Siz de yaşam yolculuğunuzun bir adım ötesini merak ediyor musunuz? Hayata, insanlara ve olaylara bakış açınızın daha da genişlemesini, gelişmesini istiyor musunuz? Peki, dengede ve akışta kalmanızı sağlayacak olan pozitif enerjinizdeki blokajlardan kurtulmaya ne dersiniz? Enerji yasaları gereği enerjiniz hangi seviyedeyse, hayatınıza kattıklarınız da o seviyeye yakındır. Bugün, şimdi, şu an enerjinizi daha üst bir seviyeye yükseltmenin, yaşamınızdaki sorulara cevaplar bulmanın ve sevgi ötesi bir deneyim y

Kabul edelim ki dışarıya bakmak, kendimize bakmaktan kolaydır. Bu zorluğa karşın kendimize bakabildiğimiz, kendi gerçeğimizi kabul ettiğimiz, yeteneklerimizi öne çıkarabildiğimiz oranda gelişir, aynı oranda istediğimiz başarıyı yakalarız. Öğrendiğimiz ve öğrendiğimizin farkında bile olmadığımız olumsuz döngülerden çıkmak kolay değildir. Kurban rolü oynadığımızın farkında bile olmayız. Bu rol hayatımızı çıkmaza sokar. Gerçek ihtiyaçlarımızın ne olduğunu, içimize nasıl bakmamız gerektiğini, kendimizi nasıl

Hepimizin ortak isteği kişisel hedeflerimize ulaşabilmenin yani kazanmanın yollarını keşfetmek, değil mi? Diyet kararı alıyoruz ama pek azımız bu kararımıza sadık kalabiliyoruz. Spor salonuna üye oluyoruz ama ilk zamanlardaki hevesimiz zaman geçtikçe yerini tembelliğe ve başka tercihlere bırakıyor. İş hayatında başarılı olabilmek için koyduğumuz hedeflere ulaşabilmemiz gerektiğini biliyoruz ama her yılın başında büyük bir kararlılıkla koyduğumuz hayatımıza dair hedefler daha birkaç ay geçmeden gün

Hayatı kendinden doğurmak herkesin hakkıdır Her birimizin bir annesi, bir babası ve bir de doğum hikayesi var. Bu hikâye anne rahmine düştüğümüz anda başlıyor, kordon bağı ile devam ediyor ve doğumla tamamlanıyor. Oysa bize çoğunlukla doğumumuzdan sonrası anlatılıyor. Anne rahmine düştüğüm anın duygusu neydi? Annem varlığımı öğrendiğinde ilk ne hissetti? Babam haberi alınca sevindi mi? Geçim sıkıntısı çektiler mi? İlişkileri nasıldı? Varlığımı herkesten sakladılar mı yoksa davul zurnalarla mı duyurdular? An

Kendini gerçekleştirmek ya da silinmek... Yüzyılımızın varoluş savaşı böyle veriliyor. Kendini gerçekleştirmek basit bir kişisel gelişim mottosu olmanın ötesinde bir algıya sahip, fakat bunun anlamını ne kadar iyi kavradık? Sistemin izlerini takip etmeyi bir an için bıraktığınızda, önümüzde bambaşka kapılar açılır. Kendini gerçekleştirmek, hayata anlam katacak bir güce sahip olarak o kapıdan geçmek demek. Bu kitapta, bir ideal içinde yaşamlarına cesaretle yön veren insanlar anlatıldı. Bir öykücünün gözünden

Bu kitap içinden çıkamadığımız sorunları, kaygıları, yaşadığımız değersizliği, anlama ve anlaşılma isteğimizi, en nihayetinde de çözüm yollarını anlatıyor. Yaşadığımız duygu, düşünce ve davranışların nedenleri üzerinde durarak insanın önce kendisini, sonra da etrafını anlamasına yardımcı oluyor. Kitabın içinde filmlerden, şiirlerden, öykü ve romanlardan örneklerle yaşadığımız sorunların psikolojik çözümlemelerini bulabilirsiniz. Ayrıca, soru-cevap tekniğini kullanarak okuyucunun içsel değerlendirme yapmasın

Feng shui'ler, herkesin nabzına göre şerbet vermeler, hiçbir yere sığdıramadığım ruhum, sıranın bana gelmesini beklediğim döngü, en başta kendimi suçlamalarım, bitmeyen vicdanî hesaplaşmalarım... Hemen hepsini geride bıraktım. Yani tamamen değil ama en azından geçmişimdeki Özgür'den ileride bir yerdeyim. Daha sabırlıyım. Biraz daha büyümüşlüğümle hatalarıma sevgiyle gülebiliyorum artık. Mutsuz hissettiren hiç kimsede, hiçbir yerde durmuyorum. Tüm kötülük, kötülere rağmen temiz kaldım. Artık tüm çabam kendim

BU KİTAP SİZİ RAHATSIZ EDECEK... Güçlü olmak istiyorsan bu işi başkasına bırakma, kendi AŞINI kendin yap... "Tersten Bakmak" kitabının devamı niteliğinde yazılan "Aşılarım Tamam" işine, gücüne, kendine, çevrene, olana, olmamaya bakma kitabı. Kişisel gelişim mi? Kişisel gelişememe mi? Bir bakalım diyor Yazar. Rahatsız ederim inşallah... Sanıyorsanız ki başlıkta bir hata var, yanılıyorsunuz. "Aman ben sizi rahatsız etmeyeyim," cümlesi bana, durduğum yere ve yapmak istediklerime asla uymaz. Umarım sizler de bu

Her gün bu soruyu kaç kez duyuyorsun? Nasılsın? İYİ misin? Ve cevabın hep aynı, İYİYİM! Hayalkırıklığı yaşadığında, üzüldüğünde, ümitsizken, mutsuzken, iyiyken, kötüyken dışarıya karşı hep İYİSİN. Gerçekten İYİ MİSİN? Dilimiz alıştı bir kere İyiyim demeye. Kimseye hatta kendimize bile yaralarımızı göstermemeye. İçinde yaşattıkların, ruhun ne alemde? Dilin İyiyim derken yüreğin ne alemde? Bu kitap iyi olman, iyi hissetmen, en iyiyi yaşaman için yazıldı. Hayatını tamamen değiştirip, istediğin her şeye sahip o

Ne mutsuzluğu yok etmek mümkündür ne de bu sayede mutluluğu yakalamak. Mutluluğu öğrenmek için yapılacak en akıllı iş mutsuzluğa birkaç basamak yukarıdan farklı bir bilinç ile bakmaktır. Bu kitap bu basamakları birlikte çıkmak ve yaşama baktığımız yeri değiştirmek üzere tasarlanmıştır. "Bir derdimiz varsa şükür hayattayız demektir, çünkü kendimize dert edindiklerimizin hepsi bu yaşamın meseleleri. Hayatta olduğu sürece mutluluk peşindedir insan ve yine hayatın içinde bir arayıştır mutluluk. Büyüyen, geli

Dünyanın dört bucağından insanlar ile tanıştı. Kültürlerini, tarihlerini, yaşama şekillerini, hayata bakış açılarını keşfetti. Her meslekten insanlar tanıdı. Bir süre sonra kaleme aldı. Aralarında, yabancı insanlar, avukatlar, belediye başkanları ve uşakları, evden kaçan kızlar, dünyayı gezen adamlar, hayatına son vermek isteyen adamlar, yağmura aşık insanlar, papazlar, eğlence hayatı, yazarlar, sanatçılar, çiftçiler, astrologlar, köylüler, sokak çocukları, zenginler, öğretmenler, siyasetçi ve ekonomistler

Beyin, en önemli ve değerli organımızdır. Bunca sene üzerine yapılan onca araştırma ve çalışmaya rağmen beynin çok küçük bir bölümü çözülebilmiştir. Dünyanın en ünlü beyin cerrahları ve araştırmacıları bile beynimizle yapabileceklerimize tam olarak hâkim değildirler. NLP uzmanı, sosyolog ve yazar Nedim Güzel, insan beyninin bilinmeyen çalışma prensipleri ile bunların gündelik yaşamımıza ve iş hayatımıza etkilerini anlatarak; insan beyninin ve evrenin nasıl çalıştığı, doğru hedefleri nasıl koyabileceğimiz v

Neye inanıyorsak onu yaşarız. Ne olmaya inanıyorsak o oluruz. Gerçekten ve yürekten istediğimizde, kendimize mutlak inandığımızda ise aklımız da bedenimiz de o şeyi yapmanın bir yolunu mutlaka ve mutlaka bulur. Şimdi kendini seçme vakti. Bir kuş tüyü kadar hafif, özgür, ışık ve mutluluk dolu kocaman bir yürek seninle olsun. Seni her yeni güne sevgiyle hazırlayan, her soluğunda ve her durumda seni koşulsuzca destekleyen yepyeni bir #elyapımıhayat olsun. Bu kitap, kendinden daha iyi, yeni bir versiyon çıkar

Hayatınbizimiçin ne anlamifadeettiği, hayatınkarşımızanelerçıkarttığıiledeğil, bizimhayatınkarşısınaçıktığımztavırlabelirlenir: Başımızagelenlerdençok, bizimonlaraveridğimiztepkilerilegelişir. Lewis Dunnington 1999 yılındangünümüzekadarbinlercekişiyesatışyönetimi, satışpsikolojisi, duygusalzekâvebedendili, sunumteknikleri, zamanyönetimikonularındaeğitimlerverenTanerÖzdeş, yazılarındainsanınkendiyaşamınınmimarıolmayolculuğunuanlatıyor. Üçkitaplıkserinin ilk kitabını, yazarımızınkariyeryolculuğunaveilkelerin

"Hayatın bizim için ne anlam ifade ettiği, hayatın karşımıza neler çıkarttığı ile değil, bizim hayatın karşısına çıktığımız tavırla belirlenir; başımıza gelenlerden çok, bizim onlara verdiğimiz tepkiler ile gelişir". -Lewis Dunnington- 1999 yılından günümüze kadar binlerce kişiye satış yönetimi, satış psikolojisi, duygusal zekâ ve beden dili, sunum teknikleri, zaman yönetimi konularında eğitimler veren Taner Özdeş, yazılarında insanın kendi yaşamının mimarı olma yolculuğunu anlatıyor. Üç kitaplık serimizin

Detoks vücudumuzdaki toksinlerden arınmak, beden sağlığımızı ve direncini arttırmak için uygulanan günümüzün popüler yaklaşımlarından biri. Peki ya duygularımız? Olumsuz duygularımızın sağlığımız, iş performansımız, ilişkilerimiz, yaşam kalitemiz üzerindeki etkisinin farkında mısınız? İşte DUYGUSAL DETOKS bunun için yazıldı. Aslında tüm karar ve davranışlarımızın ana kaynağı olan duygularımızı arındırmak, iyileştirmek ve yönetebilmek için. Reyhan Elmasri, binlerce kişi ve kurumsal çalışanla yaptığı çalışmal

Günümüzde kurulamayan iletişimin, yürümeyen ilişkilerin, biten evliliklerin, erkekleşmiş kadınların, kadınlaşmış erkeklerin, yanlış giden aile ilişkilerinin kaynağı ne yazık ki anne ve babalar. Kötü temelli bir bina gibi, temel problemler diğer problemleri doğurarak çoğalıyor. Kimse bunu isteyerek, tercih ederek yapmıyor ama bilinçsiz olmak ne yazık ki bu durumlara gebe bırakıyor. "Erkekler" ilk başta çok şanslı ve evrenin tüm nimetlerinden yararlanıyor gibi gözükse de detaylara indikçe geri dönüşü olmaya

GELECEK KAYGISINA TAKILIP KALMAYIN! GELECEĞİNİZİ KENDİNİZ TASARLAYIN!.. Türkiye'nin İlk Kadın Fütüristi Dünyanın En Etkili 100 Kadın Fütüristi Arasındaki Tek Türk Gelecek Tasarımcısı ve İş Avatarı UFUK TARHAN diyor ki; Geleceğinizi kendi haline bırakamazsınız! Onu başkası değil, kendiniz şekillendirmelisiniz! Ve bunu yapmak zorundasınız! Başarılı, mutlu olmak istiyorsanız başka seçeneğiniz de yok zaten! "İyi de nasıl yapacağız?" diyenlere yanıt: Geleceğin başarılı insan modeli: T-İNSAN ile... Bu kitap v

Eğer bu kitabı eline alıp kapağını inceledikten sonra sayfalarını çevirdiysen ve şimdi de arka kapağını okuyorsan, bil ki senin için artık hiç bir şey eskisi gibi olmayacak! Senin için harekete geçme, değişim ve dönüşüm zamanı gelmiş demektir. Yönetici Koçu ve Eğitmen Esra Teoman kendine uzun zamandır sorduğun ama yanıtını bulamadığın soruların cevaplarını nasıl bulabileceğini gösteren bir başucu kitabı hazırladı. Aslında koçluğun temeli olan soru sorarak cevaplara ulaşmayı, kendi kendinin koçu olabilmeni