Hayat, insan kötü duruma geldiğinde, onu olgunlaştıran bir kelime gibi dursa da içinde yaşadıklarımız onda saklı kalıyor. Farkına varmadan nefes aldığımız her saatte kendinize pay çıkarmak için fırsat veriyor. Eğer birini üzdüyseniz, gidip özür dileyin. O an bir daha gelmeyecek eskisi gibi. Demir gibi bir şekil almış inatlarınızı kırmaya çalışın. Ölümün ne zaman geleceğini bilmediğimiz bu dünyada pişman olacak şeyler yapmamakta fayda var derken bile yine de yapıyoruz istemeden de olsa. Engel olmak için çaba

Kitap Tanıtım Yazısı: Beni Kendimle Sınama, yalın fakat bir o kadar da etkili bir dille yazılmış, aşka, bireye ve ilişkilere dair sürükleyici bir roman. Yazar / Ramis Çınar Etkili bir dille, güçlü bir kurguyla yazılmış aşka dair büyüleyici bir roman. Uzun süre etkisinde kalacağınız bir aşk macerası.. Genç yazar Burak ÖNDÜÇ bu romanıyla edebiyat dünyasında iyi bir yer edinerek, daha adından çok söz ettirecek. Ödüllü Yazar / Salim Nizam Ben seni bir yere kazımadım. Ne bir ağacın suçsuz gövdesine ne de taşa

Kurtuluş Savaşı'ndaki mücadelelerin en şiddetlisi ve en uzun süreni Antep'te oldu ve Antep Savunması adıyla tarihe geçti. İnsanoğlunun dayanma sınırlarını zorlayan savaşta Antep halkı, işgalci İngilizlerin yerine gelen Fransızları, ev ev çatışarak şehirden attı. Mağlubiyeti içlerine sindiremeyen Fransızlar, bu kez daha büyük bir orduyla gelip Antep'i muhasara altına aldılar ve tüm ikmal yollarını kestiler. Çatışmalar sonunda şehir Müslüman ve Fransız tarafı olmak üzere ikiye ayrıldı. Antep ikiye bölündükten

Vazgeçtiklerim Biliyorum her şer Yüce Allah'tan. Hayattayız ve yaşıyoruz fakat etrafımdakilere bakıyorum da... Yaşamak var bir de yaşamak var. Peki, benim hayatım hep böyle vazgeçtiklerimden ibaret mi olacak? Ben bu bedenim için nelerden vazgeçtim oysa. İlk kez annem ve babamın ellerinden tutarak adım atmaktan İlk kez düşme korkusunu hissetmekten Kısacası bebek olmaktan Ben bu bedenim için nelerden vazgeçtim oysa. Top oynarken Ahmet Amca'nın evinin camını kırmaktan Fatma Teyze'nin incir ağaçlarından incir

Ömrüm vefa ettikçe, inatla, Her sabah, kaldırıp başımı, Uçsuz bucaksız gökyüzüne... Yaşamın tüm güzelliklerine, İçten bir tebessümle,Yürekten bir selam göndereceğime, Her kötüye, kötülüğe rağmenTüm zorluklara göğüs gereceğime, Direnip mücadele edeceğime,İyiye, iyiliğe yürüyeceğime and olsun. (Arka Kapaktan)

Kafamın içindeki sözcükler artık çok ağır geliyor. Anlatmalıyım. Kendimi boşaltmalıyım. Kim dinler beni ya da kim duyar beni? Esasen hiçbir fikrim yok. Şu suskun sayfaların dili yok belki, ama benim sözümü hiç kesmeyeceklerine kanaat getirdiğim için, içimdeki sözcükleri buraya dökmekte bir sakınca görmedim. Belki anlatacaklarımı işiten şu kalemim, işittiklerimi kaldıramaz. Belki ömrü yetmez. Ya da şu sayfalar, duyduklarını belki yutamaz. Onları günün birinde benim gibi birine anlatıverir. Kim bilir...

Bir kelebek ömrüydü benimkisi Kanatsız bir kelebeğin ömrü... Sahi ne kadar yaşardı kanatları olmayan kelebek? Yaşar mıydı ki?

Mücadeleci, yenilikçi, üretken, kararlı, sıra dışı bir kadın... Kendi tanımıyla; kendisinden evlat, abla, arkadaş, sırdaş, eş, anne, işletmeci, feminist, hümanist, organizatör, modacı, blogger, yazar olur ya da oldu da belki ama bir tek fenomen olmaz. Söz uçar yazı kalır ve sözler, kitap sayfalarına daha çok yakışır... Asuman Eroğlu, hızla akıp giden zamanda, sosyal medyadaki yazılarını, akıp gitmesin diye bu kitapta bir araya getirdi ve de diyor ki: Varsın çiçek böcek, aşk meşk olmasın, ama insanlara dokun

Hayat yolu engellerle doludur. Bu engel bazen yaşamın kendisinde, bazen bedende, bazen de kafada olabilir. Eğer kafadan engelli değilsen, korkma! Her zoru başarır, her engeli aşarsın. Kafandaysa engel, düz yolda bile şaşarsın. Bu kitap sana hayatta bütün problemlerin sebebi olan, kafalardaki engeli kaldırmak için tüyolar verecek. Mücadele ve azimle tüm engellerin aşılabileceğini göreceksin. Diğer yandan engelli dediğimiz insanların dünyasına girecek, onların penceresinden hayata bakma imkânı bulacaksın. Tab

Kalbe gömülenlerin de mezarı süslenmeli, Basılmamalı toprağına Elizya! Kara bir gürültü ile uyanırken sabah, Değmemeli ona! Ne gök gürültüsü, Ne de delici bir ahh... Neminden aldığın gözler ıslak olmalı hep. Kuru bir diyar kalmamalı oralardan. Kaç begonvil, kaç zambak yetişir, Kaç gelincik... Kırmızının düşünde. Kaç lale, kaç sümbül bilir misin Elizya? Gül'ü diyemedim diyemiyorum işte, Diktiğim her gülde soldu gülüşlerim, Örtüyor şimdi onlar kalbimin toprağını...

Gençlerle bir yandan hasbihal edip, bir yandan da onlara yaratılışımızın ve varoluşumuzun sırlarından bahsetmek kolay değil. Gençlik çağı, dünyaya karşı tavır ve duruşumuzun yapılanmaya başladığı; biraz naif, biraz deli, saf ve temiz ama daha çok yüzeysel duyguları tatmaya başladığımız dönem... Asiye Türkan; bu çalışmasında, genç okurlarımızın, fıtrat, vicdan, şahitlik, şuur, merhamet, bakışın sınırları gibi kavram ve konular üzerinde tefekkür etmesini sağlıyor. Kitabında ahlâk sorunlarına eğilen Yazar; ayn

Bir insanın hayatına kaç aşk sığabilir? Ya da bir yüreğe kaç insanın eli dokunabilir? Aşk adına yüzlerce, binlerce tanım yapılmışken, bunca tanımın arasına birde kendi düşüncemi koymayacağım. Sen, senin kontrolün dışında ömrüm dediğin insandan ayrılmak zorunda kaldın mı? Onsuz aldığın bir nefesi bile ona ihanet sayarken, ayrı şehirlerde yaşamak zorunda bırakıldın mı? Peki ya sen hiç bir başka şehirden sevdiğinin kokusunu aldın mı? Elinde tuttuğun bu eser, senin de bir zamanlar yaşadığın, veya hala yaşıyor

Bu kitap 'Nasıl Başarırsın?' adını 'İç'te ve İş'te Başarı ve Mutluluk Yolları'nın pınarından beslenerek aldı. Özelinde güzelleşen insanların hayatlarına nasıl bir enerji oluşturduklarının 'umut ışıkları'nı niyet aldı. Kademeli yazıldı. Önce 'İçe bakış açısı' oluşturuldu. Sonra insan 'iş'le buluşturuldu. Ardından 'İç'ten İş'e başarı yolculuğu'na gidildi. Hayatın umutla başarılı bir şekilde yaşanılacağının işaret taşlarını farklı bir bakış açısıyla gözden geçirmek gerektiğini resmetmeye gayret ettik. İnandıkl

Mutluluğun şiiri yoktur. Şiir olup başka yüreklere roman olan sevdalar vardır. Aşka dair Cümleler yaralı gönüllerin gözyaşlarıdır. Zira, Önce tatlı gülüşlerle duamı aldılar, Sonra helalime haram kattılar, Beni vicdanlarına zekat saydılar, Yüreğim ağlar ağlar da, Kalemim AH'lar bundan sonra. Ersagun Üstündağ, şiirin değişen yönünün ve kendini yenileyen tavrının önemli bir durağı oldu. Binlerce kişiye ulaşan sesi, görmezden gelinemez. Üstündağ şiiri, modern insanın çığlığı halinde yankısını yarınlara taşıy

Sevda emekti, gayretti, çabaydı. Yanarken yüreğin, kelimeler dizilmişken boğazına, yutkunamamaktı. Yıllarını büyük bir hayal uğruna harcamaktı... Sağda solda çok büyük bir iş yapmışçasına göğsünü gere gere konuşmamak, yaptıklarını satmamaktı. Sevda, hayatını uğruna adadığın şeyin ta kendisiydi... Benim de bir sevdam vardı... Ne çare ki yüreğimde kaldı!

Editör olan Hikmet bir roman yazmak ister ama elinde bir hikâyesi olmadığı için ne yazacağını bilememektedir. İstediği hikâyeyi yakalayabilmek için benliğinde Selim Tarak adını verdiği bir hacker yaratmaya karar verir. Sosyal medya hesaplarını takip ettiği yazar Saim Şaşmaz'ın hayran sayfasında reklam işleriyle uğraşan Seda Taşan adlı bir kadını kurban olarak seçer ve tüm sosyal medya hesaplarını ele geçirir. Seda'nın sıra dışı yaşamının yanı sıra yazar Saim'le hayranlıktan öte bir ilişki içerisinde olduğu

Öksüz ve yetim bir çocuğun hayalleri zorlayan hayat hikayesi... Akılları durduran cesareti... Birçok felaketi önleyen feraseti... Devleti adına sergilediği asaleti... Bütün bunlar Tarihe Damga Vuran Aslanlı Paşanın ana tabloları... Pırlanta bir tarih! Muhteşem değerler! İşte biz buyuz... Boynumuz her zaman dik, yüzümüz her daim ak! Eser sizi, tarihin dehlizlerinde gizli kalmış bir kahramanımızı keşife çıkarıyor. Heyecan dolu, zevkle okuyacağınız bir roman...

Yusuf daha nice yıllar zindanda kaldı. (Yusuf, 42) Hz. Yusuf, iftiralar nedeniyle hapiste yatan mahpusların piridir. Günümüzde, Yusuf'un yüzüne çalınan karaların bir benzerini olağanüstü bir kurgu ve anlatımla dile getiren bu eserde, aşkı için her şeye katlanan Araf, ne yazık ki inanılması güç bir tuzağa düşürülecektir. Neden sonra Araf, cennet ve cehennem arasındaki bu yerde adeta Hz. Yusuf sabrını takınarak Hümeyra'nın hayaliyle beslenecek ve Allah'tan sadece onu dileyecektir. Ve sonunda bu insan, acaba

Engeller zihninizdedir ve onları siz yıkabilirsiniz. Başarının tesadüfi sonuçlarla elde edilemeyeceğini bilerek başlayın çalışmaya. Yapamazsın, başaramazsın. diyen insanların olumsuzluk abidesi fikirlerini bir kenara bırakın ve hayal ettiğiniz noktaya ulaşmak için yapmanız gerekenleri yapın. Başarıları ve olumsuzlukları kaderine bağlayan insanlar için liderlik, ulaşılması güç bir noktadır. Büyük liderler, büyük hayallerin eseridir. Gerçekten lider olmak istiyorsanız, hayal kurun, hem de büyük hayaller.

Ben yazmamalıyım belki, Susmalı kalem, Issız Damla hep ıssız kalmalı! Saatli bomba gibi kalemim, Beni ben bin parça ediyorum. Sevmenin azı karar, Çoğu zarar... Yüreğimden gelmeyen Hiç bir sözü kaleme almadım... Saatleri yine korkuya kurdum, ama yine Allah birdir Diyorum, Biliyor o beni... Yarattığı âlemleri bildiği gibi... Ürkek, titrek, çekimser, Biraz şaşkın, biraz acılı, Biraz da kendimden bile usanmış... Benim bir yanım dua, Bir yanım özlem... Yâdıma alevden sükûtlar düşer, Korkunun