Aslında sıradan bir bahar temizliği fikri ile başladı her şey. Önce duvarların rengi değişti fırça darbeleriyle. Sonra eşyaların yeri derken değişimin enerjisi evrildi yansıdı ruhuma. Tıpkı evlerimiz gibi zaman zaman telefon rehberlerimizden; zihnimize hatta ruhumuza kadar temizlemek, omuzlarımıza ağırlık bindiren yüklerden kurtulmak, dönüşmek ve değişmek gerekiyordu. Benim için vakit gelmişti artık ve içerisinde bulunduğum bu değişimi Debbie Macomber'in harika kitaplarından birinden esinlenerek isimlendiri

Kitabın konusu insandır. O insan ki farklı hallerde bulunabilen, kendinden her şey yapabilen toplayıcı bir varlıktır. Bu toplayıcı varlığın hallerden birisi de suç işlemesi ve mahkûmiyet almasıdır. İşlenen suç çarpan etkisiyle önce işleyende daha sonra da etkilediği insanlarla birlikte tüm sistemi olumsuzlaştırmaktadır. Herkesin suçlu olma potansiyeli bulunduğu gibi toplumda neden bazı kesimlerde suç işleme oranları fazladır? Suç oranının yüksek olduğu kesimlerin sosyoekonomik düzeylerinin istatistikî olara

Mağara duvarlarına resimler yapıldığı, kil tabletlere çivi yazısı kazındığı günden bu yana yazı var olmuştur. İnsan iletisini resme, tablete, taşlara işlemiştir. İletinin alınması ise okumadır. Okuma eylemi, geçmişten günümüze pek çok renge bürünmüş ve şekilden şekile girmiştir. Sokağındaki sessiz ve üzgün bir kalabalığı görüp komşusunun cenazesi olduğunu anlayan mahalleli, gökyüzündeki bulutlara bakıp yağmurun yağabileceğini öngören çiftçi, televizyonundan alt yazılar aracılığıyla haber izleyen vatandaş, t

Bu kitap, geçmişten bugüne insanlığın öyküsünü anlatmaktadır. Kitap, farklı coğrafyalarda ve tarihsel dönemlerde mutluluk, bilgelik, erdem, inanç, hoşgörü, eşitlik, sevgi ve kardeşlik adına üretilen bütün öğretilere duyulan koşulsuz saygı ilkesi ile kaleme alınmıştır. Duygularımızın, düşüncelerimizin, değerlerimizin ve davranışlarımızın kökenine farklı pencerelerden bakmak isteyen gerçek okuyuculara önerilir. İçinde; mitolojik anlatılar, kır çiçekleri, yağmur damlaları, sonbahar renkleri, aşk hikâyeleri, i

Elinizdeki kitap Edebiyat Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı, Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları, Türk Halk Bilimi ile Eğitim Fakültelerinin Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği ve Türkçe Öğretmenliği bölümlerinde okuyan öğrencilere yönelik olarak hazırlanmıştır. Türkoloji bölümleri olarak bilinen bu bölümlerde nelerin okutulduğu, başarılı olmak için nelerin yapılması gerektiği, bu bölümlerin mezunlarının öğretmen veya akademisyen olmak için hangi yollardan geçtiği gibi konular kitabın omurgasını oluşt

Bolkar Dağları Seyir Defteri bilmek, anlamak, anlamlandırmak eylemleriyle güdülenmiş bir grup bilim insanının Dünya'nın cennet köşelerinden birine yaptıkları dört günlük yolculuğu ele almaktadır. Birkaç bin yıl önce buzulların işgaline uğramış ve ciddi tahribatlar, erozyon süreçleri görmüş, Anadolu'nun yüksek dağlarından birinde güncel buzulların izlerini arayan bilim insanlarının karşılaştıkları sorunlar yanı sıra günlük telaşlarını da konu edinmektedir. Bir tarafta kuşaklar arasındaki çatışmalar, bir tara

Eric Mazur; Harvard Koleji Profesörü, Gordon McKay Uygulamalı Fizik Profesörü ve Harvard Üniversitesi Profesörü olarak görev yapmaktadır. Uluslararası tanınmış bir bilim insanı ve araştırmacı olarak, Dr. Mazur, optik fiziği alanında dinamik bir araştırma programı yürütmekte, Harvard Üniversitesi Fizik Bölümü`nde en büyük araştırma gruplarından birine danışmanlık yapmakta ve eğitim alanındaki yeniliklere aktif ilgisini sürdürmektedir. Eric Mazur 1991 yılında, fen öğretiminde basit ama etkili bir yöntem olan

Meddahlık, omzunda mendil, elinde sopa, bir sandalye üzerinde oturan hoşsohbet bir kişinin hikâyeler anlatması olarak bilinir. Bu sanatı icra edenlerin bir tür beceri sergilediği ileri sürülür. Ancak günümüzde yaşadığı tartışma götüren meddah anlatılarının yakın geçmişe kadar uygulanan son örneklerinde hangi hünerlerin sergilendiği de tartışma konusudur. Elinizdeki kitap, saygı ile değer verilen ama sanatsal anlamda değerli özelliklerinin neler olduğu iyi bilinmeyen meddahı bir gösteri boyutuyla ele almakta

Elinizdeki bu kitap, bir Cumhuriyet çınarı olan Turgut Özakman'ın ışık saçan kalemiyle yaşamı boyunca çevresini nasıl aydınlattığını ve yapıtlarında yer verdiği toplumsal sorunları anlatıyor. Bu kitabın okurları çağdaş Türk tiyatrosuna ve Türk edebiyatına unutulmaz katkılar sunan Özakman'ın on yedi yaşından ölümüne kadar kesintisiz bir kararlılıkla yazmaya, üretmeye adanmış, emekle örülü yaşamının öyküsünü bulacaklar. Hazırlanan yaşam öyküsü ve yapıtların kronolojik listesi, sağlığında Özakman'ın kendi onay

7 Mart 1933 akşamı Atatürk'ün başkanlığında yapılan bir toplantıda Türkçedeki Arapça ve Farsça kelimelere karşılıklar bulmak için bir anket düzenlenmesine karar verilir. Türk Dili Tetkik Cemiyeti tarafından belirlenen 1382 kelime, 12 Mart 1933'ten itibaren 10-15 kelimelik listeler hâlinde her gün gazeteler ve radyolar aracılığıyla halka duyurulur. Halkın bu kelimelere Türkçe karşılık bulması istenir. Önerilen karşılıklar da yine halk tarafından gazetelere veya Türk Dili Tetkik Cemiyetine gönderilecektir. Di

Peter Linebaugh'nun, yedi denizin denizcisi, evrensel düşüncenin bilim adamı, harfler cumhuriyeti cemiyetinin düşünürü, sürekli hareket halinde bir seyyah olarak nitelendirdiği dünya devrimcisi Thomas Paine, yaşadığı dönemde düşünceleri İngiltere ve Amerika'da olduğu kadar Fransa'da da etkili olmuş bir Aydınlanma düşünürüdür. Üç devrim girişimi içinde yer almış, devrim Amerika ve Fransa'da başarıya ulaşırken, Britanya'da beklendiği gibi sonuçlanmamıştır. Fransa'da bulunduğu bir dönemde Paine'in ziyaretine g

Elinizdeki bu kitap, Türkiyeli kadınlarımızın geçmişten günümüze kadar her alanda var olduklarının bir belgesi niteliğindedir. Bu eser yazılana dek gerek sayı gerek nitelik bakımından kadınlarımızın isimlerinin bir arada olduğu başka bir esere rastlanılmamıştır. Özel günler dışında gündeme bile getirilmeyen bu kadınlarımız, özellikle de pek çok internet tabanlı kaynakta sadece isim olarak ve sınırlı bir alan içinde bahsedilmişlerdir. Oysaki, pek çok farklı alanda geçmişten günümüze kadar ilkleri gerçekleşti

Kimi anlatılar, hikâyesi tam olarak hatırlanmasa da toplumların zihninde kahramanlarının adıyla sembolleşir ve içinde yüzlerce hatta binlerce yıllık bir kültür hafızasını taşır. Şahmaran, böyle bir anlatıdır. Yarısı insan yarısı yılan olan bir varlık, insanoğlunun iyi ve kötü yanını hatırlatan önemli bir evrensel olguyu resmeder. Şahmaran,yalnızca bir hikâye olmaktan çıkmış, evlerin duvarlarını süsleyen tablolardan genç kızların çeyizlerine, tiyatrodan heykele kadar birçok sanat dalına da ilham vermiştir. Ş

Trajik, sanattan ziyade hayatta bir durumun çok acıklı olduğunu ifade eden bir anlam yüklenmiş ve bu anlamı ile yaygınlık kazanmıştır. Oysa hayattaki trajik kavramından farklı olarak sanatta trajik, kendine özgü koşulları barındıran bir estetik değer ve aynı zamanda evrensel bir insanlık durumunun edebi metinlere yansıma biçimidir. Kuşkusuz trajik olgunun varlığını en güçlü hissettiğimiz eserler Antik Yunan'a ait tragedyalardır. Ancak tragedyalarda trajik olanı yaratan koşullar bugün tamamen değişmiş olsa d

Kars'ın Arpaçay ilçesinin Akçalar (Keçebörk) köyünde doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Kars'ta, yükseköğrenimini Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünde tamamladı. Aynı bölüme halk edebiyatı asistanı olarak atandı. Doktorasını Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesinde Prof. Dr. Şükrü Elçin'le tamamladı.1977-1979 yılları arasında ABD'de Indiana-Bloomington ve Chicago State üniversitelerinde iki yıl süreyle alanı ile ilgili çalışmalar yaptı. 1986 yılında doçent, 1991 yıl