Antik Tragedyalar ve Çağdaş Yorumları Kısa Özet Antik Tragedyalar ve Çağdaş Yorumları Mitos Boyut Yayınları

MitosBOYUT Yayınları Tiyatro / Kültür Dizisi içinde sözlük kitapları olarak yer alan Tiyatro Kavramları Sözlüğü, Tiyatro Adamları Sözlüğü, Tiyatro Oyunları Sözlüğü - 1 yanısıra yayınlanan Shakespeare Sözlüğü, Türkiye'de bu nitelikte yayınlanan ilk çalışmadır. Tiyatro kavramıyla eş anlamlı anılan Shakespeare, başlı başına bir bilgi ve tiyatro okulu alanını oluşturduğu gibi, tiyatro tarihinde en çok oynanmış ve yayınlanmış yazar olarak en çok başvurulan, en "klasik" ve en "çağdaş" tiyatro adamıdır da. İşte, "

Dil Tarih Coğrafya Fakültesi Tiyatro Bölümü profesörlerinden Ayşegül Yüksel bu kitapta topladığı, dergi ve gazetelerde yayınlanmış, bazıları ise hiçbir yerde yayınlanmamış eleştiri yazıları ile, 20. yüzyılın son 25 yılına birinci elden tanıklık ederek bu döneme ilişkin özel bir belgelik oluşturuyor. Bu kitapta, 1975 - 2000 yılları arasında ödenekli ve özel tiyatrolardan 28 ayrı topluluğa ait 72 oyunun eleştirisi bulunuyor. Bu dönemin düzeyli ve ülkemiz tiyatro yaşamında önemli izler bırakmış oyunları tekrar

Tiyatro sanatına eleştirmen, öğretim görevlisi, tiyatro festival yöneticisi olarak katkıda bulunan Dikmen Gürün, bu kitabındaki yazılarını üç ana başlıkta topladı.Tiyatromuzun yapılanmasına yönelik tartışmalar, eleştiriler ve sorgulamalar "Tiyatro Yazıları"nın ilk bölümünü oluşturuyor. Tiyatro yasası, ödenekli tiyatroların yeniden yapılanma girişimleri ve bölge tiyatroları üstüne yazılar geniş bir alana yayılıyor. Yazar, ikinci bölümde, baskı ve sansür konusunu işlerken bu çağdışı uygulamayı bir kez daha ta

Yirmi yıldır tiyatro sanatının kuram ve pratiği üzerinde çalışmalar yapmış ayrıca bu konuda sanat dergilerinde, gazetelerin sanat sayfalarında yazılar, eleştiriler yazmış, tiyatro insanları ile söyleşiler gerçekleştirmiş olan yazarın bu kitabı, bütün bu çalışmalarından yaptığı bir seçkiden oluşuyor. Üç ana başlıkta toplanan bu yazılarında, yurtiçi-yurtdışı tiyatro etkinliklerine ilişkin izlenimleri-görüşleri söyleşileri ve etkilendiği yabancı tiyatro adamlarının yazılarından yaptığı çevirilerle birlikte, bu

"Köy seyirlik oyunlarının günümüz için de geçerli olan bazı özellikleri, bu kaynağın değerini arttırmaktadır. Bu özelliklerin başında köy halkının oyuna katılması, organik bir oyuncu-seyirci bütünlüğünün sağlanmış olması gelmektedir. Bundan başka köy oyunlarındaki pagan büyü törenlerinin izi açıkça görülmekle beraber, sırasında güncel toplum olaylarına da yer verilmektedir. Günlük yaşamla ilintisini koparmamış olmaları bu oyunları günümüz için de işlevsel yapmaktadır."

Çağdaş uygulamalar ve teknolojinin gelişimi nedeniyle, günümüzde Sahne Işıklaması artık ön plana çıkmıştır. Işıklama salt elektrik tekniğinin uygulanması değildir. İlkelden bugüne değin varolagelen tiyatro olgusu içinde, gerek aydınlatma karartma, gerekse renkler yoluyla estetik verileri ortaya çıkarabilmek için ışıklamaya gereksinim vardır. Türkiye'de özellikle tiyatro alanında yapılan, "Bir ışıklama tasarımcısının, kendinden sonra gelenlere bildiklerini öğretmesi" şeklindeki uygulama, günümüzde tiyatro

Bu bildiri kitabı, Doğuş Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümünün 25 Mart 2010 tarihinde düzenlediği Güngör Dilmenin 50. Sanat Yılı Sempozyumunda sunulan 12 bildiriden oluşmaktadır. Öğretim üyesi, yazar, çevirmen, yönetmen ve oyuncular tarafından sunulan bildiriler, çok değerli oyun yazarımız Güngör Dilmenin yapıtlarına değişik bakış açıları ile yaklaşarak Dilmen tiyatrosunun anlam zenginliği ve biçimsel özelliklerine ışık tutmaktadır. Doğuş Üniversitesinin katkıları ile ortaya çıkan bu çalışmadan t

Tam 11 yıl önce Facebook üzerinde başlayıp kısa sürede geniş bir rock sever kitleye ulaşan Türkiye’de Ağır Müziğin Geçmişi (TAMG) 2019 itibariyle Twitter, YouTube, podcast ve web sitesi üzerinde de ses getirmeyi başardı. Türkiye’de rock ve heavy metal müziğin geçmişine belgeler ve anılar eşliğinde analitik fakat samimi bir tanıklık yaptı. İşte şu anda elinizde tuttuğunuz kitabın hikâyesi bu. Kitap, 1981 yılından bugüne, “hafif müzik” kategorisine zıt giden rock, heavy metal ve punk gibi tarzların Türkiye’d

Politik tiyatro kavramı; Alman yönetmen Erwin Piscator tarafından kuramsallaştırılmış, bu kuramın manifestosu yine kendisinin kaleme aldığı Politik Tiyatro eseri ile ortaya konulmuştur. Piscator, tiyatronun her açıdan politik olduğunu savunmaktadır. Yöneticiler iktidarını halka kabul ettirmek için mücadele ederken de muhalifler mevcut yönetimi eleştirirken de tiyatroyu kendi propagandalarına âlet etmişlerdir. Hem dünyada hem ülkemizde tiyatro; pek çok dönemde politikleşmiş, muhtelif siyasî propandaların mal

“…Son yıllarda yapılan başarılı akademik çalışmalar, cesur araştırmalar, zengin kaynaklar oyunculuk alanındaki uygulamalarla yan yana gelebiliyor ve tüm tiyatro severlere kolayca ulaşması sağlanıyor. Ama Meisner Yöntemi üzerine yapılan bu çalışmanın değeri sadece buradan değil aynı zamanda genç akademisyenlerin başarılı çalışmalar üretebilmeleri için ilham ve cesaret verici olmasından kaynaklanıyor. Barış Erdenk “…Oyunculuğun bu ilkeli eğitmenini ele alan ve oyunculuk eğitimi aldığı yıllarda farklı o

1960’larda Amerikan tiyatrosunda inanılmaz bir hareketlilik yaşanır. Performanslar, tiyatro sahnelerinden sokaklara, sokaklardan çamaşırhanelere, hatta hapishanelere kadar ulaşır. Ortaya çıkan toplulukların bir bölümü dönemin politik atmosferinden etkilenip ideolojik amaçlarla tiyatroya sarılırken, diğerleri biçimsel arayışlar içine girer. Amaçları ne olursa olsun, bu topluluklar ses getiren alternatif işlere imza atmayı başarırlar. Bu bağlamda bu kitap, San Francisco Mime Troupe, Bread and Puppet The

Günümüzde, İsveç, İsviçre, Polonya, Avusturya ve Macaristan gibi ülkelerde kukla tiyatrosu uygulamaları sahasında Alman geleneğinin izlerini sürmek mümkündür. Bu çalışma aynı sebeple kukla tiyatrolarının devam eden yaratıcı süreçlerine yoğunlaşmıştır. Elinizdeki kitap değindiğimiz ülkelerdeki kukla tiyatrosu uygulamalarının tarihi ve bugünkü durumuna dair bilgileri de içerir. Geleneksel tiyatro verileri, kukla oynatıcı ve araştırmacıları için halen güncel olup önemini ve geçerliliğini korumaktadır. K

Hevesle Beraberlik Arasında Bir Şey Kısa Özet “Kritik Kolektifin ilk kitabı okuyucusuyla buluşuyor. Tiyatro ve performans sanatları alanında üreten akademisyen, sanatçı ve eleştirmenlerin işbirliği ve kolektif çalışmaya dayalı bir tartışma ve paylaşma alanı oluşturmalarını desteklemek amacıyla 2019`da kuruldu Kritik Kolektif. Elinizdeki kitap Ekim 2020 - Haziran 2021 dönemi çalışmaları kapsamında hazırlandı. Her sayfanın kendini sürekli çoğaltan bir arayışa, denemeye ve oyuna dönüşmeye heveslendiği bu kita

Duygusal Yönetmen'de günümüz tiyatrosunda sayfadan sahneye uzanan yaratıcılığın kilit ismi haline gelen tiyatro yönetmeninin sahip olması gereken yetiler, Daniel Goleman'ın duygusal zekâ kavramı çerçevesinde ele alıp değerlendiriliyor. Kitapta sanatsal lider olarak tanımlanan tiyatro yönetmeninin oyuncular, tasarımcılar ve uygulayıcılarla birlikte bir yapımı gerçekleştirirken duygusal zekâsının onu nasıl etkili bir lider kıldığı anlatılıyor. Duygusal Yönetmen'de duygusal zekânın beş temel bileşeni olan ö

“...Bilgi ve deneyimin sentezi olan bu kitap, yönetmenin varlığının tiyatroda ne zaman görünür olduğundan başlayıp yıllar içindeki gelişimini ve vardığı “vazgeçilmezlik” noktasını çapaksız bir dille, en gerekli detaylarıyla anlatıp tiyatro raflarındaki önemli boşluğu dolduruyor. Tiyatro üzerine yaptığı akademik çalışmaları ve kılavuz niteliğindeki ilk kitabının ardından Erdal Yıldırım’ın bu çalışması ”yönetmenlik” sanatının öneminin anlaşılmasına kapı aralayarak bu alanda çalışan ve çalışmak isteyen tiy

Gazeteci, yazar ve çevirmen Burhan Arpad’ın “Türk sahnesi için yazılmış ilk Batılı eser” sözleriyle selamladığı Sahnemizin Değerleri, ömrünü sahneye adamış Aşod Madatyan’ın Osmanlı-Türkiye tiyatro tarihinde iz bırakmış yıldız oyunculara dair inceleme yazılarından oluşuyor. İlk kez 1943-44’te yayımlanan, sonra her nasılsa unutulan bu kayıp hazinede kimler yok ki? Madatyan’ın pek çoğunu yakından tanıdığı, birlikte sahne aldığı veya oyunlarını yönettiği Kâmil Rıza, Ahmet Fehim, Arusyag Papazyan, Bedia Muva

Aşod Madatyan, Osmanlı İmparatorluğu’nun son çeyreğinde ve Cumhuriyet’in ilk kırk yılında tiyatro yaşantımızın tam merkezinde ve ön saflarında yer aldı. Güllü Agop’un Mardiros Mınakyan’a geçirdiği tiyatro bayrağını daha sonra o devraldı ve yirminci yüzyılın ortasına kadar taşıdı. Ermeni ve Türk sanatçılarla, farklı tiyatro topluluklarıyla, Darülbedayi’yle ilişkileri, bir rejisör ve tiyatro insanı olarak yaptıkları, teori üzerine kafa yoran bir düşünce insanı olarak yazıp çizdikleriyle, sahnelerimizd