Plastik sanatlarda: yontu, rölyef, fresko ve mozaik olarak sayısız örnekleri bulunan Orpheus konulu eserlerin mozaik tekniğinde işlenmişleri çoğunluktadır. Bugüne değin bilinen ve hemen hemen tümü zemin mozaikleri olan bu eserlerin sayısı 84’tür. İsa’dan sonra ikinci yüzyıldan başlayıp dördüncü yüzyılda yoğunlaşan bu mozaiklerin en geç tarihli örneği, altıncı yüzyılda yapılmış ve Kudüs’de bulunmuş bir mezarın zemin mozağidir. Ülkemizde sekiz adet Orpheus sahneli zemin mozaiği panosu ve iki adet yontu eser ç

Bu benim fotoğraf üzerine yazdığım denemelerimin toplandığı 4. kitabım. Fotoğraf alanında uzun yılların birikimi, 40 yıldan beri süren çabalarımın sonucunda yazdıklarım, son yıllarda çeşitli yayınevlerince biraraya getiriliyor. Böylece özellikle genç kuşakların, fotoğrafın teorik planında büyük boşluğun yaşandığı ülkemizde, özgün bir kaynağa kavuşması sağlanıyor. Bu gayretlerimin dinamosu, ülkemizde her alanda, özellikle fikir planındaki gelişmelerin belli bir etik ve misyona yaslanmadıkça asla gelişemeyece

Antikçağ sikkelerinin içinde, Roma sikkelerinin ayrı bir yeri vardır, tarihsel ve sosyal olayları, ayrıca projeleri, dilekleri, umutları, eksiksiz, boşluk bırakmadan yansıtmaları açısından eşsizdirler. Bu kitapta, Roma sikkeleri hakkında bilgi ve örneklerle, bunların yorumunu kolaylaştıracak kısa tarihi bilgilere de yer verilmiştir. Bu kitapta, özellikle Arkeoloji ve Eskiçağ tarihi öğrenimi gören üniversite öğrencilerine yardımcı olabilmek amaçlanmıştır. Ancak konuya ilgi duyan herkes için de yararlı bir ka

Türkiye’de gerçek ve tüzel kişiler, Kültür ve Turizm Bakanlığından alacakları izin belgesiyle korunması gerekli taşınır kültür varlıklarından oluşan koleksiyonlar oluşturulabilmektedir. Gerek koleksiyonlara gerekse müzelere eser satın alırken, bir pazar oluşturup tahribatı teşvik etmemesine özellikle özen gösterilmesi gerekmektedir. Eser alımı ve arkeolojik mirasın korunması konusunda Malta Sözleşmesi’nin ve 2003’te revize edilen Berlin Konvansiyonu’nun ilkeleri dikkate alınmalıdır. Günümüzde eski eserler

Bu gezi yazıları 1997-2006 yıllarını kapsayan on yıllık bir dönemde, yazarın eşiyle birlikte yaptığı yurtiçi ve yurtdışı kültür gezilerinin arkasından bir kısmının kaleme alındığı anılardır. Bu anılar gezip görülen eserlerin, güzelliklerin dile getirilmesi değil, bu kültür deneyiminin düşündürdüğü gözlemlerdir.

III.Kitap :Toprak yasasıyla mücadele ve çekişmeler sürüp gitmektedir.Capitolium köleler ve sürgünler tarafından ele geçirilir.Yakın zamanda Aequus´lar tarafından hezimete uğranıldığından,dictator olarak tayin edilen Quintus Cincinnatus savaşı kontrol etmek üzere çağrılır ve düşmanı mağlup eder.Roma´nın kuruluşunun 306.yılında yetki ve selahiyet konsüllerden decemvir´lere geçer.Decemvir´ler On Levha Kanunlarını çıkarırlar,daha sonra bunlara iki levha daha eklerler.Decemvir´ler birçok küstah ve cüretkar davra

Nahçıvan’da uzun yıllardan beri yapılan arkeolojik kazılar sonucunda maddi kültür kalıntıları açısından zengin, çok sayıda höyük ve nekropoller ortaya çıkarılmıştır. Arkeoloji kazılarla ilgili birçok makale ve kitabın yayınlanmasına karşın elde edilmiş buluntular yeterince değerlendirilmiş değildir. Bu yeni yayın, Nahçıvan’ın eski tarihinin arkeolojik verilere göre yazılmasına yönelik ilk çalışmadır.

Menua (Semiramis/Şamram) sulama kanalı, Yazılı kaynaklara göre menua (Semiramis) uslama kanalı ve asma bahçeleri, Ferhat sulama kanalı. The Menua (Shamiram/Semiramis) irrigation canal, The menua canal and its hanging gardens, the ferhat irrigation canal.

Yazarın savunduğu ve atıfta bulunduğu görüşler, alt alta yazılıp bir bütün olarak bakıldığında, karşımıza çıkacak olgu, hâlâ önemli bir sanatçı kesimini pençesine almış görünen ve ne yazık ki destek de görmekte olan amatör yaklaşımın yarattığı çelişkilerdir. Profesyonelliğin içerdiği koşullar, dünden bugüne değişmemiştir. Yazar, değişmeyen bu koşullara okurun dikkatini çekerken, yaşadığımız ve yaşamakta olduğumuz ortamın sayısal ve niteliksel bir dökümünü de yapmış oluyor. Satır aralarında bu dökümün çizgil

Antik İstanbul’daki Bizans Saray Mozayiği çağımızın en önemli arkeolojik keşiflerinden biridir. Bu eşsiz sanat eserinin had safhada bozulma tehlikesi ile karşı karşıya kalması üzerine 1983 yılında “Bizans Büyük Saray Mozayiği” Avusturya-Türk Araştırma Projesi doğdu. 1983-1997 tarihleri arasında Saray Mozayiği araştırıldı, kurtarıldı, onarımı gerçekleştirildi. Arkeoloji ve Sanat Yayınları bu çalışmanın sonuçlarını ilk kez kapsamlı bir biçimde sunuyor.

İstanbul Tarihi Yarımada’nın içersinde 1860-1960 arasında Rumeli Demiryolu’nun yapımından Menderes Dönemi imar hafriyatlarına arkeolojik açıdan bulunan eserler, yapılar ve bu süreçte temel kazılarında ele geçen antik eserler konusunda genel bir derleme. Bilgi kaynakları ve seçilmiş resimleri ile birlikte 100 yılın bulgularına genel bir bakış

İçindekiler: Bölgenin Coğrafyasına Genel Bakış, Araştırmaların Tarihçesi, YÖREDEKİ URARTU KALINTILARI, Eyalet Merkezleri, Kaleler, Sınır Karakolları, Ulaşım Ağı ve İlişkili Yapılar, Dirheler (kiklopik yapılar), Kaya Mezarları, Urartu Yazıtları, YAZILI BELGELERE GÖRE KENTLER, Bölgenin Tarihi Coğrafyası, Alzi, Supa, İşuwa, Suhme, TARİHİ GELİŞİM, İşuwa Krallığı ve Bölgede Hitit-Assur Çekişmesi, Urartu Krallığı’nın Batıya Açılması, Urartu Krallığı’nın Sonu ve Pers Dönemi, Summary, Assur ve Urartu Kronolojisi

Erciyes hem Tanrı ve hem de ulusal sembol olmasının hükümdarlığının tarihi başkenti Kayseri´nin de çağlar boyu en büyük simgesi haline gelmiştir. Bu eser ile, Erciyes Dağı´nın Antikçağ ikonografisindeki yeri, sikke ve gemmalar incelenerek en geniş şekilde ortaya konuyor.

Trakya tarihi denince, Trak kabilelerinin oturmuş oldukları yerlerin, yani Vardar, Balkanlar, Ege Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz sahillerinin çevirmiş olduğu toprakların tarihi anlaşılır. Bu kitap, başlangıçtan Roma Çağı´na kadar, Trakya´yı ve Trakları anlatmaktadır. İçindekiler: Traklar ve Trakya’nın Adı, Ülke ve Sınırlar, Ülkenin Genel Coğrafyası, Halk, Trakların Dili, Trakya Tarihi, Karanovo I Hakkında, Antropolojik Bilgilere Göre Trakların Menşei, Antropolojik Araştırmalar, M.Ö. I. Binde Trakya’nın

Justinianus dönemi(527-565) için temel ve hemen hemen tek kaynak olan Kaisareialı Prokopios´un bu eseri, Iustinianus döneminde, imparatorluk toprakları üstünde yaptırılan ya da onarılan eserleri konu alır ve daha çok kilise yapıları, surlar ile su tesisleri olmak üzere üç ana tema üstüne kurulu olarak altı kitaptan oluşur.Çevirisini sunduğumuz 1.kitap, İstanbul ve İstanbul´un dış mahallelerindeki yapıları içerir. Filoloji, yazın, tarihsel-topoğrafya ve teknik açılardan bilgilendirici öğeler taşıyan Yapılar,

Klasik metinlerin çevirisi,bu alanda çalışma yapan kişilere birinci elden kaynak teşkil etmesi bakımından son derece önemlidir.Titus Livius´un Ab Urbe Condita (Şehrin Kuruluşundan itibaren) adını taşıyan ve günümüze I-X,XXI-XLV Sayılı 35 kitabın tam olarak, diğerlerinin Periochae denilen kısa özetlerinin kaldığı bu anıtsal eser,M.Ö.753´te Roma´nın kuruluşundan Augustus´un üvey oğlu Drusus´un M.Ö. 9´da ölümüne dek meydana gelen bütün olayları gözler önüne seren en önemli kaynaktır.Roma Cumhuriyetinin ilk dön

Bu kitap, C.E.Bosch tarafından 1949´da yayınlanan Türkiye´nin Antik Devirdeki Meskukatına Dair Bibliyoğrafya adlı kitabın devamı niteliğindedir. Bugüne değin ülkemiz nümismatiği üzerine yapılmış yayınları araştırmacıya tanıtmak ve onlara araştırmalarında zaman kazandırmak amcını taşımaktadır

Cumhuriyet döneminde yetişen ilk kadın nümizmatlarından birisi olan Prof.Dr.Sabahat Atlan´ın anısına çıkarılan bu kitabın metni, kendisinin Arkeoloji ve Sanat Dergisi´nde yayınlanan makalesi, Side Sikkeleri ile ilgili son kitabına yazdığı giriş bölümü ve ders notları gözönüne alınarak oluşturulmuştur.Büyük Krallıklar, Grek şehir devletleri, bu şehirlerin teşkil ettiği Birlikler, ve bazı şehir ve kabile kralları olmak üzere 1600´e yakın örgüt tarafından basılmış Grek sikkeleri, üzerlerinde Grek yazısı ile bi

Bu kitap, İstanbul Arkeoloji Müzesi tarafından 1965-1973 yılları arasında satın alma veya hibe yoluyla toplanmış olan ve Frig döneminin Geç Frig üslubuna tarihlendirilen (M.Ö. 600-500) 20 adet Frig keramiğinin, resimli ve ayrıntılı açıklamasından oluşuyor.

Klasik metinlerin çevirisi, bu alanda çalışma yapan kişilere birincielden kaynak teşkil etmesi bakımından son derece önemlidir. Titus Livius´un Ab Urbe Condita (Şehrin Kuruluşundan İtibaren) adını taşıyan ve günümüze I-X-XXI-XLV sayılı 35 kitabın tam olarak, diğerlerinin Periochae denilen kısa özetlerinin kaldığı bu anıtsal eser, M.Ö. 753´ te Roma´nın kuruluşundan Augustus´un üvey oğlu Drusus´un M.Ö.9 ´da ölümüne dek meydana gelen bütün olayları gözler önüne seren en önemli kaynaktır. Geleneksel tarihe göre