Kitap Tanıtım Yazısı: “Öz-farkındalık bir yolculuktur ve içgörüler bu yolculukta ‘A-ha!’ dediğimiz anlardır. Bu anlar, öz-farkındalık yolunda ilerlemenin yakıtıdır. Bu anlar sayesinde yolculuğumuzu bir üst seviyeye çıkarırız; öz-farkındalık olmadan aynı sorunları sıklıkla yaşamaya devam ederiz.” Çoğu kişi kendini oldukça iyi tanıdığını düşünür. Peki ya kendinizi biraz daha iyi tanıyabilseydiniz ve bu küçük gelişimin işinize ve hayatınıza büyük bir getirisi olsaydı? Araştırmalar öz-farkındalığın -kim

Çoğumuz âşık olmak ve ilişkiye başlamak konusunda akışta olsak da ilişkimiz yara aldığında veya bir şeyler istediğimiz gibi gitmediğinde ayrılık kararı almakla ilişkiyi kurtarmak arasında kararsızlığa düşeriz. Bu kitap bu kararsızlığınızı en verimli şekilde net bir karara dönüştürme yolculuğunuzda rehberlik ederken hayatınıza ve kendinize dair doğru hareketin tam olarak ne olduğunu bulmanız için gereken araçları sağlıyor. Karen Lin ileriye dönük basit ve nazik yol için size bir artı eksi listesi sunmuyor. D

Siz de çoğu insan gibi sınırlarınız kadar var olduğunuza inanır hâle gelmiş olabilirsiniz. Tanıdık olanı ardınızda bırakmak çok korkutucudur çünkü değişim, artık kim olduğunuzu bilemeyecekmişsiniz gibi hissettirir. İçine yerleştiğiniz o karton kutu artık sizin kimliğiniz olur ve ne pahasına olursa olsun bu kimliğe tutunmanız gerektiğini düşünürsünüz. Kendini sınırlandırmak insana güvenli gelir. Duygusal olarak olgunlaşmamış bir ebeveynle büyüdüyseniz hâlâ öfke, üzüntü, kırgınlık veya utançla mücadele ediyor

“Hiçbir insan bir bağımlılıkla yaşamak istemez. Hiçbir insan dış bir nesne tarafından kontrol edilmek istemez. Hepimiz düşüncelerimizde ve eylemlerimizde özgür ve huzurlu olmayı diliyoruz. Düşüncelerimizin, yemeklerimizin, yıkıcı alışkanlık ve davranışlarımızın kölesi olmak, yaşamak değildir.” Kendinizi, hiç düşünmediğiniz anlarda bir şeyler yerken buldunuz mu? Geceleri durmadan buzdolabına mı gidiyorsunuz? İştahla yedikten sonra kusma isteğinin sizi ele geçirdiği oldu mu? Noelle Gilbert, yirmi yılı aşkın b

Okul Travmalarından Uzakta, öğrenciler, ebeveynler ve eğitimciler için daha sağlıklı bir okul ortamı oluşturmayı hedefliyor. Birçok çocuk, sevilen birinin ani veya şiddetli kaybı, savaş deneyimleri, yaşamı tehdit eden hastalık veya askeri disipline sahip bir aileyle ilgili travmatik deneyimlerini destekle iyileştirerek üstesinden gelebilir. Okul Travmalarından Uzakta, eğitim ortamlarında onarıcı uygulamalar geliştirme konusunda bilinmesi gereken her şeyi travma bilgilerini de içeriğe dahil ederek anlatıyor.

“Nerede yanlış yaptığımı söylemek yerine bana kendimi izlettin. Gerçek gelişim, gözlemlemeye başladığımda ortaya çıktı.” İlk olarak 1974 yılında yayınlandıktan sonra performans geliştirme konusunda dünyanın en çok okunan kitaplarından biri olan “Tenisin İçsel Oyunları” milyonlarca insan için bir mihenk taşı hâline geldi. Sadece tenisçiler, sporcular için değil, bu el kitabı, müzik performansından iş hayatında liderliğe kadar herhangi bir aktivitede performansını geliştirmek isteyen herkes için zihinsel bir

Bebek ağlamasının doktor odasındaki o müthiş yankısı içinde sanki zaman durur.“Çocuğum sussun yeter ki!” telaşı içinde bir reçete ya da yemek listesi alabilmişsem ne iyi! Ardından eve dönüş. Bir ay daha bekleyeceğim, yeni randevuya kadar sorularımla baş başayım. Doktorumuzun bana sorduğu her şeye cevap verebildim mi sahi? Her yerine bakabilmiş midir? Bu senaryo size de tanıdık geldiyse, çocuk büyütmenin ne tarafında olursanız olun bu kitapta sizin için bir şeyler var demektir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkl

Kendinizi yalnızlıktan, terk edilmişlik duygusundan ve tek başına kalma korkusundan kurtarın. Önce kendinizle bağ kurun ki diğer insanlarla da derin bağlar kurabilin. Sanki buraya ait değilmişsiniz gibi dışlanmış, reddedilmiş ve diğer insanlardan ayrı düşmüş mü hissediyorsunuz? Bunca arkadaşınıza rağmen kimse sizi anlamıyor veya gerçekten ne hissettiğinizi bilmiyor gibi mi? Bekâr olduğunuz ya da yakın zamanda bir boşanma veya ayrılık yaşadığınız için kendinizi terk edilmiş, sevgisiz ve önemsiz mi hi

Babalarla ilgili ortak anlayışımızın doğasında var olan paradokslar ve çelişkiler nelerdir? Babalığın bazı yönlerini yeniden düşünmenin zamanı gelmiş olabilir mi? Ebeveynlik üzerine yüzlerce kitap var ve aslında ebeveyn olmak korkutucu, zor ve yaşamı değiştiriyor. Ancak konu çocuk yetiştirmenin püf noktalarından ziyade ebeveyn kimliğiyle ilgili kitaplara gelince, neredeyse hepsi anne olmanın nasıl bir şey olduğuyla ilgili. Sosyoloji, ekonomi, felsefe, toplumsal cinsiyet çalışmaları ve yazarın kendi dene

Geleneksel yöntemleri uygulamayı sürdürerek başarılı bir yönetici olabileceğinizi düşünüyorsanız, bu kitabı okumanıza gerek yok. Wolfgang Jenewein bu kitabında, günümüzün değişen küresel ve ekonomik koşullarına uyum sağlamak için, yönetim anlayışımızı neden ve nasıl dönüştürmemiz gerektiği konusunda ikna edici öneriler ve çarpıcı örnekler sunuyor. Geleneksel yönetim anlayışının, bugünün koşullarına ve iş hayatına yeni başlayan Y kuşağının taleplerine ve kariyer hedeflerine neden uygun olmadığı; değişim ve d

“VALLA MÜDÜRÜM BİZ HEP BÖYLE YAPIYORDUK.” Bu sözü duymuşsanız kolay gelsin, işiniz zor demektir. Bir süre epey sıkı çalışmanız gerekecek. İnsanlar, akademik çalışmaların da katkısıyla yıllarca yöneticiliği bilimsel yöntemlerle yapmaya çalıştı. Kurumların, öğrenilmiş yöntemlerle yönetilmesi başta çok mantıklı gelmişti. Oysaki bu yaklaşımın her zaman doğru olmadığı zaman içinde görüldü. Denklemin içinde insan unsuru vardı. Gerek yöneten gerekse yönetilenlerin çok farklı değer, inanç, mizaç ve kişiliğe sahip o

En son araştırmalara dayanan bu çığır açan ve yaşamı değiştiren çalışma, ‘sevgi, bağlantı ve nezaketin sağlığımız üzerindeki derin etkisini’ anlaşılır bir şekilde gösteriyor. -Dr. Mark Williamson Columbia Üniversitesi doktoru Kelli Harding klinik uygulamasına başladığında, sağlığımızın ardındaki görünmez faktörleri keşfetmeyi asla amaçlamadı. Ama bir tanıklığı vardı: Tavşanlar! 1978'de, tavşanlarda yüksek kan kolesterolü ile kalp sağlığı arasındaki ilişkiyi kurmak için tasarlanmış, görünüşte basit bir den

Hastalığı kabullenmek, üzerine çalışmak ve onu tamamen saf dışı bırakmak elinizde! Bu kitap, hastalıkla ilgili kabul edilen fikirlere, onun savaşılacak bir düşman olmadığını öne sürerek meydan okuyor. Belirtilerinizi psikolojik veya ruhsal çatışmaların bedensel ifadeleri olarak gördüğünüzde, bunları içsel çalışma için kılavuz olarak kullanabilirsiniz. Enfeksiyon, alerji, solunum, sindirim, cilt, sinir sistemi, kalp ve dolaşım, cinsellik ve hamilelik, hatta kazalarla ilgili sıkıntılara bile kalbi ve zihni iy

"Hayat bizi geçmişte çözümlenmemiş bir şeyle geleceğe gönderir." – Mark Wolynn Travma kişisel bir başarısızlık değildir. Her birimiz farkı travmaları yaşar ve kabul ederiz. Kimi hediyedir kimi ise hediyeye dönüşmek üzere bekler. Beden, içgüdülerimizin barındığı, savaştığımız, kaçtığımız veya donup kaldığımız yerdir ve bireysel/toplumsal baskıların yol açtığı travmaya karşı dayanmaya çalışır. Büyükannemin Elleri, nesiller üstü travmaların bizde oluşturabileceği etkileri analiz ediyor. Çığır açan bu kitap

O duygular benim içimde yaşıyordu fakat benden kaynaklanmıyordu... -Mark Wolynn Travmalarınızın aslında size ait olmadığını öğrenseydiniz onlarla ilgili ne düşünürdünüz? Bazen farkındalık ve kabulleniş aslında özgürleşmeyi sağlayabilir. Eduardo Duran, teoriyi günlük uygulamaya aktararak, madde bağımlılığı, nesillerarası travma ve içselleştirilmiş baskı gibi yaygın sorunlara etkili müdahale stratejilerini gösteren vaka örnekleri sunuyor ve bu eşsiz kaynak, teorik yerli kozmoloji anlayışını ve doğa kanununu a

TSSB, anksiyete, depresyon, madde bağımlılığı, yeme bozuklukları ve daha fazlasından nasıl kurtulabileceğinizi ya da yakınlarınızı veya danışanlarınızı nasıl kurtarabileceğinizi biliyor musunuz? Bu terapi rehberi sayesinde artık bileceksiniz! Nörobilimde kök salmış patolojik olmayan, hızlandırılmış bir yaklaşım kullanarak İç Aile Sistemleri (Internal Family Systems - IFS), duygusal yaraları iyileştirmek için iç kaynakları ve öz-şefkati kullanmaktadır. Elinizdeki okuması son derece kolay ve pratik olan kıl

“Ya tepkilerinizin kurbanısınızdır ya da düşünceleriniz efendisi!” Yıllar boyunca, “Düşüncelerinizi değiştirin, davranışınız da değişir.” sözü, iyi bir yaşam için adeta bir mantra oldu. Ancak zaman içinde deneyimler ve bilim sayesinde, duygular direksiyona geçtiğinde, bu tür olumlamaların nadiren davranışı değiştirebildiğini öğrendik. Nihayetinde, “Sadece yap!” mantrası, başarıdan çok suçluluk yaratır. İnsanlar, zayıflıklarını (yeme alışkanlıklarını neden değiştiremediklerini, patronlarıyla neden konuşa