İletişim kavramı insanlık tarihi kadar eski bir kavramdır ve çok sayıda anlamı kapsamaktadır. İçinde bulunduğumuz yüzyılda bu kavramın anlamı ve içeriği daha da gelişerek bir çok bilimin kesişim noktası haline gelmiştir. İletişim süreçleri felsefe, tarih, coğrafya, psikoloji, toplumbilim, antropoloji, ekonomi, siyaset bilimi konusu olmuştur. Geçmişten günümüze birçok kuramcı iletişimle ilgili düşünce ve kuramlarını ortaya atmışlardır. Küresel üretimler ve medya alanındaki teknolojik gelişmeler emperyalizmi

Saygın bir yayın olmak için bazıları bir asırdan daha fazla çalışmışlar; bazıları ise bir olay karşısında ortaya koydukları tutumları ile sürdürdükleri ilkelerini gösterme fırsatı yakalamışlar. Ama çok çalışmış, hep çabalamışlar. Rota Yayınlarının Faydalı Marketing Kitapları dizisinden biri olarak yayınlanan Medya Abideleri- Medya Dünyasının büyük markaları nasıl başarılı oluyor,nasıl yaşıyor? adlı kitap, günümüz medyasının kimlik arayışlarına da yanıt verecek nitelikte. Tüm medya mensuplarının; patronund

Yapı Kredi Yayınları, Cumhuriyet gazetesinin ardından şimdi de Türkiyenin yaşayan en eski gazetesi Akşamın tarihini kitaplaştırdı. Akşam, 1918e uzanan geçmişiyle Türk basın tarihinde önemli bir konuma sahip. Osmanlının son günlerine ilişkin tanıklığı, işgal yıllarının İstanbulundan ulusal mücadeleye verdiği destek ve bir modernleşme projesi olarak tasarlanan Cumhuriyetin getirdiği yenilik ve değerlere sahip çıkışıyla, Cumhuriyetin oluşum sürecinde ve sonrasında sahip olduğu yer ise oldukça özel. Tadımlık

Teknolojik imkânlar ve kitle iletişim araçlarının artması ve gelişmesiyle birlikte dünyamız küresel bir köye dönüştü. Bu köyün muhtarlığını da medya yapıyor. Medya, bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmez bir unsuru, diğer yandan da zihinlere hükmedebilen büyük bir güç. Savaşları kazandıran, rejimleri yerle bir edebilen kamuoyunu yönlendiren, kitlelerin iradesini parmağında oynatan bu silah kimin emrinde? Medya, savaş ve terör gibi olağanüstü durumlarda da yeni bir cephe, tahrip gücü yüksek bir bomb

Bu kitabın yazılış amacı Papirüsten şimdi ilkel denilen baskı yöntemlerine matbaa aletinden otomatik baskı makinelerine, bilgisayardan internete kadar uzanan süreci incelemek ve bu değişimleri her açıdan gözlemleyip okurlara sunabilmektir. İçeriğini; ise bir bilişim sistemi olarak yayıncılıkta kullanılan teknolojilerin yayıncılığa nasıl yön verdiği ve vermekte olduğu, ne gibi değişimlerin olduğu ve ne gibi değişimlerin bizi beklediği konuları oluşturmaktadır.

Pazarlama planı nasıl yazılır? Reklam kampanyası nasıl hazırlanır? Reklam literatürünün vazgeçilmezlerinden...Avery, pazarlama plannın tüm yönlerini keskin bir bakışla gözden geçiriyor, her şeyin ötesinde, önerileri gerçek hayat için son derece geçerli. Markayla ilişkili olarak tüketicilerin görüşlerine dayanmanın öneminin farkında ve planın tüm öğelerini bu bakiş açısıyla irdeliyor.

Tasarım, gazete üretim sürecinin en önemli noktalarından biridir. Uygun ´ bir estetikle sunulan içeriğin gücü artar. Sayfa düzeni, gazetedeki haber ve yazıların, okuyucu tarafından mümkün olan en az çabayla algılanmasını sağlamaya yönelik bir işlemdir. Haber ve bilgi iletmeyi kolaylaştırıp zevkli hale getirmeyi hedefler. Gazetelerin en güzel düzenle sunulmaya çalışılmasının temel amacı budur. Metinler ve görsel malzemeler gazete kağıdı üzerine gelişi güzel, hiçbir estetik kaygı gözetilmeden serpiştirildiğin

Türkiye'de Medyanın Dönüşümü'nde, D. Beybin Kejanlıoğlu, askeri rejim döneminden başlayarak, Türkiye´deki yayıncılık politikasında Özal Hükümeti ve onu takip eden ANAP hükümetleri, özelleştirme politikaları, krizler ve koalisyon hükümetleri ile şekillenen dönüşümün önemli aşamalarını ele alıyor. Türkiye´de radyo televizyon yayıncılığı sisteminin tekelden çok ele, kamu hizmeti sisteminden karma sisteme, tek sesten yine "tek ses"e geçiş serüvenini "iktidar sorunu çerçevesinde inceliyor. Bunu yaparken, yanıtla

Dünyanın ilk fikir şirketinin kurucusu olan ünlü pazarlama danışmanı Joey Reiman, İyi Yaşamak İçin Yaratıcı Düşünmek (Thinking For A Living) adlı kitabında, son derece eğlenceli, yaratıcı, parlak fikirler eşliğinde, zihin açıcı öneriler sunuyor. Sadece reklamcılara değil, hayatı ince bir mizah ve zevkle karşılayan herkese.

ISBN:9757064688, Fiyatı:9,00 TL (KDV Dahil) Haziran 2003, 1. Hamur Kağıt, Karton Kapak, 224 Sayfa, 14x21 cm Adı, hücum etmek anlamına gelen caricare sözcüğünden gelen karikatür için çok değişik tanımlar var: - Orhan Veli'ye göre anlatımı kendinde olan bir çizgi sanatı, - Demirtaş Ceyhun'a göre çizgiyi konuşturmasını bilmek, - İlhan Selçuk'a göre mizahın soyutlamasından çizginin geometrisine varmak, - Çetin Altan'a göre tılsımlı bir sanat, - Cenap Şahabettin'e göre hakikatin kabak duruşu... Resimden ayrıldı

- Televizyonlarda ve gazetelerde yapılan yaygın Türkçe yanlışları... - Öztürkçe ve Arapça kökenli sözcüklerin kullanılış ve telaffuzu hataları... - Medya ile siyaset arasında kurulan ve demokrasimizi tehdit eden kirli ilişkiler... - Medya dünyamızdan ilginç portreler... Prof. Emre Kongar bu kitabında, hem güzel dilimizin ve medyamızın nasıl yozlaştığını anlatıyor hem de bu yozlaşmalardan nasıl kurtulabileceğimize ilişkin görüşlerini açıklıyor.

Galatasaray Üniversitesi öğretim üyelerinden Prof. Dr. Merih Zıllıoğlu, kendi deyişiyle, "iletişim olgusunu temel kavramlar çerçevesinde, genel özellikleri ve işleyiş düzeni içinde" irdeliyor. Üstelik bunu, bilimsel düzeyde ama bilimsel anlatımın "kuruluk ve karmaşıklık" tuzağına düşmeden başarıyor. Bu kitap bu yönüyle, hem iletişim dalında öğrenim görenlerin, hem de konuyla ilgilenen herkesin yararlanabileceği bir kaynak kitap niteliği taşımakta, Türkçede alanında ilk sayılabilecek bu çalışmanın, iletişim

2001 yılının Şubat ayında, Türkiye, yine tarihinin en büyük krizlerinden birini yaşadı. Krizin nedenlerini ve sonuçlarını iktisatçılar tartışıyor. Güler Kömürcü ise, bu krizin ardındaki yolsuzlukların ÇETE" lesini tutmuş bir gazeteci... Kriz patlak vermeden önce Kömürcü"nün üzerine gittiği yolsuzluk aktörleri, birer "saygın ve değerli" işadamı, siyatsetci ve bürokrat olarak tanınan kimselerdi. Ve kömürcü, örneğin, Türkiye kara para trafiğinin önemli ismi tefeci Niso Malki cinayet dosyasının mafyasıyla - siy

Konfüçyüs’un ahlak tanımında anlatmaya çalıştığı konuların tümü, örgütlenip yaptırımlarıyla birlikte uygulamaya konduğunda, bireylerin ve toplumların yaşamını düzenleyen kurallara dönüşürler. Medya etiği de; toplumun bütün ve tek tek bireyler için yaşamsal önem taşıyan bu kural dizgeleri ve bireylerin kişisel varlıklarıyla kitle iletişim araçlarının karşılıklı konumlarını, ilişkilerini, uzlaşmaları ve çatışmalarını kapsamaktadır.

Bu kitap 1998 ile 2002 yılları arsındaki 4 yıllık dönemde yazarın Açık Radyoda iletişim uzmanları ile yaptığı konuşmaları kapsamaktadır. Dinleyicilerden yoğun ilgi alan bu konuşmalarda aralarında Oktay Ekşi, Duygu Asena, Ali Atıf Bir, Hıfzı Topuz gibi önemli isimlerinde olduğu gazeteci, reklamcı, halkla ilişkiler uzmanı, yönetim danışmanı gibi iletişim mesleğinin çeşitli dalı ile uğraşan ustaların deneyimlerini paylaştığı yayınlar söz uçar yazı kalır mantığıyla kağıda aktarılmıştır.

Akademisyenler, medyanın çoğunlukla duyarsız ve sorumsuz davrandığını ileri sürerken; medya da, akademisyenleri fildişi kulelerde gerçeklerden habersiz olmakla ve gerçekleştirilmesi olanaksız idealler peşinde koşmakla eleştirmektedir. Medya eleştirisi, bu nedenle karmaşık özellikteki etik sorunları çözüme kavuşturmaya yetmemektedir. Medya için önerilen etik ilkeler ve reçeteler çoğunlukla uygulanamayacak niteliktedir. Bu durum, medyayı çevreleyen iç ve dış dinamiklerin anlaşılması için medya etiğinin soyu

Yıllar önce, zavallı bir kuşun petrole bulanmış, çaresiz görüntüsü karşısında dehşete kağılıp lanetler yağdıracak kadar hassas olduğumuz günlerde, çoğu kadın ve çocuk, 100 bine yakın insanın gökyüzünde yağan bombalar altında ölümünü, sıcak odalarımızda kahvemizi yudumlayıp koltuğa yayılırken, havai fişek gösterileri gibi izlemiştik. Anlaşılani kıyamet habercilerinden Guy Debord`un 1968`lerde öngördüğü Gösteri Toplumu gerçekleşmişti.

Yaşamınızın ve bir gününüzün büyük bir bölümünde egemenlik kuran televizyon programlarının hazırlık öyküsü, oyunlar, amaçlar, zorluklar, hileler, renkli saatler, gerilimler... Kamera, metin, stüdyo, yönetmen, aktüel program, sunuculuk, boom mikrofon, monitör, VTR, kablo tv, geribesleme... (Arka Kapak)

PTT'nin kablolu yayınlara başlamasından ve TRT vericilerinin PTT'ye devredilmesinden kısa bir süre sonra, 1989 Martında Özal şöyle demişti: "Televizyonu 15-16 kanala çıkaracağım PTT vasıtasıyla... Ondan sonra kanallar açık artırmayla yurtdışından da gelsin... Kim daha çok parayı bastırırsa o alır... Yayını PTT'de bırakmak lazım... Teknoloji değişiyor." Yıl 2001... Yayın yetkisi belki PTT'de kalmadı, ama TRT'nin gerilemesi, kanal sayısının artması, parayı bastıranın TV kanalı alması, yurtdışı sermayenin

Global medya ideolojisi, ülke, bölge, kültür, siyaset, ideoloji, dil, din ayrımı yapmadan, herkesi bir tornadan çıkmış gibi tek boyutlu,tek düşünceli, tek kültürlü, tek ideolojili, birbirinin tıpatıp benzeri insanlar haline getirmeye çalışıyor. Kısacası farklı, renkli ve değişik olan kimlikleri, özgün olanları törpülemeyi amaçlıyor.Neredeyse askeri bir düzen düşlüyor. Belki de global medya dünya çapında yayın yapan bir polis radyosu ... Bilgi çağı'nın çok bilen ama az düşünen insanlarından biri olmaktan kur