Vardır elbet bir sebebi, Sensizliğimin. Ama bil ki, Bu üzgün hallerim senin için değildi. Kendim içindi. Senin gibi bir kadını, Acaba bir daha yaşayabilir miyim ki? Soruma cevap veremediğim içindi. Hâlâ o sorunun bir cevabı yok. Olmasın da zaten sorun yok. Bu satırlardan, sorun olduğunu zannetme. Çünkü sorun sen değilsin, yine benim.

Elinizdeki kitap, Türkiye'nin tarım toplumundan sanayi toplumuna geçişinin; başka bir deyişle padişahlık yönetiminden Cumhuriyet yönetimine geçişin yarı belgesel öyküsüdür. Sanayileşmeyi sağlayan Cumhuriyet,, köylerdeki yoğun nüfusu kentlere çekmeye başlar. Kahramanımızın anne babası da kente göçenlerdendir. Cumhuriyet'in fırsat eşitliğine dayalı devlet okullarında okuyan ve yaşam savaşında sürekli yükselen kahramanımızın öyküsünü okurlarımızın beğenisine sunuyoruz.

Aşıklar, şairler edebiyatımızın mihenk taşlarındandır. Onlar olmasa edebiyatımızın zaten kendisi olmazdı. … Hasılı aşıklık, ozanlık, şairlik kimsenin tekelinde değildir. Dolayısıyla nice Karacaoğlanlar sevgi var oldukça, nice Yunus Emreler aşk oldukça, nice aşık Veyseller doğa var oldukça ve Nazım Hikmetleri serbest temalarıyla mutlaka göreceğiz. Şair Merdan Gülen’de kendi genel kültürü, bilgisi birikimi, hasret, özlem ve haykırışını dile getiren serbest vezin şairlerimizden birisidir.

Şiire çok küçük yaşlarda babasının etkisi ile başlayan Mehmet Çelik, bu etki ile Arap, Fars, Türk ve Kürt şiirinin klasiklerine merak sardı. Türk dili ve edebiyatı öğreniminden sonra şiirleri ve yazıları; Hazan Yedi İklim, Artos, Seyir, Temmuz, Yolcu gibi dergilerde yayımlandı. Döneminde iyi bir dergi olan Hazan’ın kurucuları arasında yer aldı. Akademik yönü de olan Çelik, birçok televizyon, radyo ve çevrimiçi programlarda, Türkiye’nin farklı yerlerinde şiir ve edebiyat programları yaptı, konferanslar sundu