“Bir babanın çocuğuna bırakacağı en güzel miras güzel ahlaktır.” Hz. Muhammed(sav) Her Müslümanın örnek aldığı kâinatın Efendisi Hz. Muhammed (sav)’in bu hadisinden hareketle çocuklarımıza belli başlı ahlaki ilkeleri öğretmek maksadıyla hazırladığımız beş kitaplık serimizde Anne Babaya Saygı, Doğruluk ve Dürüstlük, Temizlik, Kibarlık ve Nezaket, Çalışkanlık konularını sahih hadislere dayanarak onların anlayacağı şekilde işlemeye çalıştık. Tamamı renkli çizimlerle çocuklarımızın çekeceğini ve severek okuyaca

Evin bir tanesidir Neva. Hayvanları çok sever. Tek bir düşüncesi vardır: Onları evinde beslemek ve hep taşıyabilmek. Annesi temiz kalpli Neva’cığa bunun her zaman doğru olmayacağını anlatsa bile o dinlemez. Neva bu güzel ve iyi niyetinin olumsuz sonuçlarını anlayabilmesi için ufak bir macera yaşar. Ve her canlının kendi doğal ortamında yaşaması gerektiğini anlar. Haydi, hep birlikte Neva’yı tanıyalım ve bir gününe eşlik edelim.

Savaş başladığında Yusuf ve Nataliya barışı hâkim kılan sihirli çiçeği aramaya başladılar. Bu macera onları, hayali bir sığınağa, Hayaller Gezegen’ine götürdü. Ne dersiniz, çocuklar orada aradıkları Barış Çiçeği’ni bulabilecekler mi acaba? “Kalbim Dinyeper Nehri’nde yüzen kayık gibi sallanırken, dalgalar gibi dans eden buğday tarlaları gözlerimi sulandırırken, ayçiçeğinin yüzünü güneşe çevirdiği gibi ben de yüzümü güneşe çevirip barışa ithaf ettiğim bu masalı Ukrayna’nın ve Dünya’nın bütün çocuklarına hediy

Lala’yla Sencer, iki derviş gibi yola çıktılar. Nereye gittiklerini de pek bildikleri yoktu. Talih ne çıkarırsa önlerine... Gündüz yol alıyorlar, gece olunca da buldukları hanlarda konaklıyorlardı. Ve tabii hep soruyorlardı. Resmi gösteriyorlardı. Resimdeki kişi kimdi ve hâlâ yaşıyor muydu? ” *** Sadık Yalsızuçanlar’ın birbirinden kıymetli öyküleri, “İrfan Pınarından Öyküler” çatısı altında sizler için derlenip hazırlandı. Hak ve hakikat yolculuğunun ana arterlerinden hareketle, dervişâne his zincirlerinin

Ölülerin akşam yemeği menüsünde ne vardır? Aa, ölüler yemek yer mi? Acaba sofrada ne konuşurlar? Doktor yazısını bile okuyabilen eczacılar, gizemli alfabeleri çözümleyebilir mi? Beyin cerrahları musluk tamir edebilir mi? Babalar, neden altın günü yapıp kısır yemesin ki? Bu kitapta fıkraları bizzat Temel anlatıyor. 15 Temmuz’un binlerce gerçek hikâyesinden biri: Pilotluk yanlış kabul etmez. 3.000’li yıllardan haberler… Bundan bin sene sonra insanlar nelere şaşıracak? Dilek havuzuna atılan paralar nereye gidi

Ejder serisinin ikinci kitabı olan “Kar Kristali” birinci kitabın sütunları üzerinde fantastik bir dünya kuran ve her sayfasıyla yapbozu tamamlayarak ilerleyen bir kitap. Bu kitapta Doktor Ayhan Yıldırım Doğu Fenerleri ekibini ve kendisini bir girdabın içine çekerek olayların kontrolden çıkmasına neden oluyor. Hikâyedeki boşlukları tamamlamaktan aldığınız zevk nedeniyle bir solukta okuyorsunuz ve aksiyonun seviyesi önceki kitaptan daha yüksek. İkinci kitapla artık karakterler de zihnimizde yerlerine oturuyo

Kasvet, bütün mevsimleri, hayatın mevsimlerini zehirli bir iklimde sıkıştırdığı zaman hassalarımız aslî hüviyetlerini nerdeyse hatırlamaz olur, el ve ayak birbirine dolaşır, göz ve kulak yolunu şaşırır. İfadedeki isnad düzeni allak bullak olur. Lügat müdahelelerle sarsılır. Kırılmalarla, yerinden oynatılamaz rükünlerin devrilmesiyle sentaks kendini belli eder bu çöken havanın, ümitsizliğin ve şaşkınlığın tezahürü olarak. O zaman muhatap, yani ‘sen’, bir mısrada, bir kelimede hatta bir harfte ışık

Seyda Muhammed Emin Er'in hayatını, eserlerini ve tasavvufi düşüncesini ele aldığımız bu çalışmamızda öncelikli olarak yaşadığı dönemi sosyal, ekonomik, ilmi ve tasavvufi yönleriyle ele aldık. Bu dönemde ülkemizde varlığını sürdüren önemli tasavvufi ekolleri ve temsilcilerini inceledik. Eğitim hayatını, eğitimi için yaptığı seyahatleri, ilim yolunda katlandığı zorlukları, ilim tahsil ettiği hocalarını ve ilmi şahsiyetinin oluşum sürecini ele aldık. Seyda'nın yurt dışı seyahatleri hayatında önemli bir yer tu

“Şüphesiz, sizden Allah’a ve ahiret gününe kavuşmayı uman ve Allah’ı çok ananlar için, Allah’ın Peygamberi’nde güzel örnekler vardır.” (Ahzâb Suresi - 21 Ayet) *** Bu kitapta Sevgili Peygamberimiz’in (salât ve selâm O’nun üzerine olsun) hayatından bazı örnekler, çocuklarımızın anlayabileceği şekilde, yalın bir dille kaleme alındı. Yazar İslam Doğan, kitapta hadiseleri anlatırken Sevgili Peygamberimiz’in (salât ve selâm O’nun üzerine olsun) yaşadığı dönemdeki olayları sahih bilgiye dayanarak anlatıyor. Kitap

Müslüman kadınların erkeklerden kaçmasını Batılılar öteden beri dillerine dolamış iken, son zamanlarda bu âdet, Doğuluların da hoşuna gitmemeye başladı. Bizim kadınlarımız da Batılı kadınlar gibi olsa, erkeklerle beraber bir arada yaşasa, evlerde kapanıp kalmasa da iş hayatına girse gibi temenniler çokça duyulur oldu. Musa Kâzım Efendi hocamız, “Sırat-ı Müstakim” adlı makalelerinde bu gibi isteklerin makul olmadığını söylediler. Vaktiyle Mısır’da da aynı mesele münakaşa edilmiş, Meşrutiyet’in aleyhinde, leh

Genç arkadaş! Biliyorum, daha hayatının baharındasın ve tozpembe görüyorsun her şeyi. Gönlünü çelen, duygularını ve düşün- celerini bulandıran, yolunu çıkmazlara sürükleyen, ayağını kaydıran bir yığın şey var ve bunların hepsi sana altın tas içinde sunulan öldürücü birer zehirden başka bir şey değil. Arkadaş! Gel, her gün seninle biraz vakit ayıralım, Kâinatın Efendisi’nin öyküsünü okuyalım. O’nu (s.a.v.) tanımaya, anlamaya ve bize getirdiği ölümsüz güzellikleri hayatımıza taşımaya çalışalım. Hayatının gerç

Sevgi çok yüce bir duygudur. Bu yüce duyguyu bize veren Allah’tır. Allah bizi o kadar çok seviyor ki! Etrafınıza bir bakın. Ne kadar çok nimet vermiş bizlere. Bu nedenle onu her zaman, her işimizde hatırlamalıyız. Bu düşünceyle Allah’ı Hatırlatan Öyküler’i sizler için hazırladık. Amacımız, bizi yaratan ve bizlere sayısız nimetler veren Yüce Allah’ı her daim hatırlamak ve hatırlatmak. Kaldı ki insan, yaratıcısını hiç unutur mu? Sevgi çiçeklerinin yüreğinizde bahar şenliğinde yeniden açması dileği ile sizleri

Öyle bir bakış ki, dünyanın bütün dertlerini taşıdığını hissettim. Sessizlik, katil bir sakinlik. Hayallere dalan bakışlarımı onun gözlerinden başka esir alan bir şey yoktu. Kanımın atardamarlarımdaki akışlarını duyar gibi oldum. Kalp atışlarımın sesini ayırt eder oldum; " Evet, o o o" diyordu. Kalbim; duygular, hissiyatlar, belirsizlik ve eski hatıraların çarpıştığı bir meydana dönüşmüştü artık. Sanki dışarıya lav püskürtüyor ve tüm bedenimi eritiyordu o eski hatıralar ve duygular. Kalbim, hakikate dönüşmü

Sen de biliyorsun ki Avrupa bilimlerini öğrenmek, Avrupalı olmamızı gerektirmez. Örf, âdet ve geleneklerimizden vazgeçmemizi gerektirmez; terimlerimizi ve sosyal yapımızı bozmamızı gerektirmez. Çünkü ilmî hakikatler sadece bir millete mahsus değildir. Allah, her millete doğal durumlarına göre kendine özel bir medeniyet için kabiliyet vermiştir. Milletler, kendi medeniyetlerini başka bir medeniyetle değiştiremez. Buna nazaran Doğulu bir insan Batılı olamaz; bir Avrupalı da asla bir Arap olamaz. Tabii ki her

1400 yılı aşan İslam tarihi ve edebiyatı incelendiğinde, Peygamber Efendimizi (sallallahu aleyhi ve sellem) anlatan, öven, ona olan hasreti ve muhabbeti dillendiren ne çok şiir yazılmış, hepsi birbirinden güzel ve anlamlı... İsim isim bunları anmaya ve saymaya, eserlerinden örnekler vermeye kalkışsak, başlı başına bir veya birkaç kitap çalışması çıkar ortaya... İlk gençlik yıllarından beri sanat edebiyat ve daha özel anlamıyla şiirle amatörce meşgul olan benim gibi birinin efendimize dair bir şeyler yazmama

Güneş çiftliğinde herkes huzur için yaşıyordu. Ancak onları korkutan bir durum vardı. Tüm çiftlik sakinleri korkunç bir canavarın varlığından söz ediyorlardı. Fakat tavşan, duyduklarına inanmak yerine bu olayı çözmek istiyordu. Sizce tavşan bu sorunu çözebilecek mi? Korkularla yüzleştiren, cesareti teşvik eden heyecan dolu bir hikâye... ********************** Hep birlikte okuyup, bu maceraya ortak olmaya ne dersiniz?

Pato ile Narın çok iyi arkadaşlardır. Ama Pato, her zaman Narın gibi olmak ister Onu kendinden üstün görür. Bir gün birlikte ormana doğru yola çıkarlar. Ama yolda Narın’ın başı derde girer. Pato da onu var gücüyle kurtarmaya çalışır. Bu sırada kendi gücünün de farkına varır. ********************** Özgüven ve arkadaşlık temalı maceraya siz de katılmak ister misiniz?

Bahar geldiğinde Gezgin Kırlangıç, Huysuz Ağaç’la arkadaş olur. Kısa sürede birbirlerine çok alışırlar. Ancak sonbahar geldiğinde gezgin kırlangıç gitmek zorunda kalır. Huysuz ağaç yalnız kalınca çok üzülür. Acaba bu iki arkadaş tekrar kavuşabilecek mi? Arkadaşlık ve vefa üzerine içten bir hikâyeyi hep birlikte okumaya ne dersiniz?

“Biz ne kadar az olursak olalım, onlar ne kadar çok olurlarsa olsunlar, bütün Müslümanların minberlerde bizim için dua ettikleri şu saatte kendimi düşman üzerine atmak istiyorum. Ya muzaffer olur gayeme ulaşırım, ya da şehit olarak cennete giderim. Sizlerden beni takip etmeyi tercih edenler peşimden gelsin. Ayrılmayı tercih edenler de gitsinler. Burada emreden sultan ve emredilen asker yoktur. Zira bugün ben de ancak sizlerden biriyim; sizlerle birlikte savaşan bir gaziyim…” Sultan Alparslan

“Esmâ-i Hüsna Hikâyeleri” serisinin 8 kitabı “Çocuklar Ordusu”, Allah’ın en güzel isimlerini siz çocuklara ve gençlere sürükleyici, heyecanlı ve yepyeni maceralarla anlatıyor. Hikâyeleri okurken bazen Filistinli çocukların, bazen de Uygur Türklerinin yaşadığı zorluklara şahit olacak, buna rağmen cesaretine hayran kalacaksınız. Yedi yaşındaki Nail’in iştahı ve lokanta macerası ise sizi hüzünlü ortamdan çıkararak neşelendirecek, ama bir o kadar da önemli dersler verecektir. ********************** Sadece çocuk