Besime Şahin Alçınkaya Kahramanmaraş ilinin Elbistan ilçesine bağlı Toprakhisar köyünde on kardeşin beşincisi olarak 15 Mart 1963 yılında dünyaya gelmiştir. Evli ve iki çocuk annesidir. İstanbul’da ikamet eder. Ev hanımıdır ve ilkokul mezunudur.Bu kitapta şiirlerinin bir bölümünü topladığı üçüncü kitap çalışmasıdır. Şiirlerinde büyük halk ozanlarımızın izini takip eder. Şiirleri başta Aşıkça Dergisi olmak üzere çeşitli dergilerde ve internet sitelerinde yayımlanmıştır. Yolum menziline ermek üzere Dostlar B

Selahattin Dündar, 1946'da Kars’ın Dikme köyünde doğmuştur. Terekeme Türkmenlerinden olan âşığın annesi Akbaba soyundan Hürü, babası Dünyamallılar soyundan Molla İsmail oğlu Rıza'dır. Adına Borçalı’da köy kuran Hacı Kara İsa’nın torunudur. Ailece, Terekemelerin ileri gelenlerindendir. Ailesinin on iki çocuğundan biri olan Dündar, ilkokulu Dikme köyünde, ortaokul ve liseyi Erzurum’da okur. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nde tamamlar. Mühendis olarak mezun

Erman Canatan Oyun yazarı. 29 Kasım 1947, Kırşehir doğumlu. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü (1974) mezunu. Aynı bölümde yüksek lisans öğrenimi yaptı. Hacettepe Üniversitesi Müzik ve Güzel Sanatlar Enstitüsü Tiyatro Dalında tiyatro sanatı uzmanı olarak (1974-83) görev aldı. İlk oyunu Dağların Türküsü, “Keklik” adıyla burada sahnelendi. 1983 yılında Devlet Tiyatrolarına dramaturg olarak girdi. Profesyonel sahnede sergilenen ilk oyunu “Batakhane Güzeli”dir. TOBAV’ın açtığı o

Aşık Ali Gürbüz, 1924 yılında Malatya’nın Darende ilçesine bağlı Akçatoprak (Mığdı) köyünde doğmuştur (Kutlu 1979: 421; Yardımcı 1995: 39). Mehmet ve Cemile’nin evliliklerinden dünyaya gelen âşığın bir yaşındayken babası vefat etmiştir (Topbaş 1996: 2-3). On iki yaşına kadar üvey babasının elinde yoksulluk içinde büyüyen âşık, baskılara dayanamayıp annesini yanına alarak Sivas’a göç etmek zorunda kalmıştır. Yaşamını çerçilik yaparak kazanan ve sonraları iş hayatına atılan Gürbüz, bir süre köyün davar çobanl

Aşıkça Dergisi Üç Ayda bir yayınlanan Sanat-Edebiyat Dergisidir. Bu sayısı Aşık Mahzuniye ayrılmıştır.

Bir belgesel film senaristinin bakış açısıyla çağlararasında keyifli bir yolculuğa çıkmaya ne dersiniz ? Yolculuğumuz milyonlarca yıl öncesinden bugüne doğru olacak bakalım insana ve aşka dair neler olmuş, neler değişmiş zaman içinde ? Öykü ya da roman değil bu kitap… Daha bir araştırma bilimsel ve tarihsel gerçeklerden yola çıkarak kaleme alınmış değişik bir çalışma bilgiyi hap olarak almayı tercih eden her yaştan sabırsız ama meraklı gençler için kolayca okunur masalsı bir dille anlatıyor anlattıklar

Önce ortadan kayboluyor, sonra başka isimle tekrar hayata yağıyordum. « Dünyanın önemli meselesi deprem ve kuraklık konularında bir mucidin ilham veren, geliştirilmeye açık, koruyucu keşifleri… Gerçek hayattan esinlenilerek kaleme alınmış unutulmayavak karakterlerin yer aldığı soluk kesen bir kurgu. Kurgusuyla insanın genlerine işlenmiş, okuru kurguyu çözümlemeye yönelten ezotirik kişisel gelişim romanı. Büyüleyici bir atmosferin okurları sarıp sarmaladığı, her şeyin özgün bir anlatımla harmanlandığı e

Yazıma Şiirle başladım. Burada okuyacağınız/okuduklarınız aslında zamandan bir kesit, bir dönüt veriyor. Her insanın yaşayacağı aitlik, simgeleşmek kahramanlık duygularından ziyade, insanın bir gün herkes tarafından topluca, tekil olarak ikili ilişkilerde bireyselleşerek yalnız kalmasının yarattığı iç kargaşaya vurgu yapmaktır amacım. Yapmamaktan pişman olmak, keşke yapsaydım demekten daha iyidir. Akılla dünyaya hakim olmaya çalışan insanın başka insanları anlamak için yapması gereken şey ise, sadece b

Selahattin Dündar, 1946'da Kars’ın Dikmen köyünde doğmuştur. Terekeme Türkmenlerinden olan âşığın annesi Akbaba soyundan Hürü, babası Dünyamallılar soyundan Molla İsmail oğlu Rıza'dır. Adına Borçalı’da köy kuran Hacı Kara İsa’nın torunudur. Ailece, Terekemelerin ileri gelenlerindendir. Ailesinin on iki çocuğundan biri olan Dündar, ilkokulu Dikme köyünde, ortaokul ve liseyi Erzurum’da okur. Yükseköğrenimini Ankara Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Fizik Mühendisliği Bölümü’nde tamamlar. Mühendis olarak

1949 Bolu Gerede doğumlu Kamile Alkan Kastamonu Kız İlköğretmen Okulu mezunudur. Gerede aktaş köyünde öğretmenlik yapmıştır. Burada geçirdiği on yıllık öğretmenlik sonunda ülkenin çeşitli ilkokullarında çalışmış ve emekli olmuştur. Yalnız şiire değil Güzel Sanatar ve özellikle Resim konusunda da yetenek sahibi sanatçılarımızdandır. Şiirlerinde toplumsal değerlere yer verir. Duygusaldır ve bunu şiirlerini okuduğumuzda görebilirz. Duygularını şiirlerine yansıtabilen bir şairdir. Emeklilik sonrası çeşitl

Ey İnsanoğlu Sana bir sualim ey insanoğlu Dünyanın halından ne ibret aldın Çalıştın didindin bir ömür boyu Eldeki malından ne ibret aldın

Malatyalı Aşık Zeki Yıldırım 1958'de Hekimhan ilçesine bağlı Yukarısazlıca köyünde doğmuştur. İlkokul eğitimini köyünde tamamladıktan sonra ortaokul ve liseyi dışarıdan bitirmiştir. 1975 yılında Ankara’ya yerleşmiştir. Evli ve iki çocuk babasıdır. 1977 yılında Başbakanlık’a memur olarak girmiş ve bu kurumdan emekli olmuştur (Canseven 2011: 517). Zeki Yıldırım'ın şairliğe ilgi duymasında dilsiz kaval ve bağlama çalan babasının etkisi olmuştur. Yıldırım, şiir yazmaya 1977-1978 yıllarında başlar. "Mektup

Şiirler türküler şair dilidir Güzel söz tatlı dil gönül telidir Bülbülün cilvesi bağın gülüdür Goncanın nazıdır sevgi güneşi Gülüm Ana gönül bağında uçar Aşkın deryasında gönlünü açar Sevdalı türküler nağmeler saçar Ozanın sazıdır devgi güneşi

Şiirlerinde duru Türkçe anlaşılır ve akıcı bir dil tekniği kullanmaktadır. Ustaca dile getirdiği konularda, Toplumun olumlu ve olumsuz yönlerine hicivsel bir düşünüşle tepki koymakta, bazen de hümanist ruhuyla bireylere nasihat ve doğruları sunmakta. Şiirlerinde Acı, gurbet , yokluk, hasret milli ve manevi duyguları işlemektedir. Duygu çağrışım izlenimlerin dizeler halinde dile getirdiği söz sanatıdır Şiir. Halk şairi ise geçmişten günümüze gelen ve gelecek kuşaklara aktarılması için yazılmış ortak ze

Kitaptaki öyküler uzun bir zaman diliminden süzülerek geldiler. Görece kimileri daha eski, kimileri daha yeni. Buradaki « eskiliğin » yalnızca zaman bakımından bir anlam ifade etmesini, ama eskimişliği çağrıştırmamasını umarım. Yazar Abdulkadir Ayhan bir demiryolcu ailesinin çocuğu olarak 1951 yılında dünyaya geldi. 1974 yılında Ankara Üniversitesi D.T.C.F. Tiyatro Kürsüsü’nü bitirdi. Çeşitli kurumlarda kameraman, radyo televizyon proğramcısı, seneryo yazarı, belgesel film yönetmeni ve yöneticiliği ya

« Sözün padişahı şiirdir, şiir bir çiledir diyor ustalarımız… Gerçek şiir yazan bütün şairler, aşıklar, ozanlar, duygu ve düşüncelerinihalk arasına güzelsözcüklerle kanatlandırıpuçururlar.Yaşamak, şiirler ve türkülerle güzelleşir. Türkülerde, şarkılarda, şiirlerde dile getiririz söyleyemediklerimizi. O türkülerin şarkıların içtenliğini güzelliğini, gönüllerde kalıcılığını ve ölümsüzlüğünü şairler, aşıklar, ozanlar yaratır. İşte gökçenur Yılmazer böyle bir şairdir. » Harun Yüksel. Anadoluya Tercüman Gaz