Türkçe hazırlanmış ilk ve en kapsamlı TOEFL IBT rehberi Sınava hazırlık önerileri Sınavın bütün bölümlerindeki soru türleri Şıklar için pratik öneriler Okuma stratejileri Konuşma bölümünde kullanabileceğiniz kalıp ifadeler Yazma bölümündeki soru grupları ve Türkçe açıklamaları Yazım şemaları Eş anlamlı akademik kelime listeleri Cevap değerlendirme kriterleri Sınavda Kullanacağınız Becerileri Geliştirmek İçin Çalışma Önerileri Stres yönetimi Soru tipine ve yazı tipine göre kalıplar Okuma Parçalarında Yer Bul

Bu kitapta; yüzden fazla mini demokrasi yazısı bulunmaktadır. Okuyabileceğiniz bazı mini yazılar... Çevre ve Demokrasi Denge ve Demokrasi İnfak ve Demokrasi Özgürlük ve Demokrasi Yağmur ve Demokrasi Cehalet ve Demokrasi Hangi Demokrasi Ölüler ve Demokrasi Rant ve Demokrasi Zeytin Dalı, Barış ve Demokrasi

Bu çalışmayı neden hazırladım, neden kitap yayımladım? Bu kitabı; dinde yalanın yeri olmadığı için yayımladım. Bu kitabı; tarih içerisindeki hasıraltı edilmiş bazı olayların ve gerçeklerin anlaşılması için yayımladım. Bu kitabı; 'Gerçeği bilip de gizleyenden daha zalim kim vardır ki?' ayetinin vebalinden kurtulmak için yayımladım. Bu kitabı; hiç de hak etmediği halde, kendisine atılan iftiranın yalan olduğunu deşifre ederek, Ebu Talip Hz.lerine vefa borcumu ödeyebilmek için yayımladım. Bu kitabı; insan

İlkokul dahil tüm eğitimimi İzmir'de tamamladım. Ege Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunuyum. Okumayı ve yazmayı öğrendiğim günden itibaren kitaplarla dost oldum. Bendeki okuma sevgisine ortaokul sıralarında yazma tutkusu eklendi. O yıllarda şiir ve öykü yazmaya başladım. Yazdıklarımı İzmir'de yayımlanan Yeni Asır gazetesinin çocuk sayfasına gönderdim. Şiirlerimle öykülerimi gazete sayfasında gördüğüm gün gazeteyi alıp okula gitmiştim. Sevincimi arkadaşlarla paylaştığım günü dün gibi anımsıyorum.

İlkokul dahil tüm eğitimimi İzmir'de tamamladım. Ege Üniversitesi Gazetecilik Yüksek Okulu mezunuyum. Okumayı ve yazmayı öğrendiğim günden itibaren kitaplarla dost oldum. Bendeki okuma sevgisine ortaokul sıralarında yazma tutkusu eklendi. O yıllarda şiir ve öykü yazmaya başladım. Yazdıklarımı İzmir'de yayımlanan Yeni Asır gazetesinin çocuk sayfasına gönderdim. Şiirlerimle öykülerimi gazete sayfasında gördüğüm gün gazeteyi alıp okula gitmiştim. Sevincimi arkadaşlarla paylaştığım günü dün gibi anımsıyorum.

Yeryüzünde insanların firavunlaştığı, insanların köle olarak kullanıldığı, gelir düzeyinin belirli kişilerde toplandığı; insanların inim inim inlediği zamanlarda; Rabbimiz Allah Rahman ismi, şefkatli, merhametli, kucaklayan anlamına gelen ismi, bozulan düzeni tekrar düzeltmek için kitap ve elçi görevlendirir ve elçinin dilinden insanlara seslenir. Bu sesleniş, en cahil bedevilerin ve benim gibi ilk başladığı okulu bitiren cahillerin anlayabileceği bir sesleniştir. Seslenen Rabbim, insanların anlayamayacağı

Allah'a doğru... Allah'a yakın... İç aleminde bayramlar yaşayacaksın Gözlerin sevinç gözyaşlarıyla ıslak Buram, buram gül kokularında, Ürpereceksin. Bütün pencereler Allah'a açılacak... Bütün bahçelerde çiçekler, renk renk Dağların yeşili, göklerin mavisi... Ve sonsuzluğun şarkıları kulaklarında En güzel hatıralardan içre, Düğüm düğüm çözüleceksin... Allah'ım! ben de senin dostun olmak istiyorum ben de Yunus Emre, Mevlana gibi senin Evliyan olmak istiyorum.

Sanat ve felsefe arasında eytişimsel bir bağ vardır. Felsefe, hakikate ulaşmayı amaç edinir. Sanatın ulaşmak istediği amaç ise güzel olandır. Felsefe daha çok insanın eleştirel yönünü ve düşünme yöntemlerini geliştirir. Oysa sanat insandaki güzellik, haz, zevk ve beğeni duygusunu geliştirir. Felsefe akla ve akıl yürütme gücüne dayanırken; sanat sezgiye, ideaya, duyguya ve imge(lem) gücüne dayanır. Her ikisi de subjektiftir/özneldir. Her ikisinde de eleştirel, yaratıcı ve holistik (bütünsel) bakış açısına ih

?Fırsat vermediler sana, ?sen' olman için... Ve sen, ?sen' olamadın, yaşamın boyunca... Gelenekler, görenekler, inançlar, arzular, huylar ve alışkanlıklar yaşadı da üzerinden; bir ?sen' yaşayamadın... Vakti değil midir artık, kabuğunu kırmanın? Zamanı gelmedi mi, küllerinden doğmanın? ?Anka'nın Kanatları; tasavvuf geleneği, aydınlanma, bilgelik (irfan) öğretileri, Sufizm, Müslümanlık, Hristiyanlık, Musevilik, Uzak Doğu felsefeleri, Zen, Budizm, Tao, Hinduizm, Şamanizm ve varoluş felsefeleri ile kişisel ve

En detaylı IELTS akademik ve genel eğitim hazırlık kaynağı Akademik ve genel eğitim sınav formatları Bütün Soruların resimli örnekleri ve açıklamaları Bütün soruların çözüm yöntemleri Tüm bölümler için zamanlama ve planlama stratejileri İstediğiniz puana ulaştıracak kısa yollar Sınavda karıştırılan konular ve sık yapılan hatalar Duyma ve dinlenme teknikleri Sınavın olmazsa olmaz kelimleri Kurulan tuzaklar ve dikkat edilmesi gereken soru tipleri En Farklı, en etkili yeni çalışma yolları Okuma bölümünde ayek

İnsanın varoluşundan beri yaşadığı ve hissettiği her şeyi; belki de kendine bile itiraf edemediği tüm soyut gerçekleri bir kalemde, bir nefeste değil bin mısrada anlatan bir çift Havari var bu kitapta. Korkunun-nefretin, aşkın-sevdanın, hüznün-yalnızlığın, mesafelerin-yorgunluğun, düşlerin-dileklerin, mevsimlerin-umutların, elvedaların-ayrılıkların, suskunluğun-özlemin, masalların-meleklerin kesiştiği bir duygu hamuru elimizdeki kitap...

Hepimizde zaman zaman bir mutsuzluk oluyor değil mi? Mutsuz olduğumuzda neler yapıldığını az çok biliriz. Çoğu zaman da tedavi etmez. Ama bazen tesadüfi fırsatlar, beklenmedik olaylar sizi bir yolculuğa çıkartır. İşte öyle yolculuklar yaşarsınız ki; hakikaten hayatınız tamamen değişebilir. İşte bu eserin sayfalarında mutlu veya mutsuz enterasan olaylar göreceksiniz. Hayat kendi halinde akarken yolculuklarla yaşamın nasıl değiştiğini hayretler içerisinde okuyacaksınız. Eser, kısa hikâyelerden oluşmakta

Erlik'in Şeytanının dünyadan ve insanlardan geçmişin intikamını almak için yeryüzüne çıkması ile büyük bir savaş başlar Tanrıkut'un ölümü üzerine insanlığın ve diğer ırkların tek bir şansı kalmıştır. Tanrıkut'un varisi olan şehzadenin geri dönüp tahtını alabilmesi. Şehzadenin ortaya çıkması ile Destanların savaşında ikinci perde başlamıştır. Hareketli ve bir o kadar da eğlenceli bir maceraya hazırsanız başlamanızı tavsiye ederim.

Ayhan Öney, 1941 yılında doğdu. Üniversite öğrenimini Ankara İktisadi ve Ticari İlimler Akademesinde yaptı. Kısa bir süre Ankara İl Halk Kütüphanesinde memur olarak çalıştı. Askerlik sonrası bankacılığa geçti. Halk Bankası Teftiş Kurulunda görev aldı. 1978'de aynı bankanın önce Köln, sonra Berlin Temsilciliğini yürüttü. Bu yıllarda çıkan İktisadi ve Ticari Deyimler Sözlüğü üç baskı yaptı. 1994 yılında Gurbetçiler ve Avrupalı Türkler isimli ikinci kitabı yayınlandı. Bu üçüncü kitabında da Halkbankdaki müfet

Kanserim. Dördüncü evredeyim. Bu dünyada zamanım kalmadı. Para veya şöhretin benim için artık herhangi bir değeri yok. Amacım geride bırakacaklarıma savaşların ve şiddetin olmadığı, aklın hakim olduğu bir dünyayı yaratma konusunda bir kitap bırakmak. Expletus, bir insanın kendi kafasında kurgulayıp piyasaya çıkardığı kitaplardan değildir. Expletus, doğanın gerçek sırlarını aydınlatan bir eserdir. Okuyucuyu kendi aklını kullanma yönünde tetikler. Expletus, insan, modern bir hayvan mı? Yoksa hayvandan ay

Kudretli bir prensin bir köleye duyduğu tutku Bir kölenin efendisine olan aşkıAslında Prens Edwardın aklını kurcalayan sorunun yanıtı gayet basitti. İkisi de sadece bedenlerinde özgürdüler. Edward ne prensti, Jaymie ne bir köle. Dudakları, gözleri, elleri özgürce konuşuyordu. Birbirlerine haykıramadıkları, söylemek isteyip susmak zorunda kaldıkları cümlelerdi sevişmeleri.Veliaht Prens Edward yatağını nice kadınlar süslerken tutkuyu kölesinin gözlerinde bulduğunda âşık olabileceğini hiç düşünmemişti. Her is

Ali Naki Derkunt 1906 (1324) yılında Üsküdar´ın Uncular sokağında dünyaya gelmiştir. Babası sarayda ibrikçibaşı olan Nâki Bey, 28 Nisan 1931 tarihinde Kara Harp Okulu´ndan mezun olduktan sonra piyade asteğmeni olarak Piyade Atış Okulu´na ve teğmen rütbesi ile de kıtaya katılmıştır. Teğmen rütbesinde harita sınıfına geçmiş ve 29.11.1934 tarihinde Harita Genel Müdürlüğü´ne intisâb etmiştir. On beş sene Topoğraf Şubesi´nde Ekip Subayı ve Ekip Komutanlıkları´nda çalışarak kıymetli eserler meydana getirmiştir.

Sizce dünyada satış işi olmayan bir meslek var mıdır? Eğitim ve seminerlerde bu soruya aldığım yanıtlar genellikle; memur, öğretmen, mühendis, kendi işinin patronu olmak vb. şeklinde oluyor. Hayatın her alanında satış olduğu gerçeği ilk bakışta görünmüyor ama aslında hayat bir satış oyunu, herkes herkese bir şeyler satıyor. Kendi kendimizi bile birçok konuda ikna etmeye çalışıyoruz, kendimize satış yapmaya çabalıyoruz. Oysa bana göre, düşünme diye tanımladığımız eylem kendimizle kurduğumuz iletişim ve ikna

Başrollerini Samuel L. Jackson ve Kevin Spacey'in oynadığı The Negotiator-Münazaracı filminde, profesyonel münazaracı olan iki polisin birbirleriyle gerçekleştirdiği münazara ve bunun sonucunda yaptıkları anlaşma, ders alınacak sonuçlarla doludur. Ülkemizde ise 2012 yılında Mersin'de bir polis memuru, benzin istasyonunda olay çıkararak silah çeken bir adamın yanına giderek silahını bırakması için ikna etmeye çalışırken vurularak öldürülmüştür. Oysa ABD ve benzeri ülkelerde bu ikna çalışmalarını, tıpkı yukar

Kapıyı birkaç kez tıklattı öğretmen. Sonra açılmasını beklemek için kenara çekildi. Kapı açıldı. Muhtarın evi köyde briketten yapılmış ikinci evdi. Açılan kapıdan içeri girdi, selam verdi. Yorgundu, yolculuğu çok yormuştu. Köyünüze yeni tayin oldum. Öğretmenim. dedi. Saç, baş kir içinde, uykusuz bir durumda muhtarın evinin salonunda ayakta bekledi. Bir gece önce Rıza'nın otelinde uykusunu alamamıştı. Gözleri kan içindeydi. Muhtar otur demedi. Başı önünde yüzüne bakamdan; Öğretmensin he? Öğretmenim.