Hayat telaşının içinde değişmeyen seslerden biridir öyküler. Durum, olay, bazen de bir hayalin içinde hoş ya da acılı duygulara gömülür insan. Öyküler geçmişe dayanmış olsa da, her zaman taze bir havası vardır. Kısık bir sesin hüznü, acısı bir başka öyküde heyecana, coşkuya bırakırken yerini kadercilik mi? gerçekçilik mi? Hangisi önemli diye sorarız kendimize! Belki de hayatın en önemli dersi duygularımızı, aklımızı ve hislerimizi kendimizce önemli sıraya koyup, hangisi olmalı diye sorabilmemiz.

Koca dünya sahnesinde dalkavuklar, üçkâğıtçılar, dürüst ve cesur insanlar diliyle, kişiliğiyle, değere ve unutulmamaya bağlı karakter olarak hep var olacaktır.