On dördümde bir yaban çiçeğiydim, bir çekimlik taze gül kokusu. El değmedik bir damla berrak su sabah çiylerinden. Ürkek sarıasma; yuvasından uzak. Suya yenice düşmüş nilüfer; kurbağadan korkan. Asmasız koruk; er-mekten tedirgin. Bir tutam mavi ay ışığı; kırılgan. İnceden bir delikanlı; çakır, sarışın, dik baş. On dördümde bir gurbet ezgini Adana?da.
Gurbetçilikte tez büyürmüş insan, ben de hızla büyüyecektim. Daha gelir gelmez Tanrı?nın kaybedip Allah?ın kazandığını, Nihal Atsız?ın siyaset oyununda nasıl yandığını görecektim.
Keyiflenince allöş, su içer gibi lan ama illa ekmeği bölüşür gibi gardaş demeyi, tabla kebapçılarından yeşil liğime turunç sıkıp turşu sulu, deneli şalgamla kebap yemeyi, Pekçabuk?tan gömlek, Şahan?dan kundura giymeyi, İstiklal Mahallesi?yle Eskiistasyon?un yazlık sinemalarında Bade gazozu içip çekirdek çintmeyi, iponu, façayı, kelleyi, paçayı, Adana sokaklarında kızlara laf atılmayacağını, öfkesi ani del?aanlılara kafa tutulmayacağını burnuma yediğim bir kafayla, barışmayı dövüştük-ten sonra içtiğimiz çayla, İnce Cumali?yi, Asfalt Rıza?yı, Garagatur Duran?ı, Kuruköprü?de şeker kamışı somurmayı, Lunapark?ta tek saçmayla Kent, Pallmall vurmayı, rakı içerken kaçıncı kadehte, hangi şarkıda, kimin şiirinde durmayı, yaban elde insanın harçlıksız kaldığını ve Adana?nın yollarının taşlık olduğunu; horoza horuz, bisiklete teker demeyi, Erkek Liseli iken maçlarda Kız Lisesi?ni desteklemeyi, Emirgan Çay Bahçesi?ni, Mavi Köşe?yi ve dizimin altına mendil serip kırk yıllık külhanbeyi gibi of çekmeyi öğrenecektim.
Kışlık Ünal, Çelik, Lüks, Asri, Erciyes sinemalarını, Alsaray?ın Love Story ile açılışını, Arzu?da Emmanuellein dökülüp saçılışını görecektim. Bir gece yarısı Havuz Pavyon?un kapısında fedailere toslayınca az kalsın korkudan ölecektim.
Orhan Kemal?i, Yaşar Kemal?i, Muzaffer İzgü?yü, Demirtaş Ceyhun?u, Yılmaz Güney?i, Abidin Dino?yu, Yılmaz Duru?yu, Nihat Ziyalan?ı, İrfan Atasoy?u, Melek Görgün?ü, Bilal İnci?yi, baharda okulu kırıp Baraj?da çimmeyi, bici biciyi, elvan çeşit böcüğü, Halit Araboğ lu?nu, yeni yetme Müslüm Gürses?i, İzzet Altınmeşe?yi, Mahzuni Şerif?i tanıyacaktım. İnce Memed olacaktım Apti Ağalara karşı, Boynu Bükük Öldülerle boyunların nasıl büküldüğünün ve yoksulların zorlu hayat fırtınasında hazan yaprağı gibi nasıl döküldüğünün, Karac?oğlan şiirinden Ercan Kont?un sesiyle kızların gözünde nasıl emmi olunduğunun ve makkapla sakalın nasıl yolunduğu-nun farkına varacaktım. Sevda Yüklü Kervanları, Bir Dilim Beyaz Peynir Yarım Şişe de Şarapı, Amerika Katil Katili kişisel marşım sayacaktım.
Pansiyonda yan yana ranzalarda yatacaktım hemşe-rim Ramazan?la.
Aynı sırada oturacaktım Muhlis ve Aydın?la.
İlk şiir karalamalarım, ilk sevda yaralarım...

Devamı
Format :Kitap
Barkod :9786059374224
Yayın Tarihi :2016-12-13
Yayın Dili :Türkçe
Baskı Sayısı :1.Baskı
Sayfa Sayısı :128
Kapak :Karton
Kağıt :2.Hamur
Boyut :140 X 210
Emeği Geçenler :
Yazar   : M. Gıyasi Aydemir
Yazarın Diğer Eserleri
İlgili Eserler