Kıvançlıyız; elinizdeki kitap ile Seyahatname'nin bir cildi daha okuyucuya kazandırılmış oldu. Sevinçliyiz; Evliya Çelebi' yi yaşatmaya inanan bir ekiple birlikteyiz. Azimliyiz; gün gelecek son cildin de yayınlandığını göreceğiz. Ve inanıyoruz; kalıcı bir hizmet yapıyoruz. Tadımlık giriş Seyahatnâme'nin IV. cildini en çok bilinen ve güvenilir kabul edilen Topkapı Sarayı Kütüphanesi Bağdat Köşkü 305 numaralı nüsha esas alınarak hazırlandı. XVII. yüzyıl Anadolu Türkçesi ile birlikte biraz da Evliya'nın biz

Toygar Akman, şaşırtıcı seyahati süresince, Çin kadim çarşıları, imparatorluk tarihinin muhteşem eserleri ve Budist tapınaklarından ülkenin değişen ve dünyaya açılan yüzüne değin edindiği tüm izlenimleri, bir tür ´modern seyahatname´ sayılabilecek bu kitapta bir araya getiriyor. Yeni Çin´e yeni ve özgün bir bakış.

Trenden şikayet ettiler. Canım, bu devenizden daha iyi değil mi? demem üzerine ağzı güzel laf yapan biri: Hayır, iyi değil! Deve insana dokunursa zarar vermez. Deve coşarsa nihayet ağzından köpük çıkar. Buysa (lokomotifi parmağıyla göstererek) giderken kime rastgelirse parça parça ediyor. Coştuğu zaman sesi, devemizi, koyun ve keçilerimizi ürkütüyor. Yüklü develerimiz ürküp yüklerini değiriyorlar. Coştuğunda ağzından duman, ateş, kıvılcım püskürtüyor. Geçtiği yerde ateş külü bırakıyor. Devenin eti yenir, sü

Yapı Kredi Yayınları şehir monografileri dizisinin 19. şehir kitabı olan Denizli - Tanrıların Kutsadığı Vadi, bize Denizlinin harikalarının sadece doğasıyla sınırlı olmadığını gösteriyor. Denizli Tanrıların Kutsadığı Vadi kitabı, bir şehrin özünü oluşturan, geçmişten günümüze taşınan kültür değerlerine odaklı bir yaklaşımla Denizliyi ele alıyor. Bir şehri, işte o şehir yapan değerleri toplu olarak gösterirken, turistik güzergâhların dışında kalan ve bir hazine sayılabilecek yerleri de gözler önüne seriyor.

Bu kitabın çerçevesini, Yeni Tarih Dergisi´nde yayımlanan Boğaziçi´nde Bir Tetkik başlıklı, adım adım, semt semt Boğaziçi´ni gezdiren tarihi bir tefrika oluşturmaktadır. Ortaköy´e neden Ortaköy dendiğini, yahut Yuşa Tepesi´ndeki mezarda yatanın kim olduğunu okurken Boğaziçi´nin etnik, dinsel ve sınıfsal çeşitliliğini, yüzyıllar boyu bu iki kıyıya sahip olmak uğruna yaşananları ve İstanbul´un ne denli büyük bir mirasa ev sahipliği ettiğine de tanık olmaktayız. Boğaziçi´nde Bir Tetkiki tamamladığını düşündüğ

Osmanlı İmparatorluğundaki gündelik yaşamı anlatan en ilginç belgelerden biri Rålamb, saraya İsveç kralının elçisi olarak gelmişti. Çok ilginç ve öğretici olan bu günlük aynı zamanda oldukça eğlencelidir. Okur, Rålamb´la birlikte dönemin İstanbul sokaklarında dolaşır, kayıkla Boğaz´a ya da Marmara adalarına kürek çeker, Belgrat ormanındaki su kemerlerini seyreder, Eyüp´ü ziyaret eder Yanmış bezelye tadında bulduğu Türk kahvesinden ilk yudumu onunla birlikte alır, göçmen kuşları geri dönmeye zorlayan 1658

Ataol Behramoğlu yıllardır bütün ülkeyi bir uçtan öteki uca kitleler önünde şiirlerini okuyarak dolaşıyor. Bu bizim ülkemiz bakımından bir ilktir v e dünyada da örneğine az rastlanılsa gerektir. Sayısı bir kaç yüzü bulan bu dinletilerde toplam olarak on binlerce kişiye şiirlerini okuyan Behramoğlu gezi izlenimlerinin bir bölümünü "Türkiye´nin Aydınlık Yüzüne Yolculuklar" başlığı ile gazetemizde yayınlamıştı. Kitabın aynı adı taşıyan bölümü bu yazılardan ve yine Behramoğlu´nun çoğu gazetemizde ve eklerinde

Bu kitap, Mehmet Sılay´ın seferlerinde gezip gördüğü yerlerin bir kısmını kendi gözüyle ve tesbitleriyle okuyucuya aktarmasıdır.

Seyahate çıkarken gözünüzü yanınıza almayı unutmayın, der Romalı bir Filozof. Andre Gide ise, Hatıraları yazmak ölümün elinden bir şeyleri kurtarmaktır, diye ilave etmektedir. Hızla koşan zamanı yakalamak mümkün değildir. Ona bir yerlerinden dokunabiliriz. Bu da iyi bir gözlem ve hatıraları yazmakla mümkün olur...

1960 başlarında savaştan çıkmış, fakir bir tarım ülkesi olan Güney Kore, 1962´de başlatılan ihracat amaçlı kalkınma planı çerçevesinde bugün dünyada ve Uzak Doğu´da sosyal ve ekonomik gelişmesinin başarılığı açısından örnek gösterilecek bir ülke. Türk askeri, Kore halkının özgürlüğü ve güvenliği için Birleşmiş Milletler Ordusunda Korelilerle omuz omuza çarpıştığından beri, Türk halkına ayrı bir sevgi besleyerek kardeş ülke unvanını vermişler. Kore´de oynanan 2002 Dünya Kupası futbol maçında yapılan dostluk

XIV. Louis döneminde yaşamış bir Fransız tüccarın o dönemin Ortadoğu toplumlarıyla ilgili olarak anlattıkları, önyargılardan arınmış bir okumayı ve art arda gelen hoşgörüsüzlük yüzyıllarının bu anlatıları mahkûm ettiği prangalardan onları kurtarmayı becerebilirsek günümüzün bilgilerine birçok şey katabilir. Söz konusu Fransız tüccar 1605te Pariste doğan ve Ortadoğuya yaptığı altı seyahat 36 yıla yayılan Jean-Baptiste Tavernier. Anversden göç etmiş, coğrafya haritaları ticareti yapan bir Protestanın oğlu ola

Bilimsel araştırmalar yapmak için Ay`a giden, Mars`a gitmeye hazırlanan insan, yeryüzünde de ayak basmadık yer bırakmadı. Afrika`nın çöllerinden Amazon`un yağmur ormanlarına kadar her yer bilimsel araştırmalara mekan olurken bilim insanlarının başına da her türlü şey geliyor tabii. Kaşif gezginler, araştırmacılar başlarından geçen ilginç olayları yazarlarsa ne olur? Çok ilginç bir kitap çıkar ortaya; aynı zamanda bir gezi kitabı tadını da alarak okuyanlar hem bilimsel araştırmaların nasıl yapıldığını, hang

Bu kitap belirli bir sözcük çerçevesi içinde ve en basit Fransızca'yla yazılmış hikâyelerden oluşmuştur. Kitabın özelliği her Fransızca sayfanın karşısında Türkçe çevirisinin bulunması ve ayrıca her hikâye sonunda onunla ilgili sorular ve cevapların yer almasıdır. Bir yıllık Fransızca öğrenimi sonunda rahatça okunabilecek kolaylıkta olan bu kitap Fransızca hikâye serisinin biraz ilerlemiş düzeyi olan «ikinci derece» kitaplarından biridir. Aynı derecede olan diğer iki kitap: «Aventure dans la forét - Ormand

Ünivesite öğrenciliğim yıllarından başlayarak yaşadığım ilginç olayların başında II. Dünya Savaşı yıllarında ülkemize yağan Bilgin Yağmuru gelir. Bu kitapta öncelikle, Hitler zulmünden kaçan Yahudi kökenli bilmadamlarını ve onların sayesinde ülkemizde gerçekleştirilen eğitim reformunu anlatıyorum. Anılarımı kaleme alırken, bizzat yaşadığım diğer ilginç olayların yanısıra, tıpkı bir kuyrukluyıldız gibi bir kez rastlanan sıradışı (fenomen) insanlar dan hangilerini tanımış olduğumu da bir bir düşündüm: Prof.

17. yüzyılın ünlü gezgini Jean Baptiste Tavernier, Anvers´ten Paris´e göçmüş bir harita tüccarının oğluydu. 1627´de 22 yaşındayken, komşu ülkeleri dolaşmaya koyulan genç Tavernier´in aklındaki büyüleyici kent İstanbul´du kuşkusuz. Buraya ilk kez 1631 kışında gelir ve bir yıl kalır. Tavernier´in payitahttaki bu bir yılı, İstanbul´un kapıkulu eylemlerine sahne olduğu; sarayı basan azgın zorbaların veziriazamı parçaladıkları; Padişaha sözümüz vardır! bağırışlarıyla, IV. Murad´ı ayak divanına çıkarttıkları krit

Turizm ve Otelcilik alanında bilgi ve iletişim teknolojilerinin dünyayı bir ağ gibi sararak mesafeleri ortadan kaldırdığı günümüzde, sevgeili mezunlarımızdan Sayın Tolga Kunt´un başarılı çabalarıyla oluşan ve Turizm sektörüne etkinbirkaynak olacağına inandığım bu kitabın her turizmcinin ve ilgili kurumlarının kitaplığında bulunması gerektiğine inanıyorum. Kendisiyle gurur duyuyor ve başarılarının devamını diliyorum. Yeşim Baran, M.Sc Director Swissotel Training Center

Benim tuhaf bir huyum var: bir hikayeyi okurken, bir filmi seyrederken, bir kaleyi gezerken kişiliğimi değiştiririm, bir başkasının yerine geçerim, kahraman olurum, mazlum olurum, firari olurum, kah coşarım, kah kaçarım. İşte şimdi Highland´da (İskoçya´da) Culloden Ovası´nı geziyorum, süngülenmiş İskoç etekli askerleri kucaklıyorum. Toprak kanı çoktan emmiş. Kır çiçekleri, ağaçlar ve yeşil çimenler acıyı yok etmiş. Şu tarafta kırmızı ceketli İngiliz askerlerini görüyorum. Hepsi iyi giyinmiş, iyi beslenmiş.

Galata’nın tarihi Bizans İmparatorluğu’na başkentlik yapan İstanbul’un kuruluş tarihi ile eşzamanlıdır. Ortaçağ’da Ceneviz kolonisi olan Galata bölgesinin simgesi olan Galata Kulesi de yine bu koloni devrinde yapılan surların bir bölümünü oluşturmaktadır. Kule günümüzde de tarihi ve turistik ziyaretlerin merkezlerinden biri konumundadır. Bu rehber kitap Galata’nın geçmişine ışık tutmakta ve Galata Kulesi’nden panoramik bir bakışın görülebileceği bütün önemli yapı ve yapı topluluklarına değinmektedir. Yine k

Sonunda, İstanbul´un Ruhu adı verilen, dünya´nın en ünlü su yollarından biri hakkında pratik, almaya güç yeten, resimli bir kılavuz. Bu kitap, Boğaz gezinizi bilinçli bir şekilde gerçekleştirmenize yardımcı olacaktır. Boğaz kıyılarındaki saraylar, kaleler, yalılar ve camilerin isimlerini öğrenin. Köy isimlerinin ardındaki anlamları araştırın. Boğaza bugünkü eşsiz kimliğini kazandıran gelenekleri okudukça onun sizi büyülemesine izin verin. Boğaz´dan... adlı kitap, turistler için olduğu kadar ülkemizin insanı

Birçok seyyahın seyyahların değişik dönemlerde farklı farklı coğrafyalara yapmış oldukları ve izlenimlerini kaleme alarak hazırladıkları seyahatnameler; gezdikleri bölgelerin coğrafi özellikleri ile üzerinde yaşayan toplulukların tarihleri, kültürleri, günlük hayatları, siyasi ve ekonomik durumları hakkında bilgi sahibi olabileceğimiz en önemli kaynaklar arasında yer almaktadır. Nitekim 1873 yılında Petersburgdan hareketle Türkistana doğru yola çıkan Amerikalı meşhur diplomat Eugene Schuylerin kaleme aldığ