Çetin, Mete ve Ali çok iyi anlaşan üç arkadaş. Onların yeni macerasına eşlik etmek ister misiniz ?

Amigurumiye gönül vermiş, el işi ile ilgili kendine kariyer edinmek isteyen veya hobi olarak devam etmek isteyen herkes için hazırlandı. Diğer tüm tariflerim için de sayfamda buluşalım mı, ne dersiniz? Sevgiyle...

Seni tanıdım diyemem, ama seninle karşılaşmak güzeldi.

Düş Terminali`nden kalkan, Mini bir hayalbüs. Kulaklarda bir ses, `Ütopya yolcusu kalmasın.` İbraz ederken biletimi muavine, Gözlerimde arazı var mutluluğun..

Akif, uyuduktan sonra rüya görmeye başlar. Rüyasında Helin, Cennet`in elinden tutar ve Akif`in yanına götürür. Akif, elini uzatır. Cennet, elini tutar. Helin, Akif`e `Sana sabırlı olman gerektiğini ve bu sabırla rüyandaki aşkına kavuşacağını söylemiştim,` der. Akif, Helin`e `Sen de Cennet de benim rüyamdaki aşklarımsınız,` der ve uykudan uyanır. Siz değerli okurlarım, bu kitabı elinize alıp kapağını açtığınız zaman lütfen içeri giriniz. Her mutluluğun, her vuslatın ve yaşanan her güzel şeyin sabırla olacağ

Bir kimsenin özgür olarak gelişmesi, herkesin özgür olarak gelişmesinin şartıdır. Hoca'm tanır gibi oldum. Siz Sakallı'nın rahmetli dedesi değil misiniz? Kitapları yalayıp yutmaya mahkûm bir makineyim ben. ... İlgililer bilgisiz, bilgililer ilgisiz! Eyvallah. Öyle olsun. En azından kimseden kaçmadım. İstanbul hatta Fatih zabıtasının gözdesiyim. İnsanlar arasında olmak, hayvanlar arasında olmaktan daha tehlikeli. İşte sonunda beni anlayan biri çıktı. Yaşıtız ne de olsa. Yaş mı? Kuru değil, yaş. Hangi yaş? Ul

15 Temmuz darbe girişiminden yaklaşık bir yıl kadar sonra yaşanan bu hikâyede herkes kendinden bir şey bulacak ve kendine bir pay çıkaracak. Ömürlerinde ilk defa âşık olan iki genç, bu aşkı güzel bir izdivaç ile süslemek isteyen iki tertemiz kalp ve aralarına set çeken 15 Temmuz darbe girişiminin kırıntıları... Her şey bir konferans ile başladı ve başka bir konferans ile son buldu. Atama bekleyen bir edebiyat öğretmeninin hikâyesi. Rivayet edilir ki çok eski zamanda bir köyde üç kör yaşarmış. Bu köye bir g

Binlerce yıl öncesinden başlayan bir düşmanlık. Öyle ki efsanelerimiz, tarihlerimiz hatta mitolojilerimizde bile bölük pörçük görülen bir mücadele. Tarihin var oluşundan günümüze ve günümüzden de bilinmezliğe kadar sürecek olan bir maceranın ilk adımı. Geçmişimizdeki karanlık noktaları aydınlatıp efsanelerdeki kahramanlarla at koşturacağınız Britanya`dan Çin`e, Altaylardan Arap çöllerine ve Orta Amerika`nın ekvatoral bölgelerinden Uzak Doğu`nun hırçın kıyılarına kadar uzanan bir hikâyeye hazır olun. Sadece

(ÖMER, BADE, GİZEM) Bu hikâye`nin özetin`den bir kitap oluştu Ömer Bade tarafından kandırılarak, duygu ve onuru hiç`e sayıldı. Fakat ömer`in bade`ye olan aşkı beklentileri o kadar çok büyüktü`ki, tek istediği şey, bu kurulan yuvanın ömür boyu yaşlanana dek, baki kalması`ydı. Ama bade`nin istek ve düşünceleri bir şeytanın aklına dahi gelmezdi. Bade`nin oyunları sona erdiğinde ömerin`de hayatı neredey`se son bulmuş ve yatırıldığı hastane`de aylar`ca pisikolojik tedavi görmüştü. Yaşananları unutmak hiç`te kola

'' Her zaman yanımda olacaktın, her zaman... Söz vermiştin.'' Şevval daha önce hiç görmediği bir ara sokağa girmişti. Aklından geçirdiği binbir soru ve korkuyla, nefes nefese kalarak girdiği bu ara sokaktan sağ salim çıkabilecek miydi ? Kader diye bir şey gerçekten de var hayatta. Sen ne yaparsan yap, ne istersen iste hayat denen şey seni o kadere sürükleyerek götürüyor. Herkesin alnına bir yazı yazılmış ve alnımıza yazılı bu kaderi yaşıyoruz. İstesek de istemesek de... Kendinizden yaşanmışlıklar bulabilece

3.3.1961 Erzurum doğumluyum. İlkokulu Manisa ve Muğla'da, ortaokulu İzmir'de liseyi İzmir ve Antalya'da okudum ve son olarak Mersin Turizm İşletmeciliği ve Otelcilik Yüksekokulunu bitirdim. (Böylece çok yerli olduğumu da belirtmiş olabilirim.) Nahit Sadi Baysal

İsmail Yakup 1940 yılında Razgrad vilayeti, Ezerçe köyünde dünyaya geldi. 1958 yılında Razgrad Pedagoji Okulu'ndan mezun oldu. 1961'de devletin Buyurun Rodoplara! çağrısına uyarak Çernooki (Karagözler) köyüne öğretmen oldu. Sekiz yıl sonra Tarım Ekonomisi okudu ve belediye başkanyardımcılığı, tüketim kooperatifi başkanlığı gibi değişik işlerde çalıştı. Son altı yıldır belediyenin Tarım ve Orman Şubesi'nde başkandı. Koşukavaklı Şair ve Yazar Ömer Osman, Kadir Osman ve Ahmet Mehmet'le olan arkadaşlığı netices

Kim aşkını emanet eder ki? Aşkın tarifi yoktur. Kimini darma duman ederken, kimini gök yüzünde balon misali uçurur. aşık olunca ruhun değişir, ayakların yerden kesilir. yağmurda ıslanmak gibi, ıslanan toprağı içine çekmek gibi. dalgaların sahile köpüre köpüre vuruşu gibi. bazen de ince bir sızı, kalabalıkta yalnızlık, dipsiz bir uçurum, tarifi olmaya acı ve tatlının karışımı. sevmesini de gitmesini de bilenler için. bir gün yakaladığınızı sandığınız aşkınız ellerinizden kayıp giderken, istemeden de olsa Aşk

Bir soluk, bir tebessüm. Ve sonra, kavuşan kollardan, Yaşlanan omuzlara dökülen, Yanardağ yüklü gözyaşlarında, Eriyen; Ayrılık kâbusları. Saçının kokusudur; Bir rüzgâr, bir bahar boyu içime dolan; İçimden akan, Kan, Gözüm yaşından, Sana bir tebessüm destanı yazıyorum. Okumak için uzan dizlerime; Bir cenin, anne karnında Hangi ilimden ilhamla duyuyorsa, O ilhamla duy emniyetini Kıvrılıp koy başını. Bitmeyecek bir rüyanın yakazasına Kirpiklerinle tutun.

1967, Aşağıbelemedik, Karaisalı, Adana doğumlu. Lise mezunudur, evlidir, iki çocuk babasıdır. Çeşitli gazete ve dergilerde yayımlanmış çok sayıda şiiri bulunmaktadır. Daha önce yayımlanmış üç kitabı: 1 Asabiyim 2 Feryat 3 Çare Yeniden Diriliş Dördüncü kitabını milletine sunmanın heyecanındadır. '' ASABİ ŞAİR olarak tanınmaktadır.

Müstesna Yaşınel'in ilk romanı, 1850'lerin İstanbulu'nda yaşayan bir aileyi merkezine alıyor. Dönemin koşullarına göre aristokrat özelliklere sahip bu ailenin zaman içinde Mevlevi kültürüyle olan ilişkileri, bir süre sonra üç kuşak boyunca İstanbul'daki bir Mevlevihane'de sürdürecekleri bir serüvene dönüşüyor. Doğumlar, evlilikler, ayrılıklar ve sırlanmalarla doğal akışında sürdürdükleri hayatlarını okurken bir yandan, yer yer dönemin sosyal ve kültürel atmosferine şahitlik ediyor; diğer yandan Mevlevi yaşa

Bir makine mühendisi yanlış bir alet yapabilir, bir bilgisayar mühendisi yanlış bir veri girebilir, bir yazılımcı yanlış bir kod yazabilir, bir cerrah hastasına hatalı bir müdahalede bulunabilir, bir pilot yanlış karar verebilir ve çoğu zaman bu hataların geri dönüşü vardır veya yapılan hatalar şahıslar nezdinde olduğu için bunlardan ders alınıp geniş kitleler üzerinde bir daha tekrarlanmaması sağlanabilir ancak bir gıda mühendisi veya bir gıda firması sahibi gıda üretiminde hata yaparsa bunun geri dönüşü ç

Yaşam, üstünde yürüdüğümüz ya da yürümeye çalıştığımız ince bir ipten ibarettir. Hepimiz bu yolda yürürken tutunduğumuz her ne varsa kaybetmemek için mücadele eder ve kendi serüvenimizde kendi sonumuzu hazırlarız. İyi veya kötü... Dirençli olanların kazandığı, direncini kaybedenlerin ise yok olup gittiği bu dünyada bu yüzdendir ki hep umutla bakmak gerekiyor yarına ve inadına maviliklere salmak gerekiyor yüreğinin çocuksu coşkusunu. Unutmamak gerekir ki her şeyin başlangıcı ve anahtarı sevgidir. İnsanları ö

Geçmişi sırlarla dolu esrarengiz bir kız çocuğu ve onu evlat edinen daha da esrarengiz bir kadın... Soğuk ve tüyler ürpertici bir ülke; karanlık ve tekinsiz bir kasaba... Hiç şüphesiz, hiçbir şey göründüğü gibi değil; aslında her şey bir yanılsama... Fantastik-bilim kurgu temelinde yükselen gotik ve grotesk bir yörenin sisli atmosferinde, âdeta canlanarak sayfalardan taşan sert gerçekçi olaylar üçgenindeki özgün kahramanlar... Bilindik gizem, gerilim ve suç hikâyelerinin çok ötesinde; ezber bozan bir kurgu