Marksist hareketlerin, dünyanın diğer az gelişmiş bölgelerine kıyasla Müslüman ülkelerde daha az başarılı olduğu artık açıkça görülmektedir. Bunun neden böyle olduğu sorusunun yanıtı Müslüman ülkelerdeki Marksist grupların performansları hakkında yeterli veri toplanmadan verilemeyecektir. İslamcı hareketlerin her türlü başka sosyo-politik seçeneğe karşı güçlü bir meydan okuma oluşturduğu bugünlerde bu yanıt özel bir önem kazanmaktadır. Bu bakımdan, soruna kapsamlı bir yanıt verebilmek için Müslüman toplumla

Türkiye, Ortadoğu ve Avrasyayı Neler Bekliyor? Başlıklı bu eser 21inci yüzyılda Türkiyenin Uluslararası Sistem içindeki konumuna yönelik önemli öngörülerde bulunmaktadır. Ortadoğu ve Avrasyada ortaya çıkabilecek muhtemel gelişmeler ile yansımaları ve yönelimleri üzerinde ayrıntılı olarak durulmaktadır. Ortadoğu ve Avrasyada ortaya çıkabilecek gelişmelerin Türkiyeyi nasıl etkileyebileceği ve Türkiye için yaratabileceği fırsatlar sistematik bir yaklaşımla açıklanmaktadır. Eserin Uluslararası İlişkiler bilim a

KABALA İNTİKAM ALMAYA DEVAM EDİYOR 900 sayfa tutarındaki Eski Ahit´te annesi dul bir kadın olarak tanıtılan sadece iki kişi var; birisi Yarovam, öteki Hiram. Yarovam ve Hiram´ın önderliğindeki Masonların yaptığı ihtilal neticesinde iktidardan düşürülen Hazreti Süleyman ücret karşılığı balıkçıların balıklarını taşıyordu. Babil, Asur, Fenike, Keldaniler yok olurken, nasıl oldu da sadece Babil´e sürülen iki Yahudi kabilesi günümüze kadar kültürünü ve varlığını koruyarak gelebildi? Kabalistlere göre Hazreti Mus

Çoğunluk olarak, Atlas Okyanusu´ndan Çin´e Batı Bölgesine kadar olan coğrafyada yaşayan Müslüman toplumlar bugün yoğun bir küresel saldın gerçeği ile karşı karşıyadırlar. ABD´nin tek başına küresel iktidarını sağlamlaştırma amacıyla başlattığı bu yeni saldırının ve bu saldırıya dayanak olan BOP (Büyük Ortadoğu Projesi) veya değişik adıyla GOP (Genişletilmiş Kuzey Afrika ve Büyük Ortodoğu Projesinin temel hedeflerine baktığımızda karşımızda net bir fotoğraf görürüz.

Amerika, bu kadar kısa bir süre içinde, nasıl oldu da, hiç kimsenin tahmin edemeyeceği ölçüde sağa kaydı? Ve neden Beyaz Saray´a kim geçerse geçsin bu durum değişmeyecek? Muhafazakarlar hangi yöntemleri kullanarak iktidara giden yolu tırmandılar? Dünyada ve Türkiye´de iktidara gelen muhafazakarlar, bu yöntemlerden nasıl yararlandı? Amerika´nın muhafazakarlaşması, dünya politikasını nasıl etkileyecek? Her görüşten okuru kapsamlı verileriyle aydınlatacak bir çalışma. Küresel zamanlarda dünyamızın dört

Rusya Müslümanlarında Oluşan Hareketler, Sovyetler Birliği´nde İslam, 1920 Öncesinde Rusya Müslümanlarında Ulusal Hareket ve Basın gibi bir dizi esere imzasını atmış olan Chicago Üniversitesi Tarih eski Profesörü Alexandre A. Benningsen, Orta Asya´ya dair incelemeler yapan S. Enders Wimbush ile birlikte hazırladığı bu ayrıntılı kitabında 1917 Ekim Devrimi´nin uzun süre meçhul kalmış bir cephesine eğilmekte; Müslüman (milli) komünizm.. Sözcüsü Sultan Galiyev´in adıyla anılan bu teorinin oluşumu ve açığa çıka

Bu çalışma yaklaşık 15 yıldır güncelliğini koruyan Yugoslavya´nın dağılma sürecini ve bu gelişmenin Kosova ve Makedonya´da yaşayan Türkler üzerinde yarattığı etkileri değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Yazar, özellikle çeşitli dönemlerde Türkiye´ye yapılan göçler, basın-yayın etkinlikleriyle Türk kimliğini ayakta tutma savaşımları ve Yugoslavya´nın dağılmasından sonra Kosova ve Makedonya Türkleri´nin bölgede yükselen milliyetçilik akımları arasında sıkışıp kalmalarını, karşılaştıkları sorunları, yaşadıkları sı

SSCBnin dağılması bütün dünyada olduğu gibi Türkiyede de dış politikanın seyrinde önemli değişikliklere neden oldu ve bu tarihten itibaren ekonomik çıkarlar dış politikanın temel belirleyici unsurları haline geldi. 1990lı yıllarda hızlanan küreselleşme süreciyle, Türkiye ile Rusya Federasyonu arasındaki ticari ilişkiler 1997 yılına kadar hızlı bir biçimde artı, 1998 yılında yaşanan Asya krizi sonucunda ise bir sarsıntı geçirdi. Krizi izleyen yıllarda her iki ülke de ortak çıkarlarının Balkanlar, Kafkasya ve

Yazarlar: Fidel Castro Gabriel Garcia Marquez James Petras Robin Abaya Eastman Ali Ergin Demirhan Raul Z. Sokaklarda insanlarla konuştuğunda, bu sohbet, yepyeni anlamlar ve gerçek bir muhabbetin açıklığını taşır. Ona ,Fidel derler. Çevresini güvenle sararlar. Hakikatlerin konuşulduğu canlı bir radyo yayınında, ilk ismiyle hitap ederek, muhalif görüşlerini onunla tartışır ya da ona taleplerini iletirler. Bunlar, kendi parlaklığıyla örtülü sıradışı bir insanın görebildiğimiz yanlarıdır. Tanıdığıma inandığım

Dünyanın en kalabalık nüfusuna sahip ülkeler arasında altıncı sırada yer alan Pakistan, aynı zamanda nükleer silahları olan tek İslam devletidir. Kendisi de Pencaplı bir politik aileden gelen, ülke içinde ve dışında sahip olduğu geniş bağlarla ülkeyle temasını hiç koparmayan ve daha önce de ülkesine dair kitaplar yazmış bulunan 68in ünlü devrimcilerinden Tarık Ali, bu kitapta, ilk elden araştırmalarıyla bir tarih kitabı gibi genel bir panorama ortaya koymanın yanı sıra, bugünkü iktidarın profilini de bütün

Kermit Roosevelt, Amerika´nın İran´da yaptığı darbeyi anlatıyor. Yıl 1953 Ortadoğu´daki çıkarlarının İran´daki milliyetçi yönetim tarafından zedelendiğini düşünen ABD, gizli servisler eliyle bir darbe gerçekleştiriyor ve Musaddık iktidarı alaşağı ediliyor. Yıl 2007 İran ve ABD arasındaki tansiyon giderek yükseliyor. İran Cumhurbaşkanı Ahmedinejad, Musaddık´ın takipçisi sayılıyor. Amerikan ve İngiliz istihbarat teşkilatlarının 1953 İran´ında ortaklaşa tezgâhladıkları darbe, Ortadoğu´nun o tarihten bugüne uz

Avrupa´da azınlıklar ve göçmenler, sivil toplumların örgütlenme çeşitliliği ve güvenceleriyle dolu olmasına rağmen, aşırı sağın saldırıya dönüşen tehditleri altında yaşıyor. Son birkaç yılda, aşırı sağ, tehdit ve saldırılarını artırdıkça, hükümetler bu ortamdan yararlanarak az gelişmiş ülkelerden gelen göçmenleri durdurmak ve azınlık haklarını budamak için gerekli yasal değişiklikleri uygulamaya sokuyorlar. Irkçı saldırıların yoğunlaştığı 80'li yıllardan bu yana resmi makamlar politik, ekonomik demeden ya d

Uluslararası sistemin yapısal bir dönüşüm geçirdiği 21. yüzyılda, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu bölgesel ve küresel şartlar da büyük bir değişim ve dönüşüm geçirmiştir. 2001 ekonomik krizinden 11 Eylül saldırılarına, Irak’ın işgalinden Arap Baharına ve Suriye’deki çatışmaların bölgesel ve küresel aktörleri içerisine dahil eden bir çekim merkezine dönüşmesine kadar birçok olay Türkiye’nin dünya siyasetindeki yerini derinden etkilemiştir. Bu kapsamda elinizdeki kitap, gerek iç siyasi yapısında yaşadığı değ