Okurlarımız tarafından büyük bir ilgi ve sevgiyle karşılanan Yükseliş kitabının ikinci cildini sunmaktan onur duyuyoruz. Yükselmiş üstatlar, bu ikinci kitapta, Dünya Misyonu, Hasat, Kendine Hakimiyet ve İsteklerini Tezahür Ettirme, Seçimler, Dualiteyi Aşma, BEN Mevcudiyeti, Işığı Toprağa Bağlama ve Meditasyon konusunda verdikleri son derece değerli bilgilerle bilincimizi genişletiyor ve yükseliş sürecimize yardımcı olmaya devam ediyorlar. Üstatlar, derin bir sevgi ve bilgelikle, bizi sınırlı bilincin kar

1- 12 Eylül 1980 Askeri Darbesine Giden Yol 2- Askerler Darbeye Hazırlık Komisyonu Kurdular2 3- 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi Yapıldı 4- Darbeden Haberi Olanlar 5- Her Şey Yeniden Başlıyor 6- Akıncılar Hazırlık Soruşturması 7- Ddianame 8- Akıncılar Ana Davası 9- Mahkeme Kararının Temyiz Edilmesi Ve Kararın Onaylanması 10- Yargılanmanın Yenilenmesi Talepleri 11- Akıncıların Diğer Davaları 12- Akıncılar - Msp Davası Neden Ayrıldı? 13- Msp Davası 14- Ülkücülerin Davaları 15- Devrimcilerin Davaları

2019 yılında yüksek lisans tezi olarak yazılan bu eserde, ceza muhakemesi hukukunda akıl hastalarının yargılanması bütüncül olarak ele alınmakta, Türk hukukundaki eksiklikler, çözüm önerileriyle birlikte ortaya konmakta ve alternatif bir model olarak Amerika Birleşik Devletleri'nde ortaya çıkan alan akıl sağlığı mahkemeleri incelenmektedir. Çalışmada hem akıl hastalarına özgü güvenlik tedbirleri hem de infaz sırasında ortaya çıkan akıl hastalığının infaza etkisi tahlil edilmektedir. Tahliye sonrası topluma

En eski cezalardan biri olan adli para cezası, günümüzde neredeyse her ülkenin yaptırım sisteminin vazgeçilemez yapıtaşlarından biridir. Ülkemizde de 2005 yılında 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte, adli para cezasının ceza adalet sistemi içerisindeki önemi daha da artmıştır. 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle birlikte en köklü değişikliklerden biri adli para cezasında meydana gelmiştir. Kanun'da cezaların hesaplanma biçimi olarak klasik sistem yerine gün para

Osmanlı Ceza Hukuku, İslam hukukunun karakteristik yapısına bağlı olarak Şer'i ve Örfi kaynak ve kurallar çerçevesinde gelişmiş ve kurumsallaşmıştır. Şer'i kaynakların belirli ve sınırlı sayıda olması nedeniyle, zamana ve ihtiyaca göre hukuki boşluk bulunan alanlar Örfi Hukuk tarafından doldurulmuştur. İslam hukuk terminolojisinde "Örfi Hukuk", Şer'i Hukukun zamanın yasama organına tanımış olduğu sınırlı yasama yetkisini ifade eder. İslam Hukuku'nun doğuşundan günümüze kadar, yüzyıllar boyunca birçok İslam

Bu çalışmada öncelikle korunmaya muhtaç çocuklar üst başlığından hareketle suça sü-rüklenen çocuklar ele alınmıştır. Suça sürüklenen çocuğun tanımı, hangi faktörlerin çocukları suça sürükledikleri, çocukların genel anlamda hangi suç tiplerine eğilim gösterdikleri irdelen-miştir. Çocukların suça sürüklenmelerine karşı otoriteler tarafından alınan önlemler, uluslara-rası ve ulusal hukukta suça sürüklenen çocuklara dair düzenlemelere yer verilmiştir. Türkiye genelinde yerel mahkemeler tarafından suça s

Kıymetli evrak, ticari hayatın vazgeçilmez unsurlarından biridir. Bu yönüyle kıymetli evrak hukuku, Ticaret Hukukunun bir alt dalı olarak Türk Ticaret Kanununun üçüncü kitabında düzenlenmiştir. Kıymetli evrak hukukunda, bu senetlerin düzenlenmesi, devri, hükümleri ve ödenmemesi halinde uygulanacak yaptırımları incelenmektedir. Elinizdeki bu kitap, kıymetli evrak hukukunun bütün temel konularını içermektedir. Kitap, özellikle öğrencilerin ders kitabı ihtiyacını karşılamak ve mezuniyet sonrasında girecekleri

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu” ile ilgili hazırladığım bu eseri uygulamada karşımıza çıkan sorunların aşılmasına yardımcı olacağı düşüncesi ile sizlerin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyorum. En son yapılan 7418 Sayılı Basın Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ve 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişiklikler gözetilmek suretiyle 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun tüm maddeleri güncellenerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’n

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu” ile ilgili hazırladığım bu eseri uygulamada karşımıza çıkan sorunların aşılmasına yardımcı olacağı düşüncesi ile sizlerin beğenisine sunmanın mutluluğunu yaşıyorum. En son yapılan 7406 sayılı Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile yapılan değişikler gözetilmek suretiyle 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun tüm maddeleri güncellenerek, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun bu maddelerin uygulanmasına dair verdiği ilamlara yer verilerek Kanun

The tools of the Digital Age have had profound impact on criminal law. Computer crimes, cyberterrorism, cyberwarfare, spyware, data breaches, intellectual property theft, identity fraud, regulation of cryptocurrencies in the context of financial crimes, invasive surveillance, the potential criminal responsibility of robots and AI systems, criminal activity in the deep web are just a few of the novel criminal law issues of our era. Notably, the possibility of machines exceeding the intelligence of humans cha

Kitapta inceleme konusu olan silahlı terör örgütü kurma ve yönetme ve silahlı örgüt üyeliğinin suç olarak tanımlanması ile korunmak istenilen hukuksal yarar, Devletin ülkesinin ve ulusunun bütünlüğü ve egemenliği ile Anayasal düzenin ve kişi güvenliğinin korunması ve sağlanmasıdır. Türk Ceza Hukuku’nda terör örgütleri, Anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhur

Görülmekte olan bir ceza davasının veya nihai bir kararın varlığı halinde kişinin aynı fiilinden dolayı tekrar soruşturulmaması, kovuşturulmaması ve cezalandırılmaması olarak tanımladığımız ne bis in idem ilkesinin ulusal etkisinin yanında milletlerarası etkisi de söz konusu olabilmektedir. Temel bir hak olup olmadığına dair tartışmalar bulunan ilkenin modern ceza hukuku sistemleri açısından çok önemli olduğuna şüphe bulunmamaktadır. Bu çalışmada, ceza hukuku bakımından yüksek önem arz eden ne bis in idem i

Elinizdeki bu eser, beş yılı aşkın süredir devam eden anabilim dalı çalışmamızın son ürünü olarak, 2021 yılı içerisinde Yargıtay Hukuk ve Ceza Daireleri ile Genel Kurullarının Türk Ticaret Kanununa ilişkin vermiş oldukları emsal kararları içermektedir.(ÖNSÖZDEN)

5237 sayılı Türk Ceza Kanunu, yürürlüğünden itibaren yaklaşık on yedi yılı geride bırakmıştır. Bu süre, gerek doktrinde eser bazında gerek uygulamada içtihat bazında önemli bir birikimin varlığına işaret etmektedir. Bu birikim, 5237 sayılı kanunun getirdiği anlayışın etkisiyle geçmişe nazaran yaşanan ceza hukuku değişim ve uygulamalarının ve gün itibarıyla Türk Ceza Hukuku Reformu kapsamında elde edilen kazanımların ne aşamada olduğunun ele alınması gereksinimini beraberinde getirmiştir. Bu doğrultuda elini

Ceza hukukunda teşebbüs, hata, mefruz suç gibi kavramlarla yakından ilişkisi olan işlenemez suç, failin hareketinin elverişsizliği veya suçun konusunun yokluğu nedeniyle suç neticesinin meydana gelmesinin imkansız olduğu durumları ifade etmektedir. Konu hakkında her ne kadar Türk Ceza Kanunu'nda bir hüküm bulunmasa da, işlenemez suçun Türk Ceza Hukuku doktrininde ve içtihatlarda yoğun olarak tartışıldığı görülmektedir. Tartışmaların odağında, işlenemez suç kavramı ve benzer ceza hukuku kavramlarıyla ilişkis

Önemli hatalar içeren karar veya hükümlerin hukuki sonuç doğurmasını engellemek için hukuki çare olan kanun yararına bozma denetim usulünün teorik temellerinin irdelenmesi önemlidir. Adalet Bakanlığı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının bu denetim usulündeki işlevleri de ayrıntılı bir tartışmayı hak etmektedir. Öte yandan, Yargıtay'ın geliştirdiği içtihadi hukuk ile hem kurumun normatif yapısındaki değişikliklere hem de uygulamaya istikamet vermiş olması gerçekliği karşısında, bu içtihatlar amaca ve kuru