrof!’ta salgın hastalık, doğal afet gibi histerik ola

Erken modern Britanya’da kehanetlere, büyülere, hayaletlere ve perilere olan inanç yaygındı. Hem eğitimli hem de sıradan insanlar arasında ruhani bir dünyanın mutlak varlığı kabul görüyordu. Ancak on sekizinci yüzyılda bilimin ve rasyonalizmin yükselişiyle bu tür inanışlar yavaş yavaş ortadan kalktı. Geleneksel büyücülük ve sihir pratiğinin yerini bilimsel açıklamalar almaya başladı. Michael Hunter Büyünün Çöküşü’nde dönemin bilim ve düşünce akımlarının büyü inanışından nasıl etkilendiğini, dönemin ünlü bil

Holmes’un bile kafasını kurcalayan bir olayın sırrı yedi yıl sonra açığa çıkar. Küçük bir kasaba olan Abbas Parva’da yaşanan korkunç olayın kahramanlarından Peçeli Kiracı yalnızca Holmes’u görmek ister. Peçeli Kiracı’nın anlattıkları Holmes’u bile şaşırtır.

Çılgına dönmüş bir adam, eşinin garip davranışını anlamak için kapılarını çalınca Holmes ve Watson şimdiye dek karşılarına çıkan en tuhaf soruşturmaya girişir. Vakit kaybetmeden soruşturmaya başlayan Holmes sonunda herkesi şaşırtan haberlerle çıkagelir.

Gizemli olaylar, sakin bir araştırma gezisi yapmayı planlayan Holmes ve Watson’ın peşini bırakmaz. Üstelik kolejin itibarı için bu soruşturmayı kimse duymamalıdır. Şüpheli üç öğrenci ile karşı karşıya olan Holmes sınav saatinden önce bu gizemi çözmek zorundadır. Sizce Holmes bunu başarabilecek midir?