Redhouse Deyim Kartları serisinde deyimler çığ gibi büyüyor. Redhouse Deyim Kartları 3 sayesinde çocuklar, akıllarında tutmakta zorlandıkları deyimleri renkli resimler sayesinde kolaylıkla öğrenebilecekler. 50 adet deyim kartının ön yüzünde deyimleri anlatan birbirinden eğlenceli resimler, arka yüzünde ise deyimlerin tanımı ve örnek cümle içinde kullanımını göreceksiniz. Kutunun içinden çıkan Kullanım Kılavuzunda kartları nasıl bir oyun haline getirebileceğiniz ile ilgili ipuçları bulabilirsiniz. Redh

Doğmadık çocuğa don biçilmez İki cambaz bir ipte oynamaz Lafla peynir gemisi yürümez Öpmeye niyeti olmayan yanağın nerede diye sorar Bunlara atasözü* diyorlar. Atalarımız bunlara benzer daha biiirrr sürü söz söylemiş. Söylemiş söylemesine ama acaba ne demek istemiş? Sanırım bu konuda kafam biraz karışık. Sen de benimle aynı durumdaysan elindeki kitap çok işine yarayacak demektir. Ha sanma ki bu, sıkıcı bir atasözleri sözlüğü. İçinde eğlenceli mi eğlenceli hikâyeler var. Malum büyükler bu sözleri kullanmayı

Geçenlerde yer yarılıp da içine girmek* diye bir şey duydum. Düşündüm, düşündüm; sahiden de yer durduk yere yarılır mıydı? Bir de başına çorap örmek* dediler; iyi de benim bildiğim başa şapka takılır, çorabın başta işi ne? Ma tabii taşı sıksa suyunu çıkarmak* lafına da gülmeden edemeyeceğim. Geçen gün denedim, denedim; ı ıh, yok, bir damla bile çıkaramadım. Sonradan öğrendim ki bu sözlerin anlamları hiç de sandığım gibi değilmiş. Aslında bunlar çookk başka anlamlara geliyormuş. Sen de merak ettin, değil mi?

Doğmadık çocuğa don biçilmez İki cambaz bir ipte oynamaz Lafla peynir gemisi yürümez Öpmeye niyeti olmayan yanağın nerede diye sorar Bunlara atasözü* diyorlar. Atalarımız bunlara benzer daha biiirrr sürü söz söylemiş. Söylemiş söylemesine ama acaba ne demek istemiş? Sanırım bu konuda kafam biraz karışık. Sen de benimle aynı durumdaysan elindeki kitap çok işine yarayacak demektir. Ma sanma ki bu, sıkıcı bir atasözleri sözlüğü. İçinde eğlenceli mi eğlenceli hikâyeler var. Malum büyükler bu _sözleri kullanmayı

Geçenlerde yer yarılıp da içine girmek* diye bir şey duydum. Düşündüm, düşündüm; sahiden de yer durduk yere yarılır mıydı? Bir de ''başına çorap örmek* dediler; iyi de benim bildiğim başa şapka takılır, çorabın başta işi ne? Ma tabii taşı sıksa suyunu çıkarmak* lafına da gülmeden edemeyeceğim. Geçen gün denedim, denedim; ı ıh, yok, bir damla bile çıkaramadım. Sonradan öğrendim ki bu sözlerin anlamları hiç de sandığım gibi değilmiş. Aslında bunlar çookk başka anlamlara geliyormuş. Sen de merak ettin, değii m