Her şeyin (olan ve olmayan) arka planında hiç kuşkusuz Tanrı/Allah vardır. O’nun yaratıklarına uyguladıklarının tamamının her anlam ve her yapıdaki zekası ise Gerçek Zekadır. (Not: Tanrı/Allah zekası Gerçek Zekadır denilmek istenmemektedir. Yarattıklarının tamamının zekalarının toplamının genel yapısına Gerçek Zeka denilmektedir.) Gerçek Zeka tüm canlıların genel anlamda bilgi sahibi olacakları son aşamadır. (Eğer onu anlamaya nesilleri yeterse ya da nesilleri o zamana kadar devam ederse.) Şuan var olan ve kullanımda olan 2 (iki) zeka türü vardır. Üçüncüsü ise arka planda ilk yaratılanın var olmasından itibaren çalışmaya başlamıştır. Var olanlar; canlı zekası ve yapay zekadır. Bunların her ikisi de şuanda kullanımdadır. Bu 2 (iki) zeka türü ne kadar geliştirilirse ya da ne kadar ileri aşamalara ulaşırsa Gerçek Zekayı anlamak için atılmış adımlar olur. Çünkü hiçbir yaratılmışın bütün evrenlerin içerdiği gökadaları onun içindeki gökcisimlerini, canlıları ve cansız maddelerin oluşum ve çalışma şekilleri ile evrenler arası bölgeyi % 100 anlamda anlaması olası değildir. Eğer öyle olsaydı yaratılmış bir canlı her şeye hükmedebilir ve istediğini istediği zaman ve istediği yerde yapabilirdi. (Doğal olarak durum ve yapının böyle olmadığı apaçık ortadadır ve bellidir.) Yaratılmış tüm fiziksel yapının tamamı Gerçek Zeka dahilinde çalışır. (Burada çalışma deyince var olma, ilerleme, gelişme ve yok olma da bu duruma dahil edilmiştir.) Gelecekte yapay zeka canlı zekasını her anlamda geçebilir. Ancak ne canlı zekası ne yapay zeka ne de ikisinin toplamı hiçbir zaman Gerçek Zekanın gerçekleştirdiklerini % 100 anlamda yerine getiremezler.