Memur Adam | Kendi halinde yaşayan bir memurun hayallerle ve hayal kırıklıklarıyla dolu hikayesi. Aydaki Adam | Masalsı Bir Ay Öyküsü Dragon Tepesi | Kendi halkı tarafından önemsenmeyen ve aşağılanan bir şovalyenin hayatı bir tepeye tırmandıktan sonra tamamen değişecekti. Ve dahası…

Araştırmacılar bu hikâyeye zaman ve mekân tayin etme konusunda ihtilafa düşmüşlerdir. Kimileri Anadolu’da bir yer göstermeye çalışırken, kimileri Kerkük yöresine işaret ederler. Hikâyenin Türkmenler arasında yaygın şekilde bilinmesi bu tahminler için bir mantık üretmeye elverişlidir. Fakat neticede hikâyenin kendisinde bir yer ve zaman tayin edilmez ve bu konuda hiçbir ipucu yer almaz. Bu hikâyenin gerçekten yaşanmış bir olaydan mı kaynaklandığı, yoksa halk dimağında mı üretildiği noktasında da bir belirti

Çok sık kullanılan bir tümce vardır: “Havada ararken yerde buldum”. İstenene ulaşabilmek için, bazen yaşam boyu çalışmak, çabalamak vb. yetersiz olabilir. Bazen de bulunulan yerde hiçbir uğraş gerekmeden bir şekilde istenilen değere ulaşılabilir. Burada “şans” ya da başka faktörlerde söz konusu olmuş olabilir. Ancak yaşamda her canlının ortak hedefleri ve amaçları olabileceği gibi bunlar tamamen farklı hatta zıtta olabilirler. Doğal olarak bu duruma etki eden çok sayıda değişken vardır. Bir de bir veri taba

Bundan böyle tek konu, tektür, tek üslup… Ya, aklıma geliyor da bir acayip oluyorum. Ne yapmışım ben? Deneme mi, sohbet mi, fıkra mı vb. olduğu belli olmayan ne kadar da çok yazılar yazmışım. Böyle olmaz. Okuyucu kendini engelli koşu yarışında hissediyor. Evet, bundan gerü düz koşu olacak, düzyazı olacak. Olacak inşallah. Sonra, sözde okuyucuları düşündürmeye sevk etme çabamız da olmayacak. Derdi seni mi aldı? Düşünmesi veya düşünmemesi… Rahat bırak be birader; adamın anasını ağlatmışlar; bir de düşündürtm

Yazarımız Lütfü Ertürk 1957 yılında Silivri’de doğmuş ve tüm yaşamı Silivri’de geçmiştir. Silivri Lisesi’nde okuyup hayatın ona biçtiği her türlü rolü layıkıyla yerine getirmiştir. Çevresinde yapabileceği her türlü mesleğe girip çıktıktan sonra bankacılık mesleğine başlayıp, devrin ekonomik kararlarıyla bankası kapandıktan sonra Adli Tıp Kurumu’nda çalışmaya başlamış ve buradan emekli olmuştur. 1976 yılında, yine Silivri’de Münir Zeki Bircan’ın çıkarmış olduğu Trakya Express gazetesinde, kardeşi Fuat Bulcan

Yazarımız Lütfü Ertürk 1957 yılında Silivri’de doğmuş ve tüm yaşamı Silivri’de geçmiştir. Silivri Lisesi’nde okuyup hayatın ona biçtiği her türlü rolü layıkıyla yerine getirmiştir. Çevresinde yapabileceği her türlü mesleğe girip çıktıktan sonra bankacılık mesleğine başlayıp, devrin ekonomik kararlarıyla bankası kapandıktan sonra Adli Tıp Kurumu’nda çalışmaya başlamış ve buradan emekli olmuştur. 1976 yılında, yine Silivri’de Münir Zeki Bircan’ın çıkarmış olduğu Trakya Express gazetesinde, kardeşi Fuat Bulca

“Bir daha gelsem bu hayata bir kez daha yaşarım.” Hayatla ölüm arasındaki bağ… 12 yaşındaki bir çocuğun hikayesi babasını kaybetmesiyle başlamış, mental zorluklarla başa çıkabilmesi onu hayata tekrar bağlamıştır. Önce hasta olan babasını, sonra annesini kaybeden bu çocuk hayata karşı tüm zorlukları görmüş olup ayakta durmuştur. Ailesinden geriye kalan sadece abisi olup hayatına devam etmektedir…

Bir gün hep dışarıya baktığın camdan değil, hep dışarıya baktığın cama bak…Bunu bir gün yap. Seni soğuktan, sıcaktan, sesten, başkalarından, senin istediğin zamanda ve senin istediğin ölçüde, sen izin verdiğin biçimde koruyan cama… Önce cama bakmayı öğren, sonra yüreklere… O zaman yaşam, yamacına kadar gelecek ve anlamak eskisi kadar zor olmayacak.

Linas Deniz Kızı Heykeli’ni daha önce gördüğünü, bu yüzden onunla ilgili rivayeti bildiğini söyledi. Ardından şöyle anlattı: “Deniz kızı bir prense aşık olur ve insan olup onunla evlenmek ister, büyücü onu insana dönüştürür; ancak prensle evlenememesi halinde onu deniz köpüğüne dönüştüreceğini ekler. Prens deniz kızıyla evlenmez ve sonuçta köpüğe dönüşen deniz kızı, Baltık Denizi sularına karışır.” Serkan Linas’ı pür dikkat izlerken tatlı dili ve mimiklerine bayılır, adeta büyülenir.

“Meltem Saka, 1980 yılında İzmir’de doğmuştur. Boğaziçi Üniversitesi Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık bölümünden mezun olduktan sonra çeşitli firmalarda İnsan Kaynakları Uzmanı ve Eğitim Uzmanı olarak çalışmıştır. Son birkaç yıldır farklı konularda kitaplar yazmaktadır. Elinizde bulunan kitap, yazarın ilk kitabı olup 3 – 8 yaş arasındaki çocuklara hitap etmekte ve bir papağanın özgürlük yolundaki maceralarını anlatmaktadır.”

27 hikâye tek kitapta Sanatın, tarihin, Avrupa’nın en güzel şehirlerinin içinden geçen, hayal gücüyle harmanlanan hikâyeler… Bu kitap, dil öğrenenlere yardımcı olması amacıyla hazırlanmıştır ve 27 öyküden oluşmaktadır. Öğrendiğiniz dili ne kadar anladığınızı deneyimleyebilmeniz için her hikâyenin Türkçesine de yer verilmiştir. İngilizce, İspanyolca, Almanca ve İtalyanca olarak dört dilde yayımlanan ve büyük bir ilgi gören Dil Öğreten Hikâyeler, bu kez yepyeni öykülerle okur karşısında. Fotoğraf sanat

Güneş sistemi ile beraber Dünyamız pozitif enerji yüklü ışığın en ufak parçası olan fotonlardan oluşan içinde 2000 yıl yol alacağımız uzaydaki foton kuşağına 21.12.2012 yılında girdi. Dünyamız foton kuşağın da yol aldıkça dünyaya akmakta olan foton enerjisi şiddetini ciddi oranda artırarak devam ettirmektedir. Dünyayı ve dünya insanını yüzyıllar boyunca esir alıp köleleştiren negatif uzaylı ırk reptilyan ve melezleri gelen pozitif enerjiye dayanamakta ve yok olmaya doğru giderken asırlar boyu yaptıkları pla

Bazen hayatın sizi nereye?
götüreceği hiç belli olmaz.?
Mühim olan sizin bu zorluklar?
karşısında dimdik durmanız.?
Şahika da bunu denedi, ona
?gelen bütün zorlukları hayatın?
bir parçası olarak kabul edip
?en güçlü varlığıyla kendini ortaya koydu.

Kitap bir adamın bilim kurgusal bir gelecekte beklenmedik mekanlarda ve zamanlarda geçen maceralı yolculuğunu konu almaktadır. Katmanlardan oluşan hikaye küreselleşmiş modern toplumlardaki ideolojileri, politikaları ve sosyo ekonomik sistemlerin yarattığı durumları eleştirmek için okuyucuyu entelektüel bilincin mantıksal yapısından alıp, fantastik, absürt ve fütüristik bir dünyanın derinlerine taşımayı amaçlamaktadır. Bu bilim kurguyu, gerçeküstücülüğü ve gerilimi birleştiren bir polisiye hikayedir.

Dünyamızın da içinde bulunduğu Güneş sistemimiz 80’li yıllarda, ard arda bir doğruda hizalanarak (adeta pillerin bağlantısında olduğu gibi) enerjisini yükseltti. Amaç ışık tanelerinden oluşan 11.000 yılda bir girilen uzaydaki foton kuşağına girmekti. Ancak, hazırlanamayan dünyamız, bir yerlerde iyiliklerin olduğu var sayılarak, yoğun ışık enerjili foton kuşağına adeta bir rahmet gibi, yüksek boyutlar ötesinden gönderilen, dünyamızı saran koruyucu vasıtası ile girebildi. Dünyamızı ve insanlığı mahvedecek ola

KANAAT ETMEKTEN HİÇ KİMSE ÖLMEMİŞTİR. HIRS BESLEYEREK HİÇ KİMSE PADİŞAH OLMAMIŞTIR. HIRS İNSANI KÖR VE AHMAK EDER. BİLGİSİZ HALE SOKAR ÖLÜMÜNÜ KOLAYLAŞTIRIR. ‘MEVLANA’

Tüm insanlığın yegâne serveti olan zamanı kontrol edebilmek, insanların sana muhtaç olmalarını sağlar. İnsanlığa kendini keşfetme fırsatı neleri sağlar? Uzun yıllar boyu dostum olan Ganp’ın hikayesini sizinle beraber paylaştım. Bu yolculukta şunu unutmayın yalnızlık her daim Ganp’ın yanında oluvermiştir. Gökyüzü ve Kraliçe için.

Kalbimde yatan kişiyi artık bulmuştum. Bu sevgi dolu aşık kalbim hep heyecanlıydı. Her an onu görecek gibi oluyordum. Her kalabalıktan o çıkacakmış gibiydi. Gözlerim onun mavi gözlerine takılıp kalmıştı. Deniz misali içine çekmişti beni ve varacağım bir kıyı yoktu. Onu bekleyeceğim söz vermiştim. Beklemek çok güzeldi çünkü sonunda kavuşmak ve asla ayrılmamak vardı.