Osmanlı arşivlerine göre Anadolu'da 7 bin civarında kabile, aşiret, oymak, cemaat ve benzeri oluşumlar bulunmaktadır. Türkiye'de ise günümüzde bu rakam üç bin civarındadır. Bekiran Aşireti de bu aşiretlerden birisi olmakla beraber, en büyükleri ve en yaygın olanlarındandır. Bekiran aşireti mensuplarının başlıca yerleşim alanları, Doğu ve Güneydoğu Anadolu bölgelerimizdir. Cumhuriyet döneminde Bekiranlıların bir bölümü değişik sebeplerle başta İstanbul, Adana, İzmir, Aydın, Manisa ve Ankara olmak üzere Batı

Son yüzyılın Türk tarihine damgasını vuran, Türk milletinin geçmişinde ve geleceğinde mühim roller oynayan Türk büyükleri arasında hiç şüphesiz Alparslan Türkeş'in apayrı bir yeri vardır. Bu dava ve siyaset adamının hayatına baktığımızda, milleti ve devleti için elinden gelen her şeyi yaptığını görürüz. Eğer Türkiye Cumhuriyeti Devleti parçalanmadan bugünlere kadar gelmiş ise onun ve yetiştirdiği Türk Milliyetçileri sayesindedir. Dolayısıyla günümüz Türk Milliyetçiliğinin şekillenmesinde ve fikri dünyasının

Eğer onlar barışa yanaşırlarsa, sen de ona yanaş ve Allah'a tevekkül et.Çünkü O, hakkıyla işitendir, hakkıyla bilendir.(Kur'an: Enfal, 61) Türk Milleti Asya'nın garbında ve Avrupa'nın şarkında olmak üzere kara vedeniz sınırlarıyla ayırt edilmiş, dünyaca tanınmış, büyük bir yurtta yaşar.Onun adına Türkeli'derler. Türk yurdu daha çok büyüktür. Yakın ve uzak zamanlar düşünülürse Türk'e yurtluk etmemiş bir kıt'a yoktur. Bütün dünyada, Asya,Avrupa ve Afrika Türk atalarına yurt olmuştur. Bu hakikatler eski ve hus

Azerbaycan'ın bu şahsiyetleri geçmişe, yaşadıkları döneme ve milletin istikbaline nasıl bakmışlardır? Onlar milli yaşamın sorunlarını nasıl görmüş,bu sorunların çözümü için ne önermiş, kendileri ne yapmışlardır? En önemli sorulardan biri de şudur: Neden bizzat bu şahsiyetleri 'önderlerimiz' arasında görmüş ve onlar hakkında bu derlemeyi insanımızın görüşüne sunmuş bulunuyoruz? Bu şahsiyetler arasında 19 fikir ve eylem büyüğü, her şeyden önce örnek şahsiyetler olmaları, örnek fikirler öne sürmeleriyle farkl

Alparslan Türkeş, tarihimizin yetiştirdiği büyük devlet, siyaset ve düşünce adamlarından birisidir. Ortaya koyduğu fikirleriyle Türk milletinin gönlünde taht kurmuş, Türk siyasetine damgasını vurmuş bir şahsiyettir. Alparslan Türkeş'in ünü sadece Türkiye Türklüğü ile sınırlı kalmamıştır. O Türk Dünyası'nın tamamında haklı bir sevgi ve saygı kazanmıştır. Kıbrıs Türklüğünün bağrında dünyaya gözlerini açan Türkeş, Türklüğün bütün meseleleri ile ilk gençlik yıllarından itibaren ilgilenmiş ve Azerbaycan'dan Taci

Cumhuriyet ile yaşıt CHP'nin 67 yıldır tek başına iktidar olamamasını sorgulamak, her partilinin görevidir. Parti içi iktidarı başarı sayanların aksine, CHP'nin örgütlerini nasıl çalıştıracağına ve halka hangi yöntemlerle gideceğine kafa yoranlardan, çalışanlardan olmayı seçtim. Kitaptaki tespitler, uyarılar dikkate alınıp, Yeni Örgüt ve Yeni Çalışma Projesi uygulansaydı, AKP her seçimi açık ara kazanamaz, Ortadoğu bataklığına bulaşılmaz, kutuplaşma tavan yapamaz, TSK'ya kumpaslar kurulamaz, Fethullahçılar

Salur Türkleri, Türk tarihinde geniş yer tutan Oğuz boylarındandırlar. Günümüzde, Doğu Türkistan'da Çinlileşme, İran'da Farslaşma, Irak ve Suriye'de Araplaşma karşısında kaybolmakta olan Türk toplulukları arasına girmemek için mücadele vermektedirler. Azerbaycan ve Türkiye'de yaşayan Salurlar, doğal olarak bu iki ülkenin asli Türk unsurlarındandırlar. Bu çalışmada, Salurların; tarih, dil, edebiyat ve halk kültürleri karşılaştırılmak suretiyle incelenmiştir.

1951 yılında Burdur ili Bucak ilçesi, Kızıllı köyünde doğdu. A.Ü. Ziraat Fakültesinden Ziraat Yüksek Mühendisi olarak mezun oldu. Toprak ve Tarım Reformu Müsteşarlığında mühendis, Ant-Birlik Genel Müdürlüğünde eksper yardımcısı ve fabrika müdür yardımcısı olarak çalıştı. T.Z.D.K. Genel Müdürlüğünde Mühendis TÜGSAŞ Genel Müdürlüğünde Şube Müdür Yardımcısı, Şube Müdürü, Daire Başkan Yardımcısı, Daire Başkanı, Başuzman ve Genel Müdür Müşaviri olarak görev yaptı. Aralıksız 30 yıl kamu hizmeti yapan Kadir TOSU

Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperyalizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının Haçlı tasallutu altına alınmasına izin vermeyen büyük bir destandır. Bugün Anadolu ve Trakya'da bize ait bağımsız milli bir Türk devleti halinde yaşıyorsak, bunu büyük ölçüde Milli Mücadelenin dibacesi sayılan Çanakkale Savaşlarında,yapılabilecek en büyük fedakârlığı gözlerini kırpmadan ortaya koyan yiğit Mehmetçiklerimize borçluyuz. Türk tarihinin büyük zaferlerinden ve şerefli sayfalarından biri olan Çanakkale

Kitap Tanıtım Yazısı : Millî his ile dil arasındaki bağ çok kuvvetlidir. Dilin millî ve zengin olması millî hissin inkişâfında başlıca müessirdir. Türk dili, dilin en zenginlerindendir. Yeter ki, bu dil şuurla işlensin. Ülkesini, yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk Milleti, dilini de yabancı diller boyundurduğundan kurtarmalıdır. (2. IX. 1930)

Bu çalışma Alparslan Türkeş Bey'in, Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı iken Yeni İstanbul Gazetesi'ne verdiği Türkeş Konuşuyor başlıklı bir aylık tefrikanın derlenmesinden ibarettir. Türkeş Bey'in, Türkeş Konuşuyor başlığıyla yayımlanan tefrikalarında 1939'dan 1961'e kadar dönemin önemli hadiselerine ışık tutulmakta; birçok konu hakkında bilinmeyenler belki de ilk kez kamuoyu ile paylaşılmaktadır. Bu kapsamda II. Dünya Savaşı öncesinde Türk Ordusu'nun durumu; 3 Mayıs 1944 Türkçülük olayları ve

Yıllardan beri binlerce öğrenciyi yetiştirirken, Türk tarihi araştırmalarında takip edilecek metodu uzun uzun anlattık, anlatmaya devam ediyoruz ve araştırmalarımızda tatbik etmeye çalıştık. Ancak, ne yazık ki, metotla ilgili fikirlerimizin neticelerini kitap halinde neşretme imkânını henüz bulamadık diyordu çeşitli vesilelerle Köymen Hoca... Ömrünün son yıllarında bu arzusunu yerine getirmek için, metotla ilgili fikirlerinin hiç olmazsa özünü kaleme almıştı. Fakat bu defa da neşretmeye ömrü vefa etmedi;fa

Türkiye'de tarih incelemeleri hızla gelişip çeşitlenmekte, buna paralel olarak bu alanla ilgilenen araştırmacı sayısı da günden güne artmaktadır. Bilindiği gibi akademik bir alan olan üniversiteler ve çeşitli enstitülerde, özellikle tarih alanında araştırma ve lisans üstü çalışmalar yapan birçok bilim insanı adayı genç araştırmacı ve öğrenciler için çok gerekli olan Tarih Araştırmaları El Kitabı türünden örnek ve rehber oluşturacak kitaplar oldukça azdır. Bu nedenle geleceğin tarihçileri olacak genç araştır

Aras Vadisi, sadece bir coğrafi tanım olmayıp, Aras'ın çıktığı Bingöl Dağları'ndan başlayarak Hazar Denizi'ne döküldüğü alanı da yakın-uzak çevresi ile kapsayan Dağıstan, Ahıska, Acara, Borçalı, Nahçıvan, Karabağ, Iğdır, Kars, Sürmeli Çukuru, Arpaçay ve yöresini içine alan bir kültür havzasıdır. Çalışmada bu havzanın halk inançları karşılaştırmalı olarak ele alınmıştır.

Hayvan Üslubu, Türk medeniyetinin kadim sanat kültürünün devam eden ve inanç boyutu ağırlıklı olan sanat hayatlarının her alanına yansımış olan anlayışlarının bir sonucudur. Halk kültürü çalışmalarında, bilhassa halk inançları çalışmalarında, bunun farklı boyutta izlerini gözlemek mümkündür. Bu sahadaki üçüncü çalışma ile alanda sürdürülen çalışmaya, halk kültüründen hareketle katkıda bulunulmaktadır.

Kara Koyunlu Türkmenleri, 14. Yüzyılın ortalarında, Van Gölü'nün kuzeyinde yer alan Erciş'i merkez yaparak, günümüzdeki sınırlarıyla İran, Irak, Azerbaycan, Gürcistan ve Ermenistan'ın tamamının yanı sıra Suriye kuzeydoğusu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu'da da bir asrı aşkın müddet hüküm sürmüşlerdir. Van Gölü Havzası'nı ellerinde bulunduran Türkleşmiş İlhanlı Ardılı Moğol Devletleri olan Celayirliler, Uyratlar ve Sutaylıları saf dışı bırakarak bölgeyi kısa sürede yeniden Türkmen yurdu

Anadolu etnik yapısının arkasında daima ona kimlik arayan birileri olmuştur. Bu kesimlere mensup Anadolu halkı da çok kere bu kesimlerin telkinleri arasında yalpa vurmak durumunda bırakılmıştır. Halk kültürü çalışmaları yapmak amaçlı olan merkezimiz, inkâra ve tek tipleştirmeye karşı olurken, birlikte yaşayan halkların ortak değerlerinin inkâr edilemeyeceği gerçeğinden yola çıkarak bu çalışmada Doğu Karadeniz öncelikli bir kısım Anadolu halklarının halk kültürlerine öncelik vermiştir.