Anasayfa Arama sonuçları
Sonucu Daralt
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
İki kız arkadaşlar; Lorelei (sarışın) ve Dorothy (esmer); İkisi de Madonna kadar maddi kızlar; Elinizin öpülmesi çok hoş olabilir ama elmaslı safirli bir bilezik sonsuza kadar kalır... ... ciddi ciddi feministler: ... çünkü, yani, iki kızın birbirlerine arka çıkmalarından daha şahane bir şey olamaz bence. Bütün bu satırların yazarı Lorelei ise tam bir filozof; Ona yani -ne de olsa- öyle değil mi, kuşların uygarlığın en yüksek aşaması olduğunu düşündüğümü söyledim. İşte bu yüzden Gerry bana benim küçük filo
36 TL.
Tükendi
Sanat galerilerinde sergilenen resimlere baktığımız zaman, sadece sanatçının göstermek için seçtiklerini görürüz. Geride gizemini koruyarak kalan, yaratma sürecinin kendisi- sanat eserinin yapımıdır. Buysa, hep merak edilegelmiş bir konudur. Önemli sanatçıların yaratıcılık yöntemlerini keşfetmek üzere yapılmış sayısız çalışma vardır. Bir Giacometti Portresi bu yüzyılın en büyük sanatçılarından birinin resmidir. James Lord toplam on sekiz gün dostu Giacometti`nin karşısında yerini alır, yağlıboya portresini
55 TL.
Tükendi
Silvio: İşte sağ elim. Kalbim bundan böyle yalnızca sizin (Clarice'ye elini uzatarak) Pantalone: Utanma hadi, uzat sen de elini. Söz kesilsin ki, sıra nikâha gelsin. Clarice: Evet sevgili Silvio, eşiniz olmayı kabul ediyorum. Silvio: Ben de sizin eşiniz olmayı kabul ediyorum (el ele tutuşurlar.) Doktor: Aferin çocuklar. İşi sağlama bağladınız. Ölmek var, dönmek yok artık. Smeraldina: Darısı benim başıma (kendi kendine). Pantalone: Sizler de kızım Clarice ile Doktor Lombardi'nin değerli oğlu Silvio arasındak
45 TL.
Tükendi
Yazarlık tecrübelerime göre söyleyebilirim ki, yirmi kere yazarak elde ettiğim gerçek çok alelade bir gerçekti. Bir gerçeği ancak yüzüncü kez yazdığım zaman gerçeğin o olmadığını, değişerek başka bir görünüm aldığını ve başka bir gerçeğe dönüştüğünü anladım. Bu gerçek topuğuma saldıracak kadar bana yabancıydı. İşte hikayelerimdeki dil bu yeni gerçeğe göre yeniden uydurulmuştur. (Arka Kapak)
39 TL.
Tükendi
İlk gıcırtı 2 Mayıs Pazartesi günü, sabah saat sekizde oldu. Her zamanki gibi, sekize beş kala, erkek lisesinin zili çalmış, kırmızı tuğlalarla döşeli avluya dağılmış olan öğrenciler, sınıfların önünde toplanıp, uzun sıralar oluşturmuşlardı. Ta sola, su deposunun orada, altıncı, yedinci sınıflardaki ufaklar sıralanmıştı, koşmuşlardı, saları karmakarışık, yüzleri kırmızıydı. Sağa doğru ilerlendikçe, daha büyük çocuklara rastlanıyordu, sonuncuların giysileri büyük adam giysileri, sesleri kalındı, dudaklarının
39 TL.
Tükendi
Georges Simenon, çeşitli takma isimler altında popüler romanlar yayımladıktan sonra polisiye tarzda yazmaya başladı, bunun ilk örneği olan Pietr-le-Letton (Letonyalı Pietr, 1930) ünlü Komiser Maigret dönemini de açmış oldu. Böylece başlayan dillere destan verimlilikteki edebi kariyerinde, eşi benzeri olmayan bir çabuklukla yazdığı kısa ve etkileyici romanları birbirini izledi. İster polisiye bir olayın etrafında gelişen ve genellikle sıradan insanların işlendiği; kusurlu, suçlu, yasadışı da olsalar onları y
39 TL.
Tükendi
Maigret bir mayıs öğleden sonrası Delfzijl'e geldiğinde, kendisini Hollanda'nın ta kuzey ucundaki bu küçük kasabaya çağıran olay hakkında kaba taslak bilgilerden başka bir şey yoktu kafasında. Nancy Üniversitesi'nde profesör olan Jean Duclos adında biri kuzey ülkelerinde bir konferans turnesinde bulunuyordu. Delfzijl Denizcilik Okulu'nda öğretmenlik yapan Mösyö Popinga'nın konuğuydu. Gelin görün ki Mösyö Popinga öldürülmüştü ve Fransız profesör resmen suçlanmamakla birlikte, gene de kendisinden kasabadan ay
39 TL.
Tükendi
 %  35
Kızıl Ölümün Maskesi
«Kızıl Ölüm» uzun süredir kırıp geçiriyordu kenti. Hiçbir salgın böylesine öldürücü, böylesine korkunç olmamıştı. Totemi, kandı; mührüyse, kanın kızılı ve ürküsü. Dayanılmaz sancılar, ansızın baş dönmeleri, sonra gözenekleri boğan bir kanamayla ölüm. Kurbanın gövdesinde, özellikle yüzünde beliren kızıl lekeler, onu dostlarının yardımından, sevgisinden yoksun bırakan hastalığın belirtileriydi. Hastalığın açığa çıkması, ilerlemesi ve bitmesi ise yarım saatlik bir işti. Ama Prens Prospero mutluydu, yürekliydi,
13 TL. 20 TL.
Tükendi
Yarın diye başladığım gece Seni bu rüzgârsız sessizlikte Nereye koyayım Bir günün zamanı Kaydı gökten Buzla nefesle Oturduğum köşeden Uzanan gölgem Etrafımıza yayılan karanlığı Ayın gölüne akıtır Sen de yudumla Ağır havanın getirdiği erken yazı Daha geçmeden hızlı sabırsız adımıyla Dokuz yaramaz Çocuksu günün kucağında İlk defa senin üstünde Deve tüyü paltolar Hava sıcak mı sıcak Dışarda nayloncular bağrışıyor Yan yana aynada duruyoruz Saat geç olmuş diyor annen Oysa hâlâ Mor salkımların rüzgârına bakıyor G
36 TL.
Tükendi
Georges Simenon, çeşitli takma isimler altında popüler romanlar yayımladıktan sonra polisiye tarzda yazmaya başladı, bunun ilk örneği olan Pietr-le-Letton (Letonyalı Pietr, 1930) ünlü Komiser Maigret dönemini de açmış oldu. Böylece başlayan dillere destan verimlilikteki edebi kariyerinde, eşi benzeri olmayan bir çabuklukla yazdığı kısa ve etkileyici romanları birbirini izledi. İster polisiye bir olayın etrafında gelişen ve genellikle sıradan insanların işlendiği; kusurlu, suçlu, yasadışı da olsalar onları y
39 TL.
Tükendi
 %  35
Sekiz Buçuk
''Bir akvaryum camının ardındaki garip bir balığa bakar gibi, otomobillerinin camlarından birbirlerine uzun uzadıya bakarlar: Bakışlarında bir dayanışma, ya da sevgi ışığı yoktur, tersine zorunlu ve sıkıcı yakınlığın soğuk tiksintisi vardır. Guido bakışlarını çevirir önüne bakar; önündeki arabanın direksiyonunda bir kadın vardır. Saçları dağınıktır, üstünde sıradan bir giysi vardır, dikiz aynasında görünür; gevşemiş, yaşlı, içli, karşı koyulmaz bir tiksinti uyandıran bir yüz...'' Fellini, ''dürtülerine ka
11.7 TL. 18 TL.
Tükendi
 %  35
Kedi
Gazeteyi elinden bırakmıştı; gazete önce kat yerinden açılıp dizlerinin üstüne yayılmış, sonra yavaşça kayıp cilalı parkeye düşmüştü. Zaman zaman gözkapaklarında ince bir aralık belirmese, uyuduğu sanılırdı. Karısı bunu yutar mıydı hiç? Şöminenin öbür tarafındaki alçak koltuğunda örgü örüyordu. Hiçbir zaman onu gözetlediğini belli etmezdi, fakat adam, adalelerinden birinin hafifçe oynaması dahil gözünden hiçbir şeyin kaçmadığını uzun zamandır biliyordu. Karşıda, vincin çelik çeneli kasası, vincin tepesinden
11.7 TL. 18 TL.
Tükendi
Benim hikayem her türlü duruma girme -koşma-atlama-düşme-korku-yorulmadır. Bu yüzden yazar gibi görmüyorum kendimi. Yüksek ücret ödeyerek beni izlemeye gelen seyirciler karşısında ölüm numarası yaptığı sanılan bir cambaz gibiyim. Ama yapacak da başka bir şey yok yazar için. Benim için yeni bir hikayeye başlamakla tabancayı şakağıma dayamak aynı şeydir. (Arka Kapak)
12.96 TL.
Tükendi
Yanık Saraylar uzun uğraş karşılığında çıkmış bir kitaptır. O bir bütündür; bir kelime bile değişse bütünlüğü bozulur kanısındayım. Bir mitolojiye göre insanlar dünyada durmadan kendi parçalarını arar dururlarmış. Yanık Saraylar`da ben, kalem ve kağıtla bu mitolojik hatta fizyolojik bütünleşmeyi sağlamaya çalıştım. Bu imkansız olduğundan Yanık Saraylar`da büyük duygunluğun sonucu hikaye kahramanlarım ölümle bütünleşti. (Arka Kapak)
16.67 TL.
Tükendi
Çevresinde birbirine çok yakın komşu kapıların bulunduğu iki sahanlıklı bir kat merdiveni. Alt dairelere inen basamaklar, solda ilk plandadır. Bu basamakları çeviren demir küpeşteli tırabzan çok eskidir ve sahne boyunca kıvrıla kıvrıla inmektedir, ilk sahanlıkta da son bulur. Sağ yanda aşağı yukarı on basamaklı bir merdiven daha vardır. Soldaki bir tırabzan onu merdiven boşluğundan ayırır. Sağda birinci basamağa köşe yaparak yükselen bir duvar vardır; bu da ilk sağ planda, kirli bir penceresi olan bir girin
36 TL.
Tükendi
Yabancı, yılın son karının keskin bir soğuk ve rüzgârla savrulduğu bir Şubat günü, kalın eldivenli elindeki küçük siyah bavuluyla, Bramblehurst tren istasyonundan yürüyerek geldi. Adam tepeden tırnağa sarınıp sarmalanmıştı ve yumuşak fötr şapkasının kenarları burnunun parlayan ucundan başka her yerini örtüyordu. Kar, omuzlarında, yakasında ve elindeki bavulun üzerinde tepecikler oluşturmuştu. Araba ve Atlar Hanı'na sendeleyerek girdi ve bavulunu elinden yere bıraktı. Bir canlıdan çok ölüyü andırıyordu. Ateş
39 TL.
Tükendi
...Aşağıdakileri annemin ağzından dinledim: Gaëtan Joseph Jacques, hizmetçi rollerine çıkan, Fragoletta namında bir oyuncunun cazibesine kapılarak ailesini terk etmiş. Âşık ve parasız olduğundan, hayatını kazanmak için kendi şahsından yararlanmaya karar vermiş. Dansa başlamış. Beş yıl onra, tiyatroda sahneye çıktığında ise yeteneğinden çok yaşama biçimiyle sivrilmiş. Ya hercai gönüllü olduğundan ya da kıskançlıktan, Fragoletta'yı terk etmiş, S. Samuel'in tiyatrosunda sahneye çıkan bir grup oyuncuyla birlikt
55 TL.
Tükendi
Maigret yorgun bir iç çekişle sandalyesini, dirseklerini dayamış olduğu masadan uzaklaştırdığında, Cari Andersen'in sorgusu başlayalı tam on yedi saat olmuştu. Perdesiz pencerelerden, gün boyunca dışarıda olup bitenleri seyretmişlerdi. Önce, öğle paydosunda işçi kızlarla memurlardan oluşan kalabalık Saint-Michel Meydanı'ndaki küçük lokantalara doluşmuş, sonra etraf biraz sakinleşmiş, saat altıda metrolara ve tren istasyonlarına doğru bir koşturmacadır başlamış ve nihayet ortada sadece bir şeyler içmek için
39 TL.
Tükendi
Bir mantar tıpa suda nasıl sürüklenirse, o da öyle sürükleniyordu. Vücudu dimdik, başı yukarıda karşıya bakıyor ve gördüğü şeyler işittikleriyle, hissettikleriyle, hatıralarla, düşüncelerle, tasarılarla iç içe geçip birbirine karışıyordu. Kendisi olmaktan, orada olmaktan memnundu; yine bu kilisede gerçekleşen ilk Kudas ayininden bu yana yaptığı şeylerden, evlendiğinden beri yaptığı şeylerden memnundu - bir Cumartesi günü evlenmişti, o gün sırf Notre-Dame de Bon Port kilisesinde tam yedi nikah töreni yapılmı
39 TL.
Tükendi
Sadece stokta olanlar : 
Toplam 90 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4