Büyük çapta dünyaya hâkim olmak, küçük çerçevede dünyalık elde etmek için başvurulan en eski usullerden biri de din sömürüsüdür. Dinler tarihi inanç istismarının her türü ile doludur. Zamanımızda din sömürüsüyle semirip gelişenler, insanları imansız sayma bir yana, onlara yaşama hakkı da tanımazlar. Çünkü yaşama hakkını çok gördükleri kesimlerin ellerindeki dünyalıklara göz dikmişlerdir. Yönetim, saltanat ve çıkarcılık amaçlarında din araç olarak hep yer almıştır. İlahi dinler, insanlara dünya ve ahret mutluluğunu kazandırmak için gönderilmiştir. İstismarcıların elindeki sözde din ise, kendilerine dünya zevklerini sunarken, sömürülen toplumu huzursuz eder. Çünkü din sömürüsü kendi sözde dinini, siyasetini, iktisadi hayatını, dost ve düşmanını da beraberinde getirir. Bu bağlamda son yıllarda Türkiyede ilginç gelişmeler görülmektedir. Yaşanan bazı olaylar, bir takım tespitlerin yapılmasını sağlamakla o günlerin belgeseli de sayılır.

19 Mayıs 2009da Türkan Saylanın cenaze merasiminden sonra lehte ve aleyhte yazılanların bir kısmı buraya alınmıştır. Aleyhte yazılanlara cevap verirken kaynaklarıyla İslamın konuya bakışını da yansıtmaya çalıştım.

Bu kitap, siyasal İslamın ve toplumumuzun farklı yönlerden çekilen fotoğrafları niteliğindedir.

Elinizdeki kitapla ülkemizdeki din, siyaset ve ticaret üçgenini biraz daha tanıma fırsatı bulacağınızı umuyorum.