DELİ GÖNLÜM Her çiçek kokusu, ayrı bilirsin Her mevsim onunla, olmak istersin Aşkıyla yanarsın, candan istersin Aklını başına, al deli gönlüm. İstekler bitmiyor, acılar dinmiyor Gücendi yüreğim, susmak bilmiyor Çaresiz dertteyim, sensiz olmuyor Aklını başına, al deli gönlüm. Karşılıksız aşkla, sevgi olur mu? Yıkılır kalırsın, umut soldu mu? Nefesin kesilir, yardan oldun mu? Aklını başına, al deli gönlüm. Kafandan geçenler, nedir bilinmez Başına gelenler, seni dindirmez Aldığın yar

SIRRA VAKIF OLMAZ Sırra vakıf olmaz, sıradan kullar Erenler hâlini, gizler sevdiğim Her nefeste seni, anarken diller Farkında değiliz, bizler sevdiğim Uzattığın ipi, çekme tutayım Sevgi deryasına, demir atayım Âlem bende, ben âlemden, öteyim Gizli yaram her gün, sızlar sevdiğim Gönül sarayımın, sakini sensin Gurbet eleminin, teskini sensin Sazımda türkünün, yekûnu sensin Yakıyor perdeyi, közler sevdiğim. Döndü Demir ŞİNEL

Bu kitap her an etrafınızda, yanınızda bulunan malzemelerle yapabileceğiniz çeşitli şaka oyunlarına benzer, arkadaşlarınızı şaşırtacak illüzyon derlemeleridir. İlk gösterinin çok basit olması sizi endişelendirmesin. Çünkü basitlik sizi yavaşlatmaz. Hemen arkasından diğer gösterimize devam etmeniz daha şaşırtıcı olur. Kitaptan sergileyeceğiniz oyunları yaparken önce ayna karşısında bolca prova yapınız. Kendinize güveniniz geldiğinde arkadaşlarınıza gösterebilirsiniz. İllüzyon gösterisi yaparken kabiliyetin

Mardin - Bir Güneydoğu Anadolu Masalı... Kitap Açıklaması Mardin; Mardin Kalesi, taş evler, kemer, tünel, abbara, cami, medrese, kilise, havra ve mabetleriyle taçlandırılmış bir serhat şehridir. Burada hem gece hem de gündüz masal tadında geçer, bir masal tadında yaşanır. Mardin’in uçsuz bucaksız ovasını, taş evlerini ısıtan güneş ışınlarının yerini geceye bırakmasını bambaşka duygularla seyredersiniz. Renkli gecelerin Mezopotamya Ovasını nasıl bir denize çevirdiğine tanık olursunuz. Mardin’in Mezop

Bir İstanbul Hikayesi: Tasula Kitap Açıklaması Bir İstanbul Hikayesi: Tasula

Rüzgar kanatlı yıllar, Yaşanmamış bir çocukluğun hikayesi. 1965’in bir hazan mevsiminde düştük yollara. Geride bıraktığımız her şey arkamızda bir nokta gibi kaldı. Köpeğimiz ne çok koştu peşimizden. Köyün çıkışında boynunu büküp uzun uzun havladı. Dağlarında, ovalarında koşup oynadığım yerlere veda bile edemedim. Kars’tan bindiğimiz posta treni ile dört günde vardık. İstanbul denen yere. Yol boyu babaannemin kaçakaçlık hikayelerini dinledim. İnsan öldürmeyi günahların en büyüğü sayan Malakanları. Bir de Cin

Aralarında dikkat çekici benzerlikler veya büyük farklılıklar olan renk renk, çeşit çeşit onlarca düğmenin bir düğme kutusunun içine girip o kutuyu paylaştığını düşündüğümde “hayat” geldi aklıma. Aynı gökyüzü altında havayı soluyup, aynı yerkürenin toprağında yolları adımlarken birbirinden farklı hayatları yaşayan, kendi payına düşen renk renk, çeşit çeşit hikâyenin kahramanı olan milyarlarca insan olduğumuzu düşündüm. Çoğunlukla bir renkli düğme kutusu içindeki düğmeler gibi rengârenk olsak da bazı anılar

Yaralı Yaşamak Kitap Açıklaması Yaralı Yaşamak... Zor'lar geldi zorladı Önce ağladım, oyunbozan oldum Ve güçlü kıldı beni zorlar Sonra kabullenip ukala oldum Sonra ezildim mecbur oldum Zorlaştıkça zorlaştı tercihlerim Bir de baktım müptelası oldum Ve gün geldi tutkuya dönüştü Taksit taksit filozof oldum Yetmedi sevgiye dönüştü Stokholmlerim, Brutuslarım Flozof oldum Bırakır mı hiç komplekslerim İbn-i Mülcem hançerim eksikti bir tek Kendi kendime vurdum ŞAİR oldum Acılı kahkahalar at

Büyük Ata'nın Çiftliği Kitap Açıklaması Elinizdeki Büyük Ata’nın Çiftliği Boyama Kitabı; ana kucağından inen 3+yaş grubu çocuklarımızın belleklerinde Atatürk’ün çocuk sevgisini kavratmak ve zihinlere kazımak için geliştirildi. Bugünlere dek çocuklarımıza hayvan ve çiçek resimleri yaptırıldı ve boyatıldı. Atatürk sevgisi ise soyut kavramlarla siyah beyaz, renkli fotoğraflarla anlatılmaya, öğretilmeye çalışıldı, başarılamadı.Bu boyama kitabıyla amacımız; Atatürk sevgisi aşılarken çevreye olan duyarlılığ

Tutsak Kitap Açıklaması

İş Güvenliği - İş İşten Geçmeden-2 Kitap Açıklaması İş işten geçmeden tedbiral ve hayatta kal, genelde iş güvenliği ile ilgili ancak kazalar hayatımızın her alanında karşımıza çıkabiliyor. Trafikte, evde, yada bir avm’de gezerken yürüyen merdivene takılıp kazaya maruz kalabiliriz. O yüzden güvenlik kültürünün hayatımızın her alanına homojen bir şekilde yerleşmesi gerekiyor. Bunun için de tehlike ve riskleri farkedebilmemiz gerekir. Bunun yolu da BİŞEY OLMAZ sözcüklerini hayatımızdan çıkarmamız gereki

saat, gece sıfır iki kendi yalnızlığımla bile değilim senden vazgeçemedim alışamadım yokluğuna çok mu güvenip sevdim bu terk etmek nedendi... kim nerden bilebilir halimi sağım rüzgar, solum fırtına nefes aldığım her saniye can çekişiyorum, yıldızlar altında ayrılık bu sadece yaşayan bilir...

Çocuklara şiir okumak, eğlenceli bir şekilde öğrenmelerini, seslere karşı farkındalık kazanmalarını, sözcüklerin anlamları hakkında düşünmelerini, yaratıcılıklarının gelişmesini sağlar. Böylece çocuğunuzun erken okur-yazarlık becerileri desteklenmiş olur. Bu kitaptaki şiirler herşeyden önce c¸ocukların bakış açısıyla yazılmıştır. Çocugˆun baktıgˆı yerden bakmak ve görmek çocuk kitaplarında önemli bir ayrıntıdır. Kitabımız çocukların yaratıcılıklarının, düşünme becerilerinin gelişmesi ve desteklenmesi, eğ

Leonardo da Vinci, Mona Lisa'yı çizerken, yüzyıllarca sonra onun tablodan çıkacağını bilse ne düşünürdü, bilmiyorum... Peki, tablodan çıkıp günümüz dünyasında hayat bulsa neler olurdu? Belki de cevap bu kitaptadır, kim bilir... Elif TERZİ

Değerli Okurlar, Bu benim ilk kitabım. Bilirsiniz; ilkler derin karda çığır açmak misali hep zordur. Doğal olarak ben de bu zorluğu iliklerime kadar yaşadım. Güzel bir ürün ortaya koyabilmek için olabildiğince özenli olmaya çalıştım. Şiirlerimde, yaşamın içinde sürekli karşılaştığımız doğa, aşk, yurt sevgisi gibi daha pek çok konuyu geniş bir yelpazede, şiirsel bir anlatımla işlemeye çalıştım. Okuyan herkesin kendi yaşamından kesitler bulacağına yürekten inanıyorum. Bir çalışmanın zorluk derecesi, aynı za

Toplumsal ve siyasi barışın sosyal uzlaşma anahtarı şiirdir. Sevmenin, sevilmenin ve âşık olmanın dili şiirdir. Eğer bir toplumda şiir seviliyorsa, okunuyorsa o toplulukta sevgi, saygı ve hürmet artar. Bir toplumda şiir az okunuyorsa, o toplumda siyasi ve toplumsal söylemlerin dilinde kavga vardır. Şair kendi iç dünyasını, yaşadığı toplumsal sorunları, edindiği bilgileri yazıya döken toplumla yüzleştiren ve sorunları seslendirendir. Şafak Işıkları adlı bu şiir kitabımda;

“Hayat doğruyu bulmaya çalışırken, eğriler çizilen bir yoldur.” Bu yol düşe kalka da öğrenilse, eğriler de çizilse kendi kaderinizi ve geleceğinizi kendiniz çizin. Yazgınızı başkalarının yazmasına asla izin vermeyin... Arzu Ulaş TAYBOĞA Ay bakışlı güzel kadın. Bugün sana uğradı yüreğim, şehrine uğradı ayaklarım. Baktım yoksun. Neşesi yok sensiz bu şehrin, neşesi yok İstanbul'un. Seni aradı, bu şehrin dört bir yanında, ıssız sokakların da, bu deli divane şaşkın gönlüm. Galata da, Ha

“...Göğsü inip inip kalkıyordu. Yanıbaşındaki yumurtaları aklına geldi. İçlerinde yavruları vardı ve yumurtalarından çıkıp büyüyeceklerdi daha sonra. Kanatlarını kullanarak çevirmek istedi, olanaksızdı. Gücü tükeniyor, nefes alamıyordu. O an korkunç tehlikeyi, o ateş denen olguyu aklına getirdi. Yumurtalardan çıkacak yavrularını göremeyeceğini, özgür ormanlarda, kayalıklarda vücudunu uçarken kucaklayan ova yelini hissedemeyeceğini düşündü. Son defa yumurtalarına baktı ve kendini ısınan toprağa bıraktı. Alev

“Ne anne babımız ne de doğabileceğimiz coğrafyayı seçebilme şansımız yoktur. Ama yaşayabileceğimiz coğrafyayı seçebilmek ihtimaller dahilindedir... Ancak! Yaşam yolunda iyi şansın da yanımızda olması çok önemli bir değerdir. İyi talih yanımızda değilse; hayatlarımız daha fazla aksak olacaktır.” Ali Esmeray (Hoyrat)

Sevgili okuyucularım Bizler köy kökenli insanlarız. Köyde çelik atmayı, pıstan patır oynamayı, masal dinlemeyi, çobanlık yapmayı iyi biliriz. Şehirliler; Üç koyunu güdemez sözünü. Bizim için söyleyemez. Çünkü bizler yüzlerce koyunu gütmüş insanlarız. Her çocuğun köy hayatı yaşamasını dilerim. Çünkü tabiatla baş başa olmak köy hayatında olur. Bir çocuğu bundan yoksun etmek hayatı tanıtmamaktır. Mutlaka köy hayatını yaşayın. Yaşayamıyorsanız bu kitapla tanıyın. Bizde bir deyim vardır. Vali olmuşsun ama adam