Sayın hocam, sohbetimizin başından itibaren aslında siz bir insan portresi çizdiniz. Bir insanın belli niteliklere sahip olduğunda yaşam yolunda önce kendine sonra çevresine, yaşadığı coğrafyaya ve dünyaya eğer isterse ve farkına varırsa nasıl etki edeceğini anlattınız. Birçok özellikten bahsettiniz. Ben bu harika serüvenin sonunda sizi dinledikten sonra 20. yüzyılın usta yönetmenlerinden Andrey Tarkovski’nin “Her insanda dünyanın, gördüğü ve algıladığı şekilde var olduğunu sanma eğilimi vardır. Ancak ne ya

“Dostluğun sevgisi uçan balonun uçması gibi. İçini bir şeyle dolduruyorsun. Ama o seni olduğundan daha hafif hale getiriyor.” Bu kitapta yazar Haldun ve Bora’nın kadim dostluğunu aşkın sivri ucuyla sınıyor.“Ne Aylin’e duydukları aşkı feda edebilirlerdi. Ne de Aylin uğruna dostluklarını. Ancak sessizce sevebilirlerdi bundan böyle. Zihinleri bu yüzden susmaz olmuştu. Gönülleri alev alev tutuştuğu için. Deneyler, uzay yolculukları, kek tarifleri ve hatta rengârenk yağan yıldızlar hepsi bunun içindi. Zihinle

“Sessiz bir çığlık hissediliyor evin duvarlarında. Hiç kimsenin sesi çıkmıyor fakat duvarlar tanık olduğu her şeyi kusmaya çalışır gibi bağırıyor. Avazını duyan yok. Suspus olmuş annem, ablam, abim… Babam ortada yok. Nereye gitmiş olabilir? Burada ne olmuş olabilir ben uyurken, diye düşünüyor çocuk. Abisi, annesinin yanında oturuyor, mutsuz ve düşünceli… Ablası neden annesine sarılıyor? Uyandım işte beni de alın aranıza, diyor içinden ama alan yok..." Yitik bir yaşamın içinde var olmaya çalışan Zehra'

Sevgi, Allah’ın en büyük hediyesidir. Sevginin bize katacağı çok sayıda özellikler vardır. Gerçek bir sevgi sayesinde gerçek mutluluğu yakalarız. Gerçek anlamda bir mutluluğu yakalamanın tek yolu gerçek sevgiyi, yani Allah sevgisini anlayarak yaşamaktan geçer. Bir insanın içinde gerçek bir yaratıcı sevgisi var ise onun kâinatta olan her şeye karşı mutlaka bir sevgisi vardır. Çünkü Allah’tan kendisine yansıyan sevgisi onun diğer şeyleri de sevmesine vesile olur. Tıpkı bir ayna ile güneşin farklı yerlere yans

Düşkün Leylekler Evi (536 sayfa) Yeşil Kapı (480 sayfa) (Arka Kapaktan)

“Eğer, 3 6 9 sayılarının görkemini bilseydiniz, o zaman evrenin kapılarını açacak bir anahtarınız olurdu.” Nikola Tesla bu sözü söylediğinde sırlardan birine işaret ediyordu. Bugüne kadar 3 6 9 rakamlarıyla ilgili birçok çalışma ile karşılaşmışsınızdır. Birçok kişinin hayat akışını değiştiren 3 6 9 rakamlarını kullanarak bende istediğim aşka, kazanca ve başarıya kavuştum. Şimdi sıra sende çalışmanın sırları nerede mi, tabii ki kitabın içinde.

Hakikat görünen midir? Gerçeğin görünmeyen yüzü var mıdır? Dünyada güç sahibi olmak için ilk koşul vicdanı unutmak mıdır? Aşk düzeni inşa eden ve sürdürenlerin kalbine girdiğinde yakıcı olduğu kadar öldürücü olmak zorunda mıdır? Güç Mevsimi, İntikam Mevsimi ve İhtiras Mevsimi... Dünyanın en güçlü ve en zengin aileleri arasındaki güç, intikam ve ihtiras savaşlarının entrikalarla ve cinayetlerle dolu dünyasında gelişen tutkulu aşk hikâyesinin anlatıldığı üçleme. Edward Tyson; teknoloji, savunma sanayi ve ha

Çanakkale Zaferi, Türk ulusunun yeniden dirilişidir. Bu zafer, Türklere ve Müslümanlara oynanan kirli oyunlara, yoksulluğa ve imkânsızlıklara rağmen kazanılmış inanmışlığın zaferidir. Erol Çalı, Diriliş Çanakkale kitabında, tarihi kişiliklerin tanıklıkları ile Çanakkale Zaferini tarafsızca, tüm yönleriyle ele alıyor. Yazar aynı zamanda, Müslümanların ilk zaferi olan Bedir Savaşı ile Çanakkale Savaşı arasındaki benzerliklere dikkat çekiyor.

BEDEN, ZİHİN ve RUHUN MÜKEMMEL UYUMUNU KAZANMAK İSTEYEN HERKES İÇİN Akif Manaf bu eserinde “Bedeni Çalıştırma Sanatı”nı kapsamlı bir şekilde gereken tüm detaylarıyla hem derin teorik hem de pratik yönleriyle, kolay anlaşılır bir dille ve sistematik bir tarzda anlatmaktadır. Bu olağanüstü kitap 480’den fazla tekniğin detaylı tarifini ve aşamalarını gösteren 500 kadar resim içermektedir. Kitapta her tekniğin beden üzerindeki özel tedavi edici etkileri ayrı ayrı açıklanmaktadır. Yazar “Bedeni Çalıştırma Sanatı

Bu kitapta; Fatih’te mütevazı bir evde doğan M. Akif’in atletizm ve güreş tutkusuna, vatan aşkına, camilerde verdiği vaazlara, sürgün yıllarına, karakterine, şairliğine tanıklık edeceksiniz. Erol Çalı’nın kaleme aldığı bu eserde, ömrünü İstiklal Mücadelesi’ne adamış, kıymeti bilinmemiş, İstiklal Marşı’nı satmayan Mehmet Akif’i tüm yönleriyle tanıyacaksınız. (Arka Kapaktan)

Okudukça korkularımızla yüzleştik, korkularımızın üstesinden geldik. Kendimize güvendik, kendimize inandık. Aklımızı, kalbimizi birlikte nasıl kullanılacağını öğrettiniz bize. Ben kendime bakıyorum, neden bir Felsefe Öğretmeni oldum diye. Aklıma kâğıttan beyaz gemi geliyor. Meğer hiç inmemişim beyaz gemimden. Hep yol almışım yakınlardan uzaklara uzaklardan yakınlara, aramışım kendimi bir ömür boyu, tarih düşmüşüm gittiğim yerlere, notlar bırakmışım uğradığım kıyılara. Nereden gelip nereye gittiğimi bilmişim

“Sevgili Yazgı, Sakın bana; “Sen olsaydın aynısını yapmaz mıydın?” diye sorma… Biliyor musun, ben de bir tek burasına takıldım. Evet, yaşamın içinde karamsarlık var. Var da insanların karamsarlığa değil, yaşam enerjisine ihtiyacı var. Ayrıca yaşamın içinde bunlar da var. Her türlü zorluğa rağmen insanı kıskandıracak, imrendirecek kadar sevgiye, başarılara ve mutluluğa imza atanlar da… Ama gerçek söylüyorum geri kalan kısımlarında harika gidiyorsun… Müthiş… Bunları söylerken seni cesaretlendirmek, sana moral

O, olanakların sonsuz oluğu İstanbul’u hayal ediyordu küçücük beyninde. Ona göre İstanbul; Herkesi kucaklayan… Şımartan… Sahiplenen… Bir yandan da haddini bildiren, olanaklarla dolu koskocaman bir şehirdi. Mehmet’in, gitmeyi çok istediği o şehirde çok başarılı olacağını annesine kanıtlamak istiyordu. Hiç kuşkusuz bunları yaparken, pek çok şeyi özleyeceğini, hatta çocukluğunu bile yaşayamayacağını -ne yazık ki- biliyordu. O dünyaya, çocuk gözlüğü ile bakarken, ‘Çabucak kocaman adam olmak’ zorunda olduğunun d

Başarıya giden yolda karşısında hiçbir engel tanımayanlar için Başarı Seti nihai çözüm olarak karşınızda. Motivasyon, konsantrasyon ve liderlik gibi birçok konunun işlendiği bu sette başarıya giden patikadan yürüyeceksiniz. Nasıl Başardılar?/Taşkın Kılıç Başarmak İnanmaktır/Adem Duran

Doğru söz yemin istemez, demiş atalarımız. Benim de sözümde yemin yoktur. Hayatımın her anında düstur edindiğim doğruluktan ve doğruları söylemekten asla çekinmedim, çekinmem de. Alnım açık, yüzüm aktır, kitaptaki kelimelerimi kâğıda dökerken. Farabi’nin dediği gibi önce doğrunun ne olduğunu bileceğiz ki yanlışı da bilelim. Bu yüzden hayatımızı etkisi altına alan sosyal medyadaki çirkinliklerin aslında doğru olmadığını ve doğrunun ne olduğunu herkese duyurmayı kendime görev edindim. Doğru olmak bunu gerekti

İnsanın en geç ya da hiç tanıyamadığı kişi kendisidir. Beden zihnin uzantısıdır. Biz bu dünyaya kendimizi, zihnimizdeki duygu ve düşüncelerimiz kadar dahil ederiz. Daha radikal bir bakış açısı için duygu ve düşüncelerimizi tanımamız ve zihnimizin kaptanı olmamız gerekiyor. Kaptanı olamadığımız zihnimiz maalesef akıntıya teslim oluyor. Oysaki hayat; affedebildiğinde, güzel sevdiğinde, özgürlüğün büyüsünü bozduğunda, kendini fark edip ve kendine inandığında başlar. Neyi biriktirdiğini fark et güzel insan. Hay

Bir gün sen de benim yanıma geri geleceksin sevgili matruşka! Benim Ol! Ve Öl!” demem arasındaki zaman dilimidir sana verilen; bu bitmeyeceğini düşündüğün kısa döngü… Seçimlerin arasında ve seçtiklerimle sınırlı bir yazgıdır sana verilen.

Hülya Serap ve Gül’ün yaşam serüveni devam ediyor… Ateş’in en son duyduğu şey Hülya’nın “Ateş” diye bağırması oldu. Arkasından korkunç bir çarpma sesi geldi. Ateş dondu kaldı, eli ayağı kesilmiş, kalbi yerinden çıkacakmış gibi atıyordu. - Hülya’ya kötü bir şey mi oldu yoksa? Bu ses de neydi öyle? Sanki kalbi durmuş, nefes alamıyormuş gibi hissediyordu kendisini. Var gücüyle telefon elindeyken bağırmaya başladı. - Hülya, Hülya, Hülya’m… Ne olur cevap ver! İyi olduğunu söyle bana yalvarırım! Telefonda bir ses

Dünyaca ünlü yazar Akif Manaf bu kitapta evrensel bilgileri kapsamlı bir şekilde, gerekli tüm detaylarıyla birlikte ele almıştır. Bu eşsiz eser hem derin teorik bilgilere hem de çok boyutlu pratik deneyimlere dayanmaktadır. Bu kitabı okuyan insan, masumiyet konusundaki bütün sorularına cevap bulacaktır! Masumiyet nedir? Masumiyet bozulması nedir? Masumiyet psikolojisi nedir? Masumiyet dinamikleri nedir? Masumiyet sırrı nedir? Masumiyet kaynağı nedir? Masumiyet yolu nedir? Masumiyet hazinesi nedir?

Kitap Tanıtım Yazısı: “Develerin tellal olmadığını öğrendiğimde ‘bu da geçer’ dedikleri şeyin aslında hiç de geçmeyecek bir ağrı olduğunu anladım. Hüzünbaz ruhumun çatı katına sakladığım o tahta tarağı iyi ki kimseye göstermemişim! Eminim ısınmak için onu da kırıp parçalar, sonra da nefsinin ateşinde yakardı ‘sevgili insan…’ Saçlarımı kestiğim âna ant olsun ki; ruhumun yokuşlarında emzirdiğim hiçbir kelimemi kurban etmeyeceğim uçurumunuza!.. Hatta pirelerin berber olmadığına dair bir öykü yazıp, yine