Bir hadis-i şerifte şöyle buyurulmuştur: Kırık gün, başlangıç tekbirini kaçırmayarak beş vakit namazı cemaatle kılan kişiye Allah Teala, biri nikaftan, biri de cehennem'den kurtulduğu hakkında iki berat yazar. Bundan ötürüdür ki, eski kişilerin biri iftitah tekbirini kaçırmış olsai kendisine üç gün taziyette bulunurlardı. Eğer cemaati tamamen kaçırsaydı, yedi gün taziyette bulunurlardı.

Şemsettin Bektaşoğlu'nun kaleminden, daha kolay okunması amacıyla bazı ilmihal konularını müstakil birer kitap olarak ele alan bu serinin ikinci kitabı ise oruç, zekât, hac, yemin, adak, ve kurban konularına dair. Gerekli hususlarda Şâfiî mezhebinin hükümlerinin de açıklandığı bu kitap önemli bir kaynak olacaktır.

Şemsettin Bektaşoğlu'nun kaleminden, daha kolay okunması amacıyla bazı ilmihal konularını müstakil birer kitap olarak ele alan bu serinin ilk kitabı temizlik ve namaz konularını işliyor. Gerekli hususlarda Şâfiî mezhebinin hükümlerinin de açıklandığı bu kitap, temel ilmihal konularını çok zahmete girmeden öğrenmek isteyenler için.

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin tarafından hazırlanan bu eser; temizlik, abdest, namaz, oruç, zekât, kurban, hac ve umre, haramlar ve helâller, giyim, avcılık, saç boyama, müzik, resim, at yarışları, yemin, keffaret, adak, alışveriş, faiz, rehin, kira, ortakçılık, vekâlet, hibe, vasiyet, nikâh, boşanma, ceza, kısas ve bunun gibi konulara ayrıntılı bir şekilde yer vermektedir. Anlaşılır ve sade bir anlatım kullanılarak hazırlanan Dört Mezhebe Göre İslâm İlmihali'nde, mezheplerin üzerinde görü

İlmî birikim ve faziletiyle son dönem Osmanlı uleması arasında seçkin bir yere sahip bulunan Mehmed Zihni Efendi'nin, Hanefî fıkhının temel kaynaklarına dayanarak hazırladığı ve Nimet-i İslâm adını verdiği bu eser, yazıldığı tarihten bugüne önemli bir boşluğu doldurmuştur. İlmihal geleneğinin ilki sayılabilecek eser, kendisinden sonra yazılan ilmihal kitaplarına kaynaklık etmesi bakımından da önemlidir. Eser, Osmanlı dönemindeki fetva kitaplarından yapılan alıntıların konu içerisinde kullanımıyla zenginleş

Ezan-ı Muhammedi okundukta İsrafil aleyhi's-selam Sur'u üfüreyor deyü ve abdeste kalkarken kabrimden kalkıyorum deyü, camiye giderken mahşer yerine gidiyorum deyü, müezzin kamet edip, cemaat saf saf ölürken bu insanlar mahşer yerinde yüz yirmi saf olup seksen safı bizim peygamberimizin ve kırk safı sair peygamberlerin ümmetleri olsa gerektir deyü, imama uyduktan sonra imam Fatiha-yı şerifeyi okurken sağımda Cennet, solumda Cehennem, ensemde Azrail, karşımda Beytullah, önümde kabir, ayağım altında Sırat, aca

Son dönemlerde, ilmihal adına birbirinin neredeyse aynısı olan ve doğruluğunu sorgulamaya gerek görmeden aynı şeyleri tekrarlamaktan öteye geçemeyen kitaplar yayımlanmaktadır. Ciddi bir emek ve fikrî çaba gerektirmeyen bu eserler, İslâm inanç ve ibadet sistemini adeta belli kalıplar içinde donmaya mahkum etmektedir. Elinizdeki eser ise; İsmi ve içeriğiyle bu konuda olabildiğince farklı bir denemedir. Gerek gündeme getirdiği hususlar, gerekse de -talak, seferîlik cem... gibi- klasik ilmihal konularına get

Süfi Zade Seyyid Hulusi tarafından kaleme alınan bu eserde ; Müslümanların uyması gereken adabı muaşeret (görgü ve nezaket) kuralları ve ibadetlerin adapları yer almaktadır. iman adabı, temizlik adabı, namaz adabı, dua adabı, Allah´ı zikretmenin adabı, peygambere tabi olmanın adabı, Kur´an okumanın adabı, amallerde niyet etmenin adabı, orucun adabı, bayramların adabı, kurban kesmenin adabı, haccın adabı, peygamberler ve velilerin kabirlerini ziyaret etmenin adabı, anne babaya iyi davranmanın adabı, eş

İnsan: Nâib-i Hakdır İnsan: Aslını bulmak aşkıyla doğmuş kerametli bir mevcuddur. İnsan: Hakikat nurlarını ve manevi hediyeleri kabule müsteid bir candır. İnsan: Melek velvelesi, felek meşalesi yok iken, kader nakkaşı semavatın tezyinatını vurmamışken, ne eserden, ne esirden bir şey bilinmezken Hazret-i Uluhiyette sacid olan mana-i Muhammedinin kalbinin bir meyvasıdır. İşte bütün mahlukatın en mümtazı olan insan: şu kainatın hakiki sahibi, bilerek ve hikmetle tasarruf edeni tarafından çok sevilerek, pek seç

Eser ve Müellifi. Bu eserin müellifi olan Şeyh Abdurrahman bin Yusuf, Hicri 800' yıllarında yaşamış Türk - İslam meşayih ve alimlerinden olup Cemaleddin Aksarayi'den yetişmiştir. Bu eserin aslı, Mevlana Abdülaziz Farisi tarafından Farsça olarak yazılmış olan Umdetü'l-İslam - İslam'ın Temeli» adlı kitaptır. Ebu Hanife mezhebi üzere seksen beş parça muteber kitaptan derlenip (İslam'ın temeli beş şeydir diye buyrulan meşhur hadis-i şerifin ifadesine uygun olarak tertip edilmiştir. Müellif, o zamanlar Ana

Şakir el-Hanbeli / Hanbelizade Muhammed Şakir (1876-1958)1876 (h.1293) yılında Şam'da Dünyaya gelen Şakir el-Hanbeli, o zamanlar Osmanlı Devleti'nin Suriye vilayetine bağlı Selimiye Kazası kadılarından Muhammed Ragıp Efendi'nin oğludur. Tahsil hayatına ilk olarak Şam Rüşidiyesi ile başlamıştır. Burayı bitirdikten sonra İstanbul'a gelmiş ve Mekteb-i Mülkiyeden mezun olmuştur. Osmanlı döneminde çeşitli görevlerde bulunan Şakir el-Hanbeli Mondros Mütarekesi'nin imzalanmasının akabinde Suriye'nin bağımsızlığını

Gençliğimizi boşa harcadık hep genç kalacağımızı sanmıştık. Gençliğimizi yaşıyalım ve hele bir emekli olalım o zaman namazlarımızı kılarız diye düşünüyorduk ama şimdi ise yaşlandık. Abdestimizi tutamaz olduk, şekerimiz 350den aşağı inmiyor, tansiyondan başımı kaldıramaz oldum, ayaklarımdan yürüyemez oldum, kolestrolum çok yüksek, benim hatun öldü çocuklar artık benimle ilgilenmez oldular, gelin hiç suratıma bile bakmıyor... Kocam öldükten sonra ev ihtiyaçlarımı bile göremez, mahalle bakkalına dahi çıkamaz

Sadece klasik fıkhi konuları değil, diğer İslâmi ilimleri de içine alan ve günümüz meselelerini de en doyurucu, en anlaşılır, en geniş şekilde anlatan, Türkiye'de şimdiye kadar basılmış ilk fıkıh kitabı. Nüfus kontrolü, Suni döllenme, Türkçe namaz, Sigara, Sigorta, Banka, Cenazede kadınların yeri, fahiş kâr sağlamak, hediye riba sayılır mı? Taksitle alışverişler, kur'a ile hediye dağıtmak, içki ile tedavi olmak, İslamiyet ve demokrasi, falcılık, yemine zorlama, fakihlerin ihtilafları, gün kutlamak, fal bak

Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Mehmet Keskin tarafından hazırlanan eserde; İslâm, iman, ibadet, temizlik, namaz, cenaze, oruç, zekât, Hac ve Umre, kurban, adak konuları ve güncel dinî meselelere İslâm'ın getirdiği çözüm yolları açıklanmış, Peygamberimiz'in (s.a.v.) bizlere ışık tutan uygulamaları örneklerle gösterilmiştir. Büyük kitapları ve teferruatlı yazıları okumaya vakti olmayan müminlerin kısa yazılı muhtasar kitaplara yöneldikleri bir gerçektir. Bu sebeple yine Din İşleri Yüksek Kurul Üyesi Mehmet Ke

Dinî hükümlerin temeli emir ve yasaklara dayanır. Kurânda ve Sünnette pek çok hüküm, doğrudan emir-nehiy sigas(kalıb)ıyla varit olmuştur. Bunların bir kısmı nasslarda (ayet ve hadis metinlerinde) yoruma meydan vermeyecek açıklıktadır. Bir kısmı ise müçtehitlerin yorum(içtihat)larıyla tespit edilmiştir. Dinî metinlerin yorumlanmasının rastgele değil, belli bir yöntem çerçevesinde yapılmasını sağlamak maksadıyla İslâm bilginleri fıkıh usûlü disiplinini geliştirmişlerdir. Fıkhî hükümlerin oluşturulmasında bir

İbadet konusunda yeni bilgi edinme çabasında olanlara uzun kitaplardaki dağınık meseleleri bir arada bulundurmakla bir ön hazırlık kitabı seviyesindedir. Bu kitap, hacmi küçük, ilmi muhtevası çok,kapsadığı hükümler sahih ve menfaati büyük olan bir kitaptır. Bu kitap her ne kadar kolayca anlaşılır nitelikte ise de, yinede daha fazla açıklanmaya muhtaçtır. Bilhassa yeni başlayanlar için ki: bunlar için kitabın hedef tuttuğu gaye ve manaların iyice anlaşılması kolaylaşsın. Bu şerh, herkesin faydalanması ve oku

İslâmda kölelik ve câriyelik meselesinin ve özellikle de harem konusunun, bilen bilmeyen herkes tarafından çeşitli mahfillerde dile getirildiğini ve kasıtlı olarak İslâmiyet ve Osmanlı Devleti aleyhinde bir iftirâ kampanyası şeklinde kullanıldığını esefle müşâhede ediyoruz. Özellikle Cumhuriyet kurulduktan sonra kaleme alınan eserlerin çoğu, tamamen Osmanlı Devleti’ni kötülemeye yönelik olmasından dolayı, kötülemek için kullanılan malzemelerin arasında harem ve cariyelik konusu başı çekmiştir. İşte bu konul

Bu güzel eser Hanefi ulemâsından İbrâhim b. Muhammed-el-Halebi (?-956) nin Mültekâ'-l-Ebnûr adlı meşhur kitabının tercemesidir. Mültekânın kendisi Kudûri, Muhtâr, Kenz ve Vikâye gibi meşhûr metinleri içine almakla kalmayıp diğer bir çok ittifâkî mes'eleleri sinesinde toplayan bir hazine olduğu halde Mevkûvâtî Mehmed Efendi merhum bu hazine ile de yetinmemiş 25'den fazla eserden tercemsine mes'eleler aktarmıştır. Bu sûretle eser terceme olmaktan çıkmış âdetâ özene bezene yazılmış mükemmel bir hazînet-ül-hazâ

Din İşleri Yüksek Kurulu Üyesi Mehmet Keskin tarafından ilmî metotlara bağlı kalarak sade bir dille hazırlanan İslâm İlmihali'nde; başta Kur'ân-ı Kerîm ve Resulüllah'ın sünneti, ardından ağırlıklı olarak Hanefî mezhebinin içtihatları, yer yer diğer mezheplerin ve din bilginlerinin görüşleri esas alınarak İslâm, iman, ibadet, temizlik, namaz, cenaze, oruç, zekât, hac ve umre, kurban, adak konuları ve güncel dinî meselelere İslâm'ın getirdiği çözüm yolları detaylı olarak açıklanmış, Peygamberimiz (s.a.v.)'in