Yazarımız Hüdavendigar ONUR, Türkiye'de dünden bugüne yaşayan değişik toplum kesimlerinden öne çıkan kişilerin biyografilerini ayrı ayrı çalışarak bir araya getiriyor. Bu eser, Türk milleti ile iç içe yaşamış vatandaşlarımızın isimleri, eserleri veya marifetleri ile tanınması, bilinmesi bakımından önemlidir. Bundan önce iki baskı yapmış ve yeni isimler ilave edilerek üçüncü defa basılmış ve okuyucuya sunulmuştur.

Kardeş Cumhuriyet tarihçileri tarafından kaleme alınan Ortak Türk Tarihi Metinleri sizlere kitap olarak sunuluyor. Umut edilir ki, tarihimizin ve kültürümüzün temelini oluşturan bilgi ve belgeler, metinler işlenerek ders kitapları haline gelir. Bu eserin Türk dünyası tarihini anlamada büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.

Bu eser Tahsin Gülen'in; Ben Bir Mubadilim ve Bir Mubadilin Mektupları isimli eserlerinden sonra üçüncü kitabıdır. 1923'de Türkiye ile Yunanistan arasında nüfus mubadelesi yapıldı. Yunanistan'da yaşayan Türkler, Türkiye'de yaşayan Rumlarla yer değiştirdiler. Çok acılı ve dramatik olaylarla örülü bu değişimde Tahsin Gülen'in ailesi de 1924 yılında bugün Fanos diye adlandırılan Mayada'dan yüzlerce aile ile birlikte Şarköy'e getirildi. Tahsin Gülen hatıralarını şiire dönüştürerek '' Salaga'nın Leylekleri ''n

Osmanlı Devleti merkezli olmakla birlikte Birinci Dünya Savaşı'na müdahil / taraf olan diğer ülkeleri de kapsamına dahil eden farklı ülke, coğrafya ve cephelerdeki politik ve askeri gelişmelerle birlikte karşılaştırmalı ve eşzamanlı bağlamda savaşı inceleyen altı yıllık bir emeğin ürünü olan Cihan Harbi'nde Osmanlı Devleti isimli 613 sayfalık bu eser gerek kitabın sayfalarında, gerekse de kaynakça bölümünde görüleceği üzere zengin bir dipnot (1.750 adet) ve konuyla ilgili yerli-yabancı kaynak taramasını (59

Ergun Göze; Yakın tarihimize tesir eden bir çok mühim hadise var ki büyük çoğunluğu Alpkan'ın ya kafasından ya insiyatifinden çıkmıştır. İrfan Atagün; Bütün milliyetçi ve maneviyatçıların ağabeyiydi Mehmet Niyazi Özdemir; Mehmet Emin ağabeyimiz okullardan, üniversite kürsülerinden değil, hayattan geliyordu. Acımasız hayat, Allah'ın verdiği ahlak ve fazileti pek çok insanda törpülerken onda kuvvetlendirmiş, hiçbir menfaatin bükemeyeceği şahsiyete onu kavuşturmuştu. Ömer Öztürkmen İçimden bir değil, bi

Galileo'nun, hareket olgusunu temel elemanlarına varıncaya kadar çözümlemekte gösterdiği basiret ve beceri ve böylece çıkarım olarak ulaştığı orijinal ilkeler, bilimin alanını genişletenler arasındaki seçkin yerini sağlama almıştır. Günümüzde mekanik felsefesinin mevcut durumunda zorlukların, daha sonra hareketin temel ilkelerine dair belirli ve aydınlık bir görüş oluşturabilecek salt bir tahminini vücuda getirmek belki de imkânsızdır. Evrensel olarak kabul edilmiştir ki insanlığın günlük gözlemlerini takip

Bu alan sözlüğünde seven, sevilen ve sevgi ile ilgili bulunan kelimelerle, yine onlardan ortaya çıkmış durumdaki türemiş ve birleşik sözler, kimisi artık kavramlaşmış nitelikteki unsurların kazandığı yeni anlamlar, eski edebiyatta, özellikle de şiirde yaygınlıkla kullanılan, geçmişin sanat, kültür ve yaşayışında önemli ve ayrıcalıklı, incelikli bir yer tutan mazmunlar gibi değişik dil unsurları kendisine yer bulmuş bulunmaktadır. Bütün bunların dışında, uzun zamandan beri güncel dilin, medyanın, çağdaş yaş

Kâzim Karabekir Pasa, asker sifatiyla ülkesinin kurtulusu için cepheden cepheye kostuktan sonra, sivil hayatinda da Yeni Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulusunda mühim vazifeler üstlenmistir. Türkiye Büyük Millet Meclisi Baskanligi ve kaleme aldigi her biri yekdigerinden kiymetli 50'den fazla kitap, O'nun basarilarini taçlandiran çalismalardir. Pasamiz; kurtulustan kurulusa, kurulustan kalkinmaya, Kürt ve Ermeni meselesinden egitime kadar her sâhada düsünmüs, ve çözümler üretmistir. Gerek askeri, gerekse sivil

Milletlerin yasaminda ve tarihin olusumunda bazi mekanlarin ve olaylarin ayri bir önemi ve degeri vardir; bunlardan biri, Fatih Sultan Mehmet'in Osmanli Devleti topraklarina katarak, bir çagi kapatip yeni bir çagi açtigi Asya kitasiyla Avrupa kitasinin kucaklastigi yerde, bir taç gibi oturan, tabii ve tarihi güzellikleri içinde, dünyanin en güzel sehri Istanbul; digeri ise, bir destan sehri olan Çanakkale'dir. Bilindigi gibi, Çanakkale Zaferi hem tevhidi kurtarmis, hem de Türklerin yok olmasini önlemistir.

Abastuman çok yakındı. Kısa sürede vardı köye. Abastuman'da gördüğü manzara Sahan'dakinden daha kötü idi. Daha vahimdi. Orası daha viran bir halde idi. Sokaklar cesetlerle doluydu. Cesetlerden başka kimse yoktu. Issız mı ıssızdı! Acaba köylü baskına karşı direnmiş miydi? Çatışmaya girmişlerdi de bunun için mi ölü sayısı çoktu! Abastuman büyük bir köydü. Burada Sovyet askerlerle köylü çatışmaya girmiş olabilirdi. Köylü gitmemek için direnmiş olabilirdi. Aklına Yunusbeg geldi. Yiğit bir adamdı! Acaba Yunusbeg

Yetişkin etkileşimli bu kitabımız, Özel Eğitim Uzmanı Kamuran HANOĞLU ve Gelişim Psikoloğu Neslihan ERGİN tarafından hazırlanmış olup 4-8 yaş arası çocuklarımızın gelişimini destekleyici niteliktedir. İçerisinden yapışkanlı kağıt çıkmaktadır. Öykü boyunca gerçekleştirilen tüm görevleri tamamladıktan sonra çocuğumuzdan bu yapışkanlı kartları kitaptaki ilgili yerlere öyküde gerçekleştirme sırasına göre dizilmesi istenir. Kitabın çocuğumuza kattığı kazanımlar şu şekildedir; 1) Kitabın başlığının nerede olduğun

Bizim kuşağımız günlük tutma, hatırat yazma gibi bir kültürden biraz uzak yetişti. Önce TÜBİTAK ve arkasından sekiz yıllık rektörlük dönemim ile ilgili yaşadıklarımı yazmayı, yapılanları tarihe not düşmeyi istemiştim. Sahiden de yapılanları çok çabuk unutan bir toplum haline gelmiştik. Konuyu değerli arkadaşlarımla konuştuktan ve tavsiyelerini aldıktan sonra, işi doğduğum ve çocukluğumun geçtiği köye kadar uzattık. Aslında öncelikle bu yaşanmışlıkları kendim ve yakın çevrem için yazdığımı düşünüyordum. Dah

Bu çalışmanın ilgili bölümlerinde de işaret edildiği gibi, Atatürk'ü sevmek kimsenin inhisarında değildir ve Atatürk hakkında araştırma yapmak da elbette kimsenin inhisarında olamaz. Fakat çağdaş bir toplumda her bir bilim dalı, o bilim dalının uzmanları tarafından işlenir ve araştırılır. Bu bilimsel gerçek çerçevesinde Atatürk'ü araştırmak ve onunla ilgili eser yazmak işi de tarih bilimiyle uğraşan tarihçilerin görevi olmalıdır. Bir tarihçi olarak itiraf etmeliyim ki, Milli Mücadelemiz'in büyük kumandanı,

Gaspıralı İsmail Bey, Türklerin ve İslâm âleminin geri kalış sebeplerinin başında cehaletin geldiğine inanan büyük fikir adamlarımızdan biri idi. Rus işgaline uğrayan Türk ülkelerinde yaptığı eğitim reformu (Usul-i cedid) ile Türklerin İslâmdan ayrılmadan Avrupaî manâda modern bir eğitim görerek başarılı olabileceklerini ispat etmişti. O'nun bu mücadelesini Türk Dünyasında Eğitim Reformu ve Gaspıralı İsmail Bey (1851-1914) adlı bir araştırmada anlatmaya çalışmıştık. Fakat Gaspıralı İsmail Bey'in çalışmaları

Sultan 11.Abdülhamit ve zamanı Türk siyasî tarihi ve kültürü bakımından önemlidir. Meşrutiyetin ilanından sora 11. Abdülhamit dönemi hakkında çoğu olumsuz çeşitli görüşler ortaya çıkmıştır. Padişahın hall edilmesinden sonraki süreçte de İttihat Terakki Partisi ile ilgili düşüncelerin zamanla değiştiği görülmüştür. Sultan 11. Abdülhamit devrinde yapılan başta eğitim ve imar alanlarındaki kalkınma faaliyetleri yanında, jurnallerin, takiplerin ve sürgünlerin de olduğu bir gerçektir. Bu kitapta suçlu ya da suçs

Doğar, büyür, koşar, çırpınır, ağlar ve güleriz. Bir ömür boyunca peşinde koştuğumuz sevgiler, kapısında beklediğimiz dostlar, ardından ağladığımız yakınlar olur. Sabaha uyanır, geceye sığınır, rüyaya dalar, bir türlü sonu gelmeyen ümit ve hayallerleömrümüzü tüketiriz. Saatler hiç durmaz ve dünya devrini hiç aksatmadan sürdürür. Tohum çatlar ve çıkar gün yüzüne, boy atar, salınır ve onca kara, tipiye meydan okuyup koca bir çınar olur. Kuşlar konar üstüne. Üstüne yıldızlar doğar... Börtü-böcek

Bugün içinde yaşadığımız dünyada Müslümanların fikrî ayrılıklar sebebiyle doğmuş anarşi ortamlarına mahkum olduğu; itikadî, siyasî ve iktisadî bir kargaşa içine düştüğü ve nihayet onların yaşadıkları bölgelerin hemen hemen tamamında sayısız mazlumun kanının aktığı görülmektedir. Terazinin ayarlarıyla oynandığı için, adalet kaybolmuş gibidir. Böyle bir tasvirin yüreklere acı salması, bize göre gerçek kurtuluş ve yücelme hedefi için olmazsa olmaz şartlardandır. Problemlerine doğru teşhis koya

Yusuf Has Hacib bugün Kırgızistan sınırları içinde kalan Kuz-ordu (Balasagun) şehrinde doğmuştur. Kutadgu Bilig adlı eserini 1069-1070 yıllarında, 18 ayda yazmıştır. Kutadgu Bilig “kutlu, mutlu, mesut, bahtiyar olma bilgisi” demektir. Yusuf Has Hacib yapıtını Karahanlı hakanı Tavgaç Uluğ Buğra Kara Hana sunmuştur. Yapıtı çok beğenen hakan onu has hacib tayin etmiştir. Hacib teşrifat, kabul, protokol ve sair işlere bakan saray memurudur. Has “hakana özgü” anlamındadır.Eser ansiklopedik ve çok yönlüdür. Devri

Bu küçük el kitabını hazırlamamızın nedeni, hem tarih araştırmacılarının, hem de diğer sosyal bilim dallarında (hukuk, iktisat, sosyoloji, felsefe, psikoloji ve antropoloji) ve çeşitli mesleklerde çalışan insanların, yapacakları araştırmalarda karşılaştıkları veya karşılaşacakları güçlükleri nasıl halledebileceklerini göstermek ve onlara yardımcı olmaktır. Ümit ediyoruz ki bu el kitabı genç araştırmacıların karşılaştıkları problemleri halletmelerinde yardımcı olacaktır.