Merhaba, yazar arkadaşım biliyorum günlük yazmaktan çok sıkıldın, hep aynı şeyleri yazmak sana keyif vermiyor; maceralardan bahsetmek, fantastik ve gizemli dünyayı keşfetmek istiyorsun. Önünde maceralarla dolu bir yol var, tek yapman gereken sihirli kalemini eline alman ve sihirli sayfalara aklından geçenleri yazman. Bundan sonrası senin dünyan, yazdığın her şeyi okuyanlar senin dünyanda yolculuğa çıkacak. Ben senin görünmeyen, özel güçleri olan yardımcın kitap perisiyim. Maceralarında ihtiyacın olduğunda

Merhaba Küçük Dostlar, ben Gece Perisi. Anadolu'nun küçük bir ilçesinde gözlerimi dünyaya açtım. Doğduğumda yalnız değildim. Ufak bir kız kardeşim benimle birlikte idi. Deniz kıyısında bir kentte büyümem şansların en güzeli idi. Düşün gücümün özgünlüğünü, duygulara özgür dokunuşumu onlara borçluyum. Hayal kurmanın dayanılmaz cazibesini onlardan öğrendim. İlk hecelerimi yazdığımda onlarla birlikteydim. Yanlışıma gülümseyen, eksiklerimi görmemi sağlayan, hatalarımı silen onlardı. Yeniden orada, onlarla olmayı

Sevgili çocuklar; hayal kurun! Hayal kurmak içinizdeki ilahi güçle, kalbinizle iletişim kurmanızı sağlar. Kalbiniz sizin için en iyisini ister. Mutlu olmanızı, arzu ettiklerinizi gerçeğe dönüştürme ihtiyacınız olan umudu, cesareti size sunar. Sizi hayata bağlar ve yaşam heyecanınızı artırır. Hayallerle süslenmiş ve gerçekleştirerek zenginleştirilmiş bir hayat, içinde eğlence-neşe- zengin deneyimlerden elde edilen bilgiler ve bilgelik barındırır. Hayallerle güçlenir ve yeteneklerinizi keşfedersiniz. Yetenekl

Sonunda Mavi Bebek büyüdü Mavi Abla oldu. Onun başından geçen heyecanlı olayları okumaya ne dersiniz? Örneğin sihirli bir elmayı ısırınca göklerde uçuvermesini ya da meraklı bir mutfak karıncasıyla birlikte piknik yapışını. Peki ya şu? Mavi Abla edepsiz bir Havuz Kuşunu önce kaybeder sonra buluverir! Ve daha bir sürüsü... Her serüvende Mavi'yle birlikte gülüp eğleneceksiniz. Arada bir gözleriniz yaşarabilir, gene de bu kitabı elinizden hiç bırakmayın. Gülümsün Tansev'in "Mavi Masallar" kitabı yaşamak is

Günümüz çocuklarının fanustaki bir balıktan ne farkı var? Ne yazık ki bu fanusta yetiştirdiğimiz balıkların, fırtınalı, dev dalgalı açık denizlerde hayatta kalmasını bekliyoruz... Bilgiyi kullanabilen, bu bilginin yeniden inşasını da yapabilen bedenen ve ruhen sağlıklı nesiller yetiştirmek zorundayız. Yaşadığımız bilgi çağında sürekli bir yarışın tarafı olan çocuklarımızı maalesef; içimizdeki ukdenin, bazen de sosyal çevrenin etkisiyle başka açık denizlerin mecrasına sürüklüyoruz. Kitabımızın adını da tam o

Hikmet Bey'in oğlu Arda, babasının robotlara olan nefretinden etkilenir. Herkesin robotlarla ilgilenmesi Arda'yı yalnızlığa iter. Dedesinden kalan Robot Hoca ile yaşantısı bir anda değişir. Bundan sonraki süreçte Robot Hoca ve Arda hiç beklemedikleri maceralarla karşılaşırlar.

Matematik Baba bir gün ikiz kızlarını oturtup önlerine biri mavi diğeri yeşil iki torba koydu. "Bunlarda matematik soyumuzun temel işaretleri var. Her biriniz birini alsın," dedi. Böylece İkiz 2'ler, matematik işaretlerinin etkisiyle tanışacakları olaylar içinde kendilerini buldular. Perihan Karayel'in bu masalını kitapsever küçük okurlar çok sevecek.

Ülkelerin birinde bir göl varmış. Bu göl pırıltılı suları, barındırdığı hayvanları, bitkileri ile bir masalı tekrarlar dururmuş. Masal bir bahar günü başlamış. O gün birden bire koskocaman, koyu yeşil "1- Bir" yaprak dipten gelip göl üstünde belirivermiş... Bir çok olayın geçtiği bu göldeki yaşam birliğinin yanında sayıların birer birer arttığını anlatan Perihan Karayel'in bu masalını kitapsever okurlar çok sevecekler.

Masalın sonunda kahraman kendi hayatını kaybediyor.

Hayallerinizin peşinden gidin, herkesin inanmasına gerek yok; bir kişi inansın yeter o da içinizdeki 'Siz'. Battal Gazi ve Kosta İsorya, kararlaştırdıkları gibi Galata Kulesi'ne geldiler. Bölgeye General Artabasdus'un birlikleri hakim olduğu için, hiçbir engelle karşılaşmadan kuleye girip, kulenin mahzenlerine indiler. Kulenin dibindeki kuyunun ağzına geldiklerinde, kapağı Battal Gazi açtı ve kuyuya girdi. Peşinden küçük Kosta ve 20 askeri de kuyuya indiler. Hepsi inince kuyunun kapağı tekrar kapandı. Kuy

Bu masal, sevgiyle kurulmuş tüm hayallerin gerçekleşeceğine inanan ve hayallerinin peşinden koşacak cesareti kendinde bulan tüm iyi kalpli çocuklar için uyduruldu... Yolu dev bir kayısıyla kesişince, açgözlülüğe kapılıp hata yapan ve sonrasında hatasını düzeltmek için iyi niyetle ve azimle uğraşan Poyraz'ın maceraları saklı bu kitapta. Acaba Poyraz kötü kalpli Dev'in esir ettiği köylüleri kurtarabilecek mi? Girdaba hapsolmuş minik kıza yardım edebilecek mi? Denizi herkese dar eden Titreşim Balığı'na mutlulu

İnsanoğlu, aslında tabiat zincirinin bir halkasıyken, her geçen yıl tabiattan daha da uzaklaşmaktadır. Zincirdeki halka bu uzaklaşmayla iyice açılıp düşme noktasına gelirken, bizi insan yapan özelliklerden de farkına varmadan uzaklaşmış oluyoruz. 'Hayvan Gibi'nin yitirdiklerimizi düşündürmesi dileği ile...

Tatilin bitmesine bir hafta kala Ahmet, ağabeyine zar zor aldırabildiği incecik anı defterini önüne koymuş kara kara düşünüyordu. Öğretmenin önerdiği tatil ödevi seçenekleri içinde bir anı defteri tutmaları da vardı. Öğretmeni "Tatilde yaşadığınız ilginç olayları, gördüğünüz değişik yerleri yazarsınız," dediğinde; "Ahmet içinden: ?Anı defteri tutabilirim. Babama bir defter aldırırım, tatilde ne görür, ne yaparsam hepsini yazarım,' diye yineledi. Sonra biraz durakladı, hevesi söner gibi oldu: ?Benim baş

Teci ile Seci iki karınca kardeşti. Babaları yeraltında memur olduğundan yeryüzüne hiç çıkmamışlardı. Teci ile Seci yeryüzünü çok merak ettiklerinden amcaoğlu Bilmişe ile yeraltından kaçıp yeryüzüne çıktılar. Ne var ki mevsim kıştı. Böylece macera başladı.

Güneşli güzel bir günün ilk saatlerinde esen ılık rüzgar ağaçların dallarını yavaş yavaş sallıyordu. Sallanan ağaçlar sanki kuşların sabahki şarkılarına eşlik ediyordu. Güneş gülümsemesiyle tüm ormanı tamamen aydınlatmıştı. Ormanın içindeyse bambaşka olaylar meydana gelmekteydi. Sabahın erken saatlerinde ormanda yedi arkadaş bir araya gelmişti. Kim miydi bu arkadaşlar? Yılan, kurbağa, maymun, kelebek, karınca, çekirge ve güvercin idi. Bu genç arkadaşlar ara sıra bir araya gelir, sohbetler eder, oyunlar oyn

Melekler Müzede'nin devamı olan Melekler Sanat Okulunda, hedeflerimize ulaşabilmek için öncelikle gerçekten istemenin ve çok çalışmanın önemini vurgularken, dostluğun ve takım çalışmasının değerini çocuklara öğretmeyi amaçlamaktadır.

"İnsanın gelişiminde ilk yaşlar çok önemlidir. Ebeveynler olarak çocuklarınızın sağlıklı bireyler olarak yetişebilmesine sevgi, şefkat göstererek, fiziksel gereksinimlerini karşılayarak kuşkusuz katkıda bulunuyorsunuz. Bunların yanı sıra ilk yıllarında onunla nasıl ilgilendiğiniz, nasıl terbiye ettiğiniz, onun ilerleyen yıllarda kendine güvenen, olumlu, duyarlı ve düşünceli bir çocuk olmasında büyük rol oynar. Çocuğunuzla oyun oynamanız, gelişimi için birlikte yararlı etkinlikler yapmanız onunla olumlu ili

Çocuklar yüzleri gülen, hiç bir art niyetli düşüncesi olmayan, saf, masum ve geleceğimizin temel taşlarıdır. Ama biz onlara yeterince yardımcı olmuyor, hep kolayı seçiyoruz. Öğrenme çağında olan çocuklarımıza sorduğu ve öğrenmek istediği birçok soruyu cevaplamazken her fırsatta da onları küçümseyerek, ?Sen çocuksun, anlamazsın" diyerek sorularına cevap vermiyoruz. ?Çocukla çocuk olunmaz," ?Çocuk ne anlar ki?" diyerek onları susturuyoruz. Diğer yanda yaramazlık yaptıklarında onları birçok şeyle korkutuyoruz.

Her şey bir şarkı ile başladı aslında, hani "Bugün sen çok küçüksün yavrum..." diye başlayıp "... doğarken ağladı insan, bu son olsun bu son!" diye bir umudu seslendiren şarkı. İşte o şarkının verdiği his ile, küçük bir çocuğun gözünden hatıra defterini kaleme almak fikri doğdu; ömrün boyunca yüzünden eksik olmasın gamzelerin diye tüm anılarını satırlara dökmek. Benzer hatıraları ortak yaşayan ve yaşaması gereken tüm çocuklar ile paylaşabilmek. KAÇUV ile fikir değerlendirildi. Vakıf bünyesinde tedavi gören