Günümüzde sivil toplum kuruluşları (STK), toplumsal sorunları çözme konusunda önemli bir misyon üstlenmektedir. STK’lar, bu misyonlarını gerçekleştirmede de nitelikli insan kaynağına ihtiyaç duymaktadırlar. Bu insan kaynağının bir bölümü ücretli olarak çalıştırılan profesyonellerden karşılanmaktadır. Ancak STK’lar için en önemli insan kaynağını ise gönüllüler oluşturmaktadır. Çünkü gönüllüler, sayıca daha fazla olmakla beraber, STK’nın faaliyetlerine manevi emeklerini sunabilecek yegâne kitleyi

Genel olarak bakıldığında stratejik yönetimin ekonomik ve beşerî olmak üzere başlıca iki alanda fayda sağladığı görülmektedir. Stratejik yönetim süreci STK’nın yönetim kadrosuna gelecekle ilgili öngörüde bulunması ve plan yapması için gereken vizyonu sağlar. Bu vizyon, bir seferde oluşturulup bir kenara bırakılan bir doküman değil, STK’nın her karar alma mekanizmasında ana çerçeve olarak sürekli kullanılan bir yaklaşımdır. Kitabın ilk ünitesinde strateji konusuna giriş yapılarak, STK’larda stratejiyi

İnsan kaynakları yönetimi (İKY) farklı bir anlayış olarak ortaya çıktığından beri tüm kurumlar için büyük önem arz etmektedir. Günümüzde farklı tanımlar yapılsa da insan kaynakları yönetimi çalışanların bir kaynak olarak değerlendirilip, birey olarak çalışanın kendisine, çalıştığı kuruma ve topluma faydalı olacak şekilde, etkili ve verimli olarak yönetilmesi anlamına gelmektedir. Ülkemizde özellikle büyük ölçekli kurumlardaki insan kaynakları yönetimi yaklaşımı, personel yönetiminden farklı bir biçi

Haklarınızı savunabilmeniz için önce onları bilmelisiniz. Uluslararası Af Örgütü Yayın Projeleri Yürütücüsü Nicky Parker, Angelina Jolie ve insan hakları avukatı Geraldine Van Bueren tarafından kaleme alınan Haklarına Sahip Çık! gençleri, 1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesi'nde vaat edilen hakları konusunda bilinçlenmeye çağıran bir başvuru kılavuzu. Çocuk haklarının ortaya çıkışını, pratikte nasıl uygulandığını ve hakların ihlal edildiği durumlarda nelerle karşılaşılabileceğini hap bi

Bu kitap, örgütlerin karmaşık yapısında yer alan grup içi ve gruplar arası ilişkilerin önemini aydınlatmayı amaçlamaktadır. Bilindiği üzere iş dünyasında, başarılı örgütlerin temel taşı olan bu ilişkiler, verimlilik, inovasyon ve sürdürülebilirlik açısından kritik bir rol oynamaktadır. Kitabımızda, örgütsel gruplarda güvenin rolü ve önemi, önyargıların ve kalıp yargıların, gruplar arası etkileşimlerde nasıl bir rol üstlendiği üzerine derinlemesine bir analiz sunduk. Ayrıca, etkileşimli liderlik modeli ile l

Bu kitap, örgütsel gruplara yönelik önemli çağdaş yaklaşımları bir araya getirerek, grup dinamikleri, kültürel etkileşimler, iletişim ve daha birçok önemli konuyu ele almaktadır. Örgütlerin temel yapı taşlarından biri olan gruplar, günümüz iş dünyasında büyük bir öneme sahiptir. Grupların etkili bir şekilde çalışması, örgütlerin başarısı için kritik bir faktördür. Bu kitap, örgütsel gruplar konusunda derinlemesine bir anlayış geliştirmenize ve bu alandaki çağdaş yaklaşımları daha iyi anlamanıza yardımcı ola

Sosyal yaşamın gelişiminde büyük rol oynayan sivil toplum kuruluşlarının sayısındaki artış, bu mekanizmalarda kurumsallaşma ve nitelikli insan kaynağı ihtiyacını da aynı doğrultuda artırmakta ancak bu ihtiyaçların nasıl karşılanacağına ilişkin bilgi ve beceri eksikliği sebebiyle yeterli düzeyde ilerleme kaydedilmemektedir. Öte yandan STK’larda gönüllü ve profesyonel yapının söz konusu kuruluşların ne kadarını oluşturacağı meselesi de gündeme gelmektedir. STK’ların iyi yönetim uygulamalarını benimseyerek kur

Her gün büyüyen ve dönüşen sivil toplum alanı, içinde barındırdığı potansiyelleri ve yapıları da sürekli olarak yenilemektedir. Gönüllülük, sivil alanı genişleten, iyilik çemberini geliştiren merkez kuvvetlerden biridir. Gönüllü katılım toplumsal sorunların çözümü ve ilişkilerin güçlendirilmesi için vazgeçilmez önemdedir. Türkiye’nin Gönüllü Gücü (TGG) Projesi, sivil toplum geleneğine yaslanan ve hareket alanını bugünün dinamikleriyle belirleyen kişi ve kurumların gönüllülük deneyimlerini ortaya koymayı ama

Sivil toplum kuruluşlarında mevcut yapının korunması ve daha iyi hâle gelebilmesi için doğru stratejik yönetimin, kurumsallığın ve işleyişin, verimi artırmaya yönelik yönetim ve denetim sistemlerinin, sürdürülebilir mali kaynakların ve verimli çalışmayı mümkün kılan ortamların sağlanması gerekir. Bu kitapta insan kaynakları yönetiminden denetime, medya ilişkilerinden gönüllülük psikolojisi ve yönetimine kadar pek çok konu sivil toplum kuruluşları özelinde titizlikle irdelenmektedir. Alanında yetkin isimleri

Bu kitap kısa bir otobiyografidir. Neredeyse 40 yıllık çalışma yaşamımı özetler... Almanya'da bulunduğum sürede fabrikalardaki çalışma koşullarını, ırkçılığın ve milliyetçiliğin göçmen işçiler üzerindeki etkilerini özetlemeye, aynı zamanda göçmen bir işçi olarak gelişmeler karşısında bir seyirci olarak durmanın yanlışlığını, tersine aktif karşı çalışmaların gerekliliğini göstermeye çalıştım. İşçilerin ve emekçilerin uluslararası alanda ortak çalışmalarının, birbirlerinden öğrenme ve öğretmenin önemine vurg

Kurumsal Sosyal Sorumluluk Projeleri adlı kitabımı; sektörde bu konuda yapılan çalışmaları ve yine bu konudaki politika ve düşünceleri de araştırarak, konuyu hem akademik açıdan hem de uygulama açısından sunmanın daha etkili olabileceğini düşünerek hazırladım. Her yeni çalışmanın bir önceki çalışmadan daha üstün ve eksiksiz olması, akademik alt yapının her geçen gün daha da kusursuzlaşması için bir temel teşkil edeceği gerçeğinden yola çıkarak çalışmamın, içinde yaşadığı topluma karşılık beklemeden hizmet e

Kitap işçi konfederasyonlarının kuruluş dönemlerinden başlayarak 90'lı yılların ortalarına kadarki eğitim faaliyetlerini kapsamaktadır. Çalışma dört bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde;eğitimin tarihsel gelişimi, liberalizm ve marksizmin eğitim anlayışı, eğitimin ekonomik ve toplumsal işlevi, bilimsel teknolojik değişimlerin üretim sürecine ve eğitime etkileri, Türkiye'de işgücünün eğitim durumu, iş yasaları, sendikalar yasasında eğitimin ele alınışı incelenmiştir. İkinci bölümde TÜRK-İŞ, Üçüncü bölüm

İlişkiler, tartışmalar ve çelişkiler ışığında uluslararası sendikal harekette son örgütlülük modelleri ve ortaya konulan yeni örgütlülük eğiliminde, eskinin izleri... Küresel kapitalizmin etkisini arttırmasıyla, işçi sınıfının uluslararası örgütlülüğünün her zamankinden çok daha önemli hale geldiği görülür. Sermayenin küreselleşmesi, sendikal hareketin uluslararası anlamda oluşturacağı bütünleşmeyi bir gereklilik haline getirir. Rekabet gücünden beslenen sermaye karşısında, emek hareketinin dayanışmadan g

Bu çalışma, örgüt sosyolojisi kapsamında yer alan, birbiriyle ilgili makalelerden oluşmaktadır. Sosyolojinin bir alt dalı olan örgüt sosyolojisi XX. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkmış ve gelişmeye başlamıştır. Bu bilim dalının ortaya çıkışında Hawthorne araştırmalarının hatırı sayılır etki ve katkıları vardır. Ayrıca Neo-klasik kuramın ?Sosyal İnsan modeli ve felsefesi, bu bilim dalının şekillenmesinde büyük öneme sahiptir.

Türkiye işçi sınıfının mücadelesinin yükseldiği günlerdeyiz. Türkiye'nin içinde bulunduğu ekonomik kriz giderek daha da derinleşiyor. Geçmiş yıllarda düşük ücretlerini ancak fazla mesaiye kalarak aldıkları ek parayla artıran ve kredi kartlarına yüklenen işçiler, bugün başkaldırıyor. Farklı etnik köken, inanç ve siyasal görüşten işçiler, oturdukları minder tutuştuğundan, ayağa kalkıyor ve Türkiye işçi sınıfı tarihine önemli bir mücadele sayfası ekliyor. Diğer taraftan bu mücadeleyi bölmeye ve geriletmeye yön

Ereğli'de işçileşme süreci, sendikalaşmanın, sol siyasetin serüveni, esas olarak 1960?ların ilk yıllanyla ve adına sanayileşme denilen büyük altüst oluşla birlikte başlar. Ereğli Demir ve Çelik Fabrikaları'na (Erdemir) daha ilk çivinin çakılmasıyla birlikte Türkiye'nin dört bir yanından akın akın gelen insanlar Ereğli'deki ilk işçi eylemlerini, direniş leri örgütlerler. Sendika hareketine ve sol siyasete damgasını vurmuş pek çok kişinin yollan Ereğli'de kesişir. Bu emek tarihi için olduğu kadar ve siyasi ta

17 Nisan 1948?de ilk sayısı çıkan HÜRBİLEK Gazetesi, sloganında belirtildiği üzere işçinin, esnafın ve küçük sanatkarın gazetesi olarak yayın hayatına girmiştir. Gazetenin ilk sayısında yer alan Niçin Çıkıyoruz yazısında şunlar yazıyor: Fabrika sanayinin inkişafı ile beraber, memleketimizde bir çok içtimai meseleler belirmeye başladı. Eskiden beri var olan meselelere yenileri de eklenince, Garb memleketlerinde daha geçen asırda güdilmeye başlanan ve (içtimai siyaset) denilen yeni bir mevzu ile karşılaşmış

Türkiye Devrimci İşçi Konfederasyonu (DİSK) 1967'de kuruldu. O zamana kadar tek işçi konfederasyonu olan Türk-İş'e karşı kısa zamanda, sendikal alanda geniş bir işçi mücadelesi örgütledi. Türkiye sosyalist hareketinin tarihinde politik ve ideolojik bir kırılmaya, dönüşüme yol açan 15-16 Haziran işçi eylemlerini örgütleyen de DİSK'ti. Bu dönemdeki DİSK, işçiler, sendikacılar ve siyasiler kadar, aydın ve yazarları, sosyalist öğrencileri, akademisyenleri de etkileyebilmiş, sosyal bir ilginin de odağı olmayı ba

Bu kitap, Türkiye'de son yıllarda entelektüel ve akademik çevrelerin dolaylı veya dolaysız en fazla tartıştığı üç meseleyi, postmodernite, sivil toplum ve İslâm'ı eleştirel bir yaklaşımla ele alıyor, onların arasında teorik bir bağ kurmaya girişiyor. Bununla beraber, söz konusu üç mesele, genellikle yapılageldiği gibi, birer akım olarak değil, kendi doğalarında içkin karşıtlıkların belirlediği toplumsallıklar olarak sosyolojik bir çözümlemeye tâbi tutuluyor. Herkesin kendi yaşam tarzını bir kültüre dönüştür

Memur-Sen, yaklaşık 800 bin kamu çalışanının bir araya geldiği bir sendikalar konfederasyonun adı. Memur-Sen'in üye sayısını artırma başarısı nesnel bazı nedenlere bağlıdır. Üye sayısındaki artış yalnızca baskı ve tehditle açıklanamaz. Memur-Sen sürecine eşlik eden sebeplerin sorgulanması, sendikal örgütlenme modelinin anlaşılmasına katkıda bulunacaktır. Tarih rastlantılarla doludur, Memur-Sen bu rastlantılarından birine denk geldi ve şiddetli devlet baskısının muhalefete nefes aldırmadığı ve özgürlükçü li