1926 Viyana Konferansı'yla açılıp Ekim 1927'de TKP'de büyük bir kırılmayla, sadece tevkifat anlamında değil, tarihsel anlamda büyük bir kırılmayla noktalanan sürece ilişkin belgeleri Sinan Dervişoğlu'nun titiz çalışmasıyla bilgilerinize sunuyoruz. Bu çalışmayla TKP Merkez Komitesi'nin ve Dış Bürosu'nun 1926-1927 yılları boyunca yaptığı çalışmalar, aralarındaki tartışmalar, iç ve karşılıklı işleyiş biçim ve sorunları erişebildiğimiz Komintern belgeleri çerçevesinde bilinir hale geliyor. O dönemde kullanılmış

Nesnel örgütlülük gereksinimi ile reel emekçi-halk örgütlenmerli arasındaki mesafe açılıyor. Neden? Bu kitap,"neden?" sorusuna bugünden düne, dünden bugüne gidip gelmelerle yanıtlar bulmaya çalışırken, "bugün nasıl?" konusuna da giriyor. Toplumsal mücadelede iniş çıkışlar, güneş tutulmaları hep olmuştur. Onlardan birinden geçiyoruz. Dönem, kendi aklını, "siyaset ve örgütlülükten kaçış" teorileri üreten aydınlıklardan başka türlü, bir yenilgi döneminde mücadelesi ve araçları etkisizleşen emekçilerde başka

Ermeni sorunundan irtica tehdidine, ABD´nin gerçek yüzünden ekonomik tetikçilere, Atatürk milliyetçiliğinden küresel işgale dek, sokaktaki vatandaşın aklını kurcalayan güncel ve önemli konulara değinen Vural Savaş diyor ki: "Emperyalist devletlerin, yeniden çöküş sürecine sokmayı başardıkları Türkiye Cumhuriyeti´nde ´Kuvayı Milliye Ruhu´, başka deyişle ´Atatürk Milliyetçiliği´ yeniden canlanıyor. İçimizdeki işbirlikçi hainlerin telaşlanmalarının ve korkuya kapılmalarının, tüm milliyetçilere karşı saldırıya

Bu kitap Türkiye emek ve çalışma ilişkileri tarihinde önemli bir yer tutan Paşabahçe 1966 grevinin 40. yılında yayınlandı. Paşabahçe 1966 grevi binlerce, onbinlerce grev ve işçi eylemi içinde özel bir yere sahip. Emek tarihinde kimi fabrikaların ve eylemlerin ayrı bir önemi vardır. Bu fabrikalar ve eylemler bir başlangıç noktası, kırılma noktası veya kuşaktan kuşağa aktarılan bir deneyim yaratmıştır. Kapsamlı bir Türkiye emek tarihi yazımında fabrika, grev ve eylem monografileri önemli bir yer tutacaktır.

İfşa Ediyorum Türkiye'de Komünizm ve Irkçılık Savcı Konuştu Söz Sanığındır Kırklı Yıllar dizisinin son sözünü oluşturan Beşinci Cilt'de Sıkıyönetim Savcısı Kâzım Alöç'ün İfşa Ediyorum yazı dizisi ile eklerini ve 1945 ile 1953 Davalarının önemli sanığı Mihri Belli'nin Savcı Konuştu Söz Sanığındır yanıt bröşürünü sunmaktayız. Kırklı Yıllar Belge dizisi çok önemli bir tarih diliminde Türkiye'de Komünist hareketin gelişmesinin evrelerini, bu evrelerin belgelerini sunmaktadır, yorum yok denecek derecede azdır

1989, 'sosyal bilimlerin kara yılı' olarak anılır. Bu yıl, Berlin Duvarı'nın yıkılmasıyla, ardından Orta ve Doğu Avrupa'daki sosyalist iktidarların peş peşe devrilmesiyle simgelendi. Sosyal bilimler alanında hiç kimse bu büyük değişimi önceden göremedi. Nedeni, bu ülkelerin tarihinin eksik bilinmesi, resmi açıklamalarla hayatın gerçeklerinin çelişmesiydi. Bu kitap, 'sosyalizmin vitrini' sayılan DAC için bu karışıklığı anlaşılır kılmayı amaçlıyor. Avrupa'da Soğuk Savaş, en şiddetli haliyle, bölünmüş Alma

Bu kitapta, davalarını N. Erbakan'ın gelenekçi siyasetiyle yürütemeyeceklerini anlayarak, Fazilet Partisi'nde "Yenilikçiler" adı ile yola çıkan, R. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının kurdukları Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) iktidarının öyküsü anlatılmaktadır. Abdullah Gül'ün, "Kuşkusu olanlar bizi izlesin. Zamanla tedirginlikleri gider" sözlerini dikkate alan N. Bölügiray, AKP'nin çoğu sinsice yapılan dinsel uygulamalarının ve takiyyelerinin dökümünü ve irdelenmesini yaptı. Kitabı okuyanların, AKP'nin de

... Bu kitapta, 1945 İGB Davası iddianemesi ve gerekçeli hükmünün yanı sıra, Mihri Belli, Mustafa Aksu, Tahsin Berkem, Dündar Baştımar, Müeyyet Boratav, Muzaffer Özkolçak, Safa Yurdanur gibi sanıkların ve kimilerinin avukatlarının mahkeme ve Yargıtay savunmaları belge olarak, Mustafa Göksu'nun tamamlanmamış anılarından ilgili bölümler ve Mihri Belli'nin İnsanlar Tanıdım'ından İGB ile ilgili bölümler tanıklık olarak yer alıyor.

Sürmene´nin Konuklu Köyünde doğan Ahmet Yıldız; beş yaşındayken hafızlığa başlar, parlak bir öğrencilik yaşamıyla birlikte, Bursa Askeri Lisesi ve Harbiye´yi bitirip subay olur. Orduda çeşitli görevlerde bulunan Yıldız 1960 İhtilal´inin örgütleyicilerinden biridir. MBK üyesi olarak görev yaptı. 1961-1980 arası parlamenterlik görevinin yanı sıra Halkevleri genel Başkanlığı yaptı. 12 Eylül´de gözetim altına alınıp, 354 gün tutuklu kaldı. Ahmet Yıldız´ın anılarının ilk cildi olan bu kitap, Türkiye siyasal tar

"Halkı savaşa hazırlanmasına rağmen FSLN sosyalizme demokratik, çoğulcu geçiş olanaklarını korumaya çalışmaktadır - ki bu, ABD emperyalizminin arka bahçesindeki az gelişmiş bir ülke için tutkulu, hatta belki de ütopik bir projedir." Henri Weber "Gözyaşı dökmeden önce, seçim sürecini çevreleyen olumsuz koşullara karşın, Nikaragua halkının %40'nın herşeye karşın devrimin zor yolunda yürümeyi tercih ettiğine dikkat çekilmeli." Carlos M.Vilas