Bir rüya ile başlayan bir oyunun başrollerindeki kadınların, birbirinden uzak, bir o kadar da yakın hayatları… Sorgulanmadan alınan kararlar, sorgulayınca söylenen keşkelerle saklambaç oynuyor… Gerçek hayat hikâyelerinden kurgulanmış, sizi de içine alacak bu oyunu oynamak ister misiniz?

Türk edebiyatının tanınmış ve sevilen değerli yazarlarından Memduh Şevket Esendal 1883 yılında Çorlu’da dünyaya geldi. Varlıklı üç çocuklu çiftçi bir ailenin oğludur. Edirne Lisesi’nde okumuştur. Dönemin savaşları, göçleri nedeniyle çok istediği eğitimine devam edememiştir. Fakat bu olumsuzluklar kendisini yetiştirmesine engel olmamıştır. Arapça, Farsça, Fransızca dillerini öğrenmiştir. 1907 yılında babasının ölümüyle birlikte ailesinin geçimini üstlenmiş ve memuriyet hayatına başlamıştır. Daha sonra görevi

Ömer Seyfettin’in beş hikâyeden oluşan bu kitabında, İmparatorluğun son yıllarındaki halkın yaşantısından, ittihatçıların muhalifler karşısındaki tutumundan, yurt sevgisinden, Türkçülük, Osmanlıcılık ve Türk olmaktan uzaklaşmaya çalışan bir kahramanın yaşamıyla, sosyal ve siyasal hayatın güncel konularına değinir. Ve “Tarih Sonsuz Bir Tekrardır” isimli öyküsü ile delicesine beğenme, hayran olma ve tutkunluğun vardığı noktayı… Herodot’un, kral Kondül’ün karısının güzelliğine olan hayranlığı ve bu hayran

Londralı bir avukat olan J. W. Morov, Dedektif Şan ile bir cinayetin peşine düşer. Ellerinde bir delil vardır: Kadife terlikler. Cinayetin peşinden giderken bir akşam yemeğinden sonra film izleme sırasında müfettiş’in öldürülmüştür ve en son yine bir kadife terlik giydiği bilinmektedir. Sir Frederik, Morov ve Şan üçlüsü etrafında dönen araştırmalar cinayeti çözebilecek midir? On beş yıl önce ortadan kaybolan Ev Dürand ile cinayetin ilgisi var mıdır? Sürükleyici ve gizem dolu bir polisiye roman okumaya

Metafizik Adam, tekrar sözüne başladı: «Ben hep değişirken hep aynıyım. Bir başkasına hiç karışmak istemiyorum. Bendeki aynılıkları tek değiştirecek sensin, onu da çok iyi biliyorum. Senin içerdiğini düşündüğüm beni daha iyi yönde değiştirecek şeylere sahipsin. Başkalıkların benim aynılıklarımla birleşince bir başka aynı olacağız.»

Denize âşık balıkçılar… Onları bekleyen sevgililer, nişanlılar, eşler… Uzun kış geceleri… Gidenler… Dönenler ve dönemeyenler… Pierre Loti’nin ölümsüz eseri, İzlanda’da çok uzaklarda geçse de Türk okurunun kendisini çok ama çok yakın hissedeceği bir roman…

Antoine de Saint Exupéry: (1900 - 1944), Fransız pilot, yazar ve şairdir. Özellikle "Küçük Prens" isimli eseriyle ünlenmiştir. Uçaklarla 12 yaşında tanıştı. Evlerinin yanındaki hava alanına gizlice girer uçakları yakından seyrederdi. 12 yaşındayken bir pilot onu uçağına aldı ve uçurdu. 1926 yılında Toulouse ve Dakar arasında posta servisi yapan uçağın pilotu olarak göreve başladı. 35 yaşındayken uçağı arıza yaptı ve Tunus´ta çöle zorunlu iniş yaptı, kayboldu. Dört günlük zorlu çöl macerası ardından bir Be

Gazeteci, yazar, eleştirmen ve bürokrat olarak görev yapan Selim Nüzhet Gerçek’in Antik Yunan Tiyatrosu ve Latin Tiyatrosunu üzerine incelemesiyle Akşam Gazetesi’nde yayımlanan eleştiri yazılarından oluşan, tiyatronun tarihini, teknik özelliklerini ve Cumhuriyetin ilk yıllarındaki güncel sorunlarını anlatan bir kitap.

Doktor Şükrü Kamil Talimcioğlu, Şeker Hastalığı adlı eserde diyabet, insülin, nerede nasıl diyet yapılacağı, çeşitli diyabet hastalıkları, eski zamanlardan bu yana tutulan verilere göre insanların yakalandıkları rahatsızlıklar gibi önemli bilgileri ele almaktadır. Geçmişte ve bugün büyük bir sorun olarak karşımıza çıkan şeker hastalığı, daha başka birçok hastalığı da ardından getirmektedir. Eklem ağrıları ve vücut bozuklukları gibi daha birçok sorunun kaynağını ve türlerini ele alan yazar, kitapta bize

Geleneksel biçimleri ve inanışları savunan Okakura Kakuzo, Japon yaşam tarzının, çaycılığın, Zen Ve Taoizm gibi birçok şeyin konu edildiği bu kitabında, sadeliğin, Japonya’nın kültür, sanat ve mimarisinin etkilerini anlatmaktadır. Önceleri ilaç olarak kullanılan çay, daha sonralarda zenginlerin lüks ihtiyacını karşılamak için kullanılmaya devam edilmiştir. Bu yönüyle çayın tarihe tanıklığı, hayranlığı vurgulanmaktadır. Çiçeklerin güzelliklerini, basit ve sonsuzluk duygusuyla sıradanlığın büyüsü anlatıl

Üç dost ve üç sır…Fabiano Conte, Lazzaro ve Diego, Kaderlerinin kendilerini mahkûm ettiği sırlarla yalnızlığa hapsolan kahramanlar ayrılmaz dostlara dönüşürler. Hayatlarındaki hata ve günahları farklı şekillerde yorumlayarak birbirlerinden farklı yaşam tarzları seçerler. Fakat günün birinde birbirlerine düşman olurlar. Bir iftira ve mahvolan hayatlar. Ruhların kurtuluşu için çabalayan Cizvit rahip Manrico görünenin ardındaki gerçeklerle kahramanlarımızı aydınlatırken geçmiş hataların, gelecek üzerindeki yık

Madam Jervez, daha 14 yaşındayken babasından gördüğü şiddetten kurtulmak için karşısına çıkan Lantiye ile yaşamaya karar verir. Paris’te küçük bir mahallede yaşamaya başlarlar. İlk zamanlar her şey güzeldir; fakat Lantiye alkol bağımlısıdır. Bir süre sonra Lantiye eve gelmemeye başlar ve Jervez şüphelerinde haklıdır: Lantiye onu aldatır. Lantiye başka bir kadına gider ve Jervez hayatına 2 çocuğu ile yeniden başlamaya karar verir. Aradan aylar geçer ve Kupo isimli bir adamla tanışır; adam ona hayrandır.

Madam Jervez, daha 14 yaşındayken babasından gördüğü şiddetten kurtulmak için karşısına çıkan Lantiye ile yaşamaya karar verir. Paris’te küçük bir mahallede yaşamaya başlarlar. İlk zamanlar her şey güzeldir; fakat Lantiye alkol bağımlısıdır. Bir süre sonra Lantiye eve gelmemeye başlar ve Jervez şüphelerinde haklıdır: Lantiye onu aldatır. Lantiye başka bir kadına gider ve Jervez hayatına 2 çocuğu ile yeniden başlamaya karar verir. Aradan aylar geçer ve Kupo isimli bir adamla tanışır; adam ona hayrandır.

Amerika Birleşik Devletleri’nin kurucularından olan Benjamin Franklin’in kendi kaleminden çıkan yaşam öyküsü. Gazeteci, yazar, filozof, bilim adamı ve siyasetçi gibi pek çok kimliği olan Franklin’in benzersiz yaşamı öğrenerek ve aynı zamanda keyifle okunacak nitelikte

“Mevlid’in dili devrinin en mükemmel şiirlerindekinden daha canlı durmaktadır. Çünkü bu dil bir imanı söylüyor. İmanın dili dokunaklıdır. Mevlidi okurken vezin, kafiye, kelime, mısra, her şey gözümüzden siliniyor. Bunlar vasıtasıyla gelen, fakat bütün bunların üzerinde uçan ayrı bir ruh karşısındayız. Mevlidin mısraları, damarlarında bu ruhun kanı dolaştığı için canlıdır. Bununla beraber, açık bir şekil iddiası göstermeyen bu mısralarda güzel bir akış, tatlı bir eda, parlak bir tasvir ve tedaî kudreti vardı

Oscar Wilde (1854-1900) : İrlandalı oyun yazarı, romancı, hikayeci, masalcı ve şair. Victoria Dönemin’de edebi zekâsı, ince alaycılığı ve sıra dışı yaşantısıyla 19.yy ve sonrası Britanya ve Dünya Edebiyatına yazdıkları ve yaşadıklarıyla adını kalın çizgilerle yazmış bir sanatçı. Türk Okuru’nun ismine “Dorian Gray’in Portresi” romanıyla aşina olduğu Oscar Wilde‘ın hikaye ve masallarından oluşan on iki metnini günümüz okuruna sunmaktan DORLİON YAYINEVİ olarak gururluyuz. Okuduğunuz her bir metin; iyi

Oscar Wilde, dört ayrı masaldan oluşan bu eserinde, Genç Kral’ın gördüğü rüyalar ile var olan gerçekler, İspanya tahtının varisi İnfanta’nın yaşadıkları, Balıkçı ile Ruhu’nda sevdiği için yaptığı fedakârlıklar sonrası balıkçının başına gelenler ile Yıldız Çocuğu’nda ise kendimiz olabilmek için, kendimizi bilmek zorunda olduğumuzu dile getirir. Bu dile getirişler ile Wilde ne olursa olsun, ne yapmayı istersek isteyelim eninde sonunda yaşamın bizi yönlendirdiğini, geleceğimizi kaderimizin belirlediğini ve kaç

Bu eserinde, günümüzde kullanılan sanayi, teknoloji, ekonomi ve işçi politikalarının temelini aydınlatan siyasetçi ve yazar Sadi Ertem, Avrupa’nın (1760-1932) ekonomi politiğine ışık tutuyor. Çağdaş Avrupa’nın ekonomik gelişimini “sanayiciliğin doğuşu ve gelişimi” formülüyle özetleyen Ertem, parçalanan tarımsal örgütlenmenin yavaş yavaş yerine geçen sanayileşme politikalarını en ince ayrıntısına kadar okurlarına sunuyor. Bir kırılma noktası olan 1760-1932 tarih aralığı halkın kırlardan ‘kovularak’ şehirler