(6306) sayılı Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun’un uygulamaya girmesi üzerine, konunun öneminden hareket ile kentsel dönüşüm konusuyla ilgili olarak, “Kentsel Dönüşüm Kapsamında Rezerv Yapı Alanı ve Riskli Yapılar” isimli çalışmaya yer verilmiş idi.Kentsel dönüşüm tahtında riskli alanlardaki binalar ve riskli alanlarda olmasalar dahi, riskli yapıların kamu zorlaması nedeniyle yeniden yapım sürecinin başlamasından dolayı Kat Karşılığı İnşaat konusu büyük bir önem kazandığından, bu

Tıbbi hizmet alanındaki anlaşmazlıkların karmaşıklığı, geleneksel yargı sistemlerinin dışında alternatif çözüm yollarına ihtiyaç duyulmasına yol açmıştır. Yüksek maliyetler, uzun süren dava süreçleri ve taraflar arasındaki iletişim zorlukları, arabuluculuğun önemini artırmıştır. Arabuluculuk süreci yargılamaya göre çok daha kısa, daha az masraflı, gizli olarak yürütülen bir süreçtir ve tarafların menfaatlerine ulaşmalarında önemli ölçüde avantajlar sağlamaktadır. Çalışmada, Türkiye ve Amerika Birleşik Devle

Evlilik birliği; ölüm, boşanma, evliliğin iptali, ölüm karinesi, gaiplik nedeniyle evlenmenin feshedilmesi gibi hallerde sona ermektedir. Bu sebeplerin doğurduğu hukuki sonuçlar ise birbirinden farklıdır. Örneğin; evlilik eşlerden birinin ölümü sebebiyle sona erdiğinde sağ kalan eş ölen eşe mirasçı olabilmekte iken boşanma kararının kesinleşmesi sebebiyle evlilik birliğinin sona ermesi halinde kişiler birbirine mirasçı olamamaktadır. Boşanma kararı henüz kesinleşmemişken eşlerden birinin ölmesi hayatın olağ

Savunmasız, korunmaya muhtaç ve geleceğin teminatı olan çocuklar, aileleri için olduğu kadar toplum için de önemlidir. Topluma başarılarıyla yön veren pek çok önemli ismin de bir zamanlar çocuk olduğu unutulmamalıdır. Bu çalışmada öncelikle çocuk kavramı açıklanarak çocuk haklarının tarihsel gelişimi ele alınmış ve çocuk haklarına ilişkin düzenlemelere yer verilmiştir. Uluslararası boyutta da önemini koruyan çocuğun kaçırılması ve alıkonulması eyleminin meydana getirdiği suçun unsurları irdelenerek benzer s

Günümüzde iş, işyerinin fiziksel sınırlarının dışına taşmıştır. Yoğunlaşan ve düzensizleşen çalışma koşulları, sağlıklı ve mutlu bir yaşam için işçinin iş-yaşam dengesinin kurulması gerekliliğini beraberinde getirmiştir. İşçinin mesleki yaşamı ile kişisel yaşamını bütünleştirebilmesi, mesleki yaşamının kişisel yaşam alanına taşmaması ve iş dışında bir yaşamının bulunmasına saygı duyulması işverenin işçiyi gözetme borcundan kaynaklanmaktadır. İş-yaşam dengesi, işçinin kişisel yaşamının, kişiliğinin ve ailesi

Bu çalışmaya uygulamada en sıklıkla karşılaşılan kira sözleşmeleri eklenmiştir. Kira sözleşmesinde zorunlu (mutlak) şartlar kimlik, adres, iletişim, ödeme vs. olarak sayılabilir. Zorunlu olmayan şartlar (ihtiyari, takdiri) ise kiralananın özelliğine göre belirlenebilir. Kira sözleşmesi bir malın kullanımının devredildiği sözleşme türü olup 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; “Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya b

Türk Ceza Hukukunda etkin pişmanlık kurumunu ele alınarak, bu konu hakkında kavramsal, tarihsel ve uygulama bakımından incelemeler yapılmıştır. Çalışmanın amacı etkin pişmanlık kurumu hakkında güncel, açıklayıcı ve öğretici bir kaynak oluşturmaktır. Çalışma üç ayrı ana bölüm başlığından ibarettir. Birinci bölümde, etkin pişmanlığın genel esasları başlığı altında etkin pişmanlık kavramı, faal nedamet kavramı, tarihsel gelişim süreci ve hukuki niteliği ele alınmıştır. İkinci bölümde, etkin pişmanlığın fiile v

Bu kitapta ticaret hukuku ile ceza hukukunun kesişimlerinden biri olan ve uygulamada çokça karşılaşılmasına rağmen her nedense literatürde gözardı edilen haksız rekabet suçları ele alınmıştır. Rekabet hukuku ile haksız rekabet ayrımının yanı sıra Türk Ticaret Kanunu'nda düzenlenen haksız rekabet suçlarına ilişkin ortak hükümler ve ilgili suçların her birinin kendine özgü unsurları tek tek ele alınmıştır. Ayrıca literatüre katkı sağlamak amacıyla İtalyan hukukunda yer alan haksız rekabete ilişkin düzenlemele

“Kişisel Sağlık Verileri” adlı bu eser, kişisel sağlık verilerinizin derinliklerinde yatan sırları ve bu verilerin nasıl korunduğunu gözler önüne seriyor. Modern tıbbın ilerlemesiyle birlikte her geçen gün artan sağlık verilerimizin gizliliğinin korunması artık sadece bir tercih değil, zorunluluktur. Yazar, sağlık verilerinin güvenliğinin kişisel haklarımızla nasıl iç içe geçtiğini ve bu verilerin nasıl potansiyel riskler taşıyabileceğini akıcı bir dille anlatıyor. Kitap, verilerin tanımı ve emsal kararlarl

1881’de doğan ve 10 Şubat 1902'de 21 yaşında teğmen olarak Osmanlı Ordusu’na katılmış olan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü anlayabilmek, öncelikle onun düşüncelerini ve 36 yılda neler yaptığını bilmekten geçeceği gerçeğinden hareket ile elinizdeki çalışma hazırlanmıştır.Ülkemizi yayılmacı, emperyalist dış güçlerle işbirlikçi yönetimin kötülüklerinden kurtaran, Müdafaa-i Hukuk ruhu ve Kuva-yi Milliye ateşinin zafere ulaştırdığı Ulusal Kurtuluş Savaşı ile her alanda tam bağımsızlığı, özgürlüğü, ulusal egemenliği

Tarihsel süreç içinde sanayi devrimi, küreselleşme gibi gelişmeler karşısında çalışma koşulları ağırlaşan işçiler, örgütlenmeleri halinde haklarını daha iyi koruyabilecekleri düşüncesi ile sendikalaşma hareketlerini başlatmıştır. Başlangıçta çeşitli baskılara maruz bırakılan sendikalaşma hareketleri zamanla yasal zemine kavuşmuş; çalışma bilincinin artmasıyla daha da güçlenmiştir. İşçiler, sendikaya üye olmanın yanı sıra sendikanın faaliyetlerine ve yönetimine katılma hakkına sahiptir. Demokratik örgütler o

Alacağın devri işlemi günlük hayatımızda çokça karşımıza çıkabilecek hukuki işlemlerden biridir. Alacağımızı pek çok sebeple üçüncü bir kişiye devredebiliriz. Alacağın devri karşılıksız olarak yani bir bağışlama gibi yapılabileceği gibi bir karşılık bekleyerek de yapılabilir. Bu kapsamda Türk Borçlar Kanunu’muzun 183 ile 194. maddeleri arasında alacağın devri düzenlenmiştir. Yapacağımız devrin geçerli olması açısından kanun koyucu bazı kıstaslar belirlemiştir. Ayrıca yapılan devrin türüne göre de bazı sorum