Ateşe gitme, ateşi tutma! nasihatine ve emrine rağmen ellerini ateşe vesaireye sokan çocuğun hakkı cezadır. Aynı korku metodunu cemiyetin, milletin asayişini temin hususunda da istimal pek doğrudur. Hilmi Malik

Akdeniz'in bir parçası olan ve Türkiye ile Yunanistan kıyılarıyla çevrili Ege Denizi'nde temel sorun, Yunanistan'ın elindeki Adaların Anadolu'ya çok yakın olması ve bu Adaların bütün Ege Denizi'ni kontrol edebilecek bir konumda bulunmasıdır. Adalar meselesinin kökeninde, Balkan Savaşları sırasında Yunanistan tarafından işgal edilen Adaların Türkiye'ye geri verilmemesinden kaynaklanan hususlar vardır. Türkiye, I. Balkan Savaşı sonunda imzalanan Londra Antlaşması ile sorunun çözümünü Büyük Devletlere bırakırk

İslâm uygarlığı; İslâmın getirdiği değerler etrafında birleşen Müslüman toplulukların bugüne kadar gelen bilim, kültür, sanat ve edebiyat gibi çeşitli alanlardaki çabaları ile bu çabalar sonu ortaya konulan maddî ve manevî eserlerin tümünü kapsar. Bilim, kültür ve sanat etkinlikleri, İslâm dininde insan hayatının en anlamlı davranışları arasında yer alır. Bunlara verilen önem sayesinde Müslümanlar, dünya uygarlık tarihinde uzun süre öncü rol oynamışlardır. İslâm uygarlığını ve bu uygarlığı meydana getiren

Osmanlı Devleti, kendi resmi adıyla Devlet-i Âli Osmanî, Anadolu ve Trakya başta olmak üzere; Asya, Avrupa ve Afrika'nın oldukça geniş ve nitelikli alanları üzerinde altı yüz yıl kadar egemen olmuştur. Bu devlet, yalnızca topraklarının genişliği ya da ömrünün görece uzun sürmesinin ötesinde bir dünya devleti olarak varolduğu zamanlarda insanlık tarihi için büyük önem taşıyan olayların yaşandığı bir geçmişe sahiptir. Halktan insanlar, konuyla doğrudan ilgisi olmayanlar veya tarihçi olmaktan çok, inşa edilmi

Ayrılıkçı ayaklanmalara karşı 1891 yılında kurulmaya başlayan ve Doğu Anadolu'ya siyasi, sosyal, ekonomik ve askeri yönden önemli bir vizyon kazandırmaya çalışan Hamidiye Alayları ile Doğu sorunlarına bir çözüm yolu aranmıştır. Hamidiye Alayları, o günün şartlarındaki Doğu sorunları ile günümüzde cereyan eden Doğu sorunları arasındaki benzerlikler ve ülke topraklarının bütünlüğüne yönelik tehditler dikkate alınarak günümüz Doğu Anadolu sorunlarının anlaşılması açısından konu edilerek ele alınarak incelenmey

848'de İtalya'nın Palermo kentinden başlayarak Osmanlı'nın hükümranlık alanlarında bulunan topraklara kadar ulaşan devrimler hem uluslararası alanda hem de Türkiye'de akademik camianın ilgisini çekmeye devam etmektedir. Bu bağlamda 1848 Devrimleri'nin yoğun olarak Macar Mülteciler Meselesi açısından ele alındığı görülmektedir. Kuşkusuz bahse konu kanlı devrimlerin Osmanlı'ya etkisi sadece bundan ibaret değildir. Bu çalışma ile, Avrupa'da başlamış ve Osmanlı topraklarına kadar ulaşmış devrimlerin Osmanlı Dev

Vaktiyle, meşhur Osmanlı tarihçisi ve devlet adamı Hayrullah Efendi'nin elinde bulunan nadide bir yazma eser, yine meşhur Avusturyalı Şarkiyatçı Schlechta-Wssehrd tarafından istinsâh edilmek istenmişti. Hayrullah Efendi, gözü gibi koruduğu yazma eseri elden kaçırmaktan endişe etmiş ve eser kapımın eşiğinden dışarıya adım atamaz demişti. Bu yaşanmış ve sahih olaya çalışma içerisinde belgeleri ile değinilecektir. Fakat herhalde Hayrullah Efendi'nin bu derece büyük bir endişe duymasının sebepleri vardı. Şark'ı

1928 yılında Jandarma'nın teşkilat, görev, yetki ve sorumluluklar bakımından yeniden düzenlenmesi maksadıyla mahrem ibareli olarak çıkarılan ve Jandarma Hakkında Rapor adı altında 100 adet yayımlanan dokümanı tanıtmak ve Cumhuriyet'in ilk yıllarında Türk Jandarmasındaki tensikata dair çalışmaları ortaya koymaktır. Rapor'un, Jandarmanın yeniden düzenlenmesi ile ilgili başlatılan çalışmalar kapsamında hazırlandığı ve içeriği, teklif edilen kanun taslağı ve gerekçeleri incelendiğinde Dâhiliye Vekâleti tarafınd

Osmanlı İmparatorluğu, XVIII. yüzyılın ilk yıllarından itibaren Avrupa'nın teknolojik ve ekonomik üstünlüğü karşısında sürekli olarak toprak ve saygınlık yitirmeye başlamış, XIX. yüzyılda ise dağılma sürecine girmiştir. İmparatorluğu bu süreçten kurtarabilmek adına imparatorluk içinde özellikle askeri alanda bir dizi düzenlemeye ve reforma girişilmiştir. Bunun yanı sıra imparatorluğun ayakta kalabilmesi için yalnızca askeri gücün yeterli olmayacağının görülmesiyle Avrupa Devletleri ile denge politikası izle

Günümüzdeki adıyla Türk Kızılay Gençlik Hizmetleri Müdürlüğü'nün misyonu millet, ırk, din, dil ve cinsiyet ayrımı yapmadan gençlere yardımlaşma ve dayanışma duygularını aşılarken diğer taraftan gençler arasındaki kardeşlik bağlarını güçlendirmektir. Ayrıca yetişen nesilleri kendi ilkeleri doğrultusunda eğitmeyi; insanlık ve yardım duygularıyla donatmayı ve Mustafa Kemal Atatürk'ün ilkelerine bağlı, vatanını ve milletini seven sağlıklı bir gençlik yaratmayı görev edinir. Vizyonu ise gençlik hizmetlerini geli

Osmanlı İmparatorluğu döneminde yaşanan ihtilal hareketleri arasında Kabakçı Mustafa İsyanı (1807), 31 Mart Ayaklanması (1909) ve II. Abdülhamid'in hal edilmesi ile Bab-ı Ali Baskını (1913) ön plana çıkar. Ancak Sultan Abdülaziz'in ölümüyle sonuçlanan bir darbe de 1876 yılında gerçekleşmiştir. Sultan Abdülaziz'in tahttan indirilmesi ile Osmanlı sultanlarının deneyimlediği darbeler arasında esasen farklılık vardır. II.Mahmud'un devrine kadar padişah değiştiren güçler Yeniçeri Ocağı ve ulema sınıfıyken, Sul

XVIII. yüzyılda Fransa'da yapılan politik (rejim) değişikliklerden dolayı ciddi ekonomik sıkıntılar yaşayan Fransa, bu burhandan çıkmak için Akdeniz ve Afrika üzerinde oluşturduğu etkiler ve Osmanlı topraklarına karşı hem silahlı hem ideolojik bir mücadeleye girişen Batılı emperyalist devletlere karşı Osmanlı Devleti'nin aldığı önlemler ve mücadelesidir. Akdeniz ve Afrika, coğrafi mevkileri, tarihî ve sosyoekonomik zenginlikleri ve kültürel çeşitlilikleri açısından geçmişte olduğu kadar XXI. yüzyılda da old

Çalışma, öncelikle Türkiye toprakları üzerinde inşası tamamlanmış olan, devam eden ve planlanmış petrol ve doğal gaz boru hatlarının durumunu ve ülke jeopolitiğine etkilerini analiz etmeyi ve böylece başlangıçta sorulan: Jeopolitik teoriler ışığında, Türkiye'nin toprakları ve limanları aracılığı ile uluslararası bağlantıları sağlanan enerji boru hattı projelerinin Türkiye'nin jeopolitik gücüne etkileri nelerdir? vb. sorulara cevap üretmeyi hedeflemektedir. Özellikle son dönemde Doğu Akdeniz havzasında yoğun

Arkeoloji, sanat, sanat tarihi, müze ve müzeciliğin birlikte anılması oldukça doğaldır. Dahası; yararlı, gerekli ve hatta zorunludur. Zannedildiği ya da zannedilebileceği gibi, herhangi bir olgunun ilişkili olduğu başka olgulardan yalıtılarak ele alınması, o olgunun gerçekliğini daha iyi yansıtmaz. Araştırılacak herhangi bir konunun ilişkili alanlarla birlikte ele alınması, bütüncül anlayışa bağlı yöntem ve teknikleri de gündeme getirecektir. Eğer bu olgular kendi tekil bağlamlarında doğrudan bilimsel bir d

Üç Mayıs ve sonrasında gelişen olaylar Nihal Atsız'n yazdığı Bizim Günümüz adlı yazıda da belirttiği gibi milli kültürün ve Türklüğün geleceği adına Türkçülerin tarihte ilk defa görülen davranışları idi. MHP Genel Başkanı Sn. Devlet Bahçeli de bu noktada 1944'ü Türklüğün var oluşu ile birlikte nice kahramanın yaktığı istiklal meşalesi 3 Mayıs 1944'ün sisli ortamında daha da güçlenmiş, çok şükür Milliyetçi Hareket Partisi'nin doğum ve doğruluş müjdecisi olmuştur ifadeleriyle bugüne taşımıştır. Milliyetçi Har

Yazdıklarım umumiyetle hatırladıklarımdan meydana gelmektedir. Elbet hatırlayamadıklarım da vardır. Kitapta kendi yaşadıklarımı kaleme aldım. Yaşadığım ve içinde olduğum olayları genel olarak olduğu gibi verdim. Fakat bazı şeyler var ki sadece söylenti olarak yazmayı tercih ettim. Duyum olarak bildiklerimi ise belirttim. Yazdıklarımı duygularımdan arındırdım diyemem. Eğer ben bir robot olsaydım duygularımı işe karıştırmadan bir kitap ortaya koyabilirdim fakat o zaman bu kitap ne kadar kayda değer olurdu? Ne

Türk Oğuz beyleri, işitin: Üstte gök basmasa, altta yer delinmese, Türk milleti, İlini töreni kim bozabilecekti? Bilge Kağan 732 Bozkır coğrafyasında çetin hayat şartları ve hayatta kalma mücadelesi içerisindeki Türk milleti tören ve geleneklerine sıkı bir şekilde bağlanmıştır. Bu tören ve gelenekler Türklerin milli ve manevi bağları olmuştur. Türklerin silah gücü ile büyük devletler kurdukları ifade edilmesine rağmen yerleşik bir medeniyete sahip olmadıkları öne sürülmüştür. Ancak tören ve geleneklerin olu

Hatay Sorununun İzmir Basınında Yansımaları (1936-1939) adlı bu kitapta uluslararası platformlarda Sancak, Atatürk'ün deyimiyle Hatay olarak adlandırılan bölgenin, uzun yıllar süren mücadeleler sonrasında anavatana katılma serüveninin İzmir basınında nasıl ele alındığı anlatılmıştır. Hatay Sorunu, 1936 yılında uluslararası bir mesele olarak ortaya çıkmış ve 1939 yılında bölgenin Türkiye'ye kesin bir şekilde katılmasıyla sona ermiştir. Bundan dolayı bu çalışmada zaman aralığı olarak 1936-1939 arası alınmıştı

...Bu millet bazılarının dediği gibi (baldırı çıplak) değildir... Çalışan, didinen ve hakiki yaratıcı bir kuvvettir. (Mareşal Fevzi Çakmak, Balıkesir/1947) ...Halka itimat etmek lâzımdır. Türk halkı vatandaş sıfatıile olan hak, vazife ve mesuliyetlerini büyük bir hassasiyetle kavrıyor... (Mareşal Fevzi Çakmak, Ankara/1947) İdare adamları tarafından gösterilen zorluklar, hiçbir partinin menfaatine olmuyor, memleketin zararına oluyor. (Mareşal Fevzi Çakmak, Ankara/1947) ...coup de grace' olarak karşımız

1915'te Çanakkale Boğazı'ndan geçerek İstanbul'u işgal etmek isteyen İtilaf Devletleri'ne karşı, sekiz aydan daha fazla süren ve çok ağır koşullarda cereyan eden Gelibolu Yarımadası'ndaki savaşı, çok az Alman bilir. Büyük Türk Ordusu içerisine dağılmış yaklaşık 500 Alman, parlak ve yakıcı güneş altında, ülkesinden uzaklarda, yetersiz cephaneyle, güçlü İngiliz ve Fransız çıkarma kuvvetlerine karşı, sürekli gemi bombardımanı altında, Alman adının şerefine ve takdirine uygun bir şekilde çarpıştılar! 1915'te ba