Geceleri uyuyamıyoruz. Kalbimizde gömdüğümüz insalar, içimizdeki cehennemde yanıp tutuşuyorlar. Çığlık çığlığa kıyametler kopuyor. Her insanın içi kendi dünyası demektir. İstediğini yakıp tutuşturur, istediğini baş üstünde otutturur. Her insanın içi farklıdır. Kiminde kelebekler uçuşur, kimisinde yara bere.

6. Çocukluk Bizde Kalsın Çalıştayı kapsamında hazırlanan bu kitabın sayfalarında dolaşırken, kendinizi Çanakkale'nin sokaklarını keşfeden bir gezgin gibi hissedeceksiniz...

Dünyayı tanıma ve öğrenme sürecinde olan çocuklara, satın aldığımız ya da önerdiğimiz kitaplarda, ileride nasıl kadınlar ve erkekler olacakları ile ilgili hangi modeller sunulduğunu, hangi rollerin kadınlara, hangi rollerin erkeklere yüklendiğini hiç merak ettiniz mi? Bu çalışmanın amacı, çocuk romanlarındaki toplumsal cinsiyet kalıp yargı ve rollerinin önemi konusunda farkındalık yaratılabilmesine bir nebze de olsa katkıda bulunmaktır. Bu amaçla, bu kitapta Türk ve İngiliz kadın yazarların geleneksel ka

Hayat aslında bir piyangodur... Kiminle, ne zaman ve nerede karşılaşacağımızı bilmeden yaşadığımız bu dünya, akıl almaz sürprizlerle doludur. Yaşamın bütün keşmekeşliğine ve temposuna rağmen fırsat bulduğu her an hayal kurar insanoğlu. Belki de günlük yaşamdan keyif almanın en kolay ve ucuz yoludur hayal kurmak. Günlerini insanlara umut dağıtmakla geçiren yaşlı bir piyango bileti satıcısıyla genç bir adamın başından geçenleri ibretle ve içiniz burkularak okuyacağınız bu kitap, hayalle gerçek arasındaki ince

Sokakta oyun oynamaları, okula gitmeleri gerekirken, 14 yaşına basmadan kocaya verilen ??çocuk gelinler!?? İhanete, şiddete, iftiraya, tacize ve tecavüze uğrayan ??halkalı köleler!?? Sırf ??dul?? kaldıkları için çevre baskıları ve acımasız töreler yüzünden yaşamları adeta cehenneme çevrilen ??halkasız köleler!?? Genç yaşta kocalarını kan davasına kurban veren, bebelerine sıkılan kurşunlara bedenlerini siper eden ??şehit analar!?? Ölümsüz aşklar, yeşermeden soldurulan taze umutlar ve sıcak bir gülüşe

Bu kitapla Ortadoğu?ya ilgi duyanlara; Suriye ve Ürdün?le ilgili olarak, gezip gördüklerimle, okuyup dinlediklerimle, küçük bir pencere açmak istedim. Tabii ki başkaları daha geniş ve ferah pencereler açabilir ve açmalıdır da. Ne yazık ki Suriye?nin bugünkü şartları, herhangi bir seyyaha kısa veya orta vadede, bu ülkeyle ilgili herhangi büyüklükte yeni bir pencere açma imkânını vermemektedir. Öyle görünüyor ki meraklıları Suriye?ye, uzun bir süre sadece mevcut pencerelerden bakmak zorunda kalacaklar. Bu ki

tozlu çölü ve ateşi giydiriyor tenim akmayan o nehrin gölgesinde serinliyorum kalbimden besleniyor bir semender kapatıyorum kâhinliğin kitabını ve gözlerimi toprağa gömdüğüm yüzüğün gerisinden ateşe ve küle haykırıyorum kemiklerin diliyle ejderha eşiğindeyim!

çola bi xubar û ji agir radipêçe bedena min di bin sîtavka wî çemê ku naherike de hênik dibim dilê min xwedî dîke mergîskek avê ez pirtûka kahîntîyê digirim û çavên xwe li pişt gustîlka ku min di axê de veşartîye deng li agir û xwelîyê dikim bi zimanê hestûyan li ber şêmuga ejderha me!

Birinci Dünya Savaşı sadece uzak Avrupada değil, Balkanlar, Türkiye ve Ortadoğu tarihinde, başta ermeniler olmak üzere, her birimizin ailesinde kalıcı izler bırakan savaştır ve ondan sonra gelen acıların, sürgün, soykırım ve savaşların da anasıdır. Balkan Savaşı bu büyük savaşın üvertürünü oluşturur. Bu savaşı Aram Andonyan ve Troçkinin büyük yapıtlarının da yardımıyla bu kitapta anlatmaya çalıştık. Bu kitap Balkan halkları ve Osmanlının Birinci Dünya Savaşına nasıl sürüklendiklerini, alman silah tekelleri

Bahar tüm güzelliğini sergiliyordu cömertçe. Renk renk açan çiçekleri yağmur suları yıkamış ve beslemişti. Mavi gökyüzü, adeta sevgiyle kucaklıyordu yeryüzü güzelliklerini. Hafif bir rüzgâr, açık pencerenin tüllerini nazlı nazlı sallıyor. Genç kadın, piyanonun tuşlarına hafifçe dokunurken, gözlerinden akan gözyaşları yanaklarından süzülüyor. Parmaklar bir anda kelebekler gibi uçuşurken tuşlar üzerinde, annesinin çok sevdiği Tuna Dalgaları melodisi yükseliyor açık pencereden gökyüzüne doğru. Ruhlar şad olsun

Bu Nefiy adlı fantastik, siyasi, epik, absürt kara romandaki olayların ve kişilerin hepsi gerçektir. Onlar bu kâğıtlarda, yazarların düşlerinde, satırlarda, kelimelerde, kolektif bilinçaltında var oldular ve roman zamanın birinde kaybolmaya karar verene kadar hep var olacaklar. Nefiy oldular Aden bahçelerinden. Dolanıp durdular, arandılar, sordular. Yine de var oldular. Nan, Non, İnan, Anba, Cemile, Meryem, Afide, Selman, Tobias, Yalgız, Nevral Billur diye bilindiler. Yoksul yoksun barakalardan yüksek kule

Büyük bir felaket sonrası yolları kesişen birkaç kişinin yeni bir dünya kurma mücadelesi Bir insanlık dersi!

Kafkasyada başlayıp Almanyaya kadar uzanan gerçek insan profilleri Doğanın ve toplumsal yaşamın zor koşullarına karşı ayakta kalma mücadelesi veren emekçi insanların okuyanı hayrette bırakacak öyküleri Dededen torunlara kadar, nesiller boyu süren bir ailenin örnek alınacak yaşamlarının ustaca kaleme alınan hikâyesi Okurken kimi zaman heyecanlanacak, kimi zaman duygulanacak, kimi zaman da öfkeleneceksiniz; özce okuduklarınız dimağınızda asla unutamayacağınız izler bırakacak!

Başka bir dünyayı okuyan, dokuyan ve yeniden çözen, çok katlı bir kutsal evrende yaşar onun sakinleri. Görünmeyende var olan, görünürle sezdirilen... Susmayı yasaklayan tanrılara bir bakışta inanan. bahçesine yıldızları takip eden balık sürüleri gelen Bildiğimizi bilemediğimizde oluşan dalganın alıp götürmesine izin veren Sonrası masala düşüş, sonrası oyun ustalığı, sonrası söz büyücülüğü Sonrası; Anımsayışın sonsuza açılan kapılarını aralayıp bize seslenişi

Bu kitap bir seyahat rehberi değil. Tarih kitabı hiç değil. Bu kitapta büyük bir keyifle gezdiğim Hindistanı, orada tanıdığım insanları, okuduklarımdan, gördüklerimden ve bana anlatılanlardan öğrendiklerimi, meraklılarıyla paylaşmaya çalıştım. Gezince dünyanın çok büyük, insanların, kültürlerin ve uygarlıkların ise birbirine çok yakın olduğunu fark ettim. Delhide Cuma Mescidinin yanındaki lokantada yufka ekmeğe Rumeli dediklerini gördüm. Hindistanda her yerde bolca bulunan nanlar (ekmekler) benim çocukluğu

Üç şeyden artık vazgeçtim Sorun olan yerde kalma ısrarımdan Kendimden çok başkalarını önemsemekten Sevmediğim bir şeyi hatır için yapmaktan... Üç şeye halâ devam ediyorum İnsan gibi insan olmaya Mutlu olduğum her an'ı yaşamaya Başarmak için, korkmadan risk almaya..!

En büyük bilgelik sadeliktir... Sevgi, Saygı, Paylaşma, Şükür, Bağışlama, Diğerkamlık, Bütün bunlar sizin öz'ünüzde vardır Öz'ünüzü bulun yolunuzu bulursunuz... İşte o zaman Barış, sevgi, Umut, Hakiki insanlık y/olunda Vav olur, Koşulsuz bütünsel aşkınızla, Yürürsünüz bu y-olda

Yazarken hep sıcak, anlamlı ve dostça bir dil kullandım; yaşadığım yolculukları, yoklukları çaresizlikleri ve hatalarımızı bulup yazdım. Acılarımın çaresizliğini içselleştirdim ve geleceğe taşıdım hep. Yaşadığım her yerde sömürü düzenine alternatif oldum ve yoldaşlarımla birlikte faşizme karşı direndim. Topluma ve insanlara karşı canlı, güçlü, sıcak ve duygusal oldum. Yeni dünya sömürü düzenine karşı hep dik durdum! Döneklere, polislere, ajanlara, cennetten yer vaat eden din tacirlerine hiç boyun eğmedim.

Aşkı aramak için tüm tanrısal güçlerinden feragat edip ilahi dünyadan yeryüzüne gelen Rastlantılar Tanrıçası ile müzisyen Temelin destansı aşkları ve bu aşka engel olmaya çalışan sıradışı bir tanrı! Barış, mutluluk ve bereket ülkesinin prensi ile Yok Edici olarak tanınan korkunç büyücünün Üçdağ ülkesine yaptıkları maceralarla dolu esrarengiz yolculuk Birbirinden doyumsuz şiirlerle ve hayal gücünüzü bile zorlayacak olaylarla dantel gibi işlenmiş elinizden bırakamayacağınız usta işi bir fantastik roman

Falcılık, büyücülük, medyumluk insanlar, var oldukları günden bu yana bu gizemli dünyaya çıldırtan bir merakla bağlıdırlar Duyduklarında dehşete düştükleri yarınlarıyla ilgili kehanetleri her şeye rağmen öğrenmek için can atan insanların akıl almaz hikâyeleri Yakın siyasi tarihimizin gizemli ilişkilerini, esrarengiz kişiliklerini ve akıl almaz komplolarını sıradışı bir medyumun ağzından dinlemeye ne dersiniz? Arkaim sokaklarında geçen korkunç olayları soluğunuz kesilerek okuyacaksınız