Şizofreni, genetik ve çevresel sebeplerle ortaya çıkan bir psikiyatrik bozukluktur diye tanımlanır. Peki, bu tanım, şizofreni denen cehennemi yaşayan kişinin, öznel deneyimlerini özetliyor mu? Yoksa bu kâbusu fazla mı hafife alıyoruz? Hizipleşmiş, bölünmüş bir çağda, bir deli olarak yaşamak ve hayata tutunmaya çalışmak nedir? Ve diğer ötekileştirilmişlerle birlikte bir akıl hastanesinde ömür törpülemek... Bu kitap, Türkiye'de akıl hastalıklarını ilaçla tedavinin yavaşça yayılmaya başladığı bir dönemde, yaşa

Dünya gezse de hep aynı yerdedir,Irmak aksa da hep aynı yerde.Yıllarca öteye gitse de ömür,Aşk, hep aynı yerde... Bilinen tüm kelimeler bir hüznü tarif edebilir mi? Bir ırmağı kovalara nasıl doldurursun? Ben acizim ya, sözcükler benden aciz...

İnsanın, duygusal açıdan en heyecanlı, en coşkulu, en karmaşık deneyimlerinden biri olan evlilik; aynı zamanda yuva kurmak ve anne-baba olmak kadar, kişinin yarım kalan tarafının da tamamlanması demektir.Tarih boyunca anlaşılmaya çalışılan bu kavram, ne yazık ki günümüzde rüştünü kaybederek iyice aşınmaya başladı. Asiye Türkan; bu çalışmasında, evlilik hakkındaki tecrübelerinden damıtılmış bir sunum yapıyor sizlere... Kitap, ilahi kelâmdan sahabe hayatına, hikâyelerden, yaşanmış gerçeklere kadar geniş bir y

Aşk sihirdir. Kahinlerin sırrını ariflerin yüreğine üflediği efsunlu bir şiirdir. Yüreğin kaleme yüklediği en ağır iştir. Kelamların mısralara inci inci serpilişi ve duyguların satırlara sıra sıra dizilişidir. Aşk coğrafyada ikindi yağmurlarıdır. Matematikte bilinmeyendir. Kimyada maddenin en saf halidir. Tarihte Züleyha'nın Yusuf'udur. Aşk yürekte ise özlem acıya paraleldir...

Avuçlarının içinde filizlenen bir çiçekle uzandı ellerin, tutamadım. Çok uzaklardan uzanan bir bahar geldi geçti, koparılmamış papatya kokuları, menekşeler esti geçti yüreğimden usul usul. Bir umuttu beni yakan, inançtı. diye okudum bir kitapta o zaman inandım bahara dokunduğuna ellerimin. Güneşin tepemizde doğuşuna inandım. Dünyaya kör, mevsimlere sağır oldum. Mırıldandığım şarkıma dilsiz olamadım. Ben seni değil, bir tek gözlerini unutamadım. Gönlüme sardım seni, gönül yaram oldun. Gönlüme doğan oldun.

Kitap Tanıtım Yazısı: Zamanda yolculuk mümkün mü? Neyin bilim, neyin de bilim olmadığını nasıl anlarız? İnsan bilinci, süper ötesi bir bilgisayara aktarılabilecek mi? İnançlar, fikirler ya da bilimsel hipotezler nörolojik bir semptom mu? Gelecek, Transformasyonun çağı mı olacak? Hakikat sevdalısı iki dost: Yüksel Mert ile Ekmel Ali Okur... Bir kitap fuarı dönüşü esnasında trafik kazası geçirip kıl payı ölümden kurtuluyorlar. Ama bu kurtuluş, onlar için yeni bir dirilişe vesile olacak... Dünyayı değiştirecek

Her neredeyseniz ya da her kimseniz, hayatınızda hangi başarıları kazandıysanız ve şu an ne kadar sıkıntı yaşıyorsanız, biliyorsunuz ki hayat kısa ve mucizevî bir yolculuktur... Öncelikle bu kitap elinize geçmiş olduğu için çok şanslısınız. Kendinizi önemsiyorsanız, kendinizle yüzleşmeye potansiyelinizi ortaya çıkarmaya hazırsanız ve bizimle birlikte tüm gayretinizle ilerlerseniz, bu kitaptan, beklentilerinizin çok ötesinde kazanımlar sağlayacaksınız. Bu kitabın temel hedefi, öğrenme teknikleri ile ilgili

Vahşi doğuştan kötü değildi... Düşüncelerin kuyusuna ne vakit kendini atsa, kulaçları çocukluğuna götürüyordu onu. Çocukluğunun bağrına yaslandı o an! Vav oldu kıvrıldı bulunduğu yere. Çok nadir hissettiği bir duygunun kundağındaydı sanki bedeni de, ruhu da... Vahşi'nin ruhunda intikamın darağacı adlı tohumlar yeşermişti küçücükken. Hayattan, ailesinden, canlılardan ama en çok da kendinden intikam alıyordu kötü adamı oynarken! Çocukken yaptığı, yapmadığı bütün suçları sorgusuz sualsiz onun üzerine atan insa

Allah deyip, ötesini bırakma! Allah de, beri gel. İşini Allah'a bırakmakla her sorunun üstesinden geleceğini düşünen insanlar, bugün dünyanın en mutsuz ve en fakir insanları... Allah deyip, ötesini bıraktığı için bugün dünyada; özellikle ülkemizde, her üç kişiden biri depresyon hapı kullanıyor. Allah deyip ötesini bırakan insan; çalışmayan, çözüm üzerine kafa yormayan ve mücadeleyi bırakan insandır. Boş vermişlik ve mücadeleyi bırakmak, başlı başına depresyona sebeptir. Allah deyip, ötesini bıraktıkları iç

Otuz tane kurşunun sesini bile duymadı Ömer Halisdemir. Ölümü dahi hissetmedi. Üzerine doğru uçarak gelen, kanatlarının genişliği doğu ile batıyı kaplayan 30 tane beyaz kuş gördü. Geldiler ve kanatlarının arasına Ömer Halisdemir'i oturtup aynı hızla uzaklaştılar dünyadan... Karanlıklar açıldı, zulüm kayboldu. Türkiye halkı için çok uzun süren bir gece, otuz kuşun etrafı sardığı beyaz kanatlarla yerini sabahın ışıklarına terk etmeye başlamıştı. Türkiye, aydınlık bir güne karanlıkların arasından, en uzun bir

Asım'ın nesli... Diyordum ya... Nesilmiş gerçek, İşte çiğnetmedi namusunu, çiğnetmeyecek, Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar, taşlar... O rükû olmasa, dünyada eğilmez başlar, Yaralanmış; tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Mehmet Akif Ersoy Dünyayı şaşkınlığa uğratan atalarının kazandığı zaferin yüz sene sonrası aynı mekânı ziyaret eden bir grup liseli gencin müthiş öyküsü... Fantastik unsurlarla süslenmiş Çanakkale kahramanlarının bir resmî geçidi... Fati

Bazen hedefe fırlattığımız ok, hedef tahtasını aşar. Ok hedefi tutmamıştır, dolayısıyla başarısız sayılmamız gerekir. Ama biz, ok hedef tahtasını aştığı için kendimizi başarılı sayarız.

Kazanmak zor değil... Zor olan, inanmak ve çalışmaktır. Eğer yüreğini ve beynini tam olarak hedefine koyar ve sabredersen kazanacaksın! Üniversite ve hayat yolunda başarılı olabilmek için bir yol haritası sunduğumuz bu çalışmayla, öğrencilerimiz başarıya dair önemli farkındalıklar edinecekler... Kitabın birinci bölümünde; üniversite sınavına hazırlananlar için gerekli her türlü maddi ve manevi özelliklerin, ders çalışma, sınav ve öğrenme tekniklerinin de yer aldığı bir yol haritası ve hedeflenen bölüm ve

Yetimdi, üvey evlat ve yok yoksul bir çocuktu. Daha gençliğinin ilkbaharında vatan aşkından dolayı sürülüp işsiz kaldı. Yatağından daha çok, siperlerde yatıp kalktı. Böbreklerinden hastalanıp ağrılar ve sancılar içinde yaşadı. Cephelerde kolundan, ciğerinden, eğe kemiğinden yaralandı. Şarapnellerle vuruldu gözünden, göğsünden. Derken karaciğeri iflas edip, acıların burgacında döndü durdu. Kısacık yaşamında hemen her acıyı ve hemen her kahrı yaşadı. Durmadı, dinlenmedi, direndi. Sonunda... Düşmanlarının b

Beş kafadar afacan, Sultanahmet'teki Keresteci Hakkı Sokak'ta oturuyorlardı. Evleri birbine oldukça yakındı. Hepsi de evlerine beş dakika mesafede olan Cevri Kalfa İlkokulu'nun dördüncü sınıfındaydılar. Asım, Fazıl, Akif, Yüksel ve Cahit, sınıfın en çalışkanları idiler. Ancak oldukça hareketli olup yerlerinde duramazdılar. Bazen yaramazlıklarından bıkan öğretmenleri, sık sık ailelerini okula çağırıp görüşürlerdi. Ancak bu çocukları öğretmenleri yine de çok severlerdi. Çünkü başarılı öğrencilerdi. Mahallede

Güzel kardeşim, biliyor musun? Şimdi bizler bu topraklar üzerinde rahatça, huzurla geziniyorsak, bil ki aziz şehitlerimizin sayesinde yapabiliyoruz bunu... Hele ki Çanakkale Savaşı'nda, hele ki Kurtuluş Savaşı'nda, hele ki 15 Temmuz'da, hele ki günümüzde, millete karşı silah kuşanıp dağa çıkmış hainlere karşı... Vatana, millete ihanet edenlerin karşısında bir abide gibi dimdik duran ve şehit olan o çocukların birçoğu senin yaşında idi ve belki de senden daha küçüktüler. Daha çocukluklarını yaşayamadan, deli

Usta çizer Erdoğan Oğultekin, Korkma Isırmaz (En komik hayvan karikatürleri) ile hayatımıza gülümseten dokunuşlar yapıyor. Güldürürken düşündüren çizgileriyle hepimize bir şeyler söylüyor. 7'den 77'ye herkesin okuyabileceği 'Temiz Mizah' anlayışında aile boyu gülünecek karikatürleri çizen Erdoğan Oğultekin, en zor meseleleri en kolay şekilde hayvanların diliyle yorumluyor. Sevdiklerinizle birlikte gülmek, eğlenmek biraz da meselelere kafa yormak istiyorsanız Korkma Isırmaz tam size göre bir kitap. Temiz

Bu kitap, çocuklara uygun en güzel okul esprilerinden hazırlanmıştır. En komik okul karikatürler ve fıkralar, aklınıza geldikçe sizi kıkır kıkır güldürecek duvar yazıları, okul bilmeceleri, komik haberlerle hazırlanmış okul gazeteleri hepsi ama hepsi bu kitapta... Otur Sıfır kitabı sizlere okulu daha da sevdirecek, öğrendiğiniz esprilerle arkadaşlarınız arasında ayrıcalıklı olmanızı sağlayacaktır. İyi eğlenceler!

Usta çizer Ahmet Altay Babayani karikatürleri ile hayatımıza gülümseten dokunuşlar yapıyor. Nasrettin Hocavari güldürürken düşündüren çizgileriyle hepimize bir şeyler söylüyor. 7'den 77'ye herkesin okuyabileceği TEMİZ MİZAH anlayışında aile karikatürleri yapan Ahmet Altay en zor meseleleri en kolay şekilde çiziyor. Sevdiklerinizle birlikte gülmek, eğlenmek biraz da meselelere kafa yormak istiyorsanız Babayani tam size göre bir kitap. Temiz mizah ile bolca gülümsemeler diliyoruz.

Olcay: Kraliçem! İnsan, tapınağını kendi inşa edebilir mi? Gönderilmiş tüm kitapların satırlarında adım adım ilerlerken peygamberler ışığında... Evrenin gelmiş geçmiş tüm mistik bilgileri edinilmiş, ardından o kocaman felsefe süzgecinden geçirilince ve elinde sanatın bir parça tutkusu varsa, dünya oluştuktan sonra kapatılmış olan Cennet ve Cehennem kapısını açabilir mi? Yüzüme üflenmiş Tanrı nefesi mi dir benim? Ya da Tanrı nefesimdir benim. İçimdeki bedenim ölse de ismim yaşamalı tutkusu? Sanat ve tutkusu