Sevgiyi Sevmek Uyku tutmadı gözlerim; Gece zifiri, Ay bulut dağının ardında, Ama gözbebeklerim parlıyor, Efsunlu kelimeler çağırıyor, Bir yolculu

Şiirlerimi, siz şiir severlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyorum. Aşk şiirlerinin yanı sıra toplumun yarası olmuş konulara da değindim. Güzel bir yaşam için daha hoşgörülü, özenli ve duyarlı olmak dileğiyle, sevgilerimi sunuyorum.

Şimdi övünmek gibi olmasın ama veya vazgeçtim olsun, babamın (Süleyman ALTUN) kızıyım, oğlumun (Mehmet Erdi DEDE) annesiyim. Koyu Şavşatlıyım. Pırlanta gibi kardeşlerim var; dahası teyzeyim, halayım. Öğretmenim, üstelik branşım Türk Dili ve Edebiyatı. Sadece iyi ve güzel şeyleri çabuk algılarım. Hayatın yaptıklarına okuyarak, yazarak, güzellikleri ve gülme sebeplerini inadına fark ederek dayanıyorum. Hanımeli kokusunu, radyomu dinleyerek kahvaltı yapmayı, sevdiklerimle çay içmeyi, resim sergilerini gezmey

Bu kitabı okuyanlar inanıyorum ki az ya da çok kendilerinden bir şeyler bulacaklardır. Hayatımızın her anında bir şeyler öğrenmeye açık olduğumuz sürece öğreneceklerimizin olacağı muhakkaktır. Öğreneceklerinizin kolay yoldan ve her şeyin de gönlünüzce olması dileğiyle.

Merhaba Dostlar. Tüm yüreğimden, en derinden. Alın kabul edin, İsterseniz siz merhaba demeyin. Ama bir dosttan gelen merhabaya gülümseyin. Enerjimiz yayılsın böylece, Kalın sizde sevgiyle. Merhaba Dostlarım.

Yıllar oldu... Seni yazmaya çalıştım hep, sözcükler bitti, yetmedi... Çizmek istedim seni, renkler tükendi, yetmedi... Düşünmek istemiştim bir saniye de olsa,hayallerim yetmedi... Yüreğim isteyecek oldu sanki, ama ona da cesareti yetmedi...

Ay ışığını eğirttim yün gibi. Doladım ellerime yapışmış iki kalemin ucuna. Annem başladı eskilerden bir masal anlatmaya. Ve ilk ilmiği geçirdim düşlerimin boğazına. Tek yüzlü mülteci umudumla yazı tura, kadere tekmik atma oyunu oynamaya başladım. Hız yarışları düzenledim kafamdaki varoş sokaklarımda.müjdeler olsun ki Bir hüzünden bir hüzne ışık hızında varabiliyorum artık...

Turuncuyu sarı ve kızılla el ele, Ruhuma ilham verirken fark ettim, Hüzünlü fakat huzurlu, ressam ruhlu sonbaharda Yanan çalı kokularının ruhumu okşadığı anda Hayatın akışı ve koşuşturmacası içinde zaman zaman başımızı kaldırıp bu emeklerin gerçek nedeni olan içimizdeki mutluluğu geç olmadan yakalayabilmek, bize bahşedilen güzellikleri ve renkleri görebilmek dileği ile

Harfleri içilmişken yokluğunun her bir hecesinin Bilinçsiz bir intihar bu En hatırlanmaz, en sarhoş Acayip bir intihar girişimi, duyduğun Gördüğün ruh ve beden İki ayrı alem Sormazsan eğer Hiç söylemem Ruhumun intiharı bu Biraz melankoli biraz alay kokan Şiirde soyutlaşan Kalbimde somutlaşan Git gide içimdeki uçurumları aşan Ruhumu aşağı yuvarlayan Yere yığılan sandalyeler asıl Acı kokan Sandalyeleri ayaklarıma bağlayan aşklarım, kalbimi yoran

Gönül Seyrinden Nameler, işte bu benim hikayem. İçinde çocukluğum, gençliğim, aşklarım, türlü türlü hislerim... Dobra dobra hayatım, yalnızlığım... Arada bir kendimi kabuğuma çektim. Rüyalar gördüm, kabuslar yaşadım, içinde gah kendimi buldum gah kendimden geçtim. Çok merak ettiğim şeyler kadar boş verdiğim şeyler de az değil. Sordum, soruşturdum; duydum dinledim. Bir çok şeyi konuştum, bir çok şeye sustum. Cano Azad olmaktır benim benliğim. Yazdığım her şiirim medeni cesaretimdir.

Şiirlerimi özlüyorum Seni özler gibi Seni özlüyorum Özlediğim şiirler gibi

1935, Sivas doğumlu, evli ve iki çocuk babası ozanımız Anadolu'nun çeşitli yerlerinde ilk ve orta öğrenimini tamamlayarak,1960 yılında Ankara İ.T.I Akademisini bitir¬dikten sonra T.Z.D.Kurumunda Müfettişlik ve Genel Müdür Yardımcılığı yapmıştır. Halen 2000 konutluk bir anonim şirket projesinin Yönetim Kurulu Başkanlığını yürütmektedir. Lise dönemlerinde başlayan, yerel gazete ve dergilerde yer bulan çalışmaları, daha sonra 1958de büyük usta TURGUT UYAR'ın beğenileriyle Pazar Postası'nda ve 1992ye kadar da

Hülya Aydın Doğrusözlü her insanın kendini tanımaya, arındırmaya ve sadeleşmeye çalışmasının sonucu insanı ve dünyayı tanımasının daha kolaylaşacağını düşünür. Ancak bu süreç hiç de kolay değildir. İnsanın, içinde olup biten olumlu veya olumsuz birçok şeyle karşılaşma olasılığı vardır. Farkındalık ilk koşuldur ancak çoğu zaman bu yeterli gelmez. Hülya Aydın Doğrusözlü bu süreci TELVİN hallerine benzetmektedir. Kendine giden yola baş koyulduğunda bu süreç kaçınılmazdır. Reel düşünen materyalist bir zihne

Say ki İlk nur ağmış aydan çölün üstüne Çölün yüzü aydınlanmış ısınıvermiş yüreciği Unutuvermiş yalnızlığını öykünmüş de aya Durduramamış ah başına geleceği Bilmiş bir anda olsa kızgın kum rüzgarlarının Buzdan göz yağmurlarıyla dans ettiği o gizli bahçeyi

Şiir: hayatın ve insanın kaynağından fışkıran soylu sözün, estetik denen billur sürahide kristalleşmesidir. Ve oradan yudum yudum sunulur insana. Soylu söz, soy bir kalbin tezahürüdür. Derinlemesine hisseden, fark eden, gören bir kalbin... "Aşkın Elif Hali", aşk yoksulu ve yoksunu bir dünyaya mutlak gerçeği haykıran soy bir kalbin ürünüdür. Ahmet Rıza Korkut'u biz sanatın başka alanlarında da gördük. Gördük ki; Korkut, ısrarla çileye talip olmuştur. Çünkü, derdi olmayanın sanatı, hele şiiri olmaz. Aşk; kain

Gözlerimizin Ardındaki Masal Sen Kadar Uysal Ben Kadar Güzel Gökkuşağı Perdeli Hüzün Çemberi

"Uzaklaşmalar Unutmak için değildir her zaman Bazende, başarabilirse insan Acıdan kaçmak için uzaklaşır kendinden Daha derin Daha uzak kendinden"

SEN GELİRKEN SEVİNİRDİM GİDERKEN ÜZÜLÜRDÜM GELİŞİNLE GİDİŞİNLE ÖZELDİN SEN GELİRKEN DE GİDERKEN DE GÜZELDİN

Bir de Şairim derim kendime Emekler verdiğimi sandığım Şiirlerimin üstüne Okuyunca Nazımı Güldüm Lastik top gibi kalan Dünyama ellerimde

renklerden en çok kayıtsız maviyi severim, neden mi? eyvallahı yoktur kimseye, deneyin isterseniz.