Adalet hak hukuk kavramları sizin beklediğiniz zaman istediğiniz gibi işlemeyebilir. Özellikle insana bağlı adalet sisteminde... Peki hep kötüler mi kazanacak diyebilir miyiz? Görünüşe bakılırsa evet. Ama sadece görünüşte. Nasılsa hiç bir şey adil değil, dünya boş deyip kendi keyfinize bakarsanız, bu bir kaçıştır. Herhangi bir haksızlık için mücadele vermek istememe, yani kısaca rahatımı bozmamak bahanesidir. Ben mi değiştereceğim dünyayı tarzında bir yaklaşım kabul edilemez. Tabii ki siz ve biz değiştirece

Bir gün gastroentolojinin bölüm başkanı İlhan Ulugay aniden odama geldi. Hiç olayı yumuşatma gereği duymadan ve hiçbir özen göstermeden: ?Hadi bakalım seni ameliyata veriyorum. Çünkü sana bizim yapacağımız bir şey kalmadı artık. Tedavi cevap vermiyor. Bak hâlâ kanama durmadı. Durum kötüye gidiyor," dedi. Bunun üzerine annem ?Doktor bey bunları dışarıda konuşsak daha iyi olur," diyerek doktoru hemen dışarı çekmek istedi. Ama doktor katı tutumunu devam ettirdi: ?Hayır neden dışarı gidecekmişiz. Kendisi durumu

1983 yılında Giresun'da doğdum. 2005 yılında İstanbul Üniversitesi İngiliz Dili Eğitimi bölümünü bitirdikten sonra eğitimime Londra'da devam ettim. Daha sonra özel bir okulda meslek hayatıma başladım. Bu yıllar kendimi şanslı hissetmemi sağlayan yıllardır, ki hayatıma kilometre taşı olan tüm değerli büyüklerimi bu zaman içerisinde tanıdım. Amerika'daki bir eğitim kurumundan koçluk ve koç eğitmenliği eğitimi alarak Koçluk serüvenim başladı. Öğrencilerime daha fazla nasıl faydalı olurum kısmıyla ilgilenirken

Hayatının en azından bir döneminde, yaşadığı bir ilişkide "Ya beni aldatıyorsa..." demeyeniniz var mı? Belki hep bu korkuyla sürdürdünüz ilişkinizi, belki gerçekten aldatıldınız, belki de aldattınız... ya da belki, sırf bu korku yüzünden, aslında yolunda giden ilişkinizi siz yaraladınız... "Kuşkular en kötü gerçeklerden daha zalimdir" demiş Moliere. Ne doğru söylemiş! İnsanın içini şüphe etmek kadar kemiren bir duygu daha var mıdır acaba? İyi ama, aldatıldığımı nasıl anlarım mı diyorsunuz? Peşine dedektif

Hiç şüphe yok ki, iyi ve kötü düşüncelerimizin yoğunluğuna bağlı olarak kendi yarattığımız olaylar her taraftan etrafımızı sararak, kendimize ve çevremize refah ve keder veren, iyi ve kötü karmayı oluşturmaktadır. İnsanoğlunun altüst olmuş kötü düşünceleri her doğrultuda yayılarak, evrende benzer bir yaratıcı bulup tahribat yapmak için onun yaratıcı gücünü kullanmaktadır. Büyük Karma Yasasının ana hatlarını ve işleyiş bilgisini öğrenen insanoğlu; evrimine hız kazandıran ve onu esaretinden kurtaran bu yasan

Ra'nın sırrı Rab isminde tecelli eder. BEN SİZİN RABBİNİZ DEĞİL MİYİM? Hz. Allah ilk önce dünyaya gönderilecek tüm ruhları yarattı ve onlara hitaben; "Ben sizin RABBİNİZ DEĞİL MİYİM?" diye sordu. Hz. Allah için her insan bir HALİFE, her insan bir elçidir. Bütün ruhlar er ya da geç istisnasız "BELA" diye yanıt verdiler bu soruya, "Bizim Rabbimiz sensin" dediler. BİZİM RABBİMİZSİN. BİZE HER ŞEYİ ÖĞRETEN, BİLDİREN... GERÇEK ÖĞRETİCİ... TEK ÖĞRETİCİ... KUTSAL IŞIKSIN... Dünyaya geldiğimizde bu vermiş olduğumu

Elvis Ngu's Why the Underdeveloped Remain Underdeveloped is an inspirational and a developmental book, which sets out to emancipate and reawaken the minds of people and states to the consciousness and cautiousness of issues that withhold their progress. It embodies some bitter truths, mind catching poems, life transforming stories, eye opening historical facts and fantastic ideas which erase ignorance and trigger the thoughts of its readers. Its author believes that the advancement of a person or a society

Niye yaşıyoruz? sorusunun kısa cevabı: Alan el değil veren el olabilmek için. Ben artık almaktan utanıyorum, diyenlere açılan bir tezgah bu dünya. Bütün serüven, özgürce kaderimizi elimize alıp, basamakları çıkıp, hak ederek (özümüzde var olan almaktan utanmayı aşma adına) bir yerlere gelebilmemiz içindi. Bağ kurmak ve ihsan etmek bu yoldaki tek ara, çengeller de bu yoldaki tek yakıtımız. Bence insanın anlamada en zorlandığı iki konu; ihsan etmek (karşılıksız vermek) ve zamanın olmadığı bir boyut kavramı

Sen rüyamda ben olan Mevlana, rüyamın içinde bana ulaşmaya çalışırsın ama bu uğraş boşuna ve bu hiçbir zaman gerçekleşmeyecek bir uğraştır. Ben ufuk çizgisiyim. Bana bir adım yaklaşırsan ben de bir adım uzaklaşırım. Sen benim aynadaki görüntümden başka bir şey değilsin. Sen dünya katında aynaya baktığında ne görüyorsan, ben de varoluşun aynasına baktığımda onu görüyorum. Senin aynadaki görüntün ne ise, sen de benim için osun. Senin aynadaki görüntün senin için ne kadar gerçekse, sen de benim için o kadar g

- Kadınlar üstün cinsiyet olduklarına inanıyorlar. Ama yanlış düşünüyorlar. - Erkekler üstün cinsiyet olduklarını düşünüyorlar. Ama yanlış düşünüyorlar. - Eşlerin her biri bu yanlış zihniyetle kendi görüşünü diğer kişiye aktarmayı doğal hak olarak görür. Kadınlar daha fazla hassasiyet göstererek ve daha fazla sorumlulukla bu konuyu takip ederler.

- Karşınızdaki insanla değil, yaşamakla olduğunuz sorunla mücadele edin. - Sorunun içeriğindeki olumlu şeylere odaklan. - Kendinden nefret ediyorsan dünyaya da acı veriyorsun. - Duyarlı enerjinizi varsayımlarla boğuşarak harcamayın.

Hem ekonomik hem teknolojik açıdan sürekli gelişen ve değişen dünyamızda modern benliğimiz ve benlik algımız da içsel olarak niteliyebileceğimiz sürekli bir değişim içinde. Bir yanda tüm bu değişimler yaşanırken diğer yanda gündelik yaşantımızda ve kişilerarası etkileşimimizde yavaş yavaş başlıca unsur halini almaya başlayan çatışma yönetimi, mediasyon, uyuşmazlıklarımızın çözümüne yönelik yaklaşımlarımızı ve çatışma yönetiminden beklentilerimizi toplumsal olarak değiştirmeye başladı bile. Bir taraftan m

Şimdiye kadar paylaşmak istediğim spritüel bilgiler ve araştırmalar MEDYUM1, MEDYUM 2 ve MEDYUM 3te yer aldılar. Birinci kitabımda alışılmış dışı pratik tecrübe ve deneyimlerimin, gerçek, yaşanmış olayların, spritüel bilgiler ışığındaki analiz ve açıklamaları yer aldı. İkinci kitabımda, günümüze kadar İdarî Kademe ve Üstat Varlıklar tarafından tebliğleri devam eden spritüel bilgiler ve bunların günlük yaşamdaki pratik anlam ve uygulamaları, ölüm ve öbür dünya olguları ile ilgili araştırmalarım yer alıyor.

Hatalar okulundayım. Sınıfta tek kişi var. Öğrenci de benim, öğretmen de. Soruyu ben yazıyorum. Cevabı ben buluyorum. Ne mutlu bana bir hatamı daha çözebilmişim. Darsı diğer hatalarımın başına

1985 yapımı kült Amerikan filmi Kahvaltı Kulübünde (The Breakfast Club) lisede beş ayrı karakter, kendilerini cezalı oldukları cumartesi gününü okulun kütüphanesinde geçirmek üzere bir arada bulurlar. İşte o gün, hem kendilerini hem de ne çok ortak yönleri olduğunu keşfedecekleri bir güne dönüşecektir. Burcu Aksoyun kitabı da bir nevi modern Kahvaltı Kulübü havasında. Kadınların anne olduktan sonra değişen hayatlarını, isteklerini ve beklentilerini sorguladıkları farklı bir kulüp onlarınki. Hayalleriniz ve

- Yeni bir çağ başlıyormuş Liza'nın söylediğine göre. - Şimdi artık, insanın gelişmesi ile kendini deneyimleyen Tanrı yeni bin yıl için yeni mesajlar veriyormuş. - Işık Çağının ilkeleri yavaş yavaş belirleniyormuş. - Bu çağ, sevgi çağı olacakmış. - Sevgiye dayalı olacakmış yeni yaşam biçimi.