Korkmak bir tehlike olasılığının gerçekleşme kaygısını taşımaktır. Bir anda düşen bir bardak sesinden korkabilirsiniz. Yoğun bir gürültünün içindeyken bu sesi duyma olasılığınız çok düşüktür. Fakat evinizdesiniz ve Fransızca’da yer edinmekten sıkılıp dilimize de uğrayan konfor kelimesinin yerleştiği koltuğunuzda sere serpe uzanıyorsunuz. Tüm pencereler kapalı, duvarlara çarparak yükselecek hiçbir ses demeti kendisine yer bulamamış. On saniye önce plastik şişedeki suyu içip bitirmişsiniz ve kapağını kapatıp yeniden uzanmışsınız. O boş şişenin genleşmeden kaynaklanan çıkardığı çıtırtı sizi bir anda ayağa kaldırabilir. Yani öyle güçlü bir duygudur korku. Düşüncelerin biçim değiştirmiş anlamlarında kaybolan karakterlere dokunmaya ne dersiniz? Yasemin Yelter