Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 777 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Yaşamımın bir kesitinde tesadüflere inanmadığım için tesadüf diyemeyeceğim bir şansla karşıma çıkan özellikli ve sıra dışı bir insan topluluğundan anı sepetimde biriktirdiklerimi aktarmaya çalıştım. Eminim herkes en az bir kez fetişist kelimesini duymuştur. Kimi araştırmış anlamını öğrenmiş, kimi ise belki merak bile etmemiştir. Bu bambaşka dünyayı bir minnak da sizler için araladım. Bakalım bu aralıktan görecekleriniz sizde hangi duygu yoğunluklarına sebep olacak veya hangi tepkilerinizle tanışacaksınız.
44 TL.
Tükendi
The rays of the September sun flooded the great halls of the old chateau of the Dukes of Charmerace, lighting up with their mellow glow the spoils of so many ages and many lands, jumbled together with the execrable taste which so often afflicts those whose only standard of value is money. The golden light warmed the panelled walls and old furniture to a dull lustre, and gave back to the fading gilt of the First Empire chairs and couches something of its old brightness. It illumined the long line of picture
38 TL.
Tükendi
Normalde kalemi eline alan, içindeki gürültüden ötürü başlar yazmaya. İçindekileri susturamadığı için. Oysaki şu an ben, kelimelerle alakası olmayan tüm anlamsız gürültülerin kıyısında, içimdeki suskunluğu boğmaya çalışıyorum var gücümle. İki elimle tuttuğum kalemi kıracak kadar sıkarken, gıkı dahi çıkmıyor kelimelerin. Yazacak bir şeyim olmadığından bu suç mahal linde deliğim. İnsanın boğazında düğümlenen bir şey gibi, cümlelerin akmasını engelleyen bir şey var içimde. Sanki çok rahat düş kurabiliyormuşum
74 TL.
Tükendi
Gülcem, Sen, bir ömür sonra açan goncasın. Bense her dizede eriyen bir mum. Sen, her vakit güzel bir demet gülsün. Ben, çorak bir toprak, bilinmez sonum. Kırkımda su verdin özüme benim. Gülcem, Sen, sessiz çığlıksın her satırımda Bense paramparça gönül dağıyım. Sen, gökkuşağısın şakaklarımda Ben, seni yazmakla şairin oldum.
76 TL.
Tükendi
Köyümü ve köyüm insanlarını seviyorum, dersem son söz olur. Varsın olsun. Köyümü tanımak, tanıtmak hizmet sayılır, düşüncesi ile, adıma açtığım facebook sayfasında köyümün yaşanmışlarını anlatmaya çalıştım. Yazılarımın beğenilerek okunduğunu öğrenince mutlu oldum. Yazdıklarımın beğeni ile okunduğunu; Devam diyerek manevi desteğini esirgemeyen abim Ekrem Yılmaz'a, olayları hatırlamamda yardımlarını esirgemeyen eşim Gülnaz'a ve yazılarımı sayfasında paylaşan kızım Güleser'e sonsuz sayıda teşekkür ediyorum. Ya
54 TL.
Tükendi
Romanda öne çıkan ilginçlik köy hayatını beğenmeyip köyünü terk eden bir çocuğun tek başına maceradan maceraya atılması ve ayakları üstünde durmayı becermesi, hayallerinin peşinden bıkmadan koşmasıdır. İlk bölümlerde berber çıraklığı yapan delikanlının istikbalini daha büyük bir yerde arama mücadelesi, çektiği sıkıntılar gözler önüne serilir. Büyükşehirde günlerce yapayalnız ve parasız iş araması ve günlerce yaşadığı hayal kırıklıkları, bulduğu işte yaşadığı enteresanlıklar, Maceraların son bölümünde Avrupa
54 TL.
Tükendi
Duygular yalan söylemez. Düşüncelerdir yuvası. Duyguların coşması kolaydır. Bir fotoğraf karesi, izlediğimiz filmde bir sahne, dinlediğimiz öyküde bir söz, okuduğumuz romanda bir cümle ve şiirde bir dize yeter de artar bile. 'Aydınlık Adacıkları' kolay coşan duygularımızdan bir demettir. Üç başlık altında düzenlenmiş bu şiirler; aşkların, zorlukların, umutların, kısacası hayatın dokunuşlarıyla oluşan duyguların üzerine kaleme alınmış dizelerdir. 'Aşkla Gelen' başlığı altında, aşkta yaşanan çoşkular, özlemle
44 TL.
Tükendi
Bir gözcünün seyahatnamesinden ... Dünya çapında türünün ilk örneği olacak olan eser, döngüden önce sizlerle buluştu.
52 TL.
Tükendi
Çeşitli desenlerde halılar açılıp önlerine serilmişti. İplikleri dokuma tezgahından evvel boyaya giren o kök boyası halılardan gözlerini alamadılar; fakat kendi is-tekleri ile cüzdanları arasında uzayıp giden çekişmenin sonunda, en önce dikkatlerini çeken o iki Brüksel halısını almaya karar verecek gibi duruyorlardı. Bölümün şefi, bizzat ilgilenerek onlara daha doğrusu Joe'ya ne kadar önem verdiğini göstermişti; Joe'ya ne kadar önem verildiği, asansör görevlisi gencin ağzı açık bir şekilde hayran hayran ona
34 TL.
Tükendi
Bazı cinayetlerin aydınlanması çok zordur... Ya birileri bu cinayetlerin ortaya çıkmasını engeller. Ya da katil, her şeyi çok iyi planlamış ve her şeyi en ince noktasına kadardüşünmüştür... Bu zeyrek ve enteresan planlarıyla peşinde olan kişileri afallatan bu gizemli ve birbirinden müteyakkız suçlular karşısında şaşırmamak elde değil. İşte ilk kez tanık olacağınız, bu esrarengiz cinayetleri okuyunca tüyle riniz ürperecek ve sizi bambaşka bir serüvene sürükleyecektir...
58 TL.
Tükendi
As the alarm clock on the chest of drawers exploded like a horrid little bomb of bell metal, Dorothy, wrenched from the depths of some complex, troubling dream, awoke with a start and lay on her back looking into the darkness in extreme exhaustion.
78 TL.
Tükendi
Beylik Çiftlik‟in sahibi Bay Jones, her gece yaptığı gibi kümesin kapısını örtmüş ama hayli sarhoş olduğu için tavukların girip çıktıkları delikleri kapatmayı unutmuştu. Avluda yalpalaya yalpalaya yürürken elindeki fenerin ışığı da bir o tarafa bir bu tarafa vuruyordu. Arka kapıda botlarını çıkarıp attı, kilerdeki fıçıdan kendine son bir bardak daha bira doldurarak bir dikişte içtikten sonra üst kata çıkıp yatak odasına girdi. Bayan Jones horul horul uyumuştu bile.
38 TL.
Tükendi
The rue du Coq d'Or, Paris, seven in the morning. A succession of furious, choking yells from the street. Madame Monce, who kept the little hotel opposite mine, had come out on to the pavement to address a lodger on the third floor. Her bare feet were stuck into sabots and her grey hair was streaming down. Madame Monce: 'Sacrée Salope! How many times have I told you not to squash bugs on the wallpaper? Do you think you've bought the hotel, eh? Why can't you throw them out of the window like everyone else?
62 TL.
Tükendi
The idea really came to me the day I got my new false teeth. I remember the morning well. At about a quarter to eight I'd nipped out of bed and got into the bathroom just in time to shut the kids out. It was a beastly January morning, with a dirty yellowish-grey sky. Down below, out of the little square of bathroom window, I could see the ten yards by five of grass, with a privet hedge round it and a bare patch in the middle, that we call the back garden. There's the same back garden, some privets, and sa
64 TL.
Tükendi
In the Lenin Barracks in Barcelona, the day before I joined the militia, I saw an Italian militiaman standing in front of the officers' table. He was a tough-looking youth of twenty-five or six, with reddish-yellow hair and powerful shoulders. His peaked leather cap was pulled fiercely over one eye. He was standing in profile to me, his chin on his breast, gazing with a puzzled frown at a map which one of the officers had open on the table. Something in his face deeply moved me. It was the face of a man who
64 TL.
Tükendi
Most people who bother with the matter at all would admit that the English language is in a bad way, but it is generally assumed that we cannot by conscious action do anything about it. Our civiliza-tion is decadent, and our language— so the argument runs—must inevitably share in the general collapse. It follows that any struggle against the abuse of lan-guage is a sentimental archaism, like preferring candles to electric light or hansom cabs to aeropla-nes. Underneath this lies the half-conscious belief th
28 TL.
Tükendi
In Moulmein, in lower Burma, I was hated by large numbers of people—the only time in my life that I have been important enough for this to happen to me. I was subdivisional police officer of the town, and in an aimless, petty kind of way anti-European feeling was very bitter. No one had the guts to raise a riot, but if a European woman went through the bazaars alone somebody would probably spit betel juice over her dress. As a police officer I was an obvious target and was baited whenever it seemed safe to
48 TL.
Tükendi
- Onun bu deli dolu, umursamaz hali yüreğini kıpırdatıyordu. - Yüreklerindeki ihtilal fırtınasının bir gün kendilerini de içine alıp savuracağını nereden bilebilirlerdi? - Ümidi, yeni görevinde ülkesi, halkı ve davası için güzel çalışmalar yaparak başarılı olmaktı. - Hala sıcacıktı. Elini eline aldığı ilk günü hatırladı. Ve de heyecanı. Yatağında ölmeyi hatırından sök çıkar. Döşeğin kara toprak, yorganındır belki kar...
54 TL.
Tükendi
Yaklaşık elli yıl eğitim camiasının içinde Anadolu'nun birçok köyünde kasabasında önce öğretmen ve idareci, daha sonrada İl Genel Meclisi Üyesi olarak çalışırken başımdan geçen unutamadığım anılarımı Cennetten Bir Damla adlı kitabımda sizlere hikâye olarak sunmak istiyorum. Bu hikâyeleri okuduğunuzda hikâyelerin içinde bir yerlerde herkes kendini bulacak ''Bu hikâyede bende varım, benim yaşantımdan kesitler var'' diyecek. Kitabı bir okumaya başladığınızda zevkle son sayfaya kadar okuyacak, başucunuzdan ayı
58 TL.
Tükendi
Bu kitabı okuyan siz değerli okurlarım, Posof'u tanıyacak, Posof geleneklerinden olan seyran şenliklerinin dünü ve bu günü hakkında bilgi sahibi olacaksınız. Gurbetçi olan Posof halkının çektiği çilelerden örnekler bulacaksınız. Burada, sevginin, umudun, umutsuzluğun hat safhada yaşanmışlığına şahit olacaksınız. Anlatılan olaylar gerçek yaşanmış hikayelerden alınmıştır. Hikayeler gerçek, ancak şahısların isimleri değiştirilmiştir. Hikayeleri okuyunca bazen hüzünlenecek, bazen belki de göz yaşı dökeceksiniz
54 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 777 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7