Arka Kapak Yazısı Müslüman kadınların akıbeti hakkında bundan sonrasına projeksiyon sunan birçok araştırma yayınlandı, yayınlanacak. Hiçbir yerden gelmeyen ve hiçbir yere gitmeyecek olan kadınların yüzlerce yıldır vahyi kuşanarak yaşadıkları ve hep burada oldukları ülkelerinde diaspora söylemi içinde değerlendirilmeleri dünyanın şaşkın bakışları altında sürüyor. Doğu-batı gerilimini, ikisi arasındaki tartışmaları izlemeye çalışan kadınlar, bu karmaşada yitip gitme tehlikesi bulunan Müslüman özneyi arıyorla

Türkiye Cumhuriyeti`nin kurucu ilkelerini ve yöneticilerinin zihinlerini harekete geçiren ruhu anlamak isteyen biri Ziya Gökalp`i dikkate almak zorundadır. Ziya Gökalp Türkiye Cumhuriyet`nin manevi kurucularından, hatta belki de en sözü geçenlerinden biridir. Atatürk reformlarının en dikkate değer özelliği, her ne kadar reformların birçoğunun yapımı için gerekli hammaddedışarıdan ithal edilmiş ise de, üretilen mallar kendi halkının zevkine, geleneklerine ve yaşam tarzına uygun gelecek şekilde yurt içinde

x

Entellektüellerin kitle hâkimiyetine Garamsci, kültürel hegemonya adını verir. Toplum, bütünüyle hiyerarşiktir, ancak hükümran sınıf kendini sadece cebir ile ayakta tutmak tercihlisi değildir. Ve toplum, (Marksın dediği gibi) salt ekonomik yahut salt politik bir varlık değil, bir morale-politiquetir, yani ahlaklanmış siyasi varlık yahut siyasileşmiş bir ahlakı varlık. Toplumu bir arada tutan gerçek güç, hakim fikirlere olan gönüllü bağlılıklardır.

Ben bu yazılarda, sadece durup durup karşımıza dikilen bazı nahoş ve çözümsüz sorunları yarı felsefi vaazlar içinde arzetmeye çalıştım. Esasen bunlar, bir yandan kültürümüzün, bir yandan da siyasi varoluş yahut dinsel yaşayış ve düşünüşümüzün hangi noktalarda insicamsızlığa düştüğünü yani açıkça fire verdiğini gösteren konular, cephe ve paradigmalardır. Bence biz, sık sık, aslında birbiriyle fazla çelişkili dünyaları temzîce çalışıyoruz; bu yüzden de netice sıfır oluyor. Bir diğer görüşle, tek dünyaya bağla

Said Halim Paşa, son dönem Osmanlı düşünürlerinin tartışmasız en özgünü ve önemlisidir. Derin İslami kavrayışı, eserlerinde olduğu gibi kişiliğinde de kendisini somut biçimde gösteren Said Halim Paşa'nın hiç kuşku yok ki en önemli yanı düşünürlüğüdür. İslam ve Batı Toplumlarında Siyasal Kurumlar başlıklı son eseri onun entelektüel gücünün kanıtıdır. Batı dünyası ve uygarlığı hakkındaki derin bilgi sahibi Said Halim Paşa'nın eserlerinde Batı toplumlarının tarihi, siyasi ve toplumsal çözümlemeleri oldukça g

Kur´an, tarih boyunca "hüsran" içinde bunalan ve çözüm arayan toplulukların ve onlara bunalımdan çıkış için çözüm yolları öneren "Allah elçileri"nin kıssalarıyla doludur. Ancak, yine Kur´an´ın beyanına göre "bunalım toplumları" alabildiğine "sağırlaşmakta" ve kendilerini bekleyen tehlikeleri sezememektedir. İçinde yaşadığımız toplum da kuşkusuz "bunalım toplumu"dur. Bunalımın kaynağı olan Batı uygarlığı ile son iki yüz yıllık temasın sonunda, toplumumuz bünyesinde taşıdığı insani-İslami değerleri de yitir

"Totaliter tehlikelerin böylesine açık bir şekilde ortadan kalktığı ve özgürlük kurum ve kuruluşlarının hemen hemen her yerde yükseldiği bir dünyada, Amerika Birleşik Devletlerine hâlâ özgürlük şampiyonu ve savunucusu olarak ihtiyaç olacak mıydı? Ve eğer artık ihtiyaç duyulmuyorduysa Amerika belli bir rol oynamaya devam edecek miydi?" 'Soğuk Savaş'ın sona ermesi, Amerika'nın dış poltikasının özgürlük alanını dramatik bir biçimde genişletti. Bir çok kimse için bu, yarım yüzyıllık savaş ve Soğuk Savaş sırası

Asyalı ozan' Mengüşoğlu, elinizdeki mektupları 'Ağabeyine' yazmış. O, ağabeyinin kim olduğunu birinci mektubunda tanımlayadursun, siz o meçhul ağabeyin kendiniz olduğunu düşünün; ağabey sizsiniz ve mektupların üzerinde sizin adresiniz var. Mengüşoğlu, dikkatimizden kaçan, önemsemediğimiz, es geçtiğimiz konuları şairane bir hassasiyetle yakalamış ve gözlerimizin önüne sermiş. Bazan düşünce dünyamızın yapı taşları olan temel kavramlara netlik kazandırıyor, bazan İslami anlayışımızı hurafelerden arındıran, tas

Bu savaş Arap ulusunu her zamankinden daha çok bölünmüş ve parçalanmış hale getirdi. İkinci petrol yüzyılı ki, 21. yüzyıl böyle olacak, iyi başlamayacaktır. Bu özellikle, dünya petrol rezervinin üçte ikisine sahip olan, ancak kullanmasını hâlâ bilmeyen bir bölge için elbette üzücüdür. Arka kapak Yazısı Ne Ortadoğu ne de dünya böyle bir dönemle karşı karşıya gelmişti. Birkaç hafta süre ile bir Arap ordusu başkasıyla karşılaşırken, Sovyetler Birliği de Amerika Birleşik Devletleri`ne gülüyordu ve çelişki tek b

Müslüman toplumların her geçen gün artarak devam eden gerileme ve çöküntü içerisine girdikleri ve bu çöküntü ve gerilemenin nedeninin de Batılılar tarafından İslam Dini olarak gösterilmeye çalışıldığı zamanlarda, bu iddialara karşı Müslüman ilim adamlarınca karşı cevaplar neşriyatta bulunulmuştur. Hüseyin Kazım Kadri yayınladığımız makalelerini bu konuya ayırmış ve makalelerinde gerileme ve çöküşün nedeninin İslam olmayıp, dinlerinden habersiz Müslümanlar olduğunu vurgulamaya çalışmıştır. ... Daha önce ya

Ne olursa olsun, siyah Afrika müslümanları, tecrid edilmiş bir muhitte, diğer insanlardan uzaktır denilemez. Onlar da, öteki Afrikalılar gibi teknolojik araştırmalara, kendi törenlerince katılıyor ve insanların yaşama şartlarını daha iyiye götürmeye çalışıyorlar. Kendi gelecekleri tamamı ile kendi ellerinde değil. Geniş ölçüde, siyasi, iktisadi ve içtimai etkenlere bağlı ki bunların çözümü muhtemelen Afrika'da değil, Siyah İslam'ın kaderi, Afrika'nın da kaderidir, bu kumarda ortaya konan: İdeolojiler... Afr